Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2021/1560 E. 2021/1558 K. 30.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1560 Esas
KARAR NO: 2021/1558
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 23/06/2021
NUMARASI: 2021/425 Esas, 2021/623 Karar
DAVA: KONKORDATO (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))
KARAR TARİHİ: 30/12/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesi ile; müvekkili şirketlerin aile şirketi vasfında olduğunu, … Tekstil’in 2011 yılında kurulduğunu, 22.06.2016 tarihinde şimdiki ortak … tarafından devralındığını, şirketin Küçükçekmece -İstanbul adresinde faaliyet gösterdiğini, Türkiye ve dünyanın sayılı giyim markaları için gömlek, tişört, bluz vb. ceket altına giyilen giyim eşyası üretimi ile tekstille ilgili her türlü hammadde, yardımcı hammadde ve malzemelerinin ithalat ve ihracatını yapmak ve ana sözleşmesindeki diğer yazılı faaliyetler ile iştigal ettiğini, müvekkili … ‘un 2012 yılında İstanbul’da kurulduğunu, …, gabardin, dokuma ve örme kumaşlarından bayan, çocuk ve erkek ayırımı yapmaksızın kaliteli dış giyim ürünleri üreterek veya başta diğer davacı … Tekstil olmak üzere diğer firmalara ürettirerek iç ve dış pazara satış yaptığını, şirketin patentini aldığı “…” markası ile Belçika, Fransa ve iç pazarda faaliyet gösterdiğini, her iki şirkette müvekkili …’un %100 pay sahibi olduğunu, gerek şirket ortağı davacı …’un gerekse de diğer davacı gerçek kişilerin şirketin borçlarına kefil olduklarını, şirketlerin dolar kurundaki dalgalanmadan etkilendiklerini ve finansal sıkıntıya girdiklerini belirterek müvekkilleri lehine geçici mühlet ve sonrasında bir yıllık kesin mühlet verilmesini, akabinde konkordatonun tasdikini talep ve dava etmiştir. Yargılama sırasında borçlu şirketlerden …Limited Şirketi davacı … Limited Şirketi bünyesinde birleşmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN 05/11/2020 TARİHLİ KARARI, DAİREMİZİN KALDIRMA KARARI VE MAHKEMENİN 08/07/2021 TARİHLİ KARARI: İlk derece mahkemesi 05/11/2020 tarihli kararı ile; davacı gerçek kişiler yönünden tasdik şartlarının gerçekleşmediği gerekçesiyle tasdik talebinin reddine, davacı … Tekstil’in konkordato projesinin tasdikine, ödeme takviminin kararın eki sayılmasına, davacı şirketin rehinli alacaklı … şirketi ile yaptığı anlaşmanın tasdikine, anlaşma ödeme takvimlerinin kararın eki sayılmasına karar verilmiş, karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemizin 22/04/2021 tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararında; “… Mahkemece, ödeme takvimine atıf yapılarak hüküm tesisi, diğer bir ifade ile kararda, alacaklıların hangi oranda alacaklarından vazgeçtiğinin ve borçların hangi takvime göre ödeneceğinin belirtilmemesi ve bu şekilde tesis edilen kararın İİK’nun 306/1. Maddesine uygun olmadığı anlaşılmaktadır. HMK’nın 355. Maddesi gereğince bu durum kamu düzenini ilgilendirdiğinden resen incelenmiştir. Kabule göre de; İstinaf eden … Bankasının borçlu … Ltd. Şti.’den olan 616.077,10 TL’lik alacağı adi alacak olarak nitelendirilmiş, oylamada… Bankası ret oyu vermiştir. Müdahil … Bankasının alacak kaydında alacağının rehinli olduğunu ifade ettiği gibi dosya kapsamında bulunan … Bankası vekilinin 25.02.2020 tarihli itiraz dilekçesinin ekinde ibraz edilen Taşıt Rehin Sözleşmesine göre borçlu şirkete ait … plaka sayılı aracın kullanılan krediye rehin verildiği anlaşılmaktadır. 16.06.2019 tarihli bilirkişi raporunda bu aracın rayiç değerinin 195.000,00 TL olduğu belirtilmiştir. Mahkemece rehinli alacaklı … Bankasının alacağının 23.679,10 TL, … Ltd.