Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2021/157 E. 2021/388 K. 18.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/157 Esas
KARAR NO : 2021/388
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 01/10/2020
NUMARASI : 2018/783 Esas, 2020/663 Karar
DAVANIN KONUSU: Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))
KARAR TARİHİ: 18/03/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dilekçesinde özetle; müvekkili şirketlerin aile şirketi olduğunu, … çatısı altında faaliyetlerini sürdürmekte olup aynı gruba mensup bu iki şirket arasında organik bir bağ ve tam bir entegrasyon mevcut olduğunu, üstlenilen borçlarda ve özellikle kredi ilişkilerinde birbirlerinin müşterek borçlusu ve müteselsil kefili durumunda olduklarını, müvekkili şirketin ortaklarının aile şirketinin borçlarının kefili ve aynı zamanda bu borçlar için tüm gayrimenkullerini teminat olarak verdiklerini, grup şirketi olan … şirketinin halihazırda çok fazla bir ticari faaliyeti bulunmadığını, bu şirket adına kayıtlı 1 dükkan bulunduğunu, bu dükkanın … ikinci el araç satış galerisi ve merkez ofisi olarak kullanıldığını, şirketin 3. Havalimanında yer almak için … A.Ş. ile 15.09.2017 tarihinde sözleşme imzaladığını, şirketlerin yüksek kapasite ile çalışan, işleyen, faaliyetine devam eden ve ekonomik krize rağmen doğrudan ve dolaylı olarak yüzlerce kişiye ekmek kapısı olan kuruluşlar olduğunu, şirketlerin büyük rakamlara ulaşan haciz ve iflas yoluyla takiplerle karşılaştığından paraya çevrilmesi durumunda aktifi piyasa şartlarından çok bir meblağlarla paraya çevrileceğini ve birçok alacaklının alacağını tahsil etmek imkanından yoksun kalarak zarara uğrayacaklarını, müvekkili şirketlerin ve şirketin ortağının ve şirketin müteselsil kefillerinin ödeme güçlüğünden ve bu güçlük dolayısıyla şirketler aleyhine yapılan ve yapılacak olan icralardan dolayı borca batık duruma düşeceği ve dolayısıyla iflastan kurtulmak ve yine borçlarını vadesinde ödeyememesi dolayısıyla borçlarını ödeyebilmek ve şirketlerin faaliyetlerini devam ettirebilmek için İİK 285 maddesi uyarınca konkordato mühleti talebinde bulunduklarını, belirterek İİK 287 maddesi gereği müvekkil şirketler, müteselsil kefil ve ortakları hakkında geçici/kesin mühlet verilmesi ile konkordatonun tasdikine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Alacaklılardan bir kısmı, yargılamaya katılarak yazılı ve /veya sözlü beyanda bulunmuşlardır.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece, komiser heyeti raporları ve tüm dosya kapsamına göre; oylamada yasal nisabın sağlandığı, harçların yatırıldığı gerekçesi ile davacı şirketler yönünden konkordatonun tasdikine, gerçek kişi yönünden talebin reddine karar verilmiştir. Davacı şirket … Anonim Şirketinin davadan feragat etmesi nedeni ile de 22.10.2020 tarihli ek karar ile HMK 310. Maddesi gereği konkordato talebinin feragat nedeniyle reddine” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: … A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde; davacı … Ticaret Limited Şirketi’ne ait 101 adet farklı plakalı aracın, müvekkilinin işlettiği Avrasya Tüneli’nden geçiş ücreti ödemesi yapmaksızın 497 defa “ihlalli geçiş” yaptığını, müvekkili Şirket’e yasada öngörülen cezalar ve geçiş ücreti ile birlikte toplamda 43.382,00 TL borçlu olduğunu, şirket aleyhinde İstanbul Anadolu …. İcra Dairesinin … E. sayılı dosyası üzerinden 29 Haziran 2018 tarihinde icra takibi başlatıldığını, davacı şirketin takibe haksız olarak itiraz ederek takibi durdurduğunu, arabuluculuğun sonuç vermediğini, borçlu şirketin Arabuluculuk Son Oturum Tutanağı’nda ki beyanı ile müvekkili şirkete olan borcunu kabul ve ikrar ettiğini, İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/24 E. sayılı