Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2021/1360 E. 2022/161 K. 10.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1360 Esas
KARAR NO: 2022/161
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 02/07/2021
NUMARASI: 2018/1390 Esas, 2021/546 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 10/02/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında 28/11/2012 tarihli Güvenlik Hizmeti Sözleşmesi imzalandığını, müvekkili şirket ofisinde hırsızlık meydana geldiğini, davalının kusurlu olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000,00 TL maddi 25.000,00 TL manevi tazminatın yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; manevi tazminat şartlarının oluşmadığını, müvekkilinin kusurunun bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, davacı vekilinin 14/10/2020 tarihli celseye mazeretsiz olarak katılmadığından dosyanın HMK 150. Maddesi uyarınca işlemden kaldırıldığı, davacı vekilinin 16/10/2020 tarihli dilekçesi üzerine yenilendiği, yenileme tutanağı ve duruşma gün ve saatini bildirir davetiyenin taraf vekillerine usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, 02/07/2021 tarihli celseye yine davacı vekilinin mazeretsiz olarak katılmadığı, dosyanın daha önceden HMK 150. Maddesi uyarınca işlemden kaldırıldığı gerekçesi ile HMK 320/4 maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Karar yasal süresi içerisinde davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; 02.07.2021 tarihli celseye kalbinde yaşanan sağlık sorunu sebebiyle katılamadığını, ilgili rapor ve mazeret dilekçesinin duruşma günü uyap marifeti ile mahkemeye sunulduğunu, dosyasının her aşamasının takip edildiğini, mazeretin değerlendirilmediğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME: Dava, sözleşmeden kaynaklı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Uyuşmazlık, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunup bulunmadığı noktasında toplanmıştır. Dosya kapsamından; 12/03/2019 tarihli tensip zabtı ile davanın basit usule tabi davalardan olduğu belirtilerek yargılamaya başlandığı, davacı vekilinin 14/10/2020 tarihli celseye mazeretsiz olarak katılmadığından dosyanın HMK 150. Maddesi uyarınca işlemden kaldırıldığı, yenileme dilekçesinden sonra yargılamaya devam edildiği, davacı vekilinin 24/03/2021 tarihli celseye katılarak dava değerini arttırmak için mahkemeden süre talep ettiği, mahkemenin talebi kabul ederek duruşmayı 05.05.2021 tarihine ertelediği, mahkemece 04.05.2021 tarihinde celse açılarak, HSK’nun Korona virüsü hakkında alınacak tedbirler konulu yazısı uyarınca; duruşmanın ertelenmesine, duruşmaların ertelenmesi nedeniyle tarafların, taraf vekillerinin, tanıkların ve yemin davetiyesi çıkarılan tarafların mazeretli sayılmalarına, duruşmanın 02/07/2021 günü saat 10:20’e bırakılmasına karar verildiği, duruşma gününün davacı vekiline tebliğ edildiği, belirlenen gün ve saatte davacı vekilinin mazeret bildirmediği, davalı vekilinin de davayı takip etmemesi üzerine davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği, davacı vekilinin 02.07.2021 tarih, saat 19:33:06 ‘da Uyap sisteminden “02.07.2021 tarihli 9. Celseye kalbimde yaşadığım ciddi sağlık sorunum sebebiyle katılamadım. Ekte yer alan doktor raporum ile haklı mazeretimin kabul edilmesini talep ederim. ” açıklaması ile mazeret dilekçesi gönderdiği, dilekçe ekinde sağlık raporu bulunduğu anlaşılmıştır. Dilekçe ekindeki özel sağlık raporu incelendiğinde; raporun, …/İstanbul adresinde muayenehanesi bulunan, kardiyoloji ve iç hastalıkları uzmanı Uzm. Dr. … tarafından ilgili makama başlığı ile düzenlendiği, rapor içeriğinde ” … 02.02.2021 çarpıntı ve ritm bozukluğu şikayetleri ile acil olarak başvurmuştur. Hastaya supventruküler taşikardi atağı tanısı konularak acil müşahede altında tedavisine başlanmıştır. Hastanın ritmi düzeldikten sonra medikal tedavisi düzenlenerek taburcu edilecektir. Hastanın 1 gün istirahati gerekmektedir.” bilgisine yer verildiği, raporda hastanın müracaat saatinin belirtilmediği, davacı vekilinin 05.07.2021 tarihli dilekçe ile mazeretinin değerlendirilmesi talebinde bulunduğu, mahkemece 07/07/2021 tarihli ara kararla dilekçenin istinaf dilekçesi olarak kaydına karar verildiği, istinaf harçlarının alınarak dosyanın istinaf incelemesi için dairemize gönderildiği anlaşılmaktadır. 