Şti’nin rehinli alacağının 227.500,00 TL olduğu ve … Ltd. Şti’nin nihai projede teklif edilen ödeme planı doğrultusunda ödeme yapılmasını kabul ettiği, kabul doğrultusunda %90,57 oranında nisabın sağlandığı belirtilerek sonuca gidilmişse de, istinaf eden alacaklı … Bankasının alacağının rehinli olması durumunda İİK’nun 308/h maddesindeki nisabı etkileyebileceği anlaşılmaktadır. Komiser Heyeti alacağın rehinle temin edilmediğini ifade etmişlerse de, bu ifadenin dosya kapsamı ile uyumlu olmadığı anlaşılmıştır… “gerekçesiyle karar kaldırılmıştır. Dairemizin kararından sonra ilk derece mahkemesinin 23/06/2021 tarihli kararında; davacı gerçek kişilerin konkordato teklifinin gerekli çoğunlukla kabul edilmediğinden tasdik talebinin reddine, davacı …Tekstil’in konkordato projesinin tasdikine, davacı şirketin konkordatoya tabi borçlarının % 100’ünün faizsiz olarak, alacak rakamının 31/12/2021 tarihinden başlamak üzere % 11,1 oranında, 30/06/2022 tarihinde % 11,1 oranında, 31/12/2022 tarihinde % 11,1 oranında, 30/06/2023 tarihinde % 11,1 oranında, 31/12/2023 tarihinde % 11,1 oranında, 30/06/2024 tarihinde % 11,1 oranında, 31/12/2024 tarihinde % 11,1 oranında, 30/06/2025 tarihinde % 11,1 oranında, 31/12/2025 tarihinde % 11,20 oranında olmak üzere maksimum 4 yıl içinde her yıl 2 eşit taksitte ödenmesine, konkordatonun tasdik kararı ile bağlayıcı hale gelmesine, kayyım atanmasına, geçici mühlet kararından önce başlatılmış takiplerde konulan ve henüz paraya çevrilmemiş hacizlerin hükümden düştüğünün tespitine; rehinli alacak tutarının 2/3 çoğunluğuyla anlaşma yapılmadığından rehinli alacaklılarla ilgili tasdik edilmiş konkordato bulunmadığına karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karar yasal süresinde davacılar vekili ile müdahil … Bankası vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacılar vekili istinaf nedenleri olarak; müdahil … Bankası’nın 35.200,00 TL’lik çek yaprağı teminatları dışındaki 580.877,10 TL alacağının özel teminat şartlarıyla kullandırılan kredi alacağı olduğunu, bankanın bu kredileri müvekkili şirkete kullandırırken neleri teminat olarak kabul edeceği yönünde kendisini sınırlandırdığını, sözkonusu teminat kalemleri arasında taşıt rehininin bulunmadığını, müvekkili şirketin taşıt alırken kullandığı kredi nedeniyle araç üzerine banka lehine rehin tesis edildiğini, taşıt kredisi tamamen ödenmesine rağmen kaldırılmayan rehnin bankanın özel teminat şartlarıyla kullandırılan kredisi için teminat teşkil edemeyeceğini, bu nedenle … Bankası’nın rehinli alacaklı olarak kabul edilerek rehinli alacaklıların konkordato kapsamında bırakılmasının doğru olmadığını; davacı gerçek kişilerin ise davacı şirketin borçlarına kefil olduklarını, konkordato taleplerinin reddi ile münferiden haklarında takip başlatılabileceğini, davacı gerçek kişilerin takibe uğramasının borçlu şirketin işleyişini de etkileyeceğini belirterek rehinli alacaklıların konkordato projesi dışına bırakılması ve gerçek kişiler yönünden verilen ret kararı yönünden kararın kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir. Müdahil … Bankası vekili istinaf nedenleri olarak; müvekkili bankanın alacağının daha fazla olmasına rağmen nisapta eksik gösterildiğini, rehinli alacaklarına işleyen faizin adi alacak kapsamında kabul edilmesinin doğru olmadığını, davacı şirketin konkordato projesinin gerçeği yansıtmadığını, konkordato projesinde belirtilen kaynak tutarına ulaşılması ve borçların ödenmesinin mümkün bulunmadığını, tasdik şartlarının gerçekleşmediğini, borçların ödenmesi için belirlenen 4 yıllık vadenin uzun olup alacaklıların zararına neden olacağını belirterek kararın kaldırılmasını ve tasdik talebinin reddini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Talep, konkordatonun tasdikine ilişkindir. Mahkemenin 