Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2021/1206 E. 2021/1228 K. 04.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1206 Esas
KARAR NO: 2021/1228
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 11/02/2021
NUMARASI: 2018/1296 Esas, 2021/153 Karar
DAVA: KONKORDATO (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))
KARAR TARİHİ: 04/11/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Talep eden borçlu şirketler, … A.Ş ve … A.Ş ile borçlular, …, …, … ve … vekili, 26.12.2018 tarihli talep dilekçesinde, müvekkili şirketlerden …A.Ş ‘nın her nevi tekstil ve konfeksiyon ürünü ile aksesuarlarının imalı, imal ettirilmesi, pazarlaması, toptan ve perakende satışı olduğunu, şirketin 31 Ekim 2018 tarihi itibariyle personel sayısının 626, toplam 82 şube, 76 büyük mağaza ile158 noktada faaliyet gösterdiğini, müvekkili şirketin 101 yıl önce kurulduğunu, … ‘nın 1998 yılında … çatısı altına girdiğini, şirketin duyduğu finansman ihtiyaçlarını karşılamak üzere aldığı banka kredilerinde döviz cinsi kredilerin ağırlıklı olmasından dolayı son zamanlarda meydana gelen anormal artışlar nedeniyle kur farkı giderlerinin dayanılmaz noktalara geldiğini, sabit giderlerin aynı kalmasına rağmen hasılat ve gelir tarafında ki küçülmenin tüm karlılıklarını ortadan kaldırdığını, maliyetler içinde en başta gelen alışveriş merkezleri kiralarının da dövize bazlı olması sebebiyle kira gelirlerininde anormal yükselmesinin, ihtiyaç anında bankaların değişik bahaneler ve finansal krizden dolayı limitleri kullandırtmadığını, şirketin net çalışma sermayesinin hemen hemen tamamını yabancı kaynaklardan sağlamak zorunda kaldığını, ortaklar tarafından nakit kaynak olmaması sebebiyle sermaye artışının şahsi malvarlıklarında ki gayrimenkullerin satışı suretiyle karşılanması yoluna gidildiğini, ancak gayrimenkul sektörünün özellikle son iki yıldır yarı kriz durumu nedeniyle söz konusu gayrimenkullerin rayiç değerlerinin oldukça altında oluşan fiyatlar sebebiyle kısa vadede sermaye artışı için duyulan nakit sağlanamadığını, şirketin 2017 yılında söz konusu likitide sıkıntısını bankalardan yeni krediler kullanmak suretiyle aşmaya çalıştığını, gelinen noktada sıkıntıların had safhaya ulaştığını ve tedbir alınmaz ise İflas tehlikesi ile karşı karşıya bulunduğunu, net İşletme sermayesinin hemen hemen tamamen tükendiği, nakit darlığına giren buna bağlı olarak karlılığı azalan müvekkili şirketin muaccel borçlarını ödeyemez duruma düştüğünün anlaşıldığını, 31.10.2018 tarihli aktiflerin muhtemel satış değerleri üzerinden bilançosuna göre hesaplanan toplam değerin 171.571.672,15 TL, şirketin toplam borcunun ise 171.123.421,38 TL olduğu, TTK 376/3. maddesi çerçevesinde borca batık olmadığını, konkordato ön projesinin tenzilat ve vade talebine dayanan karma konkordato teklifi olduğunu, ödemelerin yapılması için şirket aktifinde bulunan gayrimenkulün satılması suretiyle en az 35.000.000,00 TL ödemelerde kullanılacak kaynak girdisi yaratılmasının hedeflendiğini, şahsi gayrimenkullerin 2019 yılının ilk altı aylık dönemi sonuna kadar paraya çevrilmesi ve buradan gelecek kaynak ile en az 10.000.000,00 TL tutarında nakti sermaye artışı yapmayı planladıklarını, rehinli alacaklılarla görüşülerek İİK 308/h maddesi uyarınca işleminin gerçekleştirilmeye çalışılacağını müvekkili … A.Ş ‘nın şirketin ana sözleşmesine göre iştigal konusunun, her nevi tekstil ve konfeksiyon ürünü ile aksesuarların imalı, hazır giyim, kot pantolon vb imal ettirilmesi, pazarlanması, toptan ve perakende satışı olduğunu 1993 yılında kurulduğunu, 1999 yılında fabrika yatırımını tamamlayarak Bayrampaşa ‘ya taşındığını, … ve … markalarıyla iç ve dış pazara üretim yapan …nun 2005 yılında …’ten “ … “ marka haklarını satın alındığını, ortalama 195 çalışanı ile … markasına ve Avrupa’nın önde gelen markalarına triko üretimi yaptığını, ihtiyaç duyulan finansman ihtiyaçlarını karşılamak üzere aldığı banka kredilerinde döviz cinsi kredilerin ağırlıklı olması, son zamanlarda meydana gelen anormal artışlar nedeniyle kur farkı giderlerinin artması, kredi piyasalarındaki arz daralması mağazalardaki kira artışları ve stok maliyeti artışı vb nedenlerle yaşanan ekonomik darboğaz sebebiyle konkordato talebinde bulunmaya karar verildiğini, … şirketin, finansman konusunda tamamen … Şirketine bağımlı durumda olan bir İşletme yapısına sahip olduğunu, net çalışma sermayesinin hemen hemen tamamını … Şirketinden sağlamak durumunda kaldığını, özsermaye yetersizliğinin anlaşılmasına rağmen ortaklar tarafından nakit sağlanamadığını, şirketin aktifinde bulunan gayrimenkullerin satışının düşünüldüğünü ancak bununda mümkün olmadığını, ortaya çıkan likitide sıkıntısının aşılmasının mümkün olmadığını, 31.10.2018 tarihli ara bilançoya göre şirketin aktif büyüklüğünün 50.488.508,20 TL ‘lik büyüklükten 44.531.175,72 TL ‘lik bir büyüklüğe düştüğünü, şirket aktiflerinin muhtemel satış tutarlarına göre hesaplanan toplam değerinin 33.790.551,10 TL olduğunu, şirketin borca batık olmadığını, ön projenin tenzilat ve vade talebine dayanan karma konkordato olduğunu, tasdik tarihinden itibaren her yıl borcun %20’si olmak üzere 5 yıl vadede üçer aylık vadelerle garameten ödeneceğini, müvekkili … ‘in, şirketlerin hissedarı olduğunu, müvekkilinin kefil olduğu banka kredi borçları toplamının 64.295.612,72 TL olduğunu, toplam malvarlığının 13.494.436,85 TL olduğunu, banka kredilerinde döviz cinsi kredilerin ağırlıklı olmasından dolayı son zamanlarda meydana gelen artışlar sonrasında kur farkı giderlerinin