6100 sayılı HMK’nın 150. maddesi; ” (1) Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflar, duruşmaya gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir. (2) Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflardan biri duruşmaya gelir, diğeri gelmezse, gelen tarafın talebi üzerine, yargılamaya gelmeyen tarafın yokluğunda devam edilir veya dosya işlemden kaldırılır. Geçerli bir özrü olmaksızın duruşmaya gelmeyen taraf, yokluğunda yapılan işlemlere itiraz edemez. (3) Duruşma gününün belli edilmesi için tarafların başvurması gereken hâllerde gün tespit ettirilmemişse, son işlem tarihinden başlayarak bir ay geçmekle dosya işlemden kaldırılır. (4) Dosyası işlemden kaldırılmış olan dava, işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde taraflardan birinin dilekçe ile başvurusu üzerine yenilenebilir. Yenileme dilekçesi, duruşma gün, saat ve yeri ile birlikte taraflara tebliğ edilir. Dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak bir ay geçtikten sonra yenileme talebinde bulunulursa, yeniden harç alınır, bu harç yenileyen tarafça ödenir ve karşı tarafa yüklenemez. Bu şekilde harç verilerek yenilenen dava, eski davanın devamı sayılır. (5) İşlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmeyen davalar, sürenin dolduğu gün itibarıyla açılmamış sayılır ve mahkemece kendiliğinden karar verilerek kayıt kapatılır. (6) İşlemden kaldırılmasına karar verilmiş ve sonradan yenilenmiş olan dava, ilk yenilenmeden sonra bir defadan fazla takipsiz bırakılamaz. Aksi hâlde dava açılmamış sayılır. (7)Hangi sebeple olursa olsun açılmamış sayılan davadaki talep dahi vaki olmamış sayılır.” şeklinde düzenlenmiştir. Aynı Kanunun 320.. maddesinde ise, “(…4) Basit yargılama usulüne tabi davalarda, işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olan dosya, yenilenmesinden sonra takipsiz bırakılırsa, dava açılmamış sayılır.” düzenlemesine yer verilmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanununun 95. maddesi; “Elde olmayan sebeplerle, kanunda belirtilen veya hâkimin kesin olarak belirlediği süre içinde bir işlemi yapamayan kimse, eski hâle getirme talebinde bulunabilir. Süresinde yapılamayan işlemle ulaşılmak istenen aynı sonuca, eski hâle getirme dışında, başka bir hukuki yoldan ulaşılabiliyorsa, eski hâle getirme talebinde bulunulamaz.” hükmünü 96/1. maddesi ise; “Eski hâle getirme, işlemin süresinde yapılamamasına sebep olan engelin ortadan kalkmasından itibaren iki hafta içinde talep edilmelidir.” düzenlemesini içermektedir. Eski hale getirme isteminde bulunabilmek için; sürenin arzu ve ihtiyar dışında kaçırılmış olması; yeniden süre elde edebilmek için kanun yollarına başvurmanın olanaksız bulunması; eski hale getirme talebinin HMK 96. maddesinde öngörülen sürede ileri sürülmesi koşullarına bağlamıştır. Somut davada, mahkemece 02.07.2021 tarihli duruşmada, davacı vekilinin mazeret bildirmeksizin duruşmaya katılmadığı ve davanın ikinci kez takipsiz bırakıldığı belirtilerek davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Davacı vekili karardan sonra özel hekim tarafından imzalı belgeyi sunarak mahkemeden eski hale getirme talebinde bulunmuştur. Duruşma saati 10:20 olup, Davacı vekili belgeyi 19:33:06 ‘da Uyap sistemine eklemiştir. İbraz edilen belgede davacı vekilinin rahatsızlanma saatine ilişkin her hangi bir bilgi bulunmamaktadır. Bu sebeple davacı vekilinin eski hale getirme talebinin yerinde olmadığı, mahkemece tesis edilen kararda usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla başvurunun reddine dair karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmış aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;1-Dosya kapsamı ve delil durumuna göre İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan HMK’ nın 353/1.b.1 maddesi gereğince davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan REDDİNE, 2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf maktu karar harcının peşin alınan 162,10 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 81,40 TL’nin karar kesinleştiğinde istem halinde davacıya İADESİNE, 3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin kendi üzerine bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 361/1. fıkrası uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay nezdinde Temyiz Kanun Yolu Açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.10/02/2022