Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2021/1742 E. 2021/1413 K. 06.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1742 Esas
KARAR NO: 2021/1413
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ: 18/09/2020
NUMARASI: 2020/233 Esas
DAVA: ALACAK (Vekalet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 06/12/2021
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin, 1994 yılından itibaren fikri ve sınaî mülkiyet haklarının korunmasına ilişkin hizmetleri veren ve bu işi Türkiyede şirket statüsünde resmileştiren öncü şirketlerden olduğunu, ulusal ve uluslararası alanda faaliyet gösteren bir şirket olduğunu, davalılardan …’in, müvekkil şirkette marka departmanı yöneticisi olarak 22.09.2001 – 30.07.2018 tarihleri arasında görev yaptığını, davalılardan …’in bu süre zarfında pek çok usulsüz ve kanuna ve hukuka aykırı eylemlerde bulunduğunu, müvekkil şirketi dolandırarak müvekkil şirkete ait paraları usul ve yasaya aykırı yollardan kendi hesabına geçirdiğinin tespit edilmesi üzerine kendisinin iş akdi haklı olarak feshedildiğini, müvekkil şirket tarafından diğer davalı … Ltd. Şti.nin … numaralı “…” ibareli markasının tescil işlemlerinin yerine getirildiğini, ve tescil harcının bizzat … Şirketi tarafından ödendiğini, davalı … Ltd. Şti marka tescil belgesi düzenleme harcını ve diğer masrafları marka vekili olarak işlemini gerçekleştiren Av. …’ın yetkilisi olduğu davacı … değil davalı …’in şahsi hesabına gönderdiğini, marka tescil hizmeti gerçekleştirilen … şirketi tarafından müvekkil şirkete işbu marka tescil işlemlerine ilişkin resmi harç ve ücret bedelleri ile ilgili herhangi bir ödeme yapılmadığını, davalı …’in yaptığı usulsüz ve suç oluşturan haksız fiilleri ile sebepsiz zenginleştiğini, diğer davalıların da işbu haksız fiilin gerçekleşmesini sağladığını ve müvekkil şirkete ödemesi gereken harç ve ücretleri de davalı …’e usul ve yasaya aykırı biçimde gönderdiğini, müvekkil şirketin hem verdiği hizmetin karşılığını alamamış ve hem de kendi cebinden ödemiş olduğu harç bedelini tahsil edemeyerek maddi zarara uğradığını, davalı …’a faturaların bildirildiği tarih olan 12.11.2018 tarihinden itibaren uygulanan ticari temerrüt faizi ile 1.460,00 TL’nin alacak davasına konu edildiğini, Davacı müvekkili şirketin davalılardan … adına Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde yapmış olduğu … nolu markanın tescil, ilan, harç ve ücretleri ile Hizmet Bedeli ve bu konuda davacı şirket tarafından yapılmış olan tüm masrafların davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilinin talep edildiğini ve belirtilen dava konusu alacağın vadesinin çoktan geçtiğini, alacağın rehinle temin edilemediğini belirterek davalıların menkul, gayrimenkullerine, banka hesaplarına ve 3.kişilerdeki hak ve alacakları ile resmi ve özel kurumlar nezdindeki hak ve alacaklarına ihtiyati haciz konulmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu hususların, müvekkil açısından davacı ile arasında bağıtlı hizmet ilişkisini ilgilendiren ve hizmete ilişkin eylemlerle ilgili olup iş mahkemelerinin görevi alanında kaldığını, yetkili Mahkemelerin İstanbul Anadolu Mahkemeleri olduğunu, marka tescili ve buna ilişkin işlemlerden kaynaklanan fatura alacağında, müvekkilin taraf sıfatı bulunmadığını, husumet nedeniyle müvekkil yönünden davanın reddi gerektiğini, dava konusu edilen alacaklardan zamanaşımına uğramış olanların reddi gerektiğini, müvekkilinin davacının çalışanı olarak, … ibareli markanın sahibi, bu markanın tescil hizmetini alan taraf olmadığını, kendisine yönelik bir fatura kesilmediği gibi, markanın tescil işlemlerinden müvekkilin elde ettiği bir menfaat bulunmadığını, tescil hizmetine ilişkin alacağın müvekkilden tahsili talebinin reddi gerektiğini, davacının, müvekkilinin diğer davalı ile iş ve eylem birliği içerisinde hareket ettiğini ileri sürerek pekçok isnatta bulunduğunu, bu iddia ve isnatları hiçbir şekilde kabul etmediklerini, marka ve patent hizmeti verdiği müvekkil şirketleri aleyhine dolandırıcılık yaparak, kimi zaman buna ilişkin sahte belgeler tanzim ederek ve buna ilişkin bedelleri şahsi hesaplarına tevcih eden, bunun için çalışanlarının hesaplarını da kullanan, haksız kazanç elde eden ve çalışanlarını buna alet eden taraf bizzat davacının