Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2021/1167 E. 2021/1136 K. 14.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1167 Esas
KARAR NO: 2021/1136
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 19/01/2021
NUMARASI: 2018/1177 Esas, 2021/32 Karar
DAVA: ALACAK (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 14/10/2021
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili, 03/09/2015 tarihli dava dilekçesinde; müvekkili şirket yetkilisinin yaşam koçu davalı …’in 17/06/2015 tarihinde 21-23 Ağustos’ta … Otelindeki eğitim semineri düzenlemek amacıyla konaklama ve toplantı paket fiyatı hakkında görüştüklerini, fiyatları yüksek bulan davalının müvekkilinden indirim istediğini, fiyat teklifi için çalışma yapılırken davalının … Oteli yetkilileri ile görüşerek fiyat teklifinde bulunduğunu, otel yetkilileri tarafından davalıdan 10.000,00 TL ödeme talebinde bulunması üzerine davalının müvekkiline dönüş yaptığını, yeni revize fiyatlarının telefonda görüşülerek mutabakat sağlandığını, müvekkilinin otel ile görüşüp anlaşma sağladığını, müvekkili tarafından davalı ve grubu için … Oteli hesabına 10.000,00 TL’nin 03/07/2015 tarihinde gönderildiğini, bunun üzerine davalı …’in ödenen 10.000,00 TL’nin karşılığı olarak resim yoluyla senedin yazılacağı şirketin ismini gönderdiğini, bu şirket adına senedin hazırlanıp imzalanması için senet düzenlenip davalıya götürüldüğünü, davalı …’in bu şirkette imza yetkisinin olduğunu belirterek 10.000,00 TL’lik senedi imzalayarak müvekkiline verdiğini, bu işlemlerden sonra otel grup için acente sözleşmesinin talep edildiğini, otel yetkilisi tarafından imzalanıp gönderildiğini, sözleşmede de belirtildiği gibi konaklamanın misafir ödemeli olduğunu, 21-23 Ağustos tarihlerinde düzenlenecek eğitim seminerinin davalının talebi ile gruba katılanların bir kısmının 20-08-2015 tarihinde otele giriş yaptığını, grubun geri kalanlarının 21-08-2015 tarihinde giriş yapıp 23-08-2015 tarihinde çıkışlarının gerçekleştiğini, grubun konaklama sırasında otelde hiçbir sorun yaşamadığını, çıkışta ise konaklama ücretlerini ödemeyi kabul etmeyerek otelde problem çıkardıklarını, bunun üzerine otel çalışanının davacı yetkilisini telefon ile arayıp olayı anlattığını, davalının fazla fiyat çıkarıldığını iddia ederek ödeme yapmayı kabul etmediğini, müvekkili şirket tarafından gönderilen 10.000,00 TL’nin kendisine ait olup teminat gösterdiğini söyleyerek ödemesi gereken meblağdan düşürüp üstelik otel yöneticilerinden birine saldırdığını, otel tarafından davalı grubuna 30.370,00 TL hesap çıkarıldığını, davalı tarafça 6.300,00 TL’nin ödendiğini, başka ödeme yapılmaksızın otelden ayrıldığını, davalı grubunun otele olan bakiye borcunun 24.070,00 TL olduğunu iddia ederek, 24.070,00 TL’lik alacağın dava tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … vekili, müvekkilinin … firmasında yaşam koçu olarak çalıştığını, yurt içi ve yurt dışında düzenli olarak eğitimli toplantılar ve seminerler verdiğini, müvekkilinin davacı firma yetkilileri ile 21-23 Ağustos tarihinde iki günlük konaklamalı eğitim seminerleri için paket fiyatı konusunda görüştüklerini, davacı tarafla telefonla görüşmelerinde 48-50 kişilik konaklamalı eğitim seminer toplantısı için teklif istendiğini, tek ve çift kişilik fiyatların gönderildiğini, müvekkilinin … Oteli için indirim istediğini, fiyatın revize edildiğini ve gönderildiğini, tekrar indirim istediğini ve yeniden revize edilen fiyatların gönderildiğini, müvekkilinin toplantılarına genellikle çok sayıda kişi katıldığından grup indirimli fiyatlarla konakladığını, hatta müvekkilinin diğer otellerdeki konaklamalarında iki günlük fiyatların 250-350 TL aralığında olmasına rağmen … Oteli fiyatı daha yüksek olmasına rağmen tercih ettiğini, 