Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2021/176 E. 2021/443 K. 25.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/176 Esas
KARAR NO : 2021/443
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/11/2020
NUMARASI: 2018/1049 Esas, 2020/569 Karar
DAVANIN KONUSU: Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))
KARAR TARİHİ: 25/03/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Asıl dosyada davacılar …. Ltd. Şti ve … vekili dava dilekçesi ile; müvekkili şirketin, elektrik ekipmanları alanında faaliyet gösterdiğini, 8.000.000 TL sermayesinin tamamen ödendiğini, davacı gerçek kişinin ise şirketin ortağı ve yetkilisi olup şirketin tüm borçlarına kefil olduğunu, müvekkili şirketin kur hareketliği ve faiz artışı, ülke ekonomisindeki olumsuz gelişmelerin yaşanması, stabil olmayan piyasa koşulları nedeniyle likidite sıkıntısı çektiğini, konkordato tekliflerinin vade konkordatosu olup tüm alacakların tasdik kararının kesinleşmesinden itibaren üç buçuk yıl içinde üçer aylık eşit taksitlerle ödeneceğini belirterek müvekkilleri lehine geçici mühlet ve sonrasında 1 yıllık kesin mühlet verilmesini, akabinde konkordatonun tasdikini talep ve dava etmiştir.Birleşen dosyada davacılar …. Ltd. Şti, … ve … vekili dava dilekçesi ile; müvekkili şirketin 750.000 TL sermayesinin tamamen ödendiğini, davacı gerçek kişilerin ise şirketin ortağı ve yetkilisi olup şirketin tüm borçlarına kefil olduklarını, müvekkili şirketin kur hareketliği ve faiz artışı, ülke ekonomisindeki olumsuz gelişmelerin yaşanması, stabil olmayan piyasa koşulları nedeniyle likidite sıkıntısı çektiğini, konkordato tekliflerinin vade konkordatosu olup, tüm alacakların tasdik kararının kesinleşmesinden itibaren üç buçuk yıl içinde üçer aylık eşit taksitlerle ödeneceğini belirterek müvekkilleri lehine geçici mühlet ve sonrasında 1 yıllık kesin mühlet verilmesini, akabinde konkordatonun tasdikini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece; İİK’nın 305. maddesinde belirtilen konkordato tasdiki şartlarının gerçekleştiği gerekçesiyle borçlu şirketlerin konkordato projesinin tasdikine, şirketlerin konkordatoya tabi borçlarının % 80’nin tasdik kararının kesinleşmesinden sonra 9 ayın bitiminden itibaren her ayın son iş günü 36 eşit taksitle ödenmesine, davacı … Ltd. Şti’nin rehinle alacaklılarla yapmış olduğu ödeme planının tasdikine, konkordatonun tasdik kararı ile bağlayıcı hale gelmesine, konkordatonun yerine getirilmesini sağlamak ve gözetim tedbirlerini almak üzere kayyım atanmasına, çekişmeli alacaklara pay ayrılmasına yer olmadığına; davacı gerçek kişilerin tasdik taleplerinin ise reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ Müdahil … Bankası vekili istinaf talebinde; müvekkilinin borçlu … şirketinden toplam 1.932.073,24 TL alacağının kaydı için talepte bulunmasına rağmen alacağının nisapta 1.420.543,07 TL olarak dikkate alındığını, yine borçlu … şirketinden 809.411,08 TL alacağının kaydı için talepte bulunmasına rağmen alacağının nisapta 767.861,05 TL olarak dikkate alındığını, mahkemece çekişmeli alacaklara ilişkin İİK’nın 302. maddesi uyarınca karar verilmeden alacaklılar toplantısı yapıldığını, çekişmeli alacakları için pay ayrılmamasının yasaya aykırı olduğunu, projenin borçlunun kaynakları ile orantılı olmadığını ve tasdik şartlarının sağlanmadığını belirterek kararın kaldırılmasını ve tasdik taleplerinin reddini talep ve istinaf etmiştir. Müdahil … Bankası vekili istinaf istinaf talebinde; müvekkilinin borçlu … şirketinden olan alacağının nisapta