dayanılmaz noktalara gelmesi vb nedenlerle vadesi gelen borçları ödeyememek bir kısmının ise ilerde muaccel hale gelecek olan borçları ödeyememe tehlikesi altında bulunması sebebiyle konkordato talebinde bulunmaya karar verdiğini, müvekkilinin kefaleten olan borçlarının kefil olduğu şirketin konkordatosu ve İİK 308/h çerçevesinde rehinli alacaklılarla müzakere ve yeniden yapılandırma çerçevesinde şirket tarafından ödeme yapıldıkça azalacağını, müvekkili …’in müvekkili şirketlerin pay sahiplerinden olduğunu, toplam malvarlığının 11.860.375,00 TL, toplam borçlarının 68.738.414,68 TL olduğunu, müvekkilinin 2 şirketin bankalara olan borçlarının tamamına kefil olduğunu, hem kendi kredi borçlarını hem de şirketler lehine kefalet borçlarını mevcut malvarlığı ve kaynaklarıyla ödemesinin imkansız olduğunu, kefalet nedeniyle ekonomik yönden mahvına engel olunabilmesinin tek yolunun şirketi ile birlikte ve şirketin projesi ile koordineli olarak konkordato yapabilmesi olduğunu, konkordatonun tasdik tarihinden 2 yıl sonra tam olarak ödemeyi teklif ettiğini, ödemesiz iki yıllık sürenin sonunda 6 ay içinde 6 eşit taksitle ödeme teklifini içeren vade konkordatosu olduğunu, müvekkili …’in şirketin hissedarlarından olduğunu, aktif malvarlığı toplamının 8.734.035,91 TL, toplam borçlarının 64.295.612,72 TL olduğunu, vadesi gelen borçlarını ödeyememek, ilerde muaccel olacak borçları ödeyememe tehlikesi altında bulunmak sebebiyle konkordato talebinde bulunmaya karar verdiğini, müvekkili …’in …nun hissedarı olduğunu, müvekkilinin 21 adet taşınmazı üzerine şirketler lehine ipotekler tesis ettirdiğini, müvekkilinin toplam malvarlığının 42.108.800,00 TL, toplam borçlarının 0,00 TL olduğunu, herhangi bir borcu olmadığını, kefili olduğu şirketlerin borçlarını vadesinde ödeyememeleri sebebiyle kefalet borçlarının muaccel hale gelmesinin ve kendisinden talep edilmesinin kaçınılmaz olduğunu, müvekkilinin mevcut borçlarını tasdik tarihinden itibaren 2 yıl sonra tam olarak ödemeyi teklif ettiğini, ödemesiz iki yıllık sürenin sonunda 6 ay içinde 6 eşit taksitle ödeme teklifini içeren vade konkordatosu olduğunu belirterek, müvekkilleri için geçici mühlet kararı verilmesini, gerekli muhafaza tedbirleri ile talepleri doğrultusunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. Alacaklılardan bir kısmı, yargılamaya katılarak yazılı ve /veya sözlü beyanda bulunmuşlardır.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece, gerçek kişinin sadece İcra takibinden korunmak amacıyla konkordato tasdik kararı verilmesinin konkordatonun amacıyla bağdaşır nitelikte olmadığı, TBK ‘nın kefalete ilişkin hükümlerini ve İcra ve İflas Kanunun menfi tespit ile ilgili bölümlerini işlevsiz hale getireceğinin açık olduğunu, İİK 286. maddede aranan şartları karşılayan belgeyi sunamadıkları, sunulan ön projede de konkordatonun başarısının borçlu şirketin konkordatosunun başarısına bağladığı, kendilerine özgü konkordato tedbiri ve hedefi içermediği, bu açıdanda ön projenin uygulanabilir olmasının mümkün gözükmediği, sadece İcra tehdidinden kurtulmak amacı ile konkordato talep etmelerinin bu müessesinin amacına uygun düşmediği gerekçesiyle talep eden gerçek kişiler yönünden talebin reddine, … A.Ş yönünden, şirketin işçi alacakları ve SGK alacakları açısından teminat gösterme mecburiyetinin bulunmadığı, şirketin taraf olduğu AVM’ler ile devam etmekte olan kira sözleşmelerinden kaynaklı kira borçlarından dolayı 3.754.934,04 TL teminat gösterilmesi gerektiği, şirketin tasdik raporunda tespit edilen 3.754.934,04 TL AVM kiraları için teminat tutarının 1.954.339,22 TL tutarını AVM kira borçlarını ödediği, 117.961,79 TL değerinde AVM alacaklarından indirim yapıldığı, şirket tarafından teminat olarak zeytinlik nitelikte iki arsanın teklif edildiği, ancak arsalar üzerinde takyidat bulunduğu ve teminat olarak yeterli bulunmadığının tespit edildiği, daha sonra Şişli adresinde yer alan taşınmazın teklif edildiği, borç ödeme tablosunda bulunan borçların toplamının 79.104.908,83 TL, 543.994 Euro, 16.821 USD olduğu, banka borçlarının ise 145.309,00 TL olduğu, …’nın ise 30.09.2020 tarihi ile bilançosunda yer alan 291.358,22 TL tutarındaki personel kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı tutarlarında rapor tarihi itibariyle ödemesi yapılanların mahsup edildiği, İİK 307. madde kapsamında ki talepleri yönünden ise … A.Ş lehine rehinli bulunan fabrika adresi olan 36 parsel sayılı taşınmaz yönünden gelen rapora göre taşınmazın muhafaza altına alınması ve satışının tasdik kararından itibaren 1 yıl süre ile ertelenmesine karar verildiği gerekçeleriyle, konkordato talep eden şirketlerin konkordato projesinin İİK 305. maddedeki tasdik şartları gerçekleşmesi nedeniyle tasdikine, borçlu gerçek kişilerin konkordato taleplerinin ayrı ayrı reddine, konkordato talep eden … A.Ş lehine rehinli bulunan 36 parsel sayılı taşınmazın İİK 307. maddesi uyarınca taşınmazın muhafaza altına alınması ve satışının tasdik kararından itibaren 1 yıl süre ile ertelenmesine, diğer talepler yönünden İİK 307. maddesi şartları oluşmadığından reddine, teminat mektuplarının nakte çevrilmesinin önlenmesi talebinin reddine, şirketler yönünden konkordato tasdik edildiğinden kesin mühlet sonuçlarının kendiliğinden kalktığının tespitine, İİK 308/c maddesi gereğince konkordatonun tasdik kararıyla birlikte bağlayıcı hale geldiğinin tespitine, gözetim kayyımı görevlendirilmesine, İİK 308/b maddesi gereğince alacakları itiraza uğramış alacaklıların tasdik kararından itibaren bir ay içinde dava açmakta muhtariyetlerine, davacı şirketlerin konkordato sonrası borçlar için teminat olarak gösterdikleri taşınmazlarla ilgili müzekkere yazılmasına, verilen tüm tedbirlerin hükümle birlikte kaldırılmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karar, yasal süre içerisinde, davacı gerçek kişiler …, …, … ve … vekili, itiraz eden alacaklılar, … Bankası A.