25-08-2015 tarihinde kesin olmamakla birlikte konaklama listesini müvekkiline gönderdiğini, 273 numaralı odada konakladığı belirtilen …’un konaklamadığını, ancak ücret yansıtıldığını, ayrıca davacı tur yetkilisininde otelde iki kişilik odada konakladığını, onun ücretininde müvekkiline yansıtıldığını, davacının davalı … Oteli ile aralarında imzalamış olduğu acente sözleşmesini müvekkilinin bilgisi dışında imzalandığını, müvekkilinin problem çıkardığına dair dilekçede yalan beyanda bulunulduğunu, müvekkili ile yetkililer arasında bir tartışma olduğunu, ancak kimseye saldırılmadığını, davacının art niyetli olduğunu, 20-23 Ağustos tarihinde konaklamalı eğitim semineri yaptığını, müvekkilinin otelden ayrılırken davacının davalı otele daha önce ödediği 10.000,00 TL’den kalan bakiye 6.300,00 TL’yi ödemek istediğini, aleyhe beyanları kabul etmediklerini, herhangi bir borcunun bulunmadığını, mail yazışmalarından da görüleceği üzere iki günlük konaklamalı paket fiyatı şeklinde belirtildiğini, müvekkilinin otel ile yaptığı anlaşmadan haberdar olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Davalı … Ltd Şti adına … tarafından beyanda bulunulmamıştır.
İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNİN 2015/342 ESAS, 2018/23 KARAR VE 23/01/2018 TARİHLİ KARARI İLE: Mahkemece; davalı … ile davacı arasında, Abant’ta düzenlenecek bir seminer ve organizasyon için konaklamalı yer temini için sözleşme imzalandığı, tarafların beyanlarına göre bu sözlemenin tarafının … olduğu, taraflar arasındaki mail yazışmalarında bu hususun sabit olduğu, davalı … Ltd. Şti.’nin yapılan sözleşmenin tarafı olmadığı, diğer davalı … ile davacı arasındaki mail yazışmaları ve beyanlarına göre; taraflar arasında yer temini husunda sözleşmenin olduğu, bu hususta ihtilafın bulunmadığı, davacı tarafından bu organizasyon için dava dışı … A.Ş ( … Oteli ) ile sözleşme imzalandığı, bu kapsamda anlaşma tarihlerinde organizasyonun gerçekleştiği, ancak taraflar arsındaki yapılan anlaşmada ücretin bir günlük mü yoksa iki günlük mü olduğu hususunda ihtilaf olduğunun anlaşıldığı, bu kapsamda taraflar arasında yapılmış bir yazılı sözleşme bulunmadığı, davalının acente olan davacı ile irtibata geçmesi ile asıl konaklama yapılacak otel ile acente arasındaki imzalanan sözleşmeyi kabul etmiş sayılacağı, bu sözleşmede fiyatların gecelik fiyat olduğu husunda ihtilaf bulunmadığı, taraflar arasındaki mail yazışmalarında giriş çıkış tarihleri bakımından konaklamanın 2 gün olduğunun anlaşılmasına rağmen, ücret konusunda açıkça bir uyuşmanın bulunmadığı, uzman bilirkişiden alınan rapor gereğince uygulamanın gecelik anlaşma şeklinde olduğu kanaatine varıldığı, davalının yapmış olduğu organizasyon bakımından hizmetin sunulmuş olması ve kısmen konaklayan kişilerce bedelin ödendiği ancak kalan bakiye kısmın ödemesinin yapılmadığı, davalı …’in sözleşme yapma konusunda gerekli özeni göstermediği, ayrıca konaklama sonuna kadar ilgili ücret husunda görüşmemelerinin olağan olmayacağı, sunulan hizmetin bedelinin ödenmesi gerektiği, konaklayan müşteriler tarafından ödenen bedelin mahsubu sonrasında kalan bakiyenin davalı … tarafından ödenmesi gerektiği belirtilerek davanın kısmen kabulüne, davalı … Ltd Şti yönünden husumet nedeniyle reddine, davalı … – … yönünden açılan davanın kabulü ile 24.070,00 TL’nin davalıdan dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiştir. Karar, davalı … – … vekili tarafından istinaf edilmiştir.
DAİREMİZİN 2018/1331 ESAS, 2018/1197 KARAR VE 04/07/2018 TARİHLİ KARARI İLE: Görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu gerekçesiyle davalının esasa ilişkin itirazları incelenmeksizin istinaf başvurusunun kabulüne ve ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına dair hüküm tesis edilmiştir.
İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNİN 2018/437 ESAS, 2018/417 KARAR VE 03/10/2018 TARİHLİ KARARI İLE; Mahkemenin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine dair karar verilmiştir. Görevsizlik kararı üzerine dosya Asliye Ticaret Mahkemesine tevzi edilmiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece; dava dosyasında davacı tarafından bilirkişi ücretinin ödenmemesi nedeniyle aynı hukuki ilişki devamında davalı …’den alınan bononun davacı tarafından tahsili için icra takibine girişilmesi ve borcun bir kısmının ödenmekte oluşu ve takip dosyasının derdest olup kesinleşmesine göre davacı tarafından davalı aleyhine ikame edilen davanın bu kısmı itibari ile mevcut delil durumuna göre (bilirkişi ücretinin yatırılmamasına göre) ikamesinde tahsiline karar verilmesi halinde infazda mükerrer ödemeye sebep olunacağının anlaşıldığı ve davacının hukuki yararının bulunduğundan söz edilememesinin anlaşılmasına göre bu tutar yönünden davanın usulden reddine karar verildiği, davalı …’in acente olan davacı ile irtibata geçmesi ve asıl konaklama yapılacak otel ile acente arasındaki imzalanan sözleşmeyi kabul etmiş sayılacağı, bu sözleşmede fiyatların gecelik fiyat olduğu husunda ihtilaf bulunmadığı, taraflar arasındaki mail yazışmalarında giriş çıkış tarihleri bakımından konaklamanın 2 gün olduğunun anlaşılmasına rağmen, ücret konusunda açıkça bir uyuşmanın bulunmadığı, uzman bilirkişiden alınan rapor gereğince uygulamanın gecelik anlaşma şeklinde olduğu kanaatine varıldığı, davalının yapmış olduğu organizasyon bakımından hizmetin sunulmuş olması ve kısmen konaklayan kişilerce bedelin ödendiği, ancak kalan bakiye kısmın ödemesinin yapılmadığı, davalı …’in sözleşme yapma konusunda gerekli özeni göstermediği, ayrıca konaklama sonuna kadar ilgili ücret husunda görüşmemelerinin olağan olmayacağı, sunulan hizmetin bedelinin ödenmesi gerektiği, konaklayan müşteriler ve icra takibine konu bono dışında kalan bedelin mahsubu sonrasında kalan bakiyenin davalı … tarafından ödenmesi gerektiği belirtilerek davalı … Ltd. Şti. yönünden açılan davanın pasif husumet yokuğu nedeniyle reddine, davalı …’e ikame edilen davanın kısmen kabulüne, 14.070,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 10.000,00 TL’ye isabet eden kısım yönünden ise davanın hukuki yarar bulunmadığının anlaşıldığından usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karar, davalı … vekili tarafından yasal süresi içerisinde istinaf edilmiştir. Davalı … vekili, istinaf nedenleri olarak; … Oteli’ne yazılan ve dosyanın dördüncü celsesinde ulaşan müzekkere cevabında, davacı ile davalılar arasında imzalanan sözleşme içeriğine vakıf olmamakla birlikte dava dilekçesinden anlaşıldığı kadarıyla davacının şirketlerine henüz ödemediği bir bedeli ödemişçesine davalılardan tahsil etmeye çalışmakta olduğu kanaatinin şirketlerinde hasıl olduğunun belirtildiğini, davacının kendisine bir ödeme yapmadığını belirttiğini, dolayısıyla davacı acente tarafından üçüncü şahsa bir ödeme yapılmamasına rağmen dava açtığını, dava açılmasında hukuki yararın bulunmadığını, haksız menfaat temini amaçlandığını, mahkeme gerekçesinde hangi rapora, hangi kanaate dayandığının açıklanmadığını, ancak bozma kararı öncesinde alınan bilirkişi raporuna dayanıldığının anlaşıldığını, önceki rapora itirazlarının gerekçesiz şekilde reddedildiğini, istinaf mahkemesi tarafından kararın usulden kaldırılması nedeniyle esastan incelenmediğini, bu sebeple mahkemenin önceki delile dayanmasının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, bilirkişi raporunda bonoya dayalı tahsilatların rapor içeriğinde tartışılmadığının anlaşıldığını, mahkemece bilirkişi raporunun eksik olduğu, yeni bir bilirkişi raporu alınması gerektiği kabul edilmişken önceki bilirkişi raporunun hükme alınmasının