dosyasında itirazın iptali davası açıldığını, davanın halen derdest olduğunu, 16 Eylül 2019 tarihinde yerel mahkeme nezdindeki konkordato dosyasına müdahale talebinde bulunulduğunu, müdahale taleplerinin kabul edildiğini, Basın İlan Kurumu Resmi İlan Portalı’nda yayınlanan 25 Şubat 2019 tarihli ilanla alacaklıların davacıdan olan alacaklarını bildirmeye davet edildiğini, müvekkili Şirket’in geçici mühlet tarihi olan 16 Ağustos 2018 tarihi itibariyle alınan kapak hesabı uyarınca toplamda 51.692,96TL tutarında, kesin mühlet tarihi olan 16 Ocak 2019 tarihi itibariyle alınan kapak hesabı uyarınca ise toplamda 55.157,26 TL tutarındaki muaccel ödenmemiş alacağının Konkordato Komiserliği’ne 31 Aralık 2019 tarihli dilekçe ile Yerel Mahkeme aracılığıyla bildirildiğini, Konkordato Komiserliği’nden aldıkları şifahi beyana göre 15 günlük süre içerisinde alacak kaydı yapılmadığı ve alacağın davacı Şirket’in bilançosunda kayıtlı olmadığı gerekçeleri ileri sürülerek konkordato projesi kapsamına dahil edilmediklerini öğrendiklerini, bu konuda Konkordato Komiserliği tarafından herhangi bir tebligat da yapılmadığını, ayrıca alacağın kaydı yönündeki talep hakkında Yerel Mahkeme tarafından hiçbir değerlendirme yapılmadan 01 Ekim 2020 tarihinde esasa ilişkin hüküm tesis edildiğini, Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 10.09.1965 tarihli, 1965/8923 E., 1965/9212 K. sayılı kararı ve doktrin görüşlerine göre ilan süresi içerisinde alacağın beyan edilmemesinin sonucunun alacağın sükutu anlamını taşımadığı, bu durumun konkordatonun amacı ile bağdaşmadığını, alacağın konkordato projesine dahil edilmesi gerektiğini, Yerel Mahkeme’ye alacağın projeye dâhil edilmesi talepli 28 Eylül 2020 tarihli dilekçe sunulduğunu, yine 1 Ekim 2020 tarihli duruşmada da bu konuya ilişkin sözlü beyanda bulunulduğunu, mahkemenin talebi karşılayacak olumlu ve olumsuz hüküm kurmadığını,2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun “Hükmün Kapsamı” başlıklı 297/2. Maddesine aykırı davranıldığını, davacı şirketin ticari kayıtlarını TTK hükümlerine uygun olarak tutmamasının sonuçlarının müvekkili şirkete yüklenemeyeceğini, Avrasya Tüneli’nden ihlalli geçiş yapan araç sahiplerine yüklenen cezanın, Müvekkili Şirket’in iradi tasarrufuna değil, 6001 sayılı Kanun’un emredici nitelikteki 30/5. maddesine dayandığını belirterek 55.157,26 TL tutarındaki alacağın konkordato projesine dâhil dahil edilerek konkordato şartlarının müvekkil şirket bakımından düzeltilmesine, mahkeme aksi kanaatte ise, yerel mahkeme’nin konkordatonun tasdiki kararının kaldırılmasına ve davanın esastan reddine karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:Dava, İİK 285 vd maddelerinde düzenlenen konkordato istemine ilişkindir. Öncelikle, talebin niteliği ve mahkemece re’sen değerlendirilmesi gereken usul kurallarının incelenmesi uygun görülmüştür.2004 sayılı İİK‘nun 285. maddesinde, yetkili ve görevli mahkeme düzenlenmiş, yasada, İflasa tabi olan borçlu için İİK‘nun 154. maddesine atıf yapılarak ilgili maddenin birinci veya üçüncü fıkrasında yazılı yerlerdeki asliye ticaret mahkemesinin, iflasa tabi olmayan borçlu için ise yerleşim yerindeki asliye ticaret mahkemesinin yetkili ve görevli olduğu vurgulanmıştır. Somut olayda, davanın, dava tarihi itibariyle yetkili ve görevli asliye ticaret mahkemesinde açıldığı, yargılamanın yetkili mahkemece gerçekleştirildiği sabittir. Diğer yandan, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 74. maddesinde belirtilen şekilde, vekaletnamede konkordatoya ait özel yetkinin mevcut olduğu da anlaşılmıştır.Uyuşmazlık, İcra ve İflas Kanunun 302/5. maddesi uyarınca davacı alacağının projeye dahil edilip edilmeyeceği, tasdik kararının usul ve yasaya uygun olup olmadığı