Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2021/1228 E. 2021/1042 K. 28.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1228 Esas
KARAR NO: 2021/1042
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/07/2020
NUMARASI: 2019/907 Esas, 2020/411 Karar
DAVA: SIRA CETVELİNE İTİRAZ (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235))
KARAR TARİHİ: 28/09/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili 25/11/2019 tarihli dava dilekçesinde; müvekkili ile müflis şirket arasında gerçekleşen ticari ilişki alacağına istinaden müflis şirket tarafından 11/07/2018 tarih ve 46.772,00 TL’lik çek keşide edilerek müvekkiline teslim edildiğini, çekin vadesinde ödenmemesi üzerine çeke karşılığının bulunmadığı şerhi yazıldığını, akabinde şirketin iflas etmesi üzerine Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … İflas dosyasına bakiye 36.000,00 TL alacak için kayıt talebinde bulunulduğunu, iflas idare memurunca alacak kayıt taleplerinin yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle reddine karar verildiğini, ret kararının hatalı olduğunu, reddedilen müvekkil alacağının müflis şirket arasındaki ticari ilişki ve alım satımdan kaynaklandığını iddia ederek 36.000,00 TL’lik müvekkil alacağının masaya kayıt ve kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde; İİK 223 ve 235.maddeleri gereğince, iflas idaresinin ret kararları ile sıra cetveline itiraz davalarının karar tebliğinden veya sıra cetvelinin ilan tarihinden itibaren on beş günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması gerektiğini, alacağın varlığı ve tutarını kanıtlama yükünün davacıda olduğunu, ticari iş ilişkisini kanıtlayacak belge aslının sunulmadığını, alacak kayıt talebinde sunulan belgelerin alacağın varlık ve tutarını kesin olarak kanıtlamaktan uzak olduğu gerekçesiyle ret kararının haklı ve yerinde olduğunu savunarak haksız ve mesnetsiz davanın hem usulden hemde esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI Mahkemece; davacının talebinin iflas masasınca reddedildiği, sıra cetvelinin Ticaret Sicil Gazetesinde ve Korkusuz isimli gazetede ilan edildiği, ayrıca cetvelin davacıya tebliğ edildiği, davanın İcra İflas Kanunun 235/1.maddesinde belirtilen on beş günlük süreden sonra 25/11/2019 tarihinde açıldığı gerekçesiyle davanın hak düşürücü süre sebebiyle reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ Karar yasal süresi içerisinde davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; iflas idaresince müvekkil alacak talebinin reddine dair verilen kararın tebliğinden sonra 23/10/2019 tarihinde arabuluculuk başvurusu yapıldığını, bu aşamada işleyen sürelerin durması gerektiğini, mahkemece arabuluculuk kapsamında olmadığı görüşü benimsenmiş olsa da huzurdaki davanın iflas hukukundan doğan bir dava olduğunu, ticari davaların zorunlu arabuluculuk sürecine tabi olduğunu iddia ederek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava, 234-235 vd maddelerine dayalı alacak kayıt – kabul istemine ilişkindir. Mahkemece, iş bu davada arabuluculuk şartı aranmayacağı gerekçesiyle hak düşürücü sürede açılmayan davanın reddine karar verilmiştir. İİK’nın 234/1. maddesi, “iflas idaresi sıra cetvelini iflas dairesine verir ve alacaklıları 166. maddenin 2. fıkrasındaki usule göre ilan yoluyla haberdar eder.” hükmünü içermektedir. İflas idaresinin, sıra cetveli ile birlikte, sıra cetveli ile ilgili olan bütün bilgileri (deliller, diğer belgeler) de iflas idaresine vermesi gerekir. Bundan sonra, iflas idaresi, sıra cetvelinin iflas dairesine verildiğini ve orada alacaklıların ve (mülkiyet dışındaki) istihkak iddiası sahiplerinin incelemesine hazır olduğunu ilan eder. (Prof. Dr. Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, 2013, İkinci Baskı, Ankara, sh. 1327.) İİK’nın 235/1. maddesinin ilk iki cümlesi “Sıra cetveline itiraz edenler, cetvelin ilanından itibaren onbeş gün içinde iflasa karar verilen yerdeki ticaret mahkemesine dava açmaya mecburdurlar. 223. maddenin üçüncü fıkrası hükmü mahfuzdur.” hükmünü içermektedir. İİK’nın 234/2. madde hükmü uyarınca yapılan tebligat bilgi verme mahiyetinde olup dava açma süresi bu tebligat ile başlamaz. Bu madde hükümlerinden de anlaşılacağı üzere, iflas sıra cetveline itiraz davaları süreye tabi olup bu süre kural olarak sıra cetvelinin İİK’nın 166. maddesinde gösterilen usulde ilanından itibaren işlemeye başlar. Eğer davacı aynı Kanun’un 223. maddesine göre tebliğe elverişli adres gösterir ve gerekli masrafı avans olarak yatırırsa süre kendisine yapılan tebliğden itibaren hesaplanır. Bu itibarla sıra cetvelinin hangi tarihte hangi gazetede yayınlandığının tereddüde yer bırakmayacak şekilde açıklıkla belirtilmesi ve davacının tebliğe elverişli adres bildirip, gerekli avansı yatırıp yatırmadığının net olarak bilinmesi şarttır (Yargıtay 23 HD’nin 2015/5275 Esas, 2016/2424 Karar sayılı kararı) İflas dairesi 10/12/2019 tarihli cevabi yazısında; davacının masraf avansı vermediğini bildirmiştir. Somut olayda, müflis şirket … TİC LTD ŞTİ hakkında hakkında Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/02/2019 tarih, 2018/893 Esas, ve 2019/214 Karar sayılı kararı ile iflas kararı verildiği, iflasın Bakırköy … İflas Müdürlüğü’nün … İflas sayılı dosyası ile yürütüldüğü, davacı alacaklının ticari ilişki ve alım satımdan kaynaklı alacağının tahsili amacıyla düzenlenen çekin karşılıksız çıktığı, bakiye 36.000,00 TL alacağı için alacak kayıt talebinde bulunduğu, iflas idaresinin, 250 kayıt numarası altında “alacak kaydının yargılamayı gerektirdiği” gerekçesiyle talebi reddettiği, davacının tebliğ için masraf avansı yatırmadığı, ret gerekçesini de içeren sıra cetvelinin 28/09/2019 tarihinde … Gazetesinde, 03/10/2019 tarihinde Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edildiği, davacının 23/10/2019 tarihinde arabuluculuğa başvurduğu, arabuluculuğun 22/11/2019 tarihinde sona erdiği, iş bu davanın ise 25/11/2019 tarihinde açıldığı, davacının arabuluculuğa başvurduğu tarih itibariyle İcra İflas Kanunun 235.maddesinde belirtilen on beş günlük hak düşürücü sürenin sona erdiği, bu kapsamda davanında kanunda belirtilen hak düşürücü sürede açılmadığı anlaşıldığından ilk derece mahkemesince verilen karar usul ve yasaya uygun olduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine dair karar verilmesi gerekmekle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere, 1- Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/907 Esas, 2020/411 Karar ve 14/07/2021 tarihli kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1- b/1. bendi gereğince esastan REDDİNE, 2- Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanuna bağlı tarife gereğince alınması gereken istinaf karar harcı peşin olarak alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 4-Davacının yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 362/1-a bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.28/09/2021