Ş vekili, … A.Ş vekili, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı vekili ve … A.Ş vekili tarafından yasal süre içerisinde istinaf etmiştir. Borçlu …, …, … ve … vekili istinaf nedenleri olarak, müvekkillerinin mevcut borçlarının tamamının, sahibi/ hissedarı oldukları, konkordato projeleri tasdik edilen şirketlerin borçlarından ve borçlara kefil olmalarından kaynaklandığını, müvekkillerinin, şirketlerin banka kredi borçlarına kefil olduklarını, bankalar lehine ipotekler tesis ettiklerini, konkordato projesi tasdik edilen şirketlerin konkordato projesi kapsamında borçlarının ödenmesi halinde gerçek kişi müvekkillerinin de borçlarının ödenmiş olacağını, gerçek kişilerin konkordato projelerinin kabul edildiğini, değerlendirmelerin hatalı olduğunu, esasen, doğal olarak konkordatonun amacının icra baskısı ve tehditinden kurtularak mahkemenin sağladığı hukuki güvence altında ödeme planı çerçevesinde borçların ödenmesi olduğunu, alacaklılar tarafından borçların tahsil edilmesi amacıyla şirket sahiplerine, ortaklarına karşı işlemlere devam ettiğini, ihtiyati haciz kararı alındığını, müvekkillerinin şirketlerin borçları için verdiği kefalet sebebiyle ekonomik yönden mahvına engel olunmasının tek yolunun şirket ile birlikte ve şirketin projesi ile koordineli bir biçimde konkordato yapabilmek olduğunu iddia ederek, kararın gerçek kişiler yönünden kaldırılmasını, konkordatonun tasdiki ile istinaf yargılaması boyunca tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. Alacaklı … Bankası A.Ş vekili istinaf nedenleri olarak, İİK 305. maddesinde tasdik şartlarının belirtildiğini, nihai raporda tasdik şartlarının oluştuğunun somut olarak ortaya konmadığının görüldüğünü, müvekkili ve diğer alacaklıların borçlu şirketten olan yüksek alacak tutarlarının bu denli uzun bir ödeme planı içerisinde çok büyük zararlar oluşturacağının ortada olduğunu, müvekkili alacağına itiraz edilerek konkordato nisabına müvekkili banka alacağının kaydedilmediğini belirterek, kararın kaldırılarak konkordato talebinin reddine karar verilmesini etmiştir. Alacaklı … A.Ş vekili istinaf nedenleri olarak, müvekkili şirketin işlettiği AVM’nin 73 nolu işyerinin sözleşmeyle borçlu şirkete kiralandığını, şirketin 31.12.2018 tarihli 78.100,00TL tutarındaki çeki müvekkili şirkete verdiğini, bankaya ibraz edildiğinde karşılıksız şerhi verildiğini, takibin durdurulduğunu, konkordato tasdik kararının açıkça usul ve yasaya aykırı olduğunu, borçlunun konkordato talebinde iyi niyetli olmadığını, mülk sahiplerine kira ilişkisinden kaynaklanan alacaklarını talep etmeme gibi bir yükümlülük getirmediğini, proje ile öngörülen vadenin uzun ve alacaklıların alacağının tamamını karşılama hedefinden uzak olduğunu, davacının müvekkili alacağını bildirmediğini, eksik alacak bildirimi nedeniyle konkordatonun reddi gerektiğini iddia ederek, kararın kaldırılmasını ve konkordato projesinin tasdik isteminin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Alacaklı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı vekili, kurum alacağının dikkate alınmadığını, kararın kurumun mağduriyetine neden olduğunu, usul ve yasaya, eksik incelemeye dayandığını iddia ettiği kararın kaldırılmasını ve konkordato projesinin tasdik talebinin reddine karar verilmesini istemiştir. Alacaklı .. A.Ş vekili istinaf nedenleri olarak, tasdik olunan konkordato projesinde davacıların borçlarını faizsiz olarak 7 yıllık bir süre zarfında ödeme ayrıcalığını sunduğunu, tasdik olunan projenin şirketlerin kaynakları İle orantılı olmadığının izahtan vareste olduğunu, davacı şirketlerin borçlarını konkordato kapsamında öngörülen ayrıcalıklar olmadan ödeyebilecek durumda olduğunu, konkordato komiserleri tarafından düzenlenen konkordatonun tasdiki hakkındaki raporun açıkça usul ve yasaya aykırı olduğunu, şirketin borca batık olmadığının belirtilmekle birlikte herhangi bir faiz tutarı ödenmeksizin vadelendirme ve yine taksitlendirme talep edilmekte olduğunun belirtildiğini, oysa borca batık olmamakla birlikte borç ödemeden aciz halinde bulunan bir borçlunun yalnızca vade konkordatosu istemesinin mümkün olduğunu, borçlunun tenzilat konkordatosu isteyebilmesinin mümkün olmadığını, borçlu şirketin mevcut borçlarını faizsiz olarak 3 ay ödemesiz olarak 3 aylık periyotlar halinde 7 yılda toplam 28 taksitle %5-%10 gibi yüzdelerle ödemeyi taahhüt ettiğini, enflasyon, ödeme tutarları ve yine taksit sayısı dikkate alındığında davacı taleplerinin tenzilat içerdiği ve hem vade hemde tenzilat içeren bir projenin kabul edilmesinin mümkün olmayacağının aşikar olduğunu konkordato komiserliğine bildirilen alacağın 313.124,37 TL’lık kısmının borçlu şirket tarafından reddedildiğini, davacı … Şirketinin keşidecisi olduğu 125.000,00 TL bedelli iki adet çek nedeniyle başlatılan takipler sebebiyle ortaya çıktığını, borçlu şirket yetkilisinin borcumuz yoktur beyanı ile alacaklarının reddinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, art niyet taşıdığını, dürüstlükten uzak hareket ettiğini, borca batık olmayan mevcut malvarlığı ile borçlarının tamamını ödeyebilecek olan davacı şirketin davasının usülden reddi gerektiğini iddia ederek, kararın kaldırılmasını ve öncelikle davanın şirketin borca batık olmaması nedeniyle usülden reddine, aksi halde esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava, İİK 285 vd maddelerinde düzenlenen konkordato talebidir. Öncelikle, talebin niteliği ve mahkemece re’sen değerlendirilmesi gereken usul kurallarının incelenmesi uygun görülmüştür. 