Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2021/1617 E. 2021/1204 K. 25.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1617 Esas
KARAR NO: 2021/1204
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/07/2021
NUMARASI: 2021/461 Esas, 2021/507 Karar
DAVA: İTİRAZIN İPTALİ (Haksız Fiil Kaynaklı)
KARAR TARİHİ: 25/10/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili ile dava dışı … arasında İşyerim Sigorta Poliçesi imzalandığını, dava dışı sigortalının kiracı olarak bulunduğu işyerinde 25/04/2018 tarihinde su tesisatın patlaması sonucu hasar meydana geldiğini, hasarın müvekkiline ihbar edilmesi üzerine durum tespiti için bağımsız ve uzman eksper tayin edildiğini, 11/05/2018 tarihli ekspertiz raporu neticesinde 3.642,30 TL hasar tespit edildiğini, müvekkil tarafından oluşan zarar bedeli dava dışı sigortalıya 28/05/2018 tarihinde ödendiğini, hasarın meydana gelmesinde davalının %100 kusuru bulunduğunu, ödenen hasar tazminat bedelinin tahsili amacıyla İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, borçlunun takibe itiraz ettiğini, akabinde müvekkil tarafından 24/07/2019 tarihinde arabuluculuk başvurusu yapıldığını, gerçekleştirilen müzakereler sonucunda taraflarca anlaşma sağlanamadığını iddia ederek icra takibine karşı yapılan haksız ve kötü niyetli itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; davanın görevsiz ve yetkisiz mahkemede açıldığını, hasarın müvekkili şirketin hareketi veya tutumlarından kaynaklandığına dair herhangi bir delilin olmadığını, ekspertiz raporundaki tespitlerin gerçek zarar olarak kabul edilmesini kabul etmediklerini, alacağın likit olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığını, icra inkar tazminatı talebinin reddi gerektiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İSTANBUL 27. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNİN 23/06/2020 TARİH, 2019/595 ESAS VE 2020/122 KARAR SAYILI KARARI: Mahkemece; görevsizlik nedeniyle davanın HMK’ın 114/1-c ve 115/2.maddeleri gereğince usulden reddine karar verilmiştir. Görevsizlik kararı istinaf edilmeksizin 29/06/2021 tarihinde kesinleşmiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece; HMK’nın 16.maddesi kapsamında haksız fiilin meydana geldiği yer ile zararın meydana geldiği yerin Samsun olduğu gerekçesiyle davalının yetki ilk itirazının kabulü ile mahkemenin yetkisizliğine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karar, davacı vekili tarafından yasal süresi içerisinde istinaf edilmiştir. Davacı vekili, istinaf nedenleri olarak; yetkisizlik kararının eksik ve hatalı değerlendirme sonucu verildiğini, yetki itirazının değerlendirilmesinde mahkemece HMK’nın 6.maddesinin dikkate alınmadığını, davalının dava açıldığı tarihteki yerleşim yeri dikkate alındığında davanın doğru yerde açıldığını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Davacı tarafından davalı aleyhine 3.642,30 TL asıl alacak üzerinden icra takibi başlatıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, davacı tarafından arabuluculuğa başvurulduğu, arabuluculukta anlaşma sağlanamaması üzerine iş bu davanın açıldığı, yapılan yargılama sonunda mahkemenin yetki nedeniyle davanın usulden reddine karar verdiği anlaşılmıştır. Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. HMK’nın 341/2 maddesi gereğince miktar veya değeri 3.000,00 TL’yi geçmeyen mal varlığı davalara ilişkin kararlar kesindir. Bu miktar, yeniden değerleme oranı ile hüküm tarihi olan 2021 yılı itibariyle 5.880,00 TL’ye ulaşmıştır. Dolayısıyla ilk derece mahkemesince verilen karar dava değeri nazara alındığında hüküm tarihi itibariyle kesin niteliktedir. HMK’nın 346. Maddesi gereğince kesin karara yönelik istinaf başvurusu ile ilgili ilk derece mahkemesince karar verilebileceği gibi bu konuda olumlu yada olumsuz bir karar oluşturulmadan, istinaf incelemesine gönderilen dava dosyaları ile ilgili olarak aynı yasanın 352/1. Maddesi gereğince istinaf mahkemesince de karar verilmesi mümkündür. Bu yasal düzenlemeler karşısında, kanun yoluna başvurusu konu edilen kararın, karar tarihi itibariyle kesin nitelikte olması nedeniyle istinafa kabil bir karar bulunmadığından davacının istinaf dilekçesinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacı vekilinin istinaf kanun yoluna başvuru talebinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 341/2 ve 352/1-b bentleri gereğince miktar yönünden REDDİNE, 2-İstinaf harçları peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına; 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti taktirine yer olmadığına, Dosya üzerinden yapılan ön inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 352 ve 362/1a Maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.25/10/2021