eksik gösterildiğini, komiser heyetinin müvekkiline alacağının kabul ya da ret edildiğine dair bildirim yapmadığını, projenin yetersiz olduğunu belirterek tasdik kararının kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir. Müdahil … vekili istinaf talebinde; borçlu … şirketi yönünden tasdik şartlarının oluşmadığını, nihai alacak tutarının doğru tespit edilmediğini, borçlarda hem tenzilat yapılması hem de vade verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, borçlunun malvarlığının borçları karşılamaya yetmesine rağmen, tenzilat yapılamayacağını belirterek kararın kaldırılmasını ve tasdik talebinin reddini talep ve istinaf etmiştir. Müdahil … vekili istinaf talebinde; borçlu … yönünden tasdik şartlarının oluşmadığını belirterek kararın kaldırılmasını ve tasdik talebinin reddini talep ve istinaf etmiştir.Asıl ve birleşen dosyada davacı gerçek kişiler vekili istinaf taleplerinde; tasdik koşulları oluşmasına rağmen yetersiz gerekçe ile müvekkillerinin tasdik taleplerinin reddedildiğini belirterek kararın kaldırılmasını ve tasdik talebinin kabulünü talep ve istinaf etmişlerdir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE Talep, konkordato tasdikine ilişkindir. İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/1099 esas, 2018/1470 Karar sayılı birleştirme kararı ile davacılar … konkardato taleplerine ilişkin dava eldeki dosya ile birleştirilmiş, mahkemece yapılan yargılama sonucunda; borçlu şirketlerin konkordato projesinin tasdikine, diğer gerçek kişi davacıların tasdik taleplerinin reddine karar verilmiş, tasdik kararına karşı müdahiller … Bankası, …, … ve … Bankası; gerçek kişiler yönünden tasdik talebinin reddi kararına karşı ise davacı gerçek kişiler istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Konkordato talepleri ile ilgili 2004 sayılı İİK’nın 285. maddesinde, yetkili ve görevli mahkeme düzenlenmiş, yasada iflasa tabi olan borçlu için, İİK’nın 154. maddesine atıf yapılarak ilgili maddenin birinci veya üçüncü fıkradaki yazılı yerlerdeki asliye ticaret mahkemesinin yetkili ve görevli olduğu, iflasa tabi olmayan borçlu için ise yerleşim yeri mahkemesinin yetkili olduğu vurgulanmıştır. Somut olayda, davanın, davacı şirketlerin muamele merkezi, davacı gerçek kişilerin ise yerleşim yeri asliye ticaret mahkemesinde açıldığı ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 74. maddesinde belirtilen şekilde davacılar ve birleşen dosya davacılar vekilinin vekaletnamesinde konkordato ile ilgili özel yetkinin mevcut olduğu anlaşılmıştır.Dosya kapsamından, mahkemece 08/02/2019 tarihli duruşmada asıl ve birleşen dosya davacıların tamamı lehine 08/02/2019 tarihinden itibaren 1 yıllık kesin mühlet verildiği, 29/01/2020 tarihli ara karar ile kesin mühletin 08/02/2020 tarihinden itibaren 6 ay daha uzatılmasına karar verildiği, mahkemece tasdik yargılaması için tayin edilen 23/10/2020 tarihli celsede ek kesin mühlet içinde tasdik talebi hakkında karar verilemeyeceği belirtilerek kesin mühletin 01/11/2020 tarihinden itibaren 1 ay uzatılmasına karar verildiği ve 27/11/2020 tarihli celsede karar verildiği anlaşılmaktadır. İK’nın 297, 299, 300, 301 ve 302. maddeleri kapsamında komiser heyetince borçlu şirketin mevcudunun kıymeti takdir edilip, alacakların bildirilmesi ve tahkiki tamamlandıktan sonra alacaklılar toplantısının yapıldığı, iltihak süresinin bitiminden sonra komiser heyetinin İİK’nın 302/son fıkrası kapsamında konkordato projesinin kabul edilip edilmediğine ve tasdikinin uygun olup olmadığına dair 28/09/2020 tarihli gerekçeli raporunu mahkemeye sunduğu, bu hususta ayrıca bilirkişilerden raporda alındığı, mahkemece İİK’nın 304. maddesi uyarınca tasdik yargılaması için duruşma gününün ilan edildiği görülmektedir.