Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2021/1166 E. 2023/1307 K. 30.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1166 Esas
KARAR NO: 2023/1307
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 02/03/2021
NUMARASI: 2014/253 Esas, 2021/328 Karar
DAVA: ALACAK (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 30/11/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin şirketlere danışmanlık hizmeti verdiğini, davalı şirket ile davacı müvekkil ve dava dışı … Ltd. Şti. arasında imzalanmış ve yürürlüğe girmiş olan 06.09.2011 tarihli Danışmanlık Sözleşmesi hükümlerine göre davalının bankalarda mevcut kredilerinin uygun bir itfa planına bağlanarak işletme ihtiyacı için yeni bir kredinin temin edilmesi veya doğrudan bir bankadan çıkarılacak orta veya uzun vadeli kredi ile şirketin bankalardaki tüm kredilerinin tasfiyesi ve işletme ihtiyacının karşılanması gibi konularında davalı şirkete finansal danışmanlık hizmeti verilmesi hususunda mutabık kalındığını, davalının, müvekkili şirketin yetkilisi … adına yetki belgesini Sözleşmenin 3.1 maddesine istinaden imzaladığını, 06.09.2011 tarihli sözleşmenin süresinin şimdilik yaklaşık 5 ay olarak kararlaştırıldığını, süre zarfında … bank ve … Bank ile görüşmeler yapıldığını, danışmanlık hizmeti sunulduğu, çok kısa vadeli spot çek karşılığı olan kredilerin yapılan çalışmalar ile ipotek karşılığı olarak …bank’ta 2 yılı vadeliye, … Bank”ta 5 yıl vadeli krediye dönüştürüldüğünü, ayrıca teminatta olan toplam 17.500,00 milyon TL tutarındaki çeklerin bankalardan geri alındığını, iki bankadan olumlu sonuçlar alınınca davalının danışmanlık sözleşmesinin devamını istediğini, dava dışı diğer şirket olmaksızın sadece müvekkilinin finansal danışmanlık hizmetlerini vermeye devam etmesinin ve başarı priminin %5’den %3,5’a düşürülmesinin talep edildiğini, müvekkilinin kabul ettiğini, yeni şartlarda sözleşmenin yenilendiğini, müvekkili tarafından imzalanan 01.02.2012 tarihli Danışmanlık Sözleşmesinin davalı şirket ortakları ve yetkililerinden … ve … ‘a teslim edildiğini, davalı tarafından imzalanmış olan 01.02.2012 tarihli Danışmanlık Sözleşmesinin müvekkiline verilmediğini, yeni sözleşme kapsamında müvekkilinin hizmetleri vermeye devam ettiğini, 01.02.2012 tarihinden sonra davalının sözleşmeye istinaden kısmi avans ödemeleri yaptığını, müvekkilinin yeni sözleşme kapsamında da yükümlülüklerini tam ve gereği gibi yerine getirdiğinin sabit olduğunu, müvekkili tarafından ifa edilen danışmanlık hizmetleri neticesi; … bank-yeni kredi tesisi ve mevcut kredilerin yapılandırılması (12.000.000.00-TL) 600.000,00-TL,… Bank-kredi tesisi ve mevcut kredilerin yapılandırılması (5.000.000,00-TL) 250.000,00-TL, … bank-kredi tesisi ve mevcut kredilerin yapılandırılması (23.000.000,00-TL) 805.000,00-TL,… Bankası-kredi tesisi ve mevcut kredilerin yapılandırılması (10.400.000,00-TL) 364.000,00-TL,… Bankası-kredi tesisi ve mevcut kredilerin yapılandırılması (12.000.000,00-TL) 420.000,00-TL, …Bankası-kredi yapılandırılması (2.750.000.00-TL) 96.250,00-TL, … Bank-yeni kredi tesisi (5.500.000,00-TL) 192.500,00-TL, Bankasya-yeni kredi tesisi (3.500.000,00-TL) 122.500,00-TL, … bank-yeni kredi tesisi (3.000.000,00-TL) 105.000,00-TL olmak üzere toplam 77.150,000,00-TL yapılandırma ve yeni kredi tesisini sağladığı ve 2.955.250,00-TL hizmet bedeline hak kazandığını, Davalının 07.02.2013 tarihine kadar avans mahiyetinde kısmi ödemede bulunduğunu, fakat önemli bir kısmını ise haksız ve kötü niyetli olarak ödemeden kaçındığını, 07.02.2013 tarihi itibarıyla bakiye alacağın 1.833.250,00-TL olduğunu, bakiye alacağın ödenmesi ve nihai hesap mutabakatı yapılması için Beşiktaş … Noterliğinin 03.05.2013 tarih ve … yevmiye numaralı İhtarnamesinin keşide edildiğini, davalının Kadıköy … Noterliğinin 17.05.2013 tarih ve … yevmiye numaralı İhtarnamesi ile bu ihtarnameye cevap verdiğini, müvekkilinin Beşiktaş … Noterliğinin 28.06.2013 tarih ve .. yevm.avalının da Kadıköy …. Noterliğinin 10.07.2013 tarih ve 