Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2021/1001 E. 2021/881 K. 08.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1001 Esas
KARAR NO: 2021/881
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ: 12/04/2021
NUMARASI: 2021/24 Esas
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 08/07/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin işletmesi altında bulunan Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Kuzey Marmara Çevre Otoyolu’nu kullanan davalının kullanım ücreti ödemediğini, davalı aleyhinde İstanbul … İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini belirterek 23.720,05 TL geçiş ücreti, 93.689,80 TL ceza tutarı, 23.468,09 TL işlemiş faiz ve 4.224,26 TL KDV olmak üzere toplam 144.988,20 TL üzerinden itirazın iptali ile takibin devamına, %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 08.04.2021 tarihli dilekçesi ile davalı üzerine kayıtlı menkul, gayrimenkul ve araçlar ile banka hesapları üzerine İİK m. 257 gereğince teminatsız olarak ihtiyati haciz konulmasını istemiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; yetkili mahkemenin müvekkilinin ticaret merkezinin bulunduğu Gebze Mahkemeleri olduğunu, ihlalli geçiş yaptığı iddia edilen araçların bir kısmının 02.10.2016-16.08.2018 tarihleri arasında müvekkili şirkete ait olmadığını, araçların bir kısmının 16.08.2018 tarihinden önce satıldığını, … plakalı … Marka Çekici ve … Plakalı … marka yarı römork’ün, 20.02.2018 tarihinde Gebze … Noterliğinin 20.02.2018 tarih ve … ve … yevmiye nolu araç satış sözleşmeleri ile devredildiğini, davacının kayıt veya sistemlerini hatalı olduğunu, dorse ve çekicilere ayrı ayrı ücret ve ceza tahakkuk ettirildiğini, yasa ve yönetmelik gereği gişelerden geçişlerde HGS/OGS’nin asıl çekici plakasına tanımlanmakta olduğunu ayrıca dorse veya römorklar için ücret ödenmediğini, davacının ihlalli geçişleri ispat etmesi gerektiğini, araçlarda OGS/HGS cihazlarının bulunduğunu, davacının idare gibi idari para cezası kesme yetkisinin olmadığını, idari para cezası uygulanmasına ilişkin yasal koşulların oluşmadığını, müvekkiline bir bildirim yapılmadığını, takipteki faizin fahiş ve KDV talebinin yerinde olmadığını, alacağın likit bulunmadığını belirterek davanın reddi ile kötüniyet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesi 12.04.2021 tarihli ara kararla, henüz delillerin toplanmadığı, alacak durumunun yargılamayı gerektirdiği, davalının mallarını gizlediği, kaçırdığı veya kendisinin kaçmaya hazırlandığı yahut alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunduğu hususunda da dosya kapsamında bir delilin bulunmadığı gerekçesi ile ihtiyati haciz talebinin reddine karar vermiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Ara karar, yasal süre içerisinde davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; ihtiyati haczi haklı gösteren sebeplerin ve şartların mevcut olduğunu, yaklaşık ispat kuralının gerçekleştiğini belirterek borçlunun menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine teminatsız şekilde ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME: Talep, İİK 265. maddesi gereğince ihtiyati haciz talebinin reddi kararının kaldırılması ve ihtiyati haciz kararı verilmesi istemine ilişkindir. İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası incelendiğinde; davacının davalı aleyhinde 27.09.2018 tarihinde 117.833,75 TL asıl (Geçiş ücreti/para cezası) 4.296.68 KDV, 23.870,27 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 146.000,70 TL üzerinden takip başlattığı, davalının takibe itiraz ederek takibi durdurduğu, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır. Davanın dayanağını oluşturan 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanun’un 30/5. maddesinde “…(5) 4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin on katı tutarında ceza, genel hükümlere göre tahsil edilir.. ..” hükmü düzenlenmişken 25.05.2018 tarih ve 30431 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 16.05.2018 tarih ve 7144 sayılı Kanunun 18. maddesi ile birinci ve beşinci fıkralarında yer alan “on” ibareleri “dört” şeklinde değiştirilmiştir. Davacının 07.11.2018 tarihi ile 27.01.2019 tarihleri arasında ihlalli geçiş yatığından bahisle davacı aleyhinde takip başlatılmıştır. 