Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2021/1525 E. 2022/136 K. 07.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1525 Esas
KARAR NO: 2022/136
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 04/11/2020
NUMARASI: 2019/394 Esas, 2020/559 Karar
DAVA: İTİRAZIN İPTALİ (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 07/02/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkilinin davalılardan olan alacağının tahsili amacıya icra takibi başlattığını, davalıların itirazı üzerine icra takibinin durduğunu, itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu iddia ederek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği vekili; arabuluculuk dava şartının gerçekleşmediğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. … Limited Şirketi vekili; davacının beyan ve iddialarının gerçek dışı olduğunu, diğer davalı …’ın yönetim kurulu başkanının müvekkili şirket yetkilisi veya sahibi olmadığını, arabulucuk şartının gerçekleştirilmediğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece; taraflar arasında düzenlenen sözleşme hükümlerine göre, davacı tarafça verilen nakdi teminatın iade şartlarının oluştuğu, teminatın talep üzerine …’ın hesabına yatırıldığı gerekçesiyle iade edilmeyen bakiye teminat tutarının her iki davalıdan tahsiline, bakiye teminat tutarının 6098 sayılı Borçlar Kanunun 99/3.maddesi gereğince TL karşılığının tahsili gerektiği gerekçesiyle yapılan itirazın her iki davalı yönünden ayrı ayrı iptaline karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karar, davalılar tarafından yasal süresi içerisinde istinaf edilmiştir. Davalılar vekili istinaf nedenleri olarak; dava konusu 20.000 USD’nin davalı … Ltd Şt’nin uhdesinde bulunduğunu, taraflar arasında imzalanan sözleşmede davalı müvekkillerin acenteye karşı birlikte sorumlu olduklarına dair herhangi bir ifadenin yer almadığını, taraflar arasındaki alacağın teminat olarak verilmiş olduğunu, sözleşme gereğinin yerine getirilip getirilmediğinin incelenmeden hüküm kurulduğunu iddia ederek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Davalılar istinaf kanun yoluna başvuru sırasında maktu karar ve ilam harçlarını yatırdıkları, devamında 08/02/2021 tarihinde davalı … Birliği adına nispi harcın tamamlandığı, diğer davalı yönünden nispi harcın ikmal edilmediği görülmüştür. Dosya istinaf incelemesi için Dairemize gönderilmiş, 05/07/2021 tarih, 2021/473 Esas, 2021/851 Karar sayılı dairemiz ilamı ile dosya, istinaf kanun yoluna başvuran davalı … Limited Şirketinin başvuru nispi harcını tamamlaması için 6100 sayılı yasanın 344.maddesi gereğince geri çevrilmesine karar verilmiş, ilk derece mahkemesi 09/07/2021 tarihli muhtırası ile 1.834,80 TL nispi harcı tamamlaması için adı geçen davalıya muhtıra tebliğ edilmiş, muhtırada verilen sürede nispi harcın ikmal edilmemesi üzerine ilk derece mahkemesi 28/07/2021 tarihli ek karar ile davalı … Limited Şirketi yönünden istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmiş, karar iş bu davalıya tebliğ edilmiş, ek karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmadığından ilk derece mahkemesi kararı … Limited Şirketi yönünden kesinleşmiştir.Dosya istinaf aşamasında iken davacı vekili 14/06/2021 tarihli dilekçesi ile 26/02/2021 tarihinde davalı … ile sulh olduklarını belirterek sulh sözleşmesini ibraz etmiştir. Sulh sözleşmesi, ilk derece mahkemesi kararı başlığında yer alan her iki davalıya usulüne uygun tebliğ edilmiş, davalılar dilekçeye ve sulh sözleşmesine karşı beyanda bulunmamışlardır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun sulh başlıklı 313.maddesinde sulh tarif edilmiş, buna göre sulh, görülmekte olan bir davada tarafların aralarındaki uyuşmazlığın kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla yapmış oldukları sözleşme olarak tarif edilmiş, aynı kanunun 314.maddesinde ise sulhun hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabileceği belirtilmiş, aynı yasanın 315.maddesinde de, sulhun davayı sona erdireceği ve kesin hüküm ile sonuç doğuracağı düzenlenmiştir. Taraflar, sulh sözleşmesinde, sulhe göre karar verilmesini istemezlerse mahkemece karar verilmesine yer olmadığına karar verileceği, ayrıca maddede belirtilmiştir. Davacı ile davalı … Birliği arasında düzenlenen sulh protokolünde, ilk derece mahkemesinin 2019/394 Esas, 2020/559 Karar sayılı ilamında, bu davalı yönünden hüküm altına alınan ana paranın beş eşit taksitte ödeneceği, ilamda belirtilen yargılama giderlerinin, peşin harcın ve ilamda belirlenen vekalet ücretinin yine bu davalı tarafından ilk taksit içerisinde ödeneceği kararlaştırılmıştır. Davacı ile dosya davalısı … Birliği, aralarında yaptıkları 26/02/2021 tarihli sulh