05/11/2020 tarihli kararı ile davacı gerçek kişilerin tasdik talebinin reddine, davacı şirketin konkordato projesinin ise tasdikine karar verilmiş, davacı gerçek kişiler ile bir kısım alacaklıların hükme karşı istinaf yoluna başvurması üzerine Dairemizin 22/04/2021 tarihli kararı ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılmıştır. Dairemizin kaldırma kararından sonra mahkemece davacı gerçek kişilerin tasdik talebinin reddine, davacı … Tekstil’in adi konkordato projesinin tasdikine, rehinli alacak yönünden tasdik talebinin reddine karar verilmiş, karara karşı davacılar ve alacaklı .. Bankası vekili istinaf talebinde bulunmuşlardır. Dosya kapsamından, mahkemece İİK’nın 286. maddesinde sayılan belgelerin eksiksiz olarak sunulduğu belirtilerek davacılar lehine 23/01/2019 tarihinden geçerli olmak üzere 3 aylık geçici mühlet kararı verildiği ve geçici komiser atandığı, geçici mühletin 23/04/2019 tarihinden itibaren 2 ay daha uzatılmasına karar verildiği, 19/06/2019 tarihli duruşmada davacılar lehine 19/06/2019 tarihinden itibaren bir yıllık kesin mühlet verildiği, 7226 Sayılı Yasa’nın geçici 1. maddesinde öngörülen durma sürelerinin de ilavesi ile 13/09/2020 tarihinden itibaren kesin mühletin 2 ay daha uzatılmasına karar verildiği, İİK’nın 297, 299, 300, 301 ve 302. maddeleri kapsamında komiser heyetince borçlu şirketin mevcudunun kıymeti takdir edilip, alacakların bildirilmesi ve tahkiki tamamlandıktan sonra alacaklılar toplantısının yapıldığı, iltihak süresinin bitiminden sonra komiser heyetinin İİK’nın 302/son fıkrası kapsamında konkordato projesinin kabul edilip edilmediğine ve tasdikinin uygun olup olmadığına dair gerekçeli raporunu mahkemeye sunduğu, mahkemece tasdik yargılaması için duruşma günü belirlendiği ve duruşma gününün İİK’nın 304. maddesi uyarınca ilan edildiği görülmektedir. Komiser heyeti 02/10/2020 tarihli raporunda; borçlu şirketin 31.07.2020 tarihi itibariyle kaydi özkaynaklarının +1.883.854,08 TL, rayiç değerli özkaynaklarının (marka değeri dahil) (+) 9.273.544,82 TL, (marka değeri hariç) (+) 4.911.979,92 TL olduğu, diğer bir anlatımla, şirketin hem kaydi hem de rayiç bilançoya göre borca batık durumda olmadığı, borçlu şirketin iflası halinde adi alacaklıların alacaklarına kavuşma oranının yaklaşık %48-62’lerde olduğu dikkate alındığında, konkordatonun iflasa nazaran alacaklıların lehine olduğu, şirketin mevcut kaynaklarının ve ödemelerin gerçekleştirilmesinin planlandığı 5 yıllık dönemde yaratabileceği kaynakların konkordato teklifi ile orantılı olduğu, borçlu şirketin konkordatoya tabi alacaklı sayısının 123, bu alacaklıların alacaklarının toplamının ise 14.514.652,75 TL olduğu, borçlu şirketin konkordato teklifinin 68 (%55,28) alacaklı tarafından kabul edildiği, kabul eden bu alacaklıların alacaklarının toplamının 7.759.994,26 TL (%53,46) olduğu, bu verilere göre borçlu şirketin İİK m.302’de öngörülen “kaydedilmiş olan alacaklıların ve alacakların yarısı” şeklindeki çoğunluğu sağladığı, konkordatonun tasdik edilebilmesi için, mühlet içerisinde komiser heyetinin açık veya örtülü izniyle doğan 534.010,30 TL tutarındaki ticari borç ve ayrılan işçilerin maaş+kıdem+ihbar tazminatlarından kaynaklı olarak tahakkuk eden ve İİK m.206’nın 1. sırası kapsamına dahil olan 324.878,62 TL tutarındaki işçi borcu için (yani toplam 858.888,92 TL) teminat gösterilmesi gerektiği, konkordatonun tasdik edilebilmesi için, [14.514.652,75 TL’nin binde 2,27’si] 32.948,27 TL tutarında harç yatırılması gerektiği, borçlu şirketin, rehinli alacaklılardan … Ltd. Şti.’nin nihai projede öngörülen ödeme planı çerçevesinde borcun ödenmesini kabul ettiği, borçlu şirketin anlaşma sağladığı rehinli alacaklıların