Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2021/1583 E. 2021/1219 K. 03.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1583 Esas
KARAR NO: 2021/1219
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 08/07/2021
NUMARASI: 2020/684 Esas, 2021/440 Karar
DAVA: SIRA CETVELİNE İTİRAZ (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235))
KARAR TARİHİ: 03/11/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin müflis şirketten alacaklı olduğunu, alacağını masaya yazdırmak için müracaat ettiğini, alacaklarının bir kısmını masaya yazıldığını, 83.012,01 TL yönünden taleplerinin reddine karar verildiğini, müvekkilinin müflis şirket hesabında dolar alacağı bulunduğunu, bu durumun davalı tarafından kabul edildiğini belirterek alacaklarının masaya kaydına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde; sıra cetvelinin 13/11/2020 tarihinde ilan edildiğini, davacının kayıt esnasında İİK’nun 223. maddesi gereğince masraf vermediğini, davanın 01/12/2020 tarihinde açıldığını, dolayısıyla hak düşürücü sürenin geçirildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:Mahkemece; davacının, kayıt başvurusu esnasında posta gideri yatırmadığı, sıra cetvelinin 13/11/2020 tarihinde gazetede ilan edildiği, davanın 01/12/2020 tarihinde 15 günlük hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı gerekçesi ile davanın süreden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili, yasal süre içerisinde karara karşı istinaf kanun yoluna başvurmuştur.Davacı vekili, istinaf nedenleri olarak; müvekkilinin kayıt başvurusu esnasında tebligat için avans yatırdığını, sıra cetvelinin 13/11/2020 tarihinde ilan edildiğini, sıra cetvelinin 23/11/2020 tarihinde taraflarına tebliğ edildiğini, davanın 01/12/2020 tarihinde süresinde açıldığını belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:Dava, İİK 235/ son fıkrası gereğince açılmış olan, sıra cetveline şikayet yolu ile yapılan itiraz davasıdır. İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/41 Esas sayılı dosyasında 16/11/2017 tarihinde iflasına karar verilen müflis …Bankası A.Ş.’nin tasfiye işlemlerinin İstanbul … İflas Müdürlüğünün … İflas sayılı dosyasında TMSF tarafından yürütüldüğü, davacının müflis bankanın iflas masasına alacak kayıt başvurusunda bulunduğu, alacağının bir kısmının üçüncü sıraya kaydedildiği, 83.012,01 TL alacak yönünden ise talebin reddine karar verildiği, red kararının davacıya 23/11/2020 tarihinde tebliğ edildiği, sıra cetvelinin, Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde 13 Kasım 2020 tarihinde ilan edildiği, iflas idaresi 16/03/2020 tarihli cevabı yazısında davacı alacaklının başvuru esnasında İcra İflas Kanunun 223 maddesi gereğince masraf yatırılmadığını bildirdiği görülmüştür.Uyuşmazlık, şikayetçinin hak düşürücü süre içerisinde şikayet başvurusunda bulunup bulunmadığı ile mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olmadığına ilişkindir.İİK’nın 235/1. maddesinin ilk iki cümlesi “Sıra cetveline itiraz edenler, cetvelin ilanından itibaren onbeş gün içinde iflasa karar verilen yerdeki ticaret mahkemesine dava açmaya mecburdurlar. 223. maddenin üçüncü fıkrası hükmü mahfuzdur.” hükmünü içermektedir. İİK’nın 234/2. madde hükmü uyarınca yapılan tebligat bilgi verme mahiyetinde olup dava açma süresi bu tebligat ile başlamaz. Bu madde hükümlerinden de anlaşılacağı üzere, iflas sıra cetveline itiraz davaları süreye tabi olup bu süre kural olarak sıra cetvelinin İİK’nın 166. maddesinde gösterilen usulde ilanından itibaren işlemeye başlar. Eğer davacı aynı Kanun’un 223. maddesine göre tebliğe elverişli adres gösterir ve gerekli masrafı avans olarak yatırırsa süre kendisine yapılan tebliğden itibaren hesaplanır. Bu itibarla sıra cetvelinin hangi tarihte hangi gazetede yayınlandığının tereddüde yer bırakmayacak şekilde açıklıkla belirtilmesi ve davacının tebliğe elverişli adres bildirip, gerekli avansı yatırıp yatırmadığının net olarak bilinmesi şarttır (Yargıtay 23 HD’nin 2015/5275 Esas, 2016/2424 Karar sayılı kararı)Somut olayda, davacı alacaklı, alacağının masaya kaydı için talepte bulunduğu, alacağının bir kısmının masaya kaydının yapıldığı, 83.012,01 TL yönünden ise kur farkı nedeni ile reddine karar verildiği, ret kararının davacıya 23/11/2020 tarihinde tebliğ edildiği, iflas idaresinin 16/03/2021 tarihli yazı cevabına göre davacının, iflas sıra cetvelinin tebliği için masraf vermediği, sıra cetvelinin Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde 13/11/2020 tarihinde ilan edildiği, iş bu davanın ise İİK’nın 235/1. Maddesi gereğince 15 günlük süre geçtikten sonra 30/11/2020 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. Davacı, istinaf dilekçesinde, ret kararının tebliği için gider avansı yatırdığını beyan etse de buna ilişkin dosyaya herhangi bir belge ibraz edememiştir. Dosya içerisine alınan davacının başvurusuna ait 23/03/2018 tarihli dilekçede de tebligat masrafı yatırdığına dair bir beyana rastlanmamıştır.Bu sebeplerle davacının istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:1- İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/684 Esas, 2021/440 Karar ve 08/07/2021 tarihli kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1b-1 bendi gereğince esastan REDDİNE,2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL maktu istinaf karar harcı davacı tarafından peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA,3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına,4-Davacının yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 361 maddesi gereğince kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Yargıtay nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.03/11/2021