çelişkili ve hukuka aykırı olduğunu, davacı tarafın masrafı karşılamaması nedeniyle yeni bilirkişi raporu alınmamasının eski bilirkişi raporunun müvekkili aleyhine delil sayılmasının hukuka ve yasaya aykırılık oluşturduğunu, müvekkili ile davacı arasındaki mutabakatın iki gecelik bir konaklama için olduğunun mail yazışmalarında iki gün üzerinden yapıldığının anlaşıldığını iddia ederek, kararın kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava; acentelik hizmeti kapsamında bakiye grup konaklama bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Taraflar arasında; davalının dava dışı otelde iki gün seminer – toplantı düzenlediği, konaklama bedelinin bir kısmının otele ödenmiş olduğu konularında herhangi bir uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık; taraflar arasındaki anlaşmanın kaç günlük konaklamaya ait olduğu ve görevsiz mahkemede alınan bilirkişi raporunun hükme esas alınmasının usul ve yasaya uygun bulunup bulunmadığına ilişkindir. Dosya kapsamından; davacının acente olduğu, davacı ile dava dışı … Oteli arasında acentelik sözleşmesinin gerçekleştirildiği, sözleşmede, 21-23 Ağustos 2015 tarihleri arasında otelde gerçekleştirilecek sağlık ürünleri firması toplantı grubu ile ilgili kontratın imzalanarak geri gönderilmesinin talep edildiği, kontrat olarak davacının acente, dava dışı … A.Ş.’nin otel olarak anılacağının belirtildiği, 21-23 Ağustos tarihleri arasındaki grubun … Oteli aktivitelerinde uygulanacak fiyatları, verilecek hizmet ve servisleri, ödemeleri ve vaktini belirlemek üzere 31 Temmuz 2015 tarihinde imzalandığının belirtildiği, kontratta tek kişilik odanın tam pansiyon bedelinin 400,00 TL, çift kişilik odanın tam pansiyon konaklama bedelinin günlük 520,00 TL olduğuna yer verildiği, yemek saatlerinin ve diğer hususların belirtildiği, altıncı maddede organizasyonla ilgili olarak 10.000,00 TL teminat ödemesinin 03 Temmuz 2015 tarihinde gerçekleştirildiği, tüm ödemenin organizasyon esnasında misafirler tarafından bireysel olarak gerçekleştirileceği, bireysel ödemeler tamamlandıktan sonra 10.000,00 TL teminat ödemesinin acenteye iade edileceği, misafirlerin gerçekleştireceği tüm ödemeye istinaden kesilecek komisyon faturası ile otelin alacaklı olduğu tutar haricindeki farkın acenteye iade edileceği, tüm ödemenin grubun otelden ayrılacağı zamana kadar gerçekleştirilmez ise bakiyenin 23/08/2015 tarihinde acente tarafından tahsil edileceği hususuna yer verildiği, taraflar arasında mail yazışmalarının yer aldığı, misafir listesinin ibraz edildiği, davacı şirket tarafından davalı hakkında İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında 10.000,00 TL bedelli senet ile ilgili olarak asıl alacak ve faiz olmak üzere toplam 10.061,11 TL tutarlı alacağın tahsili amacıyla kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığı, davalı borçlunun icra takibine itiraz ettiği, dava dışı otel … A.Ş tarafından davacı acente aleyhine 23/06/2016 tarihinde Bolu … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında yapılan takibe itiraz üzerine itirazın iptali davasının açıldığı, mahkemenin 2016/505 Esas, 2017/160 Karar ve 21/03/2017 tarihli kararı ile dava konusu olaya ilişkin olarak hüküm tesis edildiği, karar gerekçesinde bilirkişi raporuna istinaden taraflar arasında 31/07/2015 tarihinde hizmet sözleşmesinin imzalandığı, sözleşmenin altıncı maddesine göre misafirler tarafından ödenmeyen konaklama ve diğer borçların davalı acente tarafından 23/08/2015 tarihinde ödeneceği kararının alındığı, davalı acente ve misafirler tarafından otele 23/08/2015 tarihi itibariyle toplam 16.300,00 TL ödendiği, acentenin otele 14.070,00 TL borcu bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, Bolu … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapılan takibe itirazın iptali ile takibin 14.070,00 