2004 sayılı İİK ‘nun 285. maddesinde, yetkili ve görevli mahkeme düzenlenmiş, yasada, İflasa tabi olan borçlu için İİK ‘nun 154. maddesine atıf yapılarak ilgili maddenin birinci veya üçüncü fıkrasında yazılı yerlerdeki asliye ticaret mahkemesinin, iflasa tabi olmayan borçlu için ise yerleşim yerindeki asliye ticaret mahkemesinin yetkili ve görevli olduğu vurgulanmıştır.Somut yargılamada, davanın, dava tarihi itibariyle yetkili ve görevli asliye ticaret mahkemesinde açıldığı , yargılamanın yetkili mahkemece gerçekleştirildiği sabittir. Diğer yandan, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 74. maddesinde belirtilen şekilde, vekaletnamede konkordatoya ait özel yetkinin mevcut olduğuda anlaşılmıştır. Uyuşmazlık, konkordato tasdik şartlarının oluşup oluşmadığı, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı alacaklarının konkordatoda ki yeri, konkordatonun başarıya ulaşıp ulaşamayacağı, konkordato projesinin borçlu kaynaklarıyla orantılı olup olmadığı, şirketin borca batık olmamasının konkordato talebine etkisi olup olmayacağı, kararın usul ve yasaya uygun bulunup bulunmadığıdır. Talebin niteliği ve istinaf nedenleri arasında yer verilen bir kısım itirazlar nedeniyle sürecin özetlenerek denetlenmesi uygun olacaktır. Dosya kapsamından, davacılar vekilinin 26.12.2018 tarihli dilekçe, tedbir istemli talepte bulunduğu, 28.12.2018 tarihli ek tensip ara kararı ile borçlular için 3 ay geçici mühlet kararı, 25.03.2019 tarihli ara karar ile borçlular için verilen 3 aylık geçici mühlet kararının 2 ay süre ile uzatılmasına,23.05.2019 tarihli duruşma ara kararı ile borçlular için 28.05.2019 tarihinden itibaren 1 yıl süre ile kesin mühlet verildiği, 22.08.2020 tarihli ara kararla 1 yıllık kesin mühletin 3 ay süre ile uzatılmasına, 05.10.2020 tarihli ara kararla ek kesin mühlet süresinin 22.11.2020 tarihinden itibaren 3 ay süre ile uzatılmasına karar verildiği, 11.03.2021 tarihli konkordato tasdik duruşmasında, konkordato avansının ve konkordato tasdik harcının yatırıldığının duruşma zaptına geçirilerek, İİK 304 madde kapsamında konkordato komiseri ve duruşmaya katılan alacaklılar dinlenildikten sonra hüküm tesis edildiği, komiser raporlarının dosyaya ibraz edildiği anlaşılmıştır. Alacaklılardan … A.Ş tarafından 01.03.2019 havale tarihli dilekçe ile konkordato talebine ve İhtiyati tedbir kararına itiraz etmiştir.Dilekçede, “ …” ismi ile işlettiği alışveriş merkezinin zemin katı 73 nolu işyerinin 10.01.2017 başlangıç tarihli kiraya verildiğini, kiracı borçlu … Şirketinin 5 yıllık kira sözleşmesinden kaynaklanan bazı kira ve ortak giderlerin ödenmediğini, 78.100.00 TL tutarlı çek nedeniyle Bolu … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında kambiyo senetlerine özgü takip başlatıldığını, 01.02.2019 tarihinde konkordato nedeniyle takibin durdurulduğunu, mühlet kararından önce çek keşide edildiği gerekçesiyle iyi niyetli olmayan konkordato talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, teminat mektuplarının nakte çevrilmesinin tedbiren durdurulması konulu ara kararına itiraz üzerine, itiraz edenlerin itirazları, 17.01.2019 tarihli ara kararla reddedilmiştir. Bir kısım müdahil vekillerinin ara karara İlişkin istinaf başvuruları, Dairemizin 2019/1066 Esas, 2019/2060 Karar ve 14.11.2019 tarihli kararı ile reddedilmiştir. Alacaklı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı vekili 04.02.2019 havale tarihli dilekçe ile borçlulara ait borçları bildirerek müdahale talebinde bulunmuş ve konkordato talebine itiraz etmiştir.
Konkordato Komiser Heyeti Çekişmeli Alacaklılara İlişkin 30.06.2020 tarihli değerlendirme raporunda, … Bankası A.Ş’nin komiserliğe Gayri Nakti risklerden kaynaklı 604.563,95TL … A.Ş kredilerinden kaynaklı kefaleten ve 77.325.00 TL … A.Ş kredilerinden kaynaklı kefaleten olmak üzere toplam 681.888,95 TL … A.Ş Kredi sözleşmelerinden kaynaklanan alacak kaydı yaptırıldığı, borçlu şirket hesaplarında kaydettirilen alacağa İlişkin yapılan incelemelerde, gayri nakti olan risklerin çek yaprak bedellerine ait risk olduğu ve çekler iade edilmedikçe riskin düşmekte olduğu, DBS limiti olarak görülen kısmın ise kullanılmamakta olduğu, teminat mektubu olarak belirtilen kısmın ise İcra dairesine verilmiş ve tahsil edilmemiş teminat mektubu olduğunun görüldüğü, hem çek yaprak bedelleri, teminat mektubu, hemde DBS limitleri açısından henüz risk gerçekleşmeden alacağın mevcudiyetinden söz edilemeyeceğinden hareketle konkordato nisabına katılmaması gerektiğinin düşünüldüğü, 77 nolu alacaklı … A.Ş tarafından konkordato komiserliğine, … Ltd.Şti tarafından işleme verilen 1.140.000.000 TL tutarında, … tarafından işleme verilen 1.070.000.000 TL, … Ltd.Şti tarafından işleme verilen 425.000 TL ve … Ltd.Şti tarafından işlem yaptırılan 250.000TL olmak üzere 2.885.000 TL alacak kaydı yaptırıldığı, borçlu şirketin kaydettirilen alacağın tamamını borçların bilançoda yer almaması sebebiyle reddettiği, yani borçlu İle adı geçen şirket arasında 2.885.000.000 TL bakımından ihtilaf bulunduğu, belgelerin incelenmesinden … Şirketinin … şirketine ait Çekleri elinde bulundurduğu bu sebeple alacaklı şirket başvurusunun 2.885.000 TL üzerinden konkordato kapsamında borç olarak kabul edilmesi gerektiği, alacaklı şirketin alacak miktarının rehinle teminatlandırılmadığının tespit edildiği, borçlu …A.