rehin kapsamındaki alacaklarının, toplam rehinli borç içerisindeki payının %90,57 olduğu, buna göre, İİK m.308/h uyarınca, borçlu ile anlaşamayan rehinli alacaklıların, anlaşma sağlayan alacaklılarla yapılan anlaşmalardan en uzun vadelisinin şartlarına tabi olacağı, İİK m.308/h uyarınca karar tesis edilebilmesi için, Harçlar Kanununa ekli 1 sayılı tarifeye göre hesaplanan [251.179,19 TL’nin binde 1,13’üne tekabül eden] 283,83 TL tutarında harç yatırması gerektiği, yukarıda belirtilen koşullarda teminatların karşılanması ve gerekli harçların yatırılması halinde konkordatonun tasdiki talebinin kabul edilebileceği; Borçlu …’un konkordato teklifinin, İİK m.302’de öngörülen nisap ile kabul edilmediği, bu nedenle, tacir sıfatını haiz olmayan …’un konkordato talebinin İİK m.308 uyarınca reddi gerektiği, Borçlu …’un konkordato teklifinin, İİK m.302’de öngörülen nisap ile kabul edilmediği, bu nedenle, tacir sıfatını haiz olmayan …’un konkordato talebinin İİK m.308 uyarınca reddi gerektiği, Borçlu …’un konkordato teklifinin, İİK m.302’de öngörülen nisap ile kabul edilmediği, bu nedenle, tacir sıfatını haiz olmayan …’un konkordato talebinin İİK m.308 uyarınca reddi gerektiği belirtilmiştir. Dairemizin ilk derece mahkemesi kararını kaldırmasından sonra alınan 14/06/2021 tarihli bankacı bilirkişi raporunda; davacı … Tekstil ile birleşen davacı … şirketinin 18/07/2014 tarihinde alacaklı … Bankası ile 411.200,00 TL limitli genel kredi sözleşmesi ile 199.990,00 TL limitli taşıt rehin sözleşmesi düzenlediği, taşıt rehin sözleşmesinde, bu sözleşmesinin genel kredi sözleşmesinin ayrılmaz parçası olduğu hükmünün yer aldığını, yine sözleşmenin 6. maddesinde taşıt rehninin müşterinin bankaya olan borçlarının tümü için teminat teşkil edeceğinin kabul edildiği belirtilmiştir. Bunun üzerine komiser heyetinden alınan 18/06/2021 tarihli raporda; … Bankası’nın toplam alacağının 622.013,17 TL olup, bu alacağın 195.000,00 TL’sinin taşıt rehni ile teminat altında olduğu, bankanın bu miktar yönünden rehinli alacaklı sayılması gerektiği, anılan banka ile anlaşma sağlanamadığı, anlaşma yapılan rehinli alacak tutarının, toplam rehinli alacak tutarının % 51’i oranında olup, üçte ikiyi aşan çoğunlukla kabul edilmediği belirtilmiştir. Davacılar vekilinin istinaf talebi yönünden yapılan incelemede; Davacılar vekili, gerçek kişiler yönünden de konkordatonun tasdiki gerektiğini, ayrıca davacı şirket yönünden rehinli alacaklar konkordato kapsamı dışında tutulmuşsa da, … Bankası alacağının rehinli olmadığından, rehinli alacaklar yönünden de gerekli çoğunluğun sağlandığını ileri sürerek karara karşı istinaf yoluna başvurmuştur. Ancak davacı gerçek kişilerin konkordato teklifinin İİK’nın 302. maddesinde öngörülen çoğunlukla kabul edilmediği anlaşıldığından, mahkemece tasdik şartlarının gerçekleşmediği gerekçesiyle davacı gerçek kişilerin tasdik taleplerinin reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Diğer taraftan, davacı şirketin 18/07/2014 tarihinde alacaklı … Bankası ile 411.200,00 TL limitli genel kredi sözleşmesi düzenleyip aynı gün taraflar arasında 199.990,00 TL limitli taşıt rehin sözleşmesi de düzenlendiği, taşıt rehin sözleşmesinde, sözleşmesinin genel kredi sözleşmesinin ayrılmaz parçası olduğunun belirtildiği, yine sözleşmenin 6. maddesinde taşıt rehninin müşterinin bankaya olan borçlarının tümü için teminat teşkil edeceğinin kabul edildiği görülmektedir. Buna göre alacaklı bankanın taşıt rehini ile temin edilen alacağının 195.000,00 TL’si yönünden rehinli alacaklı sayılması ve bankanın rehinli alacak tutarının eklenmesiyle toplam rehinli alacak tutarının üçte ikisi ile anlaşma sağlanamadığının kabul edilmesinde de