İİK’nın 302/son fıkrası uyarınca komiser, iltihak süresinin bitmesinden itibaren en geç yedi gün içinde konkordatoya ilişkin bütün belgeleri, konkordato projesinin kabul edilip edilmediğine ve tasdikinin uygun olup olmadığına dair gerekçeli raporunu mahkemeye tevdi eder. İİK’nın 304. maddesi uyarınca, komiserin gerekçeli raporunu ve dosyayı tevdi alan mahkeme, konkordato hakkında karar vermek üzere yargılamaya başlar. Mahkeme, komiseri dinledikten sonra kısa bir zamanda ve her hâlde kesin mühlet içinde kararını vermek zorundadır. Konkordato hakkında yapılan yargılamada kesin mühlet içinde bir karar verilemeyeceği anlaşılırsa; mahkeme, gerekli görürse komiserden gerekçeli bir rapor da alarak, karar verilinceye kadar mühlet hükümlerinin devamına karar verebilir. Bu süre altı aydan fazla olamaz.Kanun koyucu konkordato tasdik yargılamasını kısa sürede ve olabildiğince çabuk sonuçlandırmak istediği için bu yöndeki iradesini ortaya koymuş, kesin mühlet içinde olumlu veya olumsuz konkordatonun tasdikine ilişkin bir karar verilmesini aramıştır. (Selçuk Öztek, Yeni Konkordato Hukuku, 2. Baskı, sh. 518)Kesin mühlet içerisinde tasdik kararının verilemeyeceği belli olmuşsa bu sefer mahkemenin kesin mühleti uzatacağı, fakat bu sürenin her halükarda altı ayı geçemeyeceği hususu da kanunda açıkça hükme bağlanmıştır. Bu açık düzenleme karşısında konkordatonun tasdiki yargılamasının geciktirilmesi ve uzatılabilmesi mümkün olmayacaktır. Bilirkişi raporlarına itiraz, bilirkişeden ek rapor alınması ya da bilirkişi incelemesi yaptırılması veya teminatın tamamlanması gibi tasdik yargılamasını uzatabilecek usuli işlemlerin tamamının kesin mühlet içinde yapılması zorunluluk arz etmektedir. Tüm bu yasal açıklığa ve zorunluluğa rağmen uzatılan altı aylık süre içerisinde de tasdik yargılamasında bir karar verilememişse, mahkemenin konkordatonun tasdiki talebini reddetmesi gerekecektir. Aksi halde, konkordato yargılaması uzun yıllar devam edebilecek, mühlet sırasında yapılan işlemlerin etkisi ve anlamı kalmayacaktır (Altay, Eskiocak, Konkordato, sh.494).Benzer bir şekilde mülga konkordato hükümleri yürürlükte iken, Yargıtay 19. HD’nin 2003/8825 Esas, 2004/7619 ve 17/04/2008 642/4046 Karar sayılı kararlarında, komiserin mühlet bitiminden sonra raporunu vermesi halinde de işin esası incelenmeden istemin reddedileceği belirtilmiştir.Somut davada, 08/02/2019 tarihinden itibaren davacılar lehine 1 yıllık kesin mühlet verilmiş, 29/01/2020 tarihli ara karar ile kesin mühletin 08/02/2020 tarihinden itibaren 6 ay daha uzatılmasına karar verilmiştir. 7226 Sayılı Yasa’nın geçici 2. maddesi uyarınca Covid-19 salgın hastalığı nedeniyle mühlet süresinin 22/03/2020 (bu tarih dahil) tarihinden 15/06/2020 (bu tarih dahil) tarihine kadar durduğu ve anılan madde de belirtilen durma kapsamında olmadığına dair istisnalar arasında, konkordato mühlet süresinin bulumadığı gözetildiğinde, altı aylık kesin mühletin uzatılma süresinin 02/11/2020 tarihine kadar devam edeceği anlaşılmaktadır. Hernekadar mahkemece, altı aylık kesin mühletin uzatılması süresi içinde tasdik kararı verilemeyeceği gerekçesiyle mühletin 01/12/2020 tarihine kadar uzatılmasına karar verilerek, 27/11/2020 tarihli celse de tasdik talepleri hakkında karar verilmişse de, yukarıda belirtilen hükümler dikkate alındığında, kesin mühlet içinde