Ş açısından, 76 nolu alacaklı … A.Ş tarafından konkordato komiserliğine … Ltd.Şti tarafından işlem yaptırılan 292.186,97 TL alcak kaydı yaptırıldığı, borçlu şirketin kaydettirilen alacağın tamamını borçların bilançoda yer almaması sebebiyle reddettiği, 292.186,97 TL yönünden ihtilaf bulunduğu, komiserliğe sunulan belgelerde beyan edilen çeklerin …’ya ait çekler olduğu, mükerrerliği önlemek için … alacaklı kaydının red edildiği belirtilmiştir.Mahkemece, 21.07.2020 tarihli çekişmeli alacaklarla ilgili ara karar oluşturulmuştur.Borçlu şirket ve gerçek kişiler tarafından, 12.11.2020 tarihli konkordato oylamasına esas revize proje ismi ile proje dosyaya ibraz edilmiştir.27.11.2020 tarihli konkordato komiser heyeti kesin süre faaliyet raporunda, borçlu şirketlerin hazırladığı 12.11.2020 tarihinde sunulan revize projenin İş bu raporda inceleneceği, borçlu … A.Ş 31.10.2018 tarihinden itibaren 20 aylık çalışan sayısının, ortalama işçi sayısının 538 kişi olduğu, 2020 Ekim ayı itibarıyla 438 kişi olduğu, şirket sermayesinin tamamen ödenmiş olduğu, borçlu …A.Ş ‘nın 21 aylık çalışan sayısının 153 kişi olduğu, şirket sermayesinin tamamının ödendiği, … Şirketinin ağırlıklı olarak üretim faaliyetleri … A.Ş adına, … markası mamulleri ve yurtdışı müşterileri adına ihracat mamülleri ürettiği, yaşanan bu süreçte … A.Ş ‘nin faaliyetlerine ara verdiği için … ‘nında işlerinin ağırlıklı olarak zayıflamış yalnız yurt dışı siparişlerini teslim etmek üzere süreç boyunca ortalama 50 kişi çalıştırmaya devam ettiği, şirket çalışanlarının Nisan – Eylül dönemleri maaş konusunda İşkur Fonunun sağladığı yardımlardan yararlandığı, komiser heyetinin 23.05.2019 tarihli ara karar uyarınca, borçlu şirket yönetimi ve karar organlarının aldığı kararların uygun olup olmadığının sürekli incelendiği, pandemi sürecinde … A.Ş ‘nin üretim ve satışı devam etmediği için yalnız ücret ve maaşlara İlişkin zorunlu ödemelerin yapıldığı, bunun dışında likit varlığının korunması için herhangi bir ödeme yapılmadığının görüldüğü, … Şirketinin ise bir kısım ihracat siparişlerini tamamlayabilmek için üretimin devam ettiği ve mamüllerin üretimi için gerekli tedariklerin yapıldığı ve personel ücretlerinin ödendiği, şirketin alacaklı kayıtlarının tamamlandığı, mutabakatların tamamlanması üzerine şirkete teslim edildiği, alacaklılar kurulu toplantısının 21.07.2020 tarihinde ve ikinci toplantının 01.09.2020 tarihinde ve 3. toplantının 5 Kasım 2020 tarihinde gerçekleştirildiği, konkordato projesi kapsamında satış ve karlılığı artırmak ve borçları ödemek için uygulanacak stratejinin, verimsiz mağazaların kapatılması ve kar üretecek yeni mağazalar açılması, satın alma maliyetlerinin düşürülmesi, stok seviyesinin optimizasyonu, banka borçlarının yapılandırılması ve finansal yükünün azaltılması, şirket aktifinde olan alacakların tahsilatları, şirket aktifinde bulunan gayrimenkullerin satışı, konkordato projesine dahil olan tüm borçların ödenmesi için şirket ortaklarının maliki oldukları gayrimenkulleri satarak şirkete sermaye olarak koymayı taahhüt ettiği, konkordatoya tabi adi borçların tamamının herhangi bir iskonto olmaksızın ödeneceği, konkordatoya başvuru anında verilen projedeki bahsi geçen %10 tenzilat adi alacaklılar lehine revize edilmiş olduğu, konkordatonun sadece bir vade konkordatosu olduğu, tenzilat konkordatosu olmadığı, sonuç olarak, şirketlerin kesin mühlet içerisinde çalışma kabiliyetini kaybetmediği, satış ve tedariklerinde kayda değer bir aksamanın pandemi sürecine dek görülmediği, demirbaş, tesis, makina cihazları İle çalışma düzenini koruduğu, her iki şirkette 30.10.2020 itibarı ile toplam 575 çalışanının bulunduğu, kısmi süreli çalışmaya her iki şirketinde devam ettiği, … şirketin 30.09.2019 itibarı ile konkordato kapsamında 190 satıcı borçlusuna ait 86.360.905,84 TL borcu bulunduğu, … Şirketinin 30.09.2019 tarihi itibariyle konkordato kapsamında 64 satıcı borçlusuna ait 7.853.676,55 TL borcu bulunduğu, … Şirketinin 30.09.2020 döneminde 30.06.2020 dönemine kıyasen satışların %86 oranında artış gösterdiği, satışların artışıyla şirketin faaliyet yükününde azaldığı buna mukabil önceki döneme kıyasen 1.444.767,96 TL kar artışının raporlandığı, dönem karının 898.136,22 TL ‘ye ulaştığı, … Şirketinin 30.09.2020 döneminde satışların önceki 3 aylık döneme göre 18.403.274,41 TL yurt içi ve yurt dışı satışlar toplamında artırdığı, ihracatında dönemde artışı ile %200 oranında artış sağladığı, faaliyet karı ve brüt satış karlılığını artıran şirketin net karşılığının 361.236,76 TL olarak raporlandığı, borçlu şirketin Türkiye genelinde toplam 67 mağazası bulunmakta olduğu, konkordato mühleti içinde 21 adet mağazasını faaliyet zararı nedeni ile kapatmış olduğu bununla birlikte 5 adet yeni mağaza açtığı, borçlu … Şirketinin İstanbul Esenler İlçesindeki … numaralı bağımsız bölüm gayrimenkul üzerinde değerlendirme bilirkişi raporu İle kıymet takdiri yapıldığı, borçlu şirketin ön proje ve revize projesinde borç ödemelerinde kullanılmak üzere gayrimenkul satışının yapılacağının öngörüldüğü, söz konusu gayrimenkulün satılarak borçlu şirketin banka hesabına yatırılarak dekontların taraflarına sunulması ve konkordato borç ödemelerinde kaynak olarak kullanılması şartıyla şirketin banka hesabında bloke olarak bekletilmesine karar verildiği belirtilmiştir. Mahkemece 16.12.2020 tarihli çekişmeli alacaklar hakkında ikinci heyet ara kararı oluşturulmuştur. 