Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2021/1319 E. 2021/1129 K. 12.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1319 Esas
KARAR NO: 2021/1129
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 15/06/2021
NUMARASI: 2019/390 Esas, 2021/768 Karar
DAVANIN KONUSU: Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235))
KARAR TARİHİ: 12/10/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; davacı Banka Kozyatağı Kurumsal Şubesi ile … A.Ş arasında akdedilen genel kredi sözleşmelerine istinaden müflis şirkete kredi kullandırıldığını, … şirketinin kredi borcu ödeme sebebi ile ihtarname gönderildiğini, buna rağmen ödeme yapılmadığını, akabinde ilgili şirketin 24.02.2016 tarihinde İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/222 Esas sayılı dosyası ile iflas erteleme davası açtığını, 18.04.2018 tarihinde şirketin iflasına karar verildiğini, İflas Tasfiyesinin İstanbul Anadolu … İflas Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında yürütüldüğünü, İflas Müdürlüğü, yasa ve usule aykırı bir şekilde birinci alacaklılar toplantısı yapılmamasına ve tasfiye işlemlerinin sürdürülmesine karar verildiğini, kendisini iflas İdare Memuru seçen İflas Müdürlüğü 13.08.2018 tarihinde sıra cetveli hazırlayıp alacaklı Bankanın kayıt taleplerini red edip, işçi alacaklarının miktarı ve gerçek olup olmadığı konusunda bir araştırma yapmadan işçi alacaklarını birinci sıraya kaydına karar verdiğini, bu durumun yasa ve usule aykırı olduğunu, belirtilen alacakların iflas masasından terkini ile sıra cetvelinin düzeltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davacının iddiaları İİK.235.md.sinde düzenlenen ve Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmesi gereken davada ileri sürülebilecek nitelikte olmayıp, bu iddiaların ileri sürülme yeri ilandan itibaren 7 gün içinde İİK.235.md.’si gereği İcra Mahkemesi olduğunu, iş bu davanın sadece sıra cetveline alınan alacağın mevcut olmadığı iddiası ile alacağın terkini davası olması gerektiğini, dava dilekçesi ve talebi, İİK md. 235’de düzenlenen kayıt kabul ve terkin davası niteliğinde olmadığından davanın bu sebeple reddi gerektiğini, İİK md. 235’te düzenlenen alacak kaydının terkini davasında, davacı, davalının alacağının tamamen veya kısmen mevcut olmadığı iddiasıyla kaydın tamamen veya kısmi terkinini talep etmesi gerektiğini, davacının iş bu davada iflas müdürlüğünce varlık ve miktar bakımından inceleme yapılmadan alacakların kabul edildiği, sıra cetvelinin hızlı bir şekilde tanzim ve ilan edildiği soyut iddiasını ileri sürmüş ise de terkini talep edilen alacak miktarı belirtilmemiş olduğunu, işbu dava konu ve talep itibariyle kayıt terkini davası niteliğinde olmadığını, davacının sıra cetvelinde kesinleşmiş bir alacağı olmadığından işbu davayı açmak hakkının bulunmadığını, davacı-alacaklı tarafından İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/993 E. sayılı dosyasında kayıt kabul davası açıldığını, alacağı tamamen reddedilen alacaklının bu davayı açamayacağını, davacı tarafından kayıt kabul davası açıldığından İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/993 E. sayılı dosyasında devam eden kayıt kabul davasının işbu davada bekletici sorun yapılması gerektiğini, esasa ilişkin olarak da; İcra ve İflas Kanunun 232 vd. eden md.leri gereği düzenlenen sıra cetvelinde kayıt edilen işçi alacaklarının kıdem tazminatından kaynaklandığını, İflas Müdürlüğünün ibraz edilen belgelere göre alacak kayıtları hakkındaki tahkik işlemini tamamlayarak, alacak kaydı hakkında kabul veya ret kararı verdiğini, İflas Müdürlüğünün işlemlerinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığını, davalı işçinin müflis şirketten iflas tarihi itibariyle masaya kayıt edilen miktarda alacaklı olduğunu, söz konusu alacaklarının müflis şirket ve SGK kayıtlarında yapılacak inceleme ile tespit edilebileceğini, davalı müvekkilin alacakları masaya kayıt edilip, sıra cetveli tanzim ve ilan edildikten sonra 3. şahsa ödeme mukabili temlik edilmiş olduğunu, temlik sebebiyle müvekkilin alacaklı sıfatı kalmadığını, davanın temlik alan 3. şahıs …’a tevcih edilmesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava, hukuki niteliği itibariyle, davalı temlik eden işçinin kıdem tazminatı alacağının iflas müdürlüğünce haksız yere masaya kaydedildiği iddiasıyla İİK 235. Maddesine göre açılan kayıt terkin davasıdır. İlk derece mahkemesince davanın kabulü ile; İstanbul Anadolu …İcra İflas Müdürlüğünün … iflas sayılı dosyasında düzenlenen sıra cetvelinde davalı temlik eden … adına tahsis edilen 4.886,86 TL alacağın terkinine, İİK 235/3 uyarınca, bu alacağa tahsis edilen hissenin dava masrafları da dahil edilerek davacının sırasına bakılmaksızın davacının alacağı nisbetinde davacıya tahsisine, artan kısım bulunması halinde diğer alacaklılara sıra cetveline göre dağıtılmasına, karar verilmiştir. Bu karara karşı temlik alan davalı … vekili ile temlik veren … vekili ayrı ayı istinaf kanun yoluna başvurmuşlardır. HMK’nın 341/2 maddesi gereğince miktar veya değeri 3.000,00 TL’yi geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Bu miktar, yeniden değerleme oranı ile hüküm tarihi olan 2021 yılı itibariyle 5.880,00 TL’ye ulaşmıştır. Dolayısıyla ilk derece mahkemesince kabul edilen miktar nazara alındığında, karar, hüküm tarihi itibariyle kesin niteliktedir. HMK’nın 346. Maddesi gereğince kesin karara yönelik istinaf başvurusu ile ilgili ilk derece mahkemesince karar verilebileceği gibi bu konuda olumlu yada olumsuz bir karar oluşturulmadan, istinaf incelemesine gönderilen dava dosyaları ile ilgili olarak aynı yasanın 352/1. Maddesi gereğince istinaf mahkemesince de karar verilmesi mümkündür. Bu yasal düzenlemeler karşısında, kanun yoluna başvuru konusu edilen kararın, karar tarihi itibariyle kesin nitelikte olması nedeniyle istinafa kabil bir karar bulunmadığından davalıların istinaf başvurularının reddine karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davalı vekilinin istinaf kanun yoluna başvuru talebinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 341/2 ve 352/1-b bentleri gereğince miktar yönünden REDDİNE, 2-İstinaf harçları peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 3-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına; 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti taktirine yer olmadığına, Dosya üzerinden yapılan ön inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 352 ve 362/1a Maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.12/10/2021