karar verilemediğinden, işin esasına girilmeden tasdik taleplerinin reddine karar verilmesi gerekmektedir. Açıklanan nedenler ile davacıların ve müdahillerin istinaf taleplerinin yukarıda belirtilen nedenler ile kabulü ile HMK’nın 353/1.b.2 bendi gereğince kararın kaldırılmasına ve yeniden yargılama yapılmasına gerek olmadığından, yeniden esas hakkında asıl ve birleşen dosyalarda işin esası incelenmeden tasdik taleplerinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacıların ve müdahillerin istinaf taleplerinin yukarıda belirtilen nedenler ile AYRI AYRI KABULÜ ile, İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/1049 Esas, 2020/569 Karar, 27/11/2020 tarihli kararının HMK’nın 353/1.b.2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, yeniden HÜKÜM TESİSİNE,2.a.1- Asıl davada davacılar …San. Tic. Ltd. Şti ile … konkordatonun tasdiki taleplerinin işin esası incelenmeden AYRI AYRI REDDİNE,2.a.2-Kesin mühlet, kesin mühletin sonuçları ve komiser heyetinin görevlerinin yasa gereği kendiliğinden SONA ERDİĞİNE, verilen tedbirlerin kaldırılmasına,2.a.3-Kararın İİK’nın 308. maddesi yollaması ile İİK. 288. maddesindeki usulle ilanına ve ilgili kurumlara müzekkere ile bildirilmesine,2.a.4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 59,30 TL maktu karar harcından peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile noksan kalan 23,40 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 2.a.5-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,2.b.1- Birleşen davada davacılar …. Ltd. Şti, … konkordatonun tasdik taleplerinin işin esası incelenmeden AYRI AYRI REDDİNE,2.b.2-Kesin mühlet, kesin mühletin sonuçları ve komiser heyetinin görevlerinin yasa gereği kendiliğinden SONA ERDİĞİNE, verilen tedbirlerin kaldırılmasına,2.b.3-Kararın İİK’nın 308 maddesi yollaması ile İİK. 288. maddesindeki usulle ilanına ve ilgili kurumlara müzekkere ile bildirilmesine, 2.b.4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 59,30 TL maktu karar harcından peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile noksan kalan 23,40 TL harcın birleşen dosya davacılarından tahsili ile hazineye gelir kaydına, 2.b.5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,İstinaf Giderleri Yönünden 3-Müdahillerin istinaf talebi yönünden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince her bir istinaf talebi yönünden alınması gereken maktu karar ve ilam harcı 59,30’ar TL’nin, müdahiller tarafından ayrı ayrı yatırılan 54,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 4,90’ar TL’ harcın davalılardan tahsiline 4-Müdahiller tarafından ayrı ayrı yatırılan toplam 203,00’ar TL istinaf harçlarının ilgili davacı ve birleşen davacılardan ayrı ayrı alınarak ilgili müdahile verilmesine, 5-Gerçek kişi davacı ve birleşen davacıların istinaf talebi yönünden, istinaf harçları peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 6-Talepteki haklılık durumu gözetilerek gerçek kişi davacı ve birleşen davacılar tarafından karşılanan harç ve yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına. 7-İstinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadığından istinaf vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,8-HMK 333. maddesi gereğince yatırılan avansın kullanılmayan kısmının hüküm kesinleştikten sonra yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, İİK’nın 308/a maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren 10 günlük süre içinde Yargıtay Temyiz Kanun Yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.25/03/2021