33368 yevmiye numaralı ihtarnamesini keşide ettirdiğini, davalının keşide ettirdiği cevabi ihtarnamelerde, taraflar arasındaki sözleşmenin 31.01.2012 tarihi itibarıyla sona erdiğini, herhangi bir şekilde uzatma veya yenilemenin mevcut olmadığını, …’e verilen yetki belgesinin de sözleşmenin sona ermesiyle ortadan kalktığını, müvekkili şirket yetkilisinin gayreti ile yeni kredi kullandırılmadığı ve vade uzatımı yapılmadığı, fazla ödeme yapıldığı, müvekkili şirket tarafından ifa edilen işlerin gerçeği yansıtmadığı gerekçeleri ile taleplerinin karşılıksız bırakıldığını, davalı ihtarnamelerinde belirtilen iddialarının asılsız olduğunu, 01.02.2012 tarihli danışmanlık sözleşmesinin davalı şirket yetkililerine teslim edildiğini ve yedi emin sıfatı ile davalı şirkette olduğunu, davalı şirketin diğer ortaklarına da elektronik posta ile gönderildiğini, dava şirketin ortakları ve yetkilileri … ve … tarafından sözleşmenin kabul edilmediğine ilişkin herhangi bir geri dönüş ya da itiraz yapılmadığını, iddia edildiği gibi 01.02.2012 tarihli danışmanlık sözleşmesi kabul edilmemiş olda idi 01.02.2012 tarihinden sonra müvekkili tarafından bankalarla görüşmelere ve yazışmalara izin verilmeyeceğini ve müvekkiline verilen yetki belgesi de iptal edileceğini, konuya ilişkin İstanbul 9.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/126 D.İş dosyasında delil tespiti yaptırıldığını beyan ederek davanın kabulü ile fazlaya ve faize ilişkin tüm haklar saklı kalmak kaydıyla müvekkili şirket ile davalı arasındaki sözleşmeden kaynaklanan şimdilik 30.000,00-TL tutarındaki kısmi alacağın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin 2009 ekonomik kriz sonrası işletme sermayesinin yetersizliğinden dolayı zor durumda kaldığını, bankalardan uygun koşullarda kredi sağlanacağı vaadi ile müvekkili ile üç ayrı finansal firma arasında 06.09.2011 tarihinde düzenlenen ve sözleşmedeki açık hüküm uyarınca 31.01.2012 tarihinde sona erecek olan danışmanlık sözleşmesinin imzalandığını, …k Merkezi A.Ş. Yetkili temsilcisi …’in …bank’ın eski genel müdürü olması sebebi ile bütün bankaların üst düzey yetkililerini tanıdığını, iki ay içersinde işletme sermayesini karşılayacak uygun koşullarda krediler bulmayı garanti etmesi üzerine sözleşme süresinin beş ay olarak kararlaştırıldığını, danışmanlık sözleşmesi öncesinde kredi alınmış olan … bank ve … Bank ile yapılan görüşmelerin danışmanlık sözleşmesi sona ermeden önce sonuçlandırıldığını, 17.000.000,00-TL kredi yapılandırması olduğunu, yeni kredi açılmadığını, esasen danışmanların katkısı olmamasına rağmen kendilerine ödeme yapıldığını, … Merkezi A.Ş., … Ltd. Şti. ile … arasında düzenlenen danışmanlık sözleşmesinin 31.01.2012 tarihinde sona ermesinden sonra her üç şirkete toplam 1.212.906,00-TL tutarında danışmanlık/komisyon ücretinin ödendiğini, ödemelerin 2012 yılına yayılmak suretiyle taksitler halinde yapıldığını, davacıya toplam 697.000,00-Tl ödeme yapıldığını, fazla yapılan ödemenin iadesi konusundaki haklarını saklı tuttuklarını, müvekkili tarafından ödemelerin karşılığında … Ltd. Şti. ile … tarafından faturaların kesildiğini, davacı tarafından alınmış olan para karşılığında faturanın kesilmediğini, taraflar arasında düzenlenmiş olan danışmanlık sözleşmesinin verilen hizmetten memnun kalınmadığından sözleşmenin yenilenmeyerek sona erdiğini, sözleşmenin sona ermesi ile yetki belgesinin de hükümsüz kaldığını, kredilerin yapılandırılmasında …’in şahsından kaynaklanan vade uzatımı söz konusu olmadığını, danışmanlık sözleşmesinin yenilenmediğini veya yeni bir sözleşme düzenlenmediğini, davacının iddialarının tamamen asılsız olduğunu, 06.09.2011 tarihli Danışmanlık Sözleşmesi öncesinde de bu kredilerin mevcut olduğunu, yeni bir kredi alınmasının da mümkün olmadığını, … tarafından düzenlenen 01.02.2012 tarihli Sözleşme örneğinin, ancak bir taslak, icaba davet mahiyetinde olduğunu, … tarafından …’e teslim edildiğinde, …’in net ve açık bir ifade ile yeni sözleşmeyi imzalamayacağını söylediğini, davacı