TL asıl alacak üzerinden devamına karar verildiği, davacı acente tarafından dava dışı otelin kendileri aleyhine açmış oldukları dava tarihinden daha önceki tarih itibariyle iş bu davayı açmış olduğu, davacının davalı hakkında başlatmış olduğu takibe konu bononun davalı … tarafından davacı adına 20/08/2015 ödeme günlü 13/07/2015 tanzim tarihli nakden ödemeyi içeren bono olduğu, sözleşme kapsamında 10.000,00 TL’lik konaklama bedelinin dava dışı otelin hesabına 03/07/2015 tarihinde havale edildiği, davalının gerçekleştirmiş olduğu toplantının 21 ve 23 Ağustos 2015 tarihinde yapıldığı, dava dışı … Oteli tarafından davacı şirket adına 23/08/2015 tarihli 28.120,37 TL tutarlı grup konaklama bedeline dair KDV dahil 30.370,00 TL fatura düzenlendiği dosya kapsamından anlaşılmıştır. Dava dışı … A.Ş. … Oteli tarafından dosyaya ibraz edilen tarihsiz cevabı yazıda; davacı acente tarafından ödeme yapılmaması üzerine ödenen 10.000,00 TL’lik teminatın mahsubu ile 20.370,00 TL asıl alacak ve işlemiş faiz üzerinden Bolu … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında icra takibi başlatıldığını, itiraz üzerine Bolu 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde itirazın iptali davasının açıldığını ve devamında davacı ve davalılar arasında imzalanan sözleşme içeriğine vakıf olmamakla birlikte müzekkere ekinde gönderilen dava dilekçesinden anlaştığı kadarıyla şirkete henüz ödeme yapılmaksızın bedeli ödenmeden davalılardan tahsil edilmeye çalışıldığı kanaatinin hasıl olduğunun belirtildiği görülmüştür. Mahkemece tanıklar dinlenilmiştir. Davacı tanığı …; 06/09/2016 tarihli duruşma zaptına geçen yeminli beyanında, davacı şirkete rezervasyon işleri ile uğraştığını, davalı ile kendilerinin irtibat kurduğunu, şirket adına bayiler toplantısı yapılacağını söylediğini, yaptıkları araştırma sonucunda … Otelinin uygun olduğunu saptadıklarını, bir gecelik konaklama ücreti belirleyerek davalıya bildirdiklerini, otelin 10.000,00 TL kapora istediğini, davalı ödeyemeyeceğini söyleyince kaporayıda kendilerinin ödediğini, otelden çıkarken bütün borcun ödeneceğini söylediğini, dava dışı otel yetkililerinin ödenmeyen konaklama ücretini kendilerinden talep ettiğini ve bedelini ödediklerini beyan etmiştir. 18/05/2017 tarihli görevsiz mahkemece alınan bilirkişi raporunda; davacı ve davalı kayıtları dikkate alınarak yapılan incelemelerde; davacı otel ile davalı arasında 31.07.2015 tarihinde karşılıklı imzalanan sözleşme ile 21/08/2015 giriş, 23/08/2015 çıkış olmak üzere iki günlük toplantı için 26 oda / 50 kişi ( 24 çift kişilik, 2 tek kişilik ) anlaşmaya varıldığı, davalı firmanın belirtilen tarihlerde otelde konakladığı, talep etmiş olduğu toplantı hizmetini aldığı, bir çift kişilik ücretsiz odasını kullandığı, otelin talep edilen hizmetler konusunda üzerine düşen görevleri yerine getirdiği, davalı firmanın fiyatları yüksek bulması nedeniyle davacı ile sözleşmede belirtilen fiyatlar üzerinden 16-17 Haziran tarihlerinde mail üzerinden yazışarak fiyatlarda revize yaptırdıkları, fiyat konusunda davalı firmaya yardımcı olunduğu, karşılıklı imzalanan sözleşmede belirtilen fiyatların günlük oda başına fiyatlar şeklinde belirtildiği, 17 Haziran tarihinde gönderilen e-mailde davacı tarafından gönderilen delilde fiyatların gecelik oda başı diye belirtilirken davalı firmanın sunduğu delilde fiyatlar yanındaki gecelik oda başı fiyatlar ibaresinin bulunmadığı, 22 Haziran tarihinde gönderilen e-mailde gecelik oda başı fiyatlar diye belirtilmediği, ancak davalı firmanın belirttiği gibi bu fiyatların iki gece için uygulanacaktır diye bir ibareninde bulunmadığı, davacı otel ile firma arasında yapılan anlaşmanın 6.maddesi gereğince, davalı firmanın ödeme için sözleşme şartlarında belirtildiği şekilde ödeme yapmadan otelden ayrıldığı, davalı firmanın sözleşme