Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2021/1408 E. 2021/1369 K. 29.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1408 Esas
KARAR NO: 2021/1369
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 09/06/2021
NUMARASI: 2020/383 Esas, 2021/388 Karar
DAVA: TAZMİNAT (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 29/11/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkilinin, 21.05.2017 tarihinde seyahat amacıyla Almanya’ya gittiğini, Yurt dışı seyahatine çıkmadan önce müvekkili ile davalı …’nin aracı şirketi olan diğer davalı … arasında 04.05 2017 tarihinde … nolu 20.05.2017 – 19.06.2017 tarihleri arasını kapsayan 30 gün süreli ve 30.000 EURO bedelinde tüm tedavi masraflarını karşılayacak şekilde yurtdışı seyahat sağlık sigortası sözleşmesi yapıldığını, turist olarak Almanya’ya giden müvekkilinin 31.05.2017 tarihinde trafikte seyir halinde iken bir kişi tarafından bıçaklı saldırıya uğradığını ve ağır yaralandığını, hastanelerde tedavi gördüğünü, sigorta sözleşmesi kapsamında davalıların müvekkilinin maddi ve manevi zararlarını karşılamakla yükümlü olduklarını ancak başvurusunun bir netice vermediğini ileri sürerek ilk aşamada 5.000,00 TL maddi tazminat ile 30.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … Ltd. Şti. vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; Davacının taleplerinin yerinde olmadığını beyan ederek davanın usulden ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece; uyuşmazlığın, bir tarafı tüketici olan sigorta sözleşmesinden kaynakladığı, dava 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra 27/07/2020 tarihinde açıldığı, bu kanunun yürürlüğe girmesinden sonra açılan davalarda görevli mahkemenin tüketici mahkemeleri olduğunu belirterek davanın görev yönünden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karar, davalı …vekili tarafından yasal süresi içerisinde istinaf edilmiştir. Davalı …vekili istinaf nedenleri olarak; Sigortacılık Kanununun 11. maddesi “Sigorta sözleşmelerinin ana muhtevası, Müsteşarlıkça onaylanan ve sigorta şirketlerince aynı şekilde uygulanacak olan genel şartlara uygun olarak düzenlenir.” düzenlemesini muhtevi olduğunu, Seyahat Sağlık Sigortası Genel Şartları’nın 13. maddesi “Bu sigorta sözleşmesinden doğan anlaşmazlıklar nedeniyle sigortacı aleyhine açılacak davalarda yetkili mahkeme, sigorta şirketi merkezinin veya sigorta sözleşmesine aracılık yapan acentenin ikametgahının bulunduğu yerde, sigortacı tarafından açılacak davalarda ise davalının ikametgahının bulunduğu yerde ticaret davalarına bakmakla görevli mahkemedir.” hükmü gereğince ve huzurdaki davanın TTK md. 1401 ve devamı maddelerinde düzenlenen Sigorta Hukuku kapsamında olması sebebiyle görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, bu nedenle kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava, Sigorta Sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Taraflar arasında, dosya içerisindeki poliçeye göre yurtdışı seyehat sağlık sigortası sözleşmesinin imzalandığı anlaşılmıştır. 28.11.2013 tarihli Resmî Gazetede yayınlanan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 87.maddesi gereğince yayım tarihinden itibaren altı ay sonra yani 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 3.maddesine göre, tüketici, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileride dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına veya hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmelerde dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder. 6502 sayılı yasanın 73.maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir. 6502 sayılı yasanın 83/2. fıkrasında “Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez.”düzenlemesine yer verilmiştir. Davacının yurt dışına çıkmak amacıyla seyehat sağlık sigortası yaptırmış olduğu, bunu yaparken ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket ettiği, yapmış olduğu sigorta sözleşmesinin, sözleşmenin bir tarafının mesleki amaçlarla hareket eden tüzel kişi diğer tarafının tüketici olması sebebiyle tüketici işlemi olduğu anlaşılmıştır. Bir davanın ticari dava olup olmadığı ise 6102 sayılı TTK nun 4. maddesinde belirtilen ilkelere göre belirlenmektedir. Somut davada olduğu gibi, her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olmayan hususlardan doğan hukuk davaları TTK 4. maddesi gereğince ticari dava olarak kabul edilmemektedir. Aynı yasanın 5.maddesinde ise ticaret mahkemelerinin görevi düzenlenmiş ve aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesinin tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevli olduğu belirtilmiştir. Bu yasal düzenlemelerle yukarıdaki açıklamalara göre davaya bakma görevi Tüketici Mahkemesine ait olduğu, dolayısıyla ilk derece mahkemesince verilen kararda hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 1. maddesi gereğince, mahkemelerin görevi ancak kanunla düzenlenip kamu düzeninden olduğundan ve aynı yasanın 114/1- c bendi gereğince dava şartları arasında yer aldığından, davanın HMK 115/2. fıkrası gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddi gerekirken kabul şekline göre karar tesisi isabetli olmamıştır. Ancak söz konusu hata yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden ve HMK 115/1. fıkrası uyarınca, dava şartlarının mevcut olup olmadığı davanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden araştırılması gerektiğinden, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile hüküm düzeltilerek yeniden karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M:Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere, 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun esasa ilişkin hususlar incelenmeksizin KABULÜNE, 2-İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/383 Esas, 2021/388 Karar ve 09/06/2021 tarihli kararının KALDIRILMASINA, a-Açılan davanın göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle HMK.114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince dava dilekçesinin usulden REDDİNE, b)6100 sayılı HMK’nın 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra iki haftalık süre içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli İSTANBUL TÜKETİCİ MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE, c)İki haftalık süre içinde dosyanın gönderilmesi için talepte bulunulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARINA, d) 6100 sayılı HMK 331. maddesi gereğince harç, vekalet ücreti ve yargılama giderlerin görevli mahkemece, davaya bir başka mahkemede devam edilmemesi ve davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi halinde ise yargılama giderlerinin davanın açıldığı mahkemenin dava dosyası üzerinden KARARA BAĞLANMASINA, e)Varsa artan gider avansının dosyasına AKTARILMASINA, f)Sair işlemlerin yapılması için dosyanın mahkemesine İADESİNE, 3-İstinaf yargılaması aşamasında duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 4-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanuna bağlı tarife gereğince alınması gereken 59,30 TL maktu istinaf karar harcı davalı tarafından peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA, 5-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1b-2 bendi gereğince düzeltilerek aynı yasanın 353/1-a-3 bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.29/11/2021