noktasında toplanmıştır. İİK’nun Alacaklıları alacaklarını bildirmeye davet başlıklı 299. Maddesi;” Alacaklılar, komiser tarafından 288 inci madde uyarınca yapılacak ilânla, ilân tarihinden itibaren onbeş gün içinde alacaklarını bildirmeye davet olunur. Ayrıca, ilânın birer sureti adresi belli olan alacaklılara posta ile gönderilir. İlânda, alacaklarını bildirmeyen alacaklıların bilançoda kayıtlı olmadıkça konkordato projesinin müzakerelerine kabul edilmeyecekleri ihtarı da yazılır.”Alacaklar hakkında borçlunun beyana daveti başlıklı 300. Maddesi;” Komiser, borçluyu iddia olunan alacaklar hakkında açıklamada bulunmaya davet eder. Komiser, alacakların varit olup olmadığı hakkında borçlunun defterleri ve belgeleri üzerinde gerekli incelemelerde bulunarak bunların neticesini 302 nci madde gereğince vereceği raporda belirtir.” hükmünü içermektedir.Borçlu hakkında kesin mühlet verilmesinden sonra komiser tarafından İİK’nın 288. maddesi uyarınca yapılacak ilanla alacaklılar alacaklarını bildirmeye davet olunur. İİK’nın 300. maddesi gereği komiser, iddia olunan alacaklar hakkında borçluyu açıklamada bulunmaya davet eder. İİK’nın 302/6. maddesi gereği çekişmeli alacakların hesaba katılıp katılmamasına ve ne oranda katılacağına mahkeme karar verir.İİK’nın 299. Maddesinde; alacaklıların, komiser tarafından 288. madde uyarınca yapılacak ilanla, ilan tarihinden itibaren onbeş gün içinde alacaklarını bildirmeye davet olunacağı, ilanda, alacaklarını bildirmeyen alacaklıların bilançoda kayıtlı olmadıkça konkordato projesinin müzakerelerine kabul edilmeyecekleri ihtarının da yer alacağı düzenlenmiştir. Şu halde ilanda belirtilen süre içinde alacağı bildirmemenin yaptırımı, konkordato nisabının hesabında dikkate alınmamaktır.Somut uyuşmazlıkta, davacı şirket hakkında 16.01.2019 tarihinde 1 yıllık kesin mühlet verildiği, alacaklılara alacaklarını bildirmeleri konusundaki ilanın 18.03.2019 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinde ve Basın İlan Kurumunun resmi ilan portalında 25.02.2019 tarihinde ilan edildiği, ilanlarda yasada geçen ihtarların yer aldığı, müdahil vekilinin kesin mühlet kararından sonra 3.12.2019 tarihinde alacağın kaydedilmesini istediği,… A.Ş.’nin İİK 299. Maddesinde belirtilen ilandan itibaren 15 günlük süre içerisinde alacak kayıt başvurusunda bulunmadığı, alacağın davacı şirketin blançosunda da yer almadığı, komiser heyetinin İİK’nun 300. Maddesi gereğince gerekli işlemleri yerine getirdiği, çekişmeli alacak hakkında mahkemece karar verilmesi gerektiği, bu konudaki eksikliğin sonuca etkisinin bulunmadığı, davacı alacağının nisapta gösterilmesinin yasal olarak mümkün görülmediği, mahkemece konkordato hükümleri dikkate alınarak HMK’nun 257. Maddesi gereğince usulüne uygun hüküm tesis edildiği anlaşılmakla istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.
.HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:1-Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/783 Esas, 2020/663 Karar ve 01/10/2020 tarihli kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan müdahil …A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1b-1 bendi gereğince ESASTAN REDDİNE,2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 91,10 TL başvuru harcı + 162,10 TL istinaf kanun yolu başvuru harcı ile toplam 253,20 TL harcın, müdahil tarafından peşin yatırılan 203,00 TL harçtan mahsubu ile bakiye 50,20 TL harcın müdahil … A.Ş. tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, 3-Müdahilin yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 353/1b-1 ve İİK’nın 308/a maddesi gereğince, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde, Yargıtay nezdinde Temyiz Kanun Yolu Açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.18/03/2021