protokolüne göre karar verilmesini talep etmemişlerdir. Ayrıca sulh protokolünde buna dair yani mahkemece, sulh protokolü çerçevesinde karar verilmesi gerektiğine yönelik bir düzenleme de bulunmamaktadır. Bu sebeple ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, 6100 sayılı HMK’nın 315.maddesi gereğince bu davalı yönünden davanın esası hakkında ayrıca sulh protokolünde belirtilen ve mahkeme kararında hüküm altına alınan peşin harç, yargılama gideri ve vekalet ücreti hakkında da karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir. İcra takibine konu teminatın davalı …’ın talebine istinaden diğer davalı … Ticaret Limited Şirketi hesabına yatırıldığı, dolayısıyla iade edilmeyen teminat tutarından taraflar arasındaki sözleşmenin 5 ve 7.maddeleri gereğince her iki davalınında sorumlu olduğu kanaatine varılmıştır. Dosya davalısı … Limited Şirketi yönünden kararın kesinleştiği, ancak sulh protokolü hakkında karar verilebilmesi için ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1b-2.maddesi gereğince kaldırıldığından davalı … Ticaret Limited Şirketi yönünden ise yukarıdaki gerekçeyle önceki hükmün kurulmasına dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçelerle; A)Davalı vekilinin istinaf başvurusunun esasa ilişkin hususlar incelenmeksizin KABULU İLE, HMK’nun 353/1b-2 maddesi uyarınca İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/394 Esas, 2020/559 Karar ve 04/11/2020 tarihli kararının KALDIRILMASINA ve YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE, 1-a)Davacı tarafından davalı … Birliği aleyhine açtığı dava hakkında, tarafların sulh olması sebebiyle HMK’nın 315.maddesi gereğince esas hakkında karar verilmesine YER OLMADIĞINA, b)26/02/2021 tarihli sulh protokolünde, mahkemenin 04/11/2020 tarih 2019/394 Esas, 2020/559 Karar sayılı ilamında belirtilen yargılama gideri, peşin harç ve vekalet ücretinin ödenmesi de protokole bağlandığından bu alacaklar hakkında da bu davalı yönünden karar verilmesine YER OLMADIĞINA, 2-a)Davacı tarafça davalı … LTD. ŞTİ. aleyhine açılan davanın KABULÜ ile; Davacı tarafın başlattığı İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasına bu davalı tarafından faiz yönünden yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, takip tarihinden itibaren asıl alacağa (110.912,00-TL) işleyecek avans faizi ile birlikte devamına, b)Alacak miktarı dava konusu olmadığından bu davalı yönünden yerinde olmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine, c)Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 7.576,40-TL nispi karar harcından peşin yatırılan 1.357,92-TL harcın mahsubu ile bakiye 6.218,48-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına, peşin harcın mahsubuna, d)Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca; 2019/8504 dosya numaralı başvurudan kaynaklanan zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00 TL’nin davalı … Birliği’den alınarak hazineye gelir kaydedilmesine, -… dosya numaralı başvurudan kaynaklanan zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00 TL’nin davalı … Ltd. Şti. alınarak hazineye gelir kaydedilmesine, e)Davacı tarafça yatırılan 1.357,92-TL peşin harcın davalı … Limited Şirketinden tahsilde tekerrür olmamak şartıyla iş bu davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, f)Davacı tarafından yatırılan 44,40-TL başvuru harcı, 6,40-TL vekalet harcı, 138,80-TL tebligat-posta gideri, 1.600,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.789,60-TL yargılama giderinin davalı … Limited Şirketinden tahsilde tekerrür olmamak şartıyla iş bu davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, g)Davacı taraf yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre hesaplanan 14.486,64-TL vekalet ücretinin davalı … Limited Şirketinden tahsilde tekerrür olmamak şartıyla iş bu davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, h)Taraflarca yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi ve talep halinde yatıran tarafa iadesine, B-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf maktu karar harcının davalı … tarafından peşin olarak yatırılan 1.894,10 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.813,40 TL harcın karar kesinleştiğinde istem halinde davalıya İADESİNE, -… LİMİTED ŞİRKETİ tarafından istinaf kanun yoluna başvuru sırasında yatırılmış olan 221,40 TL harcın talep halinde ilgilisine İADESİNE, 1-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerilerinde bırakılmasına, 2-İstinaf incelemesi aşamasında duruşma yapılmadığından vekalet ücreti taktiren yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353/1b-2 bendi ve aynı Kanunun 361/1.maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.07/02/2022