şirket sahibinin bazı toplantılara katılmasının sözleşmenin yenilendiği anlamına gelmeyeceğini, taraf arasındaki e.posta yazışmalarında sözleşmenin yenilendiğine ilişkin bir açıklama bulunmadığını, davacının tutumu yüzünden davalı şirketin zarara uğradığını, hisselerinin satıldığını, taraflar arasındaki sözleşmenin ticari işler tellalığı sözleşmesinin bir türü olduğunu, 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK’da bu sözleşme türünün düzenlenmediğini, 6762 sayılı Ticaret Kanunun 106/2.maddesi uyarınca alacak talebinin zamanaşımına uğradığını, davanın haksız olduğunu beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk derece mahkemesince, davacı tarafça dava dilekçesi ekinde bir örneği dosyaya sunulan 01.02.2012 tarihli sözleşmenin, taraflarının farklı olması, davacı tarafça dayanılan sözleşmenin taraflar arasında kurulduğunun ve hizmetin davacı şirketten alındığının davalı tarafça kabul edilmemesi, bu kapsamda davacı tarafça dayanılan finansal danışmanlık sözleşmesinin geçerli olarak kurulduğu ve sözleşme konusu hizmetin ifa edildiğinin ispat olunamaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karar yasal süresinde davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde, 01/12/2012 tarihli danışmanlık sözleşmesinin kendilerince imzalanarak davalı şirket yetkililerine teslim edildiğini ve akabinde sözleşme gereğince, davalıya toplam bedeli 2.955.250,00 TL olan hizmet verildiğini, bunun bankalar ile yapılan mail yazışmaları ve İstanbul 9. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/126 D.İş sayılı dosyası ile sabit olduğunu, davalının hizmet bedelini kısmen ödediğini, ancak dava konusu yapılan miktarı ödemediğini, dosyaya sunulan tüm deliller ile bu hususun sabit olmasına rağmen davanın reddine dair verilen ilk derece mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava, danışmanlık hizmet bedeli alacağının tahsili talebine ilişkindir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, hukuki niteliği itibariyle, taraflar ile dava dışı …Ltd.Şti.arasında imzalanan ve yürürlüğe giren 06.09.2011 tarihli Danışmanlık Sözleşmesinin bitim tarihi olan 31.01.2012 tarihinden sonra davacı ve davalı arasında (dava dışı …Ltd.Şti.ve … taraf olmamak üzere) yenilenip yenilenmediği, önceki sözleşmenin uzatılıp uzatılmadığı veya önceki sözleşmenin bitim tarihinden itibaren yeni bir sözleşmenin taraflar arasında kurulup kurulmadığı, bu sözleşmeye tarafların imza atıp atmadıkları, ilk sözleşmenin bitim tarihinden itibaren ikinci bir sözleşmenin varlığının kabul edilmesi veya ilk sözleşmenin devam ettiğinin kabul edilmesi halinde davacı şirketin davalıya devam eden süreçte danışmanlık hizmeti verip vermediği, vermiş ise danışmanlık hizmeti gereği alması gereken ücretin ne olduğu ve bu süreçte davalı tarafından davacıya danışmanlık hizmetinden dolayı herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığı, ödeme yapılmışsa miktarının ne olduğu, bakiye bir alacak bulunup bulunmadığı, bulunuyorsa miktarının ne olduğu, davacının davalı tarafı temerrüde düşürüp düşürmediği, temerrüt durumu varsa tarihinin ne olduğu, davacı alacağı varsa bunun zamanaşımına uğrayıp uğramadığı noktalarına ilişkindir. Mahkemece, davacı vekilinin bildirdiği bankalara müzekkere yazılmış, davalı şirket ortak ve yetkilileri …, …, … ve davacı şirket ortak ve yetkilisi … isticvaben dinlenilmiş, davalı tanığı dinlenilmek suretiyle toplanan delillerle birlikte dosya konusunda uzman iki ayrı bilirkişi heyetinden rapor ve ek raporlar alınmıştır. Bilirkişi heyetleri rapor ve ek raporlarında özetle; davalı ticari defter kayıtlarına göre, davalı ile davacı arasında bir borç alacak işlemine ilişkin kayda rastlanmadığı, davalı ile dava dışı … Ltd. Ştİ. arasındaki borç alacak durumunun, davalı ticari defter kayıtlarına göre, 31/12/2012 tarihi itibariyle sıfırlanmış olduğu, davalı ile dava dışı … – … arasındaki borç alacak durumunun, davalı ticari defter kayıtlarına göre, 31/12/2012 tarihi itibariyle sıfırlanmış olduğu, davalı