17.12.2020 tarihinde alacaklılar toplantısı gerçekleştirilmiştir. Borçlu şirketler ve gerçek kişiler hakkında ayrı ayrı yapılan toplantı ve oylama neticesinde ayrı ayrı tutanak düzenlenmiştir. Borçlu … Şirketinin toplam borç tutarının 16.324.308,34 TL olduğu, 53 alacaklı olduğu, 46 alacaklının listede yer aldığı, 76 kayıt nolu alacaklı …‘e tutanakta 245.940,00 TL alacaklı olarak yer verildiği, toplantıda oy kullanmadığı, borçlu … A.Ş nin toplam borcunun 84.962.335,52 TL olduğu, 174 adet alacaklının yer aldığı, toplantıya ait tutanakta, itiraz eden alacaklı … A.Ş ‘nin muhasebe kodu ile birlikte 25. sırada yer aldığı alacak miktarının 149.202,94 TL olarak yer verildiği, alacaklının toplantıda bulunmadığı ve oy kullanmadığı anlaşılmıştır. Konkordato komiser heyetinin konkordatonun tasdiki hakkındaki tarihsiz gerekçeli raporlarında; Borçlu … A.Ş toplantı tarihinde oy kullanan alacaklılar listesinde, toplam borç miktarının 69.512.940,13 TL, kabul oyu alacak miktarının 67.973.781,7TL, red miktarının 1.539.158, 00 TL olduğu, alacaklı … ‘in 45. sırada 77 kayıt no İle 500.000,00 TL alacak miktarı İle kabul oyu kullandığı, konkordato nisabına dahil 170 alacaklı sayısının toplam alacak miktarının 85.592.335,52 TL olduğu, toplantı ve iltihak süresinde kabul oyu kullanan alacaklı sayısının 124, alacak miktarının 71.634.388,74 TL, toplantı ve iltihak süresinde kullanan red oyu 5, alacak miktarının 1.608.795,05 TL olduğu, kullanılmayarak kanunen red oyu sayılan 42, alacak tutarının 12.349.151,73 TL olduğu, toplam kullanılan oy adetinin 171, 85.592.335,52 TL olduğu, nisabın kabul oranının 85,5, 42.796.167,76 TL, %72,51, %83,69 olduğu, sonuç olarak, borçlu şirketlerin, konkordato projesinin İİK 302 ve İİK 308/ h uyarınca gerekli nisap ve çoğunluk ile kabul edilmiş olduğu, borçlu gerçek kişilerin konkordato kapsamındaki borçlarının kefalet borcu niteliğine sahip olması, projeye İlişkin oylama nisabı ve çoğunluğunun tespiti sebebiyle projenin kabul edilmiş olduğu, borçlu gerçek kişiler bakımından konkordatonun kaldırılması gerektiği, şirketlerin teklif edilen ödeme tutarlarının kaynakları ile orantılı olduğu, borçlu şirketlerin borçlarını %100 oranında ödeme ihtimalinin rapor tarihi itibariyle mevcut olduğu, şirketlerin borca batık durumda olmadıkları, … Şirketinin 210.882,68 TL tasdik harcı ve … A.Ş ‘nin 46.825,52 TL’lik tasdik harcı yatırması gerektiği, şirketlerin mevcut kaynakları ve projede yer alan ödeme süreci sonuna kadar geçen sürede elde edebileceği muhtemel karlılık rakamları değerlendirildiğinde şirketlerin mevcut durumdaki borç rakamları için artı bir faiz ödemesinin mümkün olmadığı, şirketlerin sahip olduğu kaynakları ve süre boyunca yaratabileceği muhtemel karlılık kaynakları ile ödeme teklifinin makul ve orantılı olduğu kanaatine varıldığı, İİK m.206. maddedeki imtiyazlı alacaklılar ve mühlet içinde komiser izniyle akdedilmiş sözleşmelerden doğan borçların ifasının teminatının yönünden, … için işçi alacakları ve SGK alacakları için teminat gösterme mecburiyetinin bulunmadığı, şirketin taraf olduğu AVM’ler ile devam etmekte olan kira sözleşmesinden kaynaklı kira borçlarından ise bu ödemelerin sektörün kendi dinamikleri kapsamında farklı periyotlarla kira ödemelerindeki gecikmelerin sözleşmeye aykırılık oluşturmadığı, rapor tarihi itibariyle 3.921.320,79 TL kira borcu bedellerinin önceki dönemlerden devreden kira borçları olduğu, bir kısım alacaklıların feragat ettiği, borçlu şirketlerin tedbirden sonra doğmuş alacaklarının teminatlandırılmasını talep etmeleri doğrultusunda feragatnameler kapsamında 3.754.934,04 TL tutarında teminat gösterilmesinin mahkemenin takdirinde olduğu, borçlu …A.Ş için işçi alacakları ve SGK alacakları açısından teminat gösterme mecburiyetinin rapor tarihi itibariyle 26.398,62 TL bulunduğu, tasdike İlişkin görüşün olumlu olduğu belirtilmiştir. 08.02.2021 tarihli, konkordato komiser heyetinin konkordatonun tasdiki hakkındaki ek raporda, şirket borçlarının her bir alacaklının alacak tutarının ilk taksidini, konkordato projesinin tasdik kararının İlan tarihini takip eden üçüncü ayın sonundan başlamak üzere, maksimum 7 yılda ve her yıl 4 eşit taksit olarak ödeyeceği, her bir alacaklının alacak tutarının birinci yıl %5, ikinci yıl %10, üçüncü yıl %15, dördüncü yıl %20, beşinci yıl %20, altıncı yıl %15 ve yedinci yıl %15 olarak ödeneceği, her bir alacaklıya yıllık ödenecek tutarın birinci ve ikinci yıl için 15.000,00 TL ‘den, üçüncü ve dördüncü yıl için 20.000,00 TL ‘den ve takip eden yıllar için 30.000,00 TL ‘den aşağı olmayacağı belirtilerek, borçlu şirketler yönünden hesaplanan tasdik harç miktarları belirtilmiştir.Konkordato komiser ve bilirkişi raporları dosya kapsamına uygun yeterli ve gerekçelidir.Mahkemece, komiser ve bilirkişi raporlarına göre hüküm verilmiştir.2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 305. madde başlığı “ Konkordatonun tasdiki Şartları “ dır. Madde 305-(Değişik :28/2/2018-7101/33 md):“ 302’nci madde uyarınca yapılan toplantıda ve iltihak süresi içinde verilen oylarla kabul edilen konkordato projesinin tasdiki aşağıdaki şartların gerçekleşmesine bağlıdır: a) Adi konkordatoda teklif edilen tutarın, borçlunun iflası halinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktardan fazla olacağının anlaşılması ; malvarlığının terki suretiyle konkordatoda paraya çevirme halinde elde edilen hasılat veya üçüncü kişi tarafından teklif edilen tutarın İflas yoluyla