Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2021/1618 E. 2021/1206 K. 27.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1618 Esas
KARAR NO: 2021/1206
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 01/07/2021
NUMARASI: 2021/332 Esas, 2021/488 Karar
DAVA: İTİRAZIN İPTALİ (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 27/10/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından işletilen köprü ve otoyoldan, davalıya ait bir kısım araçların ihlalli geçiş yaptığını, ihlalli geçiş sebebi ile ödenmeyen geçiş tutarı ve yasadan kaynaklı para cezasının tahsili amacıyla davalı aleyhine icra takibi yaptıklarını, borçlunun itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davacı vekili 10/06/2021 tarihli dilekçesinde, dava konusu tüm alacak taleplerinden 6100 sayılı HMK’nun 307. maddesi gereğince feragat ettiğini, HMK’nun 309. maddesi gereğince feragatin karşı tarafın muvafakatine bağlı olmadığını, bu sebeple dosyanın öne alınarak ve davalının da dosyaya sunacağı beyan dilekçesi de gözetilerek davanın feragat nedeniyle sonuçlandırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili 04/06/2021 tarihli dilekçesinde, tarafların vardığı sulh neticesinde davacının iş bu davadan ve taleplerinden feragat etmesi durumunda herhangi bir yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: İlk Derece Mahkemesince, davanın feragat nedeniyle reddine, fazla alınan harcın davacıya iadesine, davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, davalı taraf vekalet ücreti talep etmediğinden lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, devletçe karşılanan arabulucuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına yönelik karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: İş bu karara karşı davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davacı vekili istinaf dilekçesinde, davalı borçlunun borçlarını ifa ettiğini, davanın bu sebeple konusunun kalmadığını, bu gerekçeler ile davadan feragat ettiklerini ancak arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsiline karar verildiğini, oysa ki taraflar arasında sulh protokolü imzalandığını, protokole göre alacakları kalmadığından dolayı davadan feragat ettiklerinin açık olduğunu, hakkın özünden feragat etmediklerini, davanın açılmasına davalının sebebiyet verdiğini, borcun tamamının davalıdan tahsil edildiğini, bu sebeple davanın açılmasına sebebiyet veren davalının arabulucuk ücretinden sorumlu olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Davalıya ait bazı araçların, davacının işletmesinde bulunan köprü ve otoyollardan ihlalli geçiş yaptığı, geçiş ücretinin ödenmediği gerekçesiyle davalı aleyhine icra takibi yapılmıştır. Davalı borçlunun itirazı üzerine itirazın iptali şeklindeki iş bu dava açılmıştır. Yargılama aşamasında davacı vekili, davasından feragat ettiğinden dolayı davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiş, arabuluculuk ücretinin de davacıdan tahsiline karar verilmiştir. 6325 sayılı hukuku uyuşmazlıklarında arabuluculuk kanununun 18/ A-14 nolu bendinde ” Bu madde uyarınca arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderler; arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde anlaşma uyarınca taraflarca ödenmek, anlaşmaya varılamaması hâlinde ise ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır.” düzenlenmiştir. Hukuku uyuşmazlıklarında arabuluculuk kanunu yönetmeliğinin 26/2. Maddesinde; ” Arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları hâlinde iki saatlik ücret tutarı Tarifenin Birinci Kısmına göre Bakanlık bütçesinden ödenir. İki saatten fazla süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâlinde ise iki saati aşan kısma ilişkin ücret aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde, Tarifenin Birinci Kısmına göre karşılanır. Bakanlık bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır. Dava açılması hâlinde mahkeme tarafından dava öncesi ödenen arabuluculuk ücretlerine ilişkin makbuz dosyaya eklenir. Yargılama giderleri olarak hükmedilen tutar 6183 sayılı Kanuna göre tahsil edilir.” düzenlenmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 357. maddesinde ” Bölge adliye mahkemesi hukuk dairelerinde karşı dava açılamaz, davaya müdahale talebinde bulunulamaz, davanın ıslahı ve 166 ncı maddenin birinci fıkrası hükmü saklı kalmak üzere davaların birleştirilmesi istenemez, bölge adliye mahkemesince resen göz önünde tutulacaklar dışında, ilk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunmalar dinlenemez, yeni delillere dayanılamaz.” düzenlenmiştir. 6325 sayılı yasanın 18/A-14. maddesine göre arabuluculuk bürosu tarafından yapılan zaruri giderler taraflarca anlaşmaya varılamaması halinde Adalet Bakanlığı bütçesinden tahsil olunur. Yönetmeliğin 26/2. maddesine göre de arabuluculuk faaliyeti için Adalet Bakanlığından ödenen miktar yargılama giderinden sayılır ve dava açılması halinde hükümle birlikte tahsil olunur. HMK’nun 326. maddesi gereğince, yargılama gideri, aleyhine hüküm verilen taraftan alınır. Somut olayda, yargılama aşamasında davacı taraf, davanın tarafları arasında sulh protokolü yapıldığını, protokol çerçevesinde davadan feragat ettiklerini beyan etmemiştir. Sulh protokolünden bahsetmeden doğrudan davasından feragat etmiştir. Davacı, istinaf aşamasında ve istinaf dilekçesinde tarafların sulh olduğunu ve davalının borcu ödediğini iddia etmiştir. İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunmalar HMK’nun 357. Maddesi gereğince istinaf aşamasında ileri sürülemez. Davacı ilk derece mahkemesi yargılaması sırasında sulh protokolüne dayandığını, bu sebeple davadan feragat ettiğini beyan etmediğine göre istinaf aşamasında bu belgeye dayanamayacağı gibi bu iddiasını da ileri süremez. Arabuluculuk faaliyeti için Adalet Bakanlığınca karşılanan ücret yargılama giderlerinden sayılır. Davacı davasından feragat ettiğine göre aleyhine hüküm kurulmuştur. Bu sebeple arabuluculuk ücretini davacıdan tahsiline karar verilmesinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Bu sebeple davacının istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere, 1- İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/332 Esas, 2021/488 Karar ve 01/07/2021 tarihli kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan, 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun 353/1b-1 bendi gereğince davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan REDDİNE, 2- Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL maktu istinaf karar harcı davacı tarafından peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA, 3- Davacının yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti taktirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 362/1-a. fıkrası gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.27/10/2021