şirket vekilinin 18/07/2014 uyap tarihli dilekçesi ekinde dosyaya sunulan dekontlar incelendiğinde, davacı şirket İcra Kurulu Başkanı dava dışı’…un… Bank nezdindeki TR… IBAN numaralı hesabına dava dışı kişilerce dökümü yapılan havalelerin yapılmış olduğu, ayrıca dosyaya sunulu belgelerde, davacı şirket İcra Kurulu Başkanı …’a ait kartvizit ve kendi el yazısı ile düzenlendiği belirtilen davalı tarafından davacıya yapılan toplam 696,932,00 TL tutarındaki ödemeleri gösteren bir fotokopi sunulduğu, davacı şirketin verdiğini iddia ettiği fınansal danışmanlık hizmetleri ile ilgili olarak herhangi bir fatura düzenlemediği bu sebeple de bir borç alacak ilişkisinin bulunmadığının tespit edildiği, davacı tarafından hazırlanıp yine sadece davacı tarafından tek taraflı olarak imzalanmış bir hizmet sözleşmesinin dosyada mevcut olduğu, ilgili hizmet sözleşmesinin davalı şirket tarafından imzalanmamış olduğu, bu sebeple hizmet sözleşmesinin, bağıtlayıcı vc taahhüt altına sokucu herhangi bir sorumluluk doğurmadığı, bankalarca verilen cevapların neticesinde davacı…Danışmanlık… Merkezi A.Ş. ile ilgili danışmanlık hizmeti çalışması bulunmadığının belirtilmiş olması nedeniyle herhangi bir hizmet sunumu tespit edilmediği, bankalardan gelen ceva yazılarının bazılarında …in ise bazı bankalarla görüşmelerde bulunduğu yine bazı bankaların maillerinde görüldüğü tespit edilmiş olmasına karşın davalı şirket lehine verilen yada yapılandırılan kredilerde ne kadar fayda sağladığına dair net bir bilginin verilmediği, dosyası üzerinde yapılan incelemede davacı şirket tarafından bahsedilen avans ödemelerinin davaya ilişkin danışmanlık hizmetleriyle ilgili olduğuna dair bir tespite ulaşılamadığı, sonuç olarak 31.01.2012 tarihinden sonraki döneme ilişkin olarak, herhangi bir danışmanlık ücretine hak kazanamadığı, davacının davalıdan dava tarihi itibariyle sözleşmeden kaynaklanan danışmanlık ücreti alacağının bulunmadığı yönünde, görüş bildirilmiştir. Davacı tarafça dosyaya sunulan ve dava konusu yapılan 01/12/2012 tarihli sözleşmede davalı imzaları yoktur. Sözleşmenin kurulduğu davalı tarafça kabul edilmemektedir, davacı tarafça uzatıldığı söylenen 06/09/2011 tarihli sözleşmede ise davacı değil, davacının yetkilisi olduğu ifade edilen … taraf olarak yer almaktadır. Sözleşmenin taraflar arasında kurulduğu ve sözleşme gereğince hizmetin verildiğinin ispat yükü davacı tarafa aittir. Açıklandığı üzere davacı tarafından davalının imzasını içeren yazılı bir sözleşme dosyaya sunulmuş değildir. Esasen davacı yazılı sözleşmenin birlikte imzalandığını değil, kendilerince imzalanan sözleşmenin davalı tarafa gönderildiğini ve davalı tarafça itiraz edilmediğini ifade etmekte olup, davalının imzasını içeren bir sözleşme olmadığını kabul etmektedir. Bilirkişi raporlarında açıklandığı üzere dosyaya sunulan mail yazışmalarına göre bir kısım işlemlere davacı yetkilisi katılmış ise de, bu katılımlarda, taraflar arasındaki önceki ilişki döneminde …’e verilen ve dava konusu yapılan dönemden sonra iptal edilen yetki belgesinin … tarafından kullanılmaması, bu kısmi katılımın bir ücret karşılığı olduğunun ve davalı lehine oluşan kazanımlara davacı katkısının ne kadar olduğunun yazılı delil (sözleşme) ispat edilememiş bulunmasına göre ilk derece mahkemesinin davanın reddine dair verdiği kararda hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla yerinde görülmeyen davacı vekilinin istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-İstanbul Anadolu 3.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/253 Esas, 2021/328 Karar sayılı ve 02/03/2021 tarihli kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1.b-1 bendi gereğince esastan REDDİNE, 2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 269,85 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 210,55‬ TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, 3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 361/1. fıkrası gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 30/11/2023