Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2021/1574 E. 2021/1314 K. 18.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1574 Esas
KARAR NO: 2021/1314
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
ARA KARAR TARİHİ: 04/08/2021
ESAS NO: 2021/349 Esas
DAVA: İTİRAZIN İPTALİ (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 18/11/2021
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili, 21/05/2021 tarihli dava dilekçesinde; müvekkili şirketin Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Kuzey Çevre Otoyol’unun işletmesini yürüttüğünü, davalı borçlu şirkete ait … plakalı ticari aracın 03/11/2019 – 28/09/2020 tarihleri arasında ücret ödemeksizin ihlalli geçişler yaptığını, geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerine 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkındaki Kanunun 30/7.maddesi gereğince ihlalli geçiş tarihinden itibaren 15 günlük süre içerisinde geçiş bedellerini cezasız olarak ödeyebilme imkanı verilmekte ise de ihlalli geçiş ücretlerinin anılan süre içerisinde ödenmediğinin tespit edildiğini, ödenmemesi üzerine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile ödenmeyen geçiş ücretleri ve geçiş ücretlerine 6001 sayılı kanunun 30/5.maddesi uyarınca tahakkuk ettirilen geçiş ücretinin dört katı tutarındaki gecikme cezası alacağının tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun takibe ve borca itiraz ettiğini, itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu iddia ederek, icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatının tahsiline, … plakalı aracın veya davalıya ait başkaca mal varlıklarının borca yetecek kadar olan kısmın ihtiyaten haczine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece; Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 389/1. maddesi “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” hükmünü içerdiği, davanın, icra takibine vaki itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı talebine ilişkin olup davacı vekilinin ihtiyati tedbir konulmasını talep ettiği taşınmazların dava konusu olmadığı, ihtiyati tedbirin ancak dava konusu uyuşmazlık hakkında verilebileceği ve ayrıca talep edilen alacağın varlığı yargılamaya muhtaç olduğu gerekçesiyle şartları oluşmayan talebin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: 04/08/2021 tarihli ara karar, davacı vekili tarafından yasal süresi içerisinde istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf nedenleri olarak, mahkemece taleplerinin yanlış ve eksik inceleme sonucu ihtiyati tedbir olarak nitelendiriliğini, taleplerinin ihtiyati haciz olduğunu, yanlış nitelendirme neticesinde yanlış karar verildiğini, HMK 33.madde gereğince hukuki nitelendirmeyi yapmanın hakime ait olduğunu, emsal mahkeme kararlarında ihtiyati haciz şartlarının oluştuğunun ortada bulunduğunu iddia ederek, ihtiyati haciz taleplerine ilişkin ilk derece mahkeme ara kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda yeni karar tesis edilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Talep, İİK 265. maddesi gereğince ihtiyati haciz talebinin reddi kararının kaldırılması istemidir. Her ne kadar mahkemece davacı talebi 6100 sayılı HMK’nın 389 ve devamı maddelerinde düzenlenen ihtiyati tedbir olarak değerlendirilmiş ise de davacının talebi yukarıda yer verildiği üzere 2004 sayılı İcra İflas Kanunun 257 ve devamında düzenlenen ihtiyati haciz talebidir. Sonuç olarak, mahkemece davacının talebi yanlış nitelendirilmekle beraber reddedilmiş olması nedeniyle, talebin reddine dair davacının istinaf başvurusunun HMK 341 ve İİK 258/3.maddeleri gereğince istinaf kanun yoluna tabi olduğu görülmekle diğer hususların incelenmesine geçilmiştir. 2004 sayılı İİK’nın 258/sonuncu fıkrasında ihtiyati haciz talebinin reddi halinde alacaklının istinaf yoluna başvurabileceği düzenlenmiştir. Davacı iş bu yasal düzenleme kapsamında, istinaf kanun yoluna başvurmuştur. 2004 Sayılı İİK’nın 257 ve devamında ihtiyati haciz düzenlenmiştir. İhtiyati haciz şartları 257. Maddede, 258. Maddede ise ihtiyati haciz kararına yer verilmiştir. 