Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2021/1790 E. 2021/1303 K. 15.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1790 Esas
KARAR NO: 2021/1303
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/07/2021
NUMARASI: 2017/864 Esas, 2021/636 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 15/11/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekilli dava dilekçesi ile; müvekkilinin üç binin üzerinde üyesi bulunan bir toplu işyeri ve konut yapı kooperatifi olduğunu, davalının koopratif üyeliğinden kaynaklı aidat borcu olduğunu, davalının borcunu ödemediğini, açılan icra takibinede haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davalının site işletme görevini üstlenmesinin yasal olarak mümkün olmadığını, davalının yürütme yetkisini almadan ve genel kurul kararı almadan aidat toplayamayacağı, alınması istenen bedelin yapım için aidat değil kooperatifin topladığı hizmetlere ilişkin aidatlar oluğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince; Davanın Kısmen Kabulü ile, davalının Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile, takibin 1.728,00 TL asıl alacak ile 1.054,16 TL gecikme faizi üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin zamanaşımı nedeni ile Reddine, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %18 faiz oranının uygulanmasına, alacak likit olduğundan davacının icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile 2.782,16 TL asıl alacağın %20 si oranında hesaplanacak İcra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine karar vermiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde; müvekkil Kooperatifte muhasebe kayıtlarının usulüne uygun tutulduğunu, bu kayıtların sahibi lehine delil vasfı taşıdığı ve tahsili talep edilen aidat bedellerinin Kooperatifin en yetkili organı olan Genel Kurul kararlarına dayanmakta olduğunu, aidat bedellerinin hukuka uygun olduğu gerekçeli kararda da açıklandığını, fakat gerekçeli karar kendi içinde çelişmiş ve gerekçelere aykırı olan bilirkişi raporu hükme esas alındığını, Gerekçeli Kararda gerekçe yapılan hususlara göre, dosya içerisinde yer alan Bilirkişi Ek 2. Raporu’nda yer alan B nezdindeki hesaplama hükme esas alınmadığını, bu sebeple ilk derece mahkemesi tarafından verilen kararın müvekkil aleyhine olan yönlerden bozulması/kaldırılmasını belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME: Dava, davacı kooperatifin davalıdan aidat alacağı ve gecikme faizi bulunduğundan bahisle başlattığı icra takibine vaki itiraz üzerine İİK’nun 67.maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davasıdır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3-169 E. 2005/235 K., Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 19.11.2015 tarih ve 2015/34 E. 2015/22872 K. vb. kararlarında da işaret edildiği üzere kesinlik sınırı kamu düzeni ile ilgilidir. 6763 sayılı Kanunun 41. maddesi ile değişik 341/2. maddesinde belirtilen 1.500,00 TL kesinlik sınırı 02/12/2016 tarihinden itibaren 3.000,00 TL’ye çıkarılmış, Ek 1. madde ile de parasal sınırların her takvim yılı başından geçerli olmak üzere yeniden değerleme oranında arttırılacağı düzenlenmiş olup, buna göre kesinlik sınırı 01/01/2017 tarihinden itibaren 3.110,00 TL, 01/01/2018 tarihinden itibaren 3.560,00 TL olarak uygulanacaktır. HMK’nın 341/2 maddesi gereğince miktar veya değeri 3.000,00 TL’yi geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Bu miktar, yeniden değerleme oranı ile hüküm tarihi olan 2021 yılı itibariyle 5.880,00 TL’ye ulaşmıştır. İlk derece mahkemesince davanın Kısmen Kabulü ile, takibin 1.728,00 TL asıl alacak ile 1.054,16 TL gecikme faizi üzerinden devamına, dava değerinin miktarı nazara alındığından kesin nitelikte olduğu anlaşılmıştır. HMK’nın 346. Maddesi gereğince kesin karara yönelik istinaf başvurusu ile ilgili ilk derece mahkemesince karar verilebileceği gibi bu konuda olumlu yada olumsuz bir karar oluşturulmadan, istinaf incelemesine gönderilen dava dosyaları ile ilgili olarak aynı yasanın 352/1. Maddesi gereğince istinaf mahkemesince de karar verilmesi mümkündür. Bu yasal düzenlemeler karşısında, kanun yoluna başvurusu konu edilen kararın, karar tarihi itibariyle istinaf kanun yoluna başvuran davacı yönünden kesin nitelikte olması nedeniyle davacının istinaf başvurusunun usulden reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacı vekilinin istinaf kanun yoluna başvuru talebinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 341/2 ve 352/1-b bentleri gereğince miktar yönünden USULDEN REDDİNE, 2-İstinaf harçları peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti taktirine yer olmadığına, Dosya üzerinden yapılan ön inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 352 ve 362/1a Maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.15/11/2021