2004 sayılı İİK’nın 257 ve devamında ihtiyati haciz düzenlenmiştir. İhtiyati haciz şartları 257. Maddede, 258. Maddede ise ihtiyati haciz kararına yer verilmiştir. 258. Maddenin ilk fıkrasında alacaklının alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecbur olduğu ifade edilmiştir. İcra ve İflas Kanunun 258. maddesinin 2. cümlesinde “Alacaklı alacağı ve icabında İhtiyati haciz sebepleri (m.257) hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeye mecburdur.” Denilmektedir. Kanun senetlerden değil, delillerden bahsetmektedir. İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için bir kimsenin aleyhine delil olmak üzere vücuda getirdiği bir belgenin varlığı şart değildir. İhtiyati haciz kararı verilirken dikkat edilmesi gereken hususun alacağın yazılı delille ispatı değil, alacağın varlığı konusunda hakime kanaat verecek delillerin sunulmasıdır. Hakim, taraflar arasındaki ilişkiye, alacağı doğuran sebebin şekline ve niteliğine göre ibraz edilen delilleri değerlendirerek alacağın varlığı hakkında bir kanaata vardığı takdirde İİK‘daki diğer şartlar mevcutsa ihtiyati haciz talebini kabul edecektir. Alacağın varlığına kanaat getirilmesi yaklaşık ispattır. Bununla birlikte hukuki bir işlem söz konusu olduğunda, alacağın varlığının bir belgeye veya belgeler zincirine dayanması tercih edilmesi gereken bir seçenektir. Diğer hukuki himaye tedbirlerinde olduğu gibi İhtiyati hacizde de amaç, davaya ilişkin bir yargılamadan farklı olarak maddi hukuka dayanan hak bakımından nihai bir karar verip uyuşmazlığı sona erdirmek değildir. İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için “alacağın yargılamayı gerektirmesi“ şeklinde bir koşul kanunda öngörülmemiştir. İhtiyati hacizde teminat İİK 259. maddede düzenlenmiştir. Maddede, ihtiyati haciz isteyen alacaklının hacizde haksız çıktığı takdirde borçlunun veya üçüncü şahsın bu yüzden uğrayacakları bütün zararlardan mesul ve HMK 96’cı maddesinde yazılı teminatı vermeye mecbur olduğu, ancak, alacağın bir ilama müstenid ise teminatın aranmayacağı, ilam mahiyetinde bir vesikaya müstenid ise mahkemenin teminata lüzum olup olmadığını takdir edeceğine yer verilmiştir. Davacı tarafından dosyaya ibraz edilen geçiş listesi ile araç trafik kayıtları ve davalının cevap dilekçesi birlikte değerlendirildiğinde, davacının İİK’nın 258. Maddesinde belirtilen, mahkemede kanaat getirecek delillerin gösterildiği kabul edilerek davacının talebinin kabulü ile İİK 257 vd maddeleri gereğince teminat mukabili ihtiyati haciz kararı verilmesi gerekirken, talebin reddi ve red gerekçesi yerinde görülmediğinden ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere: 1-Davacının, istinaf başvurusunun esasa dair hususlar incelenmeksizin kısmen KABULÜNE, 2-İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/24 Esas sayılı dosyasında verilen 12/04/2021 tarihli ara kararın KALDIRILMASINA, 3-a)Davacının ihtiyati haciz talebinin, İcra ve Kanunun 257/1. fıkrasına uygun görüldüğünden KABULÜNE, b)İcra ve Kanunun 259. maddesi uyarınca, ihtiyati haciz isteyen alacaklının hacizde haksız çıktığı takdirde borçlunun ve üçüncü şahsın bu yüzden uğrayabilecekleri muhtemel zarar ve ziyanlarını karşılamak üzere alacağın %15 oranında nakit veya kesin ve süresiz banka teminat mektubu ibraz olunduğunda borçlunun menkul, gayrimenkul ve üçüncü şahıslarda olan hak ve alacaklarının borç tutarı (144.988,20 TL) ile sınırlı olmak kaydıyla İcra ve İflas Kanunun 257. maddesi gereğince İHTİYATEN HACZİNE, c)İhtiyati haciz kararının teminatın ibrazından sonra İcra ve İflas Kanunun 261. maddesi gereğince yetkili İcra dairesince infazına, 4-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 59,30 TL harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 6-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin mahkemece verilecek esasa dair kararda değerlendirilmesine, 7-Dosyanın gerekli işlemlerin yerine getirilmesi için ilk derece mahkemesine gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1b-2 bendi ile aynı kanunun 362/1-f bendi ve İİK’nun 258/son fıkrası gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.08/07/2021