şartlarına uymadığı, davalının otelden ayrılırken konaklama bedeli olarak 6.300,00 TL ödeme yaptığı, kalan bakiyeyi ödemediği için haksız olduğu, inceleme neticesinde davacının 24.070,00 TL alacağı olduğu, otel hesabına teminat olarak 10.000,00 TL’nin havale edildiği, bakiyenin tamamlanması ile birlikte teminat olarak alınan meblağın davalı firmaya iadesinin gerektiği belirtilmiştir. Davalı vekili, bilirkişi raporuna itiraz ederek, yeniden rapor hazırlanmasını talep etmiştir. Görevsiz mahkemece, bilirkişi raporuna göre davanın davalı … yönünden kabulüne karar verilmiştir. Kararın istinaf incelemesi neticesinde, Dairemiz kararı ile kaldırılması sonrasında görevli mahkemenin 02/07/2019 tarihli celse ara kararının iki nolu bendinde belirtildiği üzere, davalının sorumluluk durumunun tartışılması için dosyanın bilirkişiye tevdine, masrafın davacı tarafça karşılanmasına karar verilmiştir. Davacı tarafça yeniden bilirkişiye dosyanın gönderilmesi için bilirkişi ücreti karşılanmamıştır. Mahkemece bu sonuç üzerine önceki bilirkişi raporuna ve dava dışı otel tarafından davacı şirkete karşı açılan dosya kapsamı ve diğer deliller ile birlikte değerlendirilmek suretiyle davanın yukarıda yer verilen şekilde kısmen kabulüne karar verilmiştir. Bilirkişi raporu, dosya kapsamına uygun, yeterli ve gerekçelidir. Her ne kadar görevsiz mahkemede alınan bilirkişi raporunun hükme esas alınmasının ara karar sonucunda isabetli olmadığı iddia edilmiş ise de, mahkeme ara kararı doğrultusunda yeniden bilirkişi incelemesini talep etmeyen davacı tarafa bilirkişi ücretinin karşılanmasına dair edimin yüklenilmesi ve davalı tarafça 6100 sayılı HMK’nın 324.maddesi gereğince delil ikamesi için yani somut davada bilirkişi ücreti için masrafın karşılanması suretiyle itirazları doğrultusunda yeniden bilirkişi raporu alınmasının mahkemeden istenmeyerek buna dair bir istemde bulunmaması nedeniyle bilirkişi raporuna ilişkin iddialarının yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır. Çünkü, yazılı yargılama usulüne tabi olan iş bu davada, HMK ve TMK hükümleri gereğince, ispat külfeti iddia da bulunan tarafa aittir. Bu durumda görevsiz mahkemede alınan bilirkişi raporuna karşı itiraz eden davalı tarafça masrafın karşılanması mümkün iken bu gereğin yerine getirilmeksizin mahkeme tarafından dosya kapsamına göre verilen karara yönelik istinaf nedenleri isabetli görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle ve özellikle iş bu dava tarihinden sonra davalıların konaklama hizmetini aldıkları, dava dışı otel tarafından davacı şirkete karşı, davacı ve otel arasındaki gerçekleştirilen sözleşme hükmüne göre bakiye konaklama bedelinin hizmet alan davalı tarafça karşılamaması neticesinde bakiye alacak için takip başlatılmış olması, takibe itiraz üzerine ise açılan itirazın iptali davasında dava konusu uyuşmazlıklara yer verilmesi ve dava dışı şirket alacağının kabulüne karar verilmiş olması nedeniyle mahkeme kararı HMK’nın 204.maddesi gereğince kesin delil niteliğinde bulunduğundan ve tüm dosya kapsamı sonucunda mahkeme kararının isabetli olduğu kanaatine varıldığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine dair karar verilmesi gerekmekle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere, 1- İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/1177 Esas, 2021/32 Karar ve 19/01/2020 tarihli kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davalı … – … vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1- b/1. bendi gereğince esastan REDDİNE, 2- İstinaf harçları peşin alındığından yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA, 3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 4-Davalının yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 362/1-a bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.14/10/2021