Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2021/1370 E. 2021/1111 K. 07.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1370 Esas
KARAR NO: 2021/1111
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 01/07/2020
NUMARASI: 2019/68 Esas, 2020/364 Karar
DAVA: KONKORDATO (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))
KARAR TARİHİ: 07/10/2021
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Talep eden borçlu vekili 29/01/2019 tarihli talep dilekçesinde; müvekkili şirketin 07/10/2009 tarihinde tescil edilerek kurulduğunu, şirket merkezinin Küçükçekmece / İstanbul’da olup aynı adreste fabrikasınında bulunduğunu, şirket tarafından üretilen ürünlerin %95’inin … ile … şirketlerine satıldığını, müvekkili şirketin söz konusu firmaların önemli tedarikçileri arasında olduğunu, şirket bünyesinde 48 personel bulunduğunu, şirket müşterileri olan firmaların siparişlerini piyasadaki durgunluğu gerekçe göstererek azalttıklarını, tedarik maliyetlerinin aşırı artan kurlar nedeniyle oldukça yükseldiğini, bankaların limitleri düşürmesi ve kredi kullandırmamaları nedeniyle ihtiyaç duyulan finansman miktarının temin edilemediğini, olumsuzlukların üst üste gelmesi üzerine olumsuzlukları bertaraf etme kapasitesinin azaldığını, 31/12/2018 tarihli kaydi değerlere göre şirketin pasif toplamının 17.778.420,20 TL olduğunu, müvekkili şirketin tüm alacaklılarına tek bir teklif sunduğunu, vade konkordato talep ettiğini, şirketin TTK hükümlerine göre borca batık durumda olup öz kaynaklarının (-) 2.432.322,64 TL olduğunu, konkordato sürecinde yapılacak nakdi sermaye artışları ve elde edilecek ticari karlar neticesinde borca batıklıktan kurtulabileceğini iddia ederek, müvekkili şirket hakkında üç aylık geçici mühlet kararı verilmesi, geçici mühlet içinde yapılacak inceleme sonucunda bir yıllık kesin mühlet verilmesini ve konkordatonun tasdikine karar verilmesini talep etmiştir. Bir kısım alacaklılar yargılamaya katılarak yazılı veya sözlü beyanda bulunmuşlardır.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece; yasal düzenleme kapsamında karar vermeden önce borçlu ve varsa konkordato talep eden alacaklı ve alacaklılar kurulununun duruşmaya davet eder hükmü uyarınca, dosyaya ibraz edilen komiser heyeti raporu ile şirketin faaliyetlerine son verdiği, şirket stoklarının kaydi değerlere göre 14.953.893,28 TL, bilirkişi tarafından yapılan tespitlerle 6.759.935,91 TL olduğu, 8.193.957,37 TL’lik farka ilişkin komiser heyeti tarafından izahat istenmiş olmasına rağmen bu hususta yeterli açıklamanın yapılmadığı, projenin revize edilmediği, borçlunun faaliyetine devam edebilmesi ve alacaklılara ödemelerini yapabilmesi için gerekli mali kaynağın sermaye arttırımı veya başka bir yöntem kullanılarak sağlanmadığı, konkordatonun başarıya ulaşamayacağının tespit edildiği, davacı şirketin kaydi ve rayiç değerlere göre borca batık durumda olduğu gerekçesiyle konkordato talebinin reddine, kesin mühletin kaldırılmasına ve borçlu şirketin iflasına karar verilmiştir. Mahkeme kararı yasal süre sonrasında 10/08/2020 tarihinde kesinleştirilmiştir. Kesinleştirme tarihinden sonrasında ise konkordato alacaklılarından olduğunu belirten .. Ltd Şti vekili kararın kaldırılarak davanın kabulüne dair istinaf talebinde bulunmuştur. İstinaf talebinin reddi üzerine ise dosya Dairemize gelmiştir. Ancak talep eden borçlu şirket vekilinin vekaletnamesinin sona erdiği gerekçesiyle tebligatı iade etmesine rağmen tebliğin yapılmamış olduğu göz önünde bulundurularak söz konusu eksikliğin giderilmesi amacıyla dosya ilk derece mahkemesine iade edilmiş ve iade neticesinde eksiklik giderilerek yeniden istinaf incelemesi amacıyla Dairemize gönderilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karar, alacaklı … Ltd Şti tarafından istinaf edilmiştir. Alacaklı … Ltd Şti istinaf nedenleri olarak; mahkeme kararını özetledikten sonra, konkordato alacaklısı sıfatıyla istinaf kanun yoluna başvurduklarını, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, kaldırılması gerektiğini, İİK 292.maddesinde hangi durumlarda iflas kararı verilmesi gerektiğinin belirtildiğini, mahkemece anılan maddenin “b” bendinde belirtilen hususun gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığını, raporlar incelendiğinde, davacı şirketin mevcut makine, tesisat ve demirbaşları ile çalışma düzenini koruduğunu, konkordatonun başarıya ulaşacağının anlaşıldığını, konkordato talebinin reddi ile borçlu şirketin iflasına karar verilmesinin müvekkilini ve diğer alacaklıları daha zor durumda bırakacağını iddia ederek, kararın kaldırılmasını ve konkordato talebinin kabul edilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN 24/09/2020 TARİHLİ EK KARARI; Mahkemece, istinaf eden alacaklı şirketin müdahillik talebinde bulunmadığı, müdahillik sıfatınında olmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun istinaf kanun yolu açık olmak üzere reddedilmiştir. Alacaklı vekili tarafından ek karar yasal süre içerisinde istinaf edilmiştir. Alacaklı vekili istinaf nedenleri olarak; müvekkilinin çek kaynaklı olarak borçlu şirketten alacaklı olduğunu, bu alacağın komisere bildirildiğini ve deftere işlendiğini, konkordato alacaklısı sıfatıyla istinaf kanun yoluna başvurulduğunu, istinaf istemlerinin ret kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, öncelikle mahkeme kararının gerekçesiz olduğunu, gerekçenin hukuki esaslara ve kurallara dayanmadığını, gerekçesiz olarak istinaf başvurularını reddeden mahkeme kararının hukuka aykırı olduğunu, kaldırılması gerektiğini iddia etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE; Talep, İİK’nın 285 ve devamı maddelerinde düzenlenen konkordato istemine ilişkindir. Mahkemece, borçlu şirket lehine verilen kesin mühletin kaldırılarak borçlu şirketin iflasına karar verilmiş, alacaklı B..Ltd.Şti vekili borçlunun konkordato projesinin başarıya ulaşacağı, konkordato talebinin reddi ile iflas kararının alacaklıların zararına olduğu gerekçesiyle karara karşı istinaf yoluna başvurmuştur. Dosya kapsamından, borçlu şirket lehine 04/02/2019 tarihinden itibaren 3 aylı geçici mühlet verildiği, 04/05/2019 tarihinden geçerli olmak üzere geçici mühletin iki ay uzatıldığı,03/07/2019 tarihli duruşmada 1 yıllık kesin mühlet verildiği, 01/07/2020 tarihli duruşmada borçlunun konkordato talebinin reddi ile kesin mühletin kaldırılarak borçlu şirketin iflasına karar verildiği, istinaf yoluna başvuran alacaklı şirketin davaya müdahale talebinde bulunmadığı görülmektedir. İİK’nın 292. maddesi “Kesin Mühlet İçinde Konkordato Talebinin Reddi ile İflasın açılması” başlığı altında düzenlenmiş olup, maddede belirtilen durumların gerçekleşmesi halinde mahkemece kesin mühletin kaldırılarak borçlunun iflasına karar verileceği hükmünü içermektedir. İİK’nın 293. maddesinde ise kanun yolları düzenlenmiş, bu kapsamda maddenin son fıkrasısında mahkemenin konkordato talebiyle birlikte borçlunun iflasına karar verdiği hallerde 164. Madde hükümlerinin uygulanacağı düzenlenmiştir. Yapılan atıf, konkordato mühletinin verilmemesi ve iflasın açılması ile konkordato mühletinin kaldırılarak iflasın açılması halleri içindir. İİK’nın 293/son fıkrasında İİK’nın 164. maddesine yapılan atıf nedeniyle mahkemenin konkordato talebinin reddi ile borçlunun iflasına dair kararlarına karşı, borçlunun yanında, davaya müdahalede talebinde bulunan alacaklıların karara karşı istinaf yoluna başvurmaları hakkı bulunduğunun kabulü gerekir. Somut uyumazlıkta, istinaf yoluna başvuran alacaklının davaya müdahale talebinde bulunmadığı anlaşıldığından, mahkemece alacaklı vekilinin istinaf başvurusunun reddine dair ek kararında isabetsizlik bulunmamaktadır. Açıklanan nedenler ile İİK’nın 293/son maddesi uyarınca davaya müdahale ve itirazda bulunmayan alacaklının istinaf kanun yoluna başvurma hakkı bulunmayıp, mahkemenin bu nedenle alacaklının istinaf isteminin reddine dair 24/09/2020 tarihli kararına yönelik istinaf isteminin HMK’nın 353/1.b.1 bendi gereğince esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1- Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/68 Esas, 2020/364 Karar ve 24/09/2020 tarihli istinaf isteminin reddine ilişkin ek kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan alacaklı … Limited Şirketi vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1b-1 bendi gereğince REDDİNE, 2- Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanuna bağlı tarife gereğince alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcından alacaklı … Limited Şirketinin peşin olarak yatırmış olduğu 54,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 4,90 TL harcın alacaklı … Limited Şirketinden tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, 3- İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden alacaklı üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ve yargılamanın niteliği nedeniyle vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a bendi gereğince kesin olmak üzere hakim …’ın karşı oyu ile oyçokluğuyla karar verildi.07/10/2021
KARŞI OY Talep; İİK’nın 285 ve devamı maddelerinde düzenlenen konkordato istemine ilişkindir. Mahkemece; borçlu şirket talebi üzerine üç aylık geçici mühlet kararı ile birlikte geçici komiser görevlendirmesi yapılarak gerekli tedbirlere karar vermiştir. Devamında ise geçici mühletin iki ay uzatılması ile birlikte bir yıllık kesin mühlet kararı verilmiş, geçici mühlet ve kesin mühlet süreleri içerisinde ise konkordato komiser heyetinden raporlar dosyaya ibraz edilmiştir. Aynı zamanda, borçlu şirket mal varlığına dair rayiç değerleri ilişkin bilirkişi raporları alınmıştır. Yargılamaya katılan alacaklı ve müdahiller yazılı ve / veya sözlü beyanda bulunmuşlardır. Mahkeme tarafından yapılan işlemler konusunda herhangi bir uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık; konkordato talep eden şirketten alacaklı olduğu iddiasıyla alacak talebini konkordato komiserlerine bildirmesi ve deftere yazdırması durumunda konkordatoya veya deftere kaydedilen alacağa yönelik herhangi bir itirazı bulunmayan alacaklının istinaf kanun yoluna başvuru hakkının bulunup bulunmadığına ilişkindir. 2004 sayılı İcra İflas Kanunun 308.maddesinde konkordatonun tasdik edilmemesi ve borçlunun iflası başlığı ile konkordatonun tasdik edilmemesi halinde mahkemenin konkordato talebinin reddine karar vereceği ve bu kararın 288.madde uyarınca ilan edilerek ilgili yerlere bildirileceği, borçlunun iflasa tabi şahıslardan olması doğrudan doğruya iflas sebeplerinden birinin mevcut olması halinde borçlunun iflasına resen karar verileceği düzenlenmiştir. Aynı yasanın 308/a maddesinde ise konkordato hakkında verilen karara karşı borçlu veya konkordato talep eden alacaklı, kararın tebliğinden itiraz eden diğer alacaklıların ise tasdik kararının ilanından itibaren on gün içinde istinaf yoluna başvurabilecekleri düzenlenmiştir. Maddenin üst başlığı kanun yollarıdır. Somut yargılamada, mahkemece 308.madde göz önünde bulundurularak konkordato talebi reddedilen ve borca batık durumda bulunan şirketin iflasına karar verilmiştir. Yukarıda yer verildiği üzere, kanan yolları başlığı altında düzenlenen madde metninde, kararlara karşı kimlerin kanun yoluna başvurabileceğine belirtilmiştir. Düzenleme kapsamında, başvuru hakkına sahip olanlar, borçlu veya konkordato talep eden alacaklı veya itiraz eden alacaklılardır. İstinaf eden alacaklı ise, itiraz eden alacaklılardan değildir. Aksine konkordato talebinin kabulüne karar verilmesini istemektedir. Bu durumda mahkemenin 24/09/2020 tarihli gerekçesindeki alacaklının müdahillik talebinde bulunmadığı gerekçesi yargılamanın çekişmesiz yargılama olması nedeniyle tam olarak isabetli olmasa dahi sonuç olarak yerinde olmakla alacaklının istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi gerekmiştir. Her ne kadar HMK 382.maddesi gereğince konkordato ile ilgili talep çekişmesiz yargı işlerinden ve aynı yasanın 387.maddesi gereğince çekişmesiz yargı işlerinde verilen kararlara karşı hukuki yararı bulunan ilgililer özel kanun düzenlemeleri saklı kalmak kaydıyla istinaf yoluna başvurabilecekleri düzenlenmiş ise de somut yargılamada uygulama yeri bulunan İİK 308/a maddesi ile yani özel kanun düzenlemesi mevcut olduğundan HMK’nın genel hükümlerinin değerlendirilmesi yerinde görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle ve özellikle İcra İflas Kanunun 308/a maddesi gereğince, itiraz etmeyen alacaklının istinaf kanun yoluna başvuru hakkı bulunmadığı gerekçesiyle çoğunluğun görüşüne muhalif kaldığıma dair görüşümü bildiririm. 07/10/2021