isabetsizlik bulunmamaktadır. Müdahil … Bankası’nın istinaf talebi yönünden yapılan incelemede; Alacaklı banka, alacaklarının eksik hesaplandığını ve tasdik şartlarının gerçekleşmediğini ileri sürerek borçlu şirketin adi konkordatosunun tasdiki talebinin reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle karşı istinaf yoluna başvurmuştur. Borçlu hakkında kesin mühlet verilmesinden sonra komiser tarafından İİK’nın 288. maddesi uyarınca yapılacak ilanla alacaklılar alacaklarını bildirmeye davet olunur. (İİK.m.289). İİK’nın 300. maddesi gereği komiser, iddia olunan alacaklar hakkında borçluyu açıklamada bulunmaya davet eder. İİK’nın 302/6. maddesi gereği çekişmeli alacakların hesaba katılıp katılmamasına ve ne oranda katılacağına mahkemece karar verilir. Çekişmeli alacağın nisaba katılıp katılmamasına ve ne oranda katılacağına dair yapılan inceleme, alacağın esasına ilişkin ayrıntılı bir inceleme olmayıp, yalnızca söz konusu alacaklılara oy hakkı tanınıp tanınmayacağına yöneliktir. Alacağın mevcudiyeti ve miktarı hakkındaki karar, söz konusu alacağı esastan inceleyecek mahkemeye ait olacaktır. Bildirilen alacağın bir kısmının borçlu tarafından itiraza uğrayarak kabul edilmemesi ve itiraza uğrayan kısmın nisaba dahil edilmemesi, alacaklının bu miktarda alacağı bulunmadığına dair maddi anlamda kesin hüküm oluşturmayacaktır. Somut olayda, müdahil bankanın 800.171,97 TL alacak kayıt talebinde bulunmasına rağmen borçlu şirket alacağın 612.903,77 TL’sini kabul etmiştir. Komiser heyeti raporunda, … Bankasının alacağının 195.000,00 TL’sinin taşıt rehni ile temin edildiği ve rehinli alacağa işleyecek faizin de eklenmesiyle bankanın toplam alacağının 622.013,17 TL olduğu tespit edilmiş olup, müdahil bankanın çekişmeli alacağının nisaba katılıp katılmamasına dair yapılan inceleme ve mahkeme kararında hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Bunun yanında iflas tasfiyesinin olası süresi ve iflas halinde alacaklıların alacaklarına kavuşma oranı gözetildiğinde teklif edilen tutarın, borçlunun iflâsı hâlinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktardan fazla olacağı ve borçlunun kaynakları ile orantılı olduğu, konkordato projesinin İİK’nın 302. maddesinde öngörülen çoğunlukla kabul edildiği, konkordatonun tasdikinin gerektirdiği yargılama giderleri ile konkordatonun tasdiki durumunda alacaklılara ödenmesi kararlaştırılan para üzerinden alınması gereken harcın, tasdik kararından önce, borçlu şirketce mahkeme veznesine depo edildiği, borçlu şirketin teminata bağlanması gereken alacaklarının yeterli teminata bağlandığı, böylece İİK’nın 305. maddesinde öngörülen tasdik şartlarının sağlandığı da gözetildiğinde mahkemece konkordatonun tasdikine karar verilmesi yerindedir. Açıklanan nedenlerle davacılar ve müdahil bankanın istinaf başvurusunun ilk derece mahkeme kararında hukuka aykırılık bulunmadığından, HMK’nın 353/1.b.1 bendi gereğince ayrı ayrı esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/425 Esas, 2021/623 Karar ve 23/06/2021 tarihli kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan davacı vekili ve müdahil … BANKASI AŞ vekilinin istinaf başvurularının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1b-1 bendi gereğince ayrı ayrı esastan REDDİNE2-İstinaf harçları taraflarca peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA, 3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına,4-Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerilerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, İİK’nın 308/a maddesi gereğince kararın taraflara tebliğinden itibaren on günlük süre içinde Yargıtay nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.30/12/2021