Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2021/1186 E. 2021/1179 K. 21.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1186 Esas
KARAR NO: 2021/1179
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 27/04/2021
NUMARASI: 2017/499 Esas, 2021/543 Karar
DAVA: TAPU İPTALİ VE TESCİL (Satın Almaya Dayalı)
KARAR TARİHİ: 21/10/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkilinin S.S. Bolelli Taşdelen Evleri Konut Yapı Kooperatifi … Blok, …. Normal kat, … numaralı daireyi, davalı …’den 14.01.2011 tarihli Üyelik Devri Sözleşmesi ile 250.000,00 TL bedel mukabilinde satın aldığını, üyelik devrinin 21.02.2011 tarihinde kooperatif yönetim kurulu tarafından kabul edilerek üye kayıt defterine işlendiğini, ancak 18 numaralı dairenin davalı … Bıçakçı adına adına tescil edildiğini belirterek mezkur dairenin müvekkili adına tapuya kayıt ve tesciline, tescil talepleri yerinde görülmez ise dairenin rayiç bedelinin tespit edilerek dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir
CEVAP: Davalı … vekili cevabında; dava konusu dairenin bulunduğu sitenin inşasının yüklenici davalı kooperatif tarafından üstlenildiğini, müvekkilinin arsa sahibi olup yüklenici kooperatifin edimlerini yerine getirmemesi nedeniyle, müvekkilinin teminat amaçlı olarak bazı dairelerin devrini sağlamadığını, davacının yüklenicinin halefi sıfatı ile yüklenicinin edimlerini tümüyle ifa etmediği takdirde tescil talep edemeyeceğini, davacı ile … arasındaki Üyelik Devir Sözleşmesi’nde 29 numaralı dairenin devrinin yapılmış olmasına rağmen, davacının 18 numaralı daire üzerinde hak iddia edemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı … vekili cevabında; müvekkilinin, davacının babasına ait olan şirkete borçlarının silinmesi karşılığında üyelik hakkını davacıya devrettiğini, davacının devir bedeli ödemediğini, ayrıca devir dışında başka bir taşınmazın tapusunu talep ettiğini, davalı kooperatifin davalı arsa sahibine yükümlülüklerini yerine getirmediğini, bu nedenle davanın açılamayacağını belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı kooperatif davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk derece mahkemesi; yargılama sırasında davacı ve davalı …’nın sulh olarak dava konusu dairenin davacı adına tescil edildiği ve bu davalı yönünden davanın konusuz kaldığı; davalı …’nin kooperatif üyeliğini davacıya devrettiği, davalı kooperatifin ise tapu maliki olmadığı, bu nedenle davalılar … ve kooperatife husumet yöneltilemeyeceği gerekçesiyle davalı … yönünden davanın konusu kalmadığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davalılar … ve kooperatif yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir,
İSTİNAF NEDENLERİ Karar, davalı … vekili tarafından yasal süresi içerisinde istinaf edilmiştir. Davalı … vekili istinaf nedenleri olarak; davacı ve davalı … arasında yapılan protokolle davaya konu dairenin davacı adına tescil edildiğini, yapılan protokolde müvekkili ile davalı kooperatife yer verilmemesi nedeniyle protokolün geçerli olmadığını, ayrıca taşınmaz devri vaadi içeren protokolün resmi şekilde yapılmaması nedeniyle de geçersiz olduğunu, müvekkiline üyelik devri için bedel ödenmediğini, kooperatif defter ve kayıtları incelenerek dava konusu dairenin akıbetinin belirlenmesi gerekirken bu konuda inceleme yapılmadığını, müvekkilinin davacıya yaptığı üyelik devrinin alacağın temliki niteliğinde olup öncelikle bu devrin geçerliliği tespit edilmeden sonraki devre geçerlilik kazandırılamayacağını, bu nedenle müvekkil yönünden davanın esastan reddine karar verilmesi gerektiği belirterek kararın kaldırılmasını ve müvekkili yönünden davanın esastan reddine karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir. Davacı vekili istinaf talebinin reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE Dava, kooperatif üyeliğine bağlı tapu iptal ve tescil talebi ile aksi halde tazminat taleplerine ilişkindir. Davacı, davaya konu daire ile ilgili üyelik hakkını, davalı …’den üyelik devir sözleşmesi ile devraldığını, ancak dairenin davalı … adına tescil edildiğini ileri sürmüş, mahkemece; yargılama sırasında davacı ve davalı …’nın sulh olarak dava konusu dairenin davacı adına tescil edildiği ve bu davalı yönünden davanın konusuz kaldığı; davalı …’nin ise kooperatif üyeliğini davacıya devretmesi nedeniyle bu davalıya husumet yöneltilemeyeceği gerekçesiyle davalı … yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş, davalı … kendisi yönünden davanın esastan reddedilmesi gerektiğini belirterek karara karşı istinaf yoluna başvurmuştur. Dava kooperatif ortaklığına dayalı olarak açılan tapu iptal ve tescil talebine ilişkindir. Dava dilekçesinde husumet tapu maliki davalı …’ya yöneltilmiş olup, tapu iptal ve tescil talebinde tapu maliki olmayan davalı …’ye husumet yöneltilmesi doğru değildir. Mahkemece de bu nedenle davalı … aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmayıp, davalının üyelik devir bedelinin ödenmediği yönündeki savunmasının eldeki davada incelenmesi de mümkün değildir. Açıklanan nedenler ile ilk derece mahkemesi kararında hukuka aykırılık görülmediğinden davalı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/499 Esas, 2021/543 Karar ve 27/04/2021 tarihli kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan davalı … vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun 353/1b-1 bendi gereğince REDDİNE, 2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcı davalı … tarafından peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA, 3-Davalı …’nin yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 361/1 fıkrası gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.21/10/2021