258. Maddenin ilk fıkrasında alacaklının alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecbur olduğu ifade edilmiştir. Somut dava bu anlamda değerlendirildiğinde, dava dilekçesine ekli ihlalli geçiş listesi, araç plakaları, davalı borçlu şirket hakkında başlatılan icra takip dosya örneğinin dosya içerisinde olduğu görülmüştür. Davacı tarafça davalı hakkında İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında 17/10/2020 tarihinde 57.584,00 TL asıl alacak ( geçiş ücreti – para cezası ) ve ferileri olmak üzere toplam 60.747,59 TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlattığı, davalı borçlu şirketin borca ve takibe itiraz ettiği, davacı vekilinin ise itirazın iptali davası açtığı dosya kapsamından anlaşılmıştır. İcra ve İflas Kanunun 258. maddesinin 2. cümlesinde “ Alacaklı alacağı ve icabında İhtiyati haciz sebepleri ( m.257) hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeye mecburdur. ” Denilmektedir. Kanun senetlerden değil, delillerden bahsetmektedir. İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için bir kimsenin aleyhine delil olmak üzere vücuda getirdiği bir belgenin varlığı şart değildir. İhtiyati haciz kararı verilirken dikkat edilmesi gereken hususun alacağın yazılı delille ispatı değil, alacağın varlığı konusunda hakime kanaat verecek dellilerin sunulmasıdır. Hakim, taraflar arasındaki ilişkiye, alacağı doğuran sebebin şekline ve niteliğine göre ibraz edilen delilleri değerlendirerek alacağın varlığı hakkında bir kanaata vardığı takdirde İİK ‘daki diğer şartlar mevcutsa İhtiyati haciz talebini kabul edecektir. Alacağın varlığına kanaat getirilmesi yaklaşık ispattır .Bununla birlikte hukuki bir işlem söz konusu olduğunda, alacağın varlığının bir belgeye veya belgeler zincirine dayanması tercih edilmesi gereken bir seçenektir. Diğer hukuki himaye tedbirlerinde olduğu gibi İhtiyati hacizde de amaç, davaya ilişkin bir yargılamadan farklı olarak maddi hukuka dayanan hak bakımından nihai bir karar verip uyuşmazlığı sona erdirmek değildir. İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için “ alacağın yargılamayı gerektirmesi “ şeklinde bir koşul kanunda öngörülmemiştir. İhtiyati hacizde teminat İİK 259. maddede düzenlenmiştir. Maddede, ihtiyati haciz isteyen alacaklının hacizde haksız çıktığı takdirde borçlunun veya üçüncü şahsın bu yüzden uğrayacakları bütün zararlardan mesul ve HMK 96’ cı maddesinde yazılı teminatı vermeye mecbur olduğu, ancak, alacağın bir ilama müstenid ise teminatın aranmayacağı, ilam mahiyetinde bir vesikaya müstenid ise mahkemenin teminata lüzum olup olmadığını takdir edeceğine yer verilmiştir. Somut davada, yukarıda ifade edildiği üzere, geçiş listesi, araç plakaları değerlendirildiğinde, İİK 258. maddede yer verilen, kanaat getiren dellilerin gösterilmiş olduğunun kabulü ile ihtiyati haciz kararı verilmesi gerekirken, talebin hatalı değerlendirilmesi ve yasada yer almayan gerekçe ile reddedilmiş olması isabetli görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, davacı tarafın İİK 258/1.fıkrasında yer verilen şekilde haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri ibraz etmiş olduğunun kabulü ile İİK 257 vd maddeleri gereğince teminat mukabili ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, talebin reddi ve red gerekçesi yerinde görülmemiştir. Ancak, söz konusu hata yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyeceğinden karar düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir. Bu nedenle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esasa dair hususlar incelenmeksizin kabulü ile ihtiyati hacze ilişkin talebine yönelik aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M:Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere: 1- Davacının, istinaf başvurusunun esasa dair hususlar incelenmeksizin kısmen KABULÜNE, 2- İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/349 Esas sayılı derdest dava dosyasında verilen 04/08/2021 tarihli ara kararın KALDIRILMASINA, 3- a) Davacının ihtiyati haciz talebinin, İcra ve Kanunun 257/1. fıkrasına uygun görüldüğünden KABULÜNE, c) İcra ve Kanunun 259. maddesi uyarınca, ihtiyati haciz isteyen alacaklının hacizde haksız çıktığı takdirde borçlunun ve üçüncü şahsın bu yüzden uğrayabilecekleri muhtemel zarar ve ziyanlarını karşılamak üzere alacağın %15 oranında nakit veya kesin ve süresiz banka teminat mektubu ibraz olunduğunda borçlunun, menkul, gayrimenkul ve üçüncü şahıslarda olan hak ve alacaklarının borç tutarı ( 60.757,59 TL ) ile sınırlı olmak kaydıyla İcra ve İflas Kanunun 257. maddesi gereğince ihtiyaten haczine, d) İhtiyati haciz kararının teminatın ibrazından sonra İcra ve İflas Kanunun 261. maddesi gereğince yetkili İcra dairesince infazına, 4- Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcı davacı tarafından peşin olarak yatırıldığından yeniden karar verilmesine YER OLMADIĞINA, 5- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 6- Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin mahkemece verilecek esasa dair kararda değerlendirilmesine, 7- Dosyanın gerekli işlemlerin yerine getirilmesi için ilk derece mahkemesine gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1b-2. Maddesi gereğince düzeltilerek aynı yasanın 352/1-f bendi ve İİK’nun 258/son fıkrası gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.18/11/2021