Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2021/1517 E. 2021/1217 K. 01.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1517 Esas
KARAR NO: 2021/1217
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 19/11/2020
NUMARASI: 2020/293 Esas, 2020/497 Karar
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi)
KARAR TARİHİ: 01/11/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkil şirkete ait … Plaka sayılı aracın 17/01/2017- 18/05/2017 tarihleri arasında toplam 72 kez ücreti ödenmeden geçiş yaptığı gerekçesi ile 10 katı tutarında para cezası uygulanarak 13.147,20 TL’nin ödenmesi için müvekkiline ihtarname gönderildiğini, bunun üzerine yasal süre içinde Sulh Ceza Mahkemesine itiraz edildiğini, Sulh Ceza Mahkemesince itirazlarının, uyuşmazlığının hukuk mahkemelerinin yetki alanına girdiği gerekçesiyle reddine karar verildiğini belirterek davalı tarafından tahakkuk ettirilen geçiş ücretinin 10 katı tutarındaki cezanın kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. Davacı vekili yargılama aşamasında verdiği dilekçesinde, 10 katı tutarında tahakkuk ettirilen para cezasının kaldırılmasını talep ettiklerini, asıl alacağa yönelik itirazlarının olmadığını belirtmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı şirkete ait aracın Avrasya Tünelinden 72 kez ihlalli geçiş yaptığını, 6001 Sayılı Kanunun 30/5 maddesi uyarınca 13.147,20 TL, 25 Mayıs 2018 tarihli mevzuat değişikliği sonrasında ise toplam 5.976,00 TL borçlanmasında herhangi bir hukuka aykırılık bulunmaması sebebiyle davanın esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı şirket üzerinde bırakılmasına karar verilmesini beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince; davacıya ait aracın 72 kez Avrasya tünelinden kaçak geçiş yaptığı, geçiş ücretinin 15 gün içerisinde ödenmesi gerektiği, davacının bu sürede geçiş ücretlerini ödemediği, ancak yasa değişikliği sebebiyle 10 kat tutarındaki cezanın 4 kata indirildiği, dolayısıyla davacının 6 kat tutarındaki cezadan sorumlu olmayacağı gerekçesi ile davacının 5.976,00 TL yönünden borçlu olduğunun, 7.171,21 TL yönünden ise davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, her iki taraf lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesine ve yargılama giderlerinin bir kısmının davalıdan alınmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Bu karar davalı tarafından istinaf edilmiştir. İstinaf dilekçesinde özetle; iş bu davanın açıldığı 25/09/2017 tarihinden sonra 25/05/2018 tarihinde yürürlüğe giren 7144 sayılı yasa gereğince 7.177,20 TL yönünden davanın konusunun kalmadığını, dolayısıyla bu yönden kararın kaldırılarak karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiğini, HMK 331. Maddesi gereğince de müvekkili aleyhine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilemeyeceğini belirtilerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME: Davacının maliki olduğu … plaka sayılı aracın davalının işletmiş olduğu tünelden 72 kez ihlalli geçiş yaptığı konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, yargılama devam ederken tahakkuk ettirilen ceza miktarının yasal düzenleme sebebi ile düşmesi sonucu, davalı tünel işleten şirketin yargılama giderlerinden sorumlu olup olmayacağı noktasında toplanmaktadır. Davanın dayanağını oluşturan 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanun’un 30/5. maddesinde “…(5) 4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin on katı tutarında ceza genel hükümlere göre tahsil edilir. …” hükmü düzenlenmişken 25/05/2018 tarih ve 30431 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 16/5/2018 tarih ve 7144 sayılı Kanunun 18. maddesi ile birinci ve beşinci fıkralarında yer alan “on” ibareleri “dört” şeklinde değiştirilmiştir. Aynı Kanunun 19. maddesi ile 6001 sayılı Kanuna geçici 3. madde ilave edilmiştir. 6001 sayılı Kanuna eklenen Geçici 3. madde de ise “Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce otoyollar ile erişme kontrolünün uygulandığı karayolları için belirlenen geçiş ücretlerini ödemeden yapılmış olan geçişlerde araç sahiplerine bu Kanunun 30. maddesinin beşinci fıkrası uyarınca tahakkuk ettirilen ancak bu maddenin yürürlük tarihi itibarıyla tahsilatı yapılmamış olan para cezaları hakkında bu Kanunun 30. maddesinde yer alan oranlar uygulanır.” düzenlemesi yapılmıştır. Somut uyuşmazlıkta, davacı şirkete ait aracın davalının işlettiği Avrasya tünelinden ihlalli geçiş yaptığı, davacı tarafından, tahakkuk ettirilen para cezalarının kaldırılmasına yönelik iş bu davanın yargılaması sırasında, kanunda ön görülen on katı tutarındaki para cezasının dört katı şeklinde değiştirildiği, yasal düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarih itibari ile geçiş ücreti davacıdan tahsil edilmediğinden bu durumdan davacınında faydalandığı, ilk derece mahkemesince, davacının, hangi miktarda para cezasından sorumlu olduğuna dair hesaplama yapılarak karar verildiği, buna göre davacının ana para dışında 5.976,00 TL para cezasından sorumlu olduğuna yönelik hüküm oluşturulduğu görülmektedir. HMK 331/1. Maddesinde, “davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hallerde, hakim, davanın açıldığı tarihteki haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder” düzenlenmiştir. Davanın devamı sırasında, dava konusu alacağın ödenmesi, menkul malın davacıya teslim edilmesi, gayri menkulün tahliye edilmesi gibi nedenlerle veya davanın açılmasından sonra yürürlüğe giren yeni bir kanun yada Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı nedeniyle davanın konusuz kalması mümkündür. Davanın konusuz kalması halinde, mahkemece; yargılamaya devam edilerek davanın açıldığı tarih itibariyle hangi tarafın haklı olduğunun tespit edilmesi, o taraf lehine yargılama giderleri ve vekalet ücretine karar verilmesi gerekir. Başka bir deyişle, yürürlüğe giren yeni yasa nedeniyle konusuz kalan davada, yeni yasanın yürürlüğe girmemiş olması halinde, davanın açıldığı tarih itibariyle haklı olan lehine vekalet ücretine hükmedilmesi ve yargılama giderlerinin de haksız çıkan tarafın sorumlu olması gerekir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 18.11.2009 tarih, 2009/18-421 E.-2009/526 K. sayılı ilamında “Dava tarihinde davasında haklı bulunan davacının, sonradan yürürlüğe giren yasa nedeniyle haksız duruma düşmesi söz konusu olmadığından, davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği” belirtilmiştir. Bu durumda, dava tarihi itibariyle davacının davasında haklı olmadığı, yargılama esnasında yapılan yasal değişiklikler sebebiyle para cezasının oranının düşürüldüğü, bu miktar yönünden davanın konusunun kalmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda yani dava tarihi itibariyle davacının haklı olmadığı gözetildiğinde, davalının yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinden sorumlu tutulması usul ve yasaya aykırıdır. Açıklanan nedenlerle mahkemece, yargılama giderlerinden ve vekalet ücretinden davalıyı sorumlu tutmaması ve konusuz kalan kısım yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar vermesi gerekirken, bu kısım yönünden red kararı verilmesi ve davalının yargılama giderlerinden ve vekalet ücretinden sorumlu tutması usul ve yasaya aykırı olduğundan ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına yönelik aşağıdaki karar verilmiştir.
H Ü K Ü M:Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere, 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile, İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/293 Esas, 2020/497 Karar, 19/11/2020 tarihli kararının HMK’nın 353/1.b.2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, yeniden HÜKÜM TESİSİNE, 2a-Davanın kısmen kabulü ile davacının 5.976,00 TL borçlu olduğunun tespitine, fazlaya ilişkin talebin konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, 2b-Harçlar kanunu uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 489,88 TL harçtan, davacı tarafça dava açılırken karşılanan 31,40 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 458,48 TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, 2c-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 2d-Davalının yapmış olduğu 48,50 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 2e-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T’ne göre kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına 4.080,00 TL vekalet ücretinin DAVACIDAN TAHSİLİ İLE DAVALIYA VERİLMESİNE, 2f-Karar kesinleştiğinde HMK’nun 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının taraflara iadesine,
İstinaf Giderleri Yönünden 3-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununu gereğince alınması gereken istinaf maktu karar ve ilam harcı olan 59,30 TL peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, fazla yatırılan 63,09 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalıya İADESİNE, 4-Davalı tarafından peşin yatırılan 59,30 TL istinaf harçları ile 54,00 TL istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak DAVALI TARAFA VERİLMESİNE, 5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadığından istinaf vekalet ücreti taktirine yer olmadığına, 6-HMK 333. maddesi gereğince yatırılan avansın kullanılmayan kısmının hüküm kesinleştikten sonra yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353/1-b/2 bendi ile aynı kanunun 362/1a Maddesi gereğince kesin olarak oybirliği ile karar verildi.01/11/2021