tasfiye halinde elde edilebilecek bedelden fazla olacağının anlaşılması. b) Teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları ile orantılı olması ( bu kapsamda mahkeme, borçlunun beklenen haklarının dikkate alınıp alınmayacağını ve alınacaksa ne oranda dikkate alınacağını da takdir eder ). c) Konkordato projesinin 302’inci maddede öngörülen çoğunlukla kabul edilmiş bulunması. d) 206’ncı maddenin birinci sırasındaki imtiyazlı alacaklarının tam olarak ödenmesinin ve mühlet içinde komiserin izniyle akdedilmiş borçların ifasının, alacaklı bundan açıkça vazgeçmedikçe yeterli teminata bağlanmış olması (302’nci maddenin altıncı fıkrası kıyasen uygulanır ). e) Konkordatonun tasdikinin gerektirdiği yargılama giderleri ile konkordatonun tasdiki durumunda alacaklılara ödenmesi kararlaştırılan para üzerinden alınması gereken harcın, tasdik kararından önce, borçlu tarafından mahkeme veznesine depo edilmiş olması. Mahkeme konkordato projesini yetersiz bulursa kendiliğinden veya talep üzerine gerekli gördüğü düzeltmenin yapılmasını isteyebilir “dir. Somut yargılama neticesinde, ayrıntılı şekilde dosyaya ibraz edilen komiser heyet raporundan, borçlu şirketler hakkında, İcra ve İflas Kanunun 305. maddesinde yer verilen konkordato şartlarının tamamının gerçekleştiği anlaşılmıştır.Bu nedenle, bu konuda itiraz eden alacaklıların aksine iddialarının yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır. Diğer yandan, borçlu gerçek kişiler yönünden ise söz konusu borçluların konkordato projelerini şirketlere bağlı olarak düzenledikleri, başarı şanslarını tamamen hissedarı oldukları şirketlerin ödeme ve başarısı ile koordine ettikleri, öngörülen kaynakların mali kaynak olarak kısa vadede kabulünün mümkün görülemeyeceği, bu kapsamda oylamada yeterli nisabın sağlanmış olmasının yalnızca tasdik şartlarından bir tanesi olduğu, bu amaçla düzenlenen konkordato projesinin yeterli olduğunun ve konkordatonun amacına ulaşmasının mümkün olduğunun kabulünden söz edilemeyeceği sonucuna varılmıştır. Her ne kadar, şirketlerin hissedarları gerçek kişi borçluların, kefaletten kaynaklanan borçlarının asıl borçlu şirketin borçlarını ödemesi ile sona erecekse de İİK 285. vd maddelerinde kefillerin projesinin başarısına dair özel bir düzenleme öngörülmemiştir.Aksine, gerçek kişi borçlular ile borçlu şirketler yönünden yalnızca İİK 286. maddesinde olduğu üzere,konkordato talebine eklenecek belgeler gibi kısmi olarak farklı düzenlemelere yer verilmiştir.Aksine, gerçek kişi borçlular ve borçlu şirketler arasında zorunlu dava arkadaşlığı mevcut değildir. Bu anlamda da her bir başvuran borçlunun konkordato projesinin tasdik şartlarını taşıması gerekecektir. İİK 285 vd devamı maddelerinde düzenlenen adi konkordato ile ilgili olarak yasanın emredici düzenlemeleri kapsamında, tasdik şartlarının mevcut olduğunun kabulü mümkün görülmemiştir. Bu nedenle, borçlu gerçek kişilerin revize konkordato projesinin yeterli olduğunun kabulüde mümkün olmamıştır. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 285. maddesinde düzenlenen konkordato talebinde, borçlu şirketlerin borca batık olmalarına dair bir konuya yer verilmemiştir.Maddede, borçlarını vadesi geldiği halde ödeyemeyen veya vadesinde ödeyememe tehlikesi altında bulunan herhangi bir borçlunun vade verilmek veya tenzilat yapılmak suretiyle borçlarını ödeyebilmek veya muhtemel iflastan kurtulabilmek için konkordato talep edebileceğine yer verilmiştir.Somut yargılamada, borçlu … A.Ş 31.01.2019 tarihi itibariyle rayiç özkaynaklarının (+) 7.154.216,31 TL olduğu borca batık olmadığı, 30.09.2020 rayiç değer bilançosuna göre öz varlık tutarının (+)14.413.209,75 TL olduğu borca batık olmadığı, borçlu … Şirketinin 30.09.2020 rayiç değer bilançosuna göre öz varlık tutarının (+)95.769.693,96 TL olduğu ve borca batık olmadığı konkordato komiser heyet raporunda belirtilmiştir.Yasal düzenleme kapsamında, borca batık olmayan şirketlerin konkordato başvurusunda yasal bir engel olmadığı gibi bu halin kötüniyet olarak kabulüde yasanın açık düzenlemesi kapsamında mümkün olmayacağından itiraz eden alacaklıların buna dair istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı sonucuna varılmıştır. Borçlu şirketlerin , vade konkordatosu talep etmiş olmaları yanında yine borca batık olmayan şirketin tenzilat talebinde bulunmasında da yasal bir engel mevcut değildir. Gerçek kişiler olan borçlular, …, …, … ve …’in revize projesinde, borçlu şirketlerde ki hisse miktarları belirtilerek, maliki oldukları gayrimenkulleri satarak, hissedarları olduğu şirkete sermaye olarak koymayı taahhüt ettiği, şirket ile birlikte ve şirketlerin projesi ile koordineli bir biçimde konkordato yaparak, şirketlerin, konkordato sayesinde ödeme dengesine, sağlıklı nakit akışına ve karlılığa kavuşacağı ve borçlunun sahip olduğu hisse senetlerini nakte dönüştürerek kendilerine düşen kefalet borcunun ödemesinin mümkün hale gelebileceğinin ifade edildiği konkordato komiser heyeti nihai raporunda açıklanmıştır.Bu şekilde düzenlenen konkordato projesinin yetersiz olacağı ve başarı olasılığının bulunmadığına yukarıda yer verilmiştir. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 299. maddesi gereğince, konkordato komiseri, alacaklılara alacaklarını bildirmeye davet eder, 300. madde kapsamında, alacaklar hakkında borçlu beyana davet edilir, komiser alacakların varit olup olmadığı hakkında borçlunun defterleri ve belgeleri üzerinde gerekli incelemelerde bulunarak bunların neticesini 302’nci madde çerçevesinde alacaklılar toplantısına sunacağı raporda belirtmek ve alacaklıların bilgi ve takdirlerine sunmak zorundadır.Borçlu, komiserin daveti üzerine, kendisine bildirilen her alacak hakkında cevap vermek zorundadır. Konkordato komiserlerinin kendisine bildirilen alacakları kabul etmek veya reddetmek yetkisi bulunmamaktadır. Bu yetki borçluya aittir.Komiserin borçlunun kabul ettiği bir alacağı reddetme yetkisi yoktur, alacağı kabul etmek zorundadır. Somut yargılamada, itiraz eden alacaklı vekilleri tarafından, borçlu şirket tarafından reddilen alacak miktarının haksız olduğu, çekişmeli alacak incelemesinin yeterli olmadığı vb iddialarda bulunulmuş isede borçlu, bildirilen alacağı reddedebilir, bu takdirde reddedilen alacak çekişmeli ( nizalı ) alacak haline gelir ve bu alacağın konkordato çoğunluğunun hesaplamasında dikkate alınıp alınmayacağına, dikkate alınacaksa ne oranda dikkate alınacağına basit inceleme neticesinde mahkeme karar verir ( m.302.f.6).Söz konusu fıkrada, çekişmeli veya geciktirici koşula bağlı yahut belirli olmayan bir vadeye tabi alacakların hesaba katılıp katılmamasına ve ne oranda katılacağına mahkemenin karar vereceği, şu kadar ki bu iddialar hakkında ileride verilecek hükümlerin saklı olduğuna yer verilmiştir. Şu halde, alacak miktarının eksik ve /veya yanlış hesaplandığı iddialarının İş bu yargılamada alacak iddiasının ayrıntılı şekilde incelenmesi, talebin niteliği ve konkordato süreleri dikkate alındığında çok zor veya imkansız olabileceği gibi yasanın 302.f.6 bendi kapsamında ise hukuki yararı dahi tartışmalı olacaktır. Bu nedenle buna dair istinaf nedenlerinin de yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır. İtiraz eden alacaklılardan … A.Ş alacağının, muhasebe kaydında gösterildiği ve alacaklılar arasında alacak miktarı ile yer verildiği konkordato komiser raporlarından anlaşıldığından alacaklının aksine iddialarının yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır. İstinaf eden Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı vekili tarafından, konkordato sürecinde yapılan değerlendirme ve verilen kararda kurum alacaklarının dikkate alınması gerekirken hiçbir açıklama yapılmadığını, projenin tasdik kararının hatalı olduğunu, tasdik talebinin reddi gerektiğini iddia etmiştir.2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 308 maddesi üst başlığı “ Konkordatonun hükümleri “dir.Maddede, konkordatonun tasdik kararı ile bağlayıcı hale geleceği, bağlayıcı hale gelen konkordatonun, konkordato talebinden önce veya komiserin izni olmaksızın mühlet içinde doğan bütün alacaklar için mecburi olduğu, 3. fıkrada ise 206 ncı maddenin birinci sırasında yazılı imtiyazlı alacaklar, rehinli alacakların rehnin kıymetini karşılayan miktardaki alacakları ve 6183 sayılı Kanun kapsamındaki amme alacakları hakkında bu maddenin ikinci fıkra hükmünün uygulanmayacağı belirtilmiştir.Yasal düzenleme kapsamında, tasdik sonucu bağlayıcı hale gelen konkordatonun mecburi olmadığı yasa ile düzenlenen Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı vekilinin 6183 sayılı amme alacaklarına yönelik istinaf başvurusunun hukuki yarar bulunmaması nedeniyle reddine karar verilmesi gerekmiştir. Açıklanan nedenlerle ve özellikle, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun ilgili hükümleri ve konkordato komiseri ile bilirkişi raporları ile ilgili yasal düzenlemeler kapsamında, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı vekilinin 6183 sayılı yasadan kaynaklanan alacakları ile ilgili istinaf başvurusunun hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine, borçlu gerçek kişiler ile diğer itiraz eden alacaklı müdahil vekillerinin başvurusunun ise usulüne uygun şekilde gerçekleştirilen konkordato yargılaması neticesinde verilen hüküm usul ve yasaya uygun bulunduğundan esastan ayrı ayrı reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur. Mahkeme tarafından, itiraz eden alacaklıların itiraz nedenlerinin kararda tartışılıp gerekçelendirilmemiş olması isabetli olmamakla birlikte, bu hususta açık istinaf bulunmaması ve sonuca etkili görülmediğinden hükmün kaldırılma nedeni olarak görülmemiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1- İtiraz eden alacaklı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığının istinaf başvurusunun, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 308/c maddesinin 3. fıkrası gereğince hukuki yarar yokluğundan REDDİNE, 2-Borçlu gerçek kişiler, …, …, … ve … vekili ile İtiraz eden alacaklılar, … Bankası A.Ş vekili, … A.Ş vekili ve … A.Ş vekilinin istinaf başvurusunun, Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/1296 Esas, 2021 /153 Karar ve 11.02.2021 tarihli kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan ayrı ayrı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b/1. bendi gereğince esastan ayrı ayrı REDDİNE, 3-Borçlu talep eden gerçek kişiler ile İtiraz eden alacaklılar, … Bankası A.Ş, … A.Ş ve … A.Ş. tarafından İstinaf harçları peşin olarak karşılandığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 4-İtiraz eden alacaklı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı harçtan muaf olduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ve davanın niteliği gereği vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 6-İstinaf kanun yoluna başvuran borçlular ve alacaklıların yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 308/a maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren on gün içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.04/11/2021