kendisi olduğunu belirterek haksız davanın reddini talep etmiştir. Davalı … Limited Şirketi’nin cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece; 18/09/2020 tarihli ara kararında; davanın, … ibareli markanın tescil,ilan, harç ve ücretleri ile davacı şirketin hizmet bedeli dahil davacı tarafından yapılan masrafların ferileri ile birlikte tahsiline ilişkin olduğu, iddia edilen alacağın doğup doğmadığı, talebin haklı olup olmadığı, varlığı ve miktarının yargılama sonunda tespit edileceğinin açık olduğu, davacının iddia ettiği alacağın ve alacağa ilişkin itirazın haklı olup olmadığı hususlarının varlığı ancak yargılama sonunda belirlenebilecek durumda olduğundan, alacağın henüz muaccel olup olmadığı da tartışmalı olduğundan, dava konusu ihtilafta ihtiyati haciz koşullarının bulunduğundan söz edilemeyeceği, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için gerekli yasal şartların oluştuğunun da ispat edilemediğinden ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karar, davacı vekili tarafından yasal süresi içerisinde istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu müvekkil şirket alacağının rehinle temin edilmediğini ve vadesinin çoktan geçtiğini, davalıların banka hesaplarına borca ve faizine yetecek miktardaki tutar için önce teminatsız, işbu taleplerinin uygun görülmemesi halinde mahkemece belirlenecek teminat mukabilinde ihtiyati haciz konulması için ihtiyati haciz kararı verilmesini ve söz konusu banka hesaplarının borç ve faize yetmemesi durumunda, davalı borçluların başka bankalarda hesapları var ise tespit edilerek bu hesaplarda bulunan paralara, üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine veya menkul ve adına kayıtlı gayrimenkul mallara, adına kayıtlı araçlar üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesinin talep edildiğini, ihtiyati haciz taleplerinin yerel mahkemenin 18.09.2020 tarihli ara kararıyla haksız ve hukuka aykırı olacak şekilde reddedildiğini, ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin verilmiş olan 18.09.2020 tarihli ara kararın hatalı ve kanuni dayanaktan yoksun olduğunu, bu kararın istinaf incelemesi neticesinde kaldırılarak uygun görülen teminat mukabilinde ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Davacı, yaptığı hizmet karşılığında dava dilekçesinde belirttiği gerekçelerle alacak talebinde bulunmuş ve alacağının temin altına alınması için davalıların menkul ve gayrimenkul malları üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiş, ilk derece mahkemesince iş bu taleplerinin reddine karar verilmiş, ret kararı davacı tarafından istinaf edilmiştir. HMK’nın 341/2 maddesi gereğince miktar veya değeri 3.000,00 TL’yi geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Bu miktar, yeniden değerleme oranı ile hüküm tarihi olan 2020 yılı itibariyle 5.390,00 TL’ye ulaşmıştır. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmekle, dava değerinin miktarı nazara alındığından kesin nitelikte olduğu anlaşılmıştır. HMK’nın 346. Maddesi gereğince kesin karara yönelik istinaf başvurusu ile ilgili ilk derece mahkemesince karar verilebileceği gibi bu konuda olumlu yada olumsuz bir karar oluşturulmadan, istinaf incelemesine gönderilen dava dosyaları ile ilgili olarak aynı yasanın 352/1. Maddesi gereğince istinaf mahkemesince de karar verilmesi mümkündür. Bu yasal düzenlemeler karşısında, kanun yoluna başvuru konusu edilen kararın, karar tarihi itibariyle istinaf kanun yoluna başvuran davacı yönünden kesin nitelikte olması nedeniyle davacının istinaf başvurusunun usulden reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacı vekilinin istinaf kanun yoluna başvuru talebinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 341/2 ve 352/1-b bentleri gereğince miktar yönünden USULDEN REDDİNE, 2- Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 59,30 TL maktu istinaf karar harcından davacı tarafından peşin olarak yatırılan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90 TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, 3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti taktirine yer olmadığına, Dosya üzerinden yapılan ön inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 352 ve 362/1a Maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.06/12/2021