Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2020/983 E. 2023/1200 K. 09.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/983 Esas
KARAR NO: 2023/1200
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/12/2019
NUMARASI: 2018/888 Esas, 2019/932 Karar
DAVA: TAZMİNAT (4054 sayılı Kanundan ve GKS’den Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 09/11/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, Rekabet Kurulunun 12 bankanın kartel oluşturduğunu tespit ettiğini, davalı bankanın da bu bankalardan biri olduğunu, 04.09.2007-22.09.2011 tarihleri arasında müvekkilinin davalı bankadan kredi kullandığını, kullandığı kredilerde uygulanan kartel faizi nedeniyle zarara uğradığını ileri sürerek davalı bankanın 21/08/2007 ve 22/09/2011 arasında kartel faizi uygulamak suretiyle tarafına vermiş olduğu zararın 3 katının 4054 sayılı Kanunun 57.maddesi uyarınca bilirkişi marifetiyle hesaplanarak, belirsiz alacak olarak açtıkları davada fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak şimdilik 1.000,00 TL olmak üzere yargılama sonucu mahkemece tespit edilecek tutarın davalıya ödetilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde, davanın yetkili mahkemede açılmadığını, davacı tacir ile imzalanan GKS’de yetkili mahkemenin İstanbul olarak kararlaştırıldığını, davacının talebinin zamanaşımına uğradığını, rekabet hukuku ihlallerinden doğan tazminat davalarında zamanaşımı hakkında özel bir düzenleme bulunmadığından TBK md.72’de düzenlenen haksız fiil zamanaşımı süresinin uygulanması gerektiğini, bu sürenin de iki yıl olduğunu ve sona ermiş olduğunu, davacı tarafın dayandığı Rekabet Kurulu Kararının 15.07.2013 tarihinde Kurumun resmi internet sitesinde ilan edildiğini, davacının bu suretle fail ve fiili öğrenmiş sayılması gerektiğini, dava konusu ticari kredilerin Rekabet Kurulu kararı soruşturmasının kapsamı dışında olduğunu, müvekkilinin hukuka aykırı fiilinden sözedilemeyeceğini, davacının iddia ettiği gibi Rekabet Kurulu kararına bağlı bir zararı olmadığını, zararından bahsedebilmek için kredilerin kullanıldığı tarihte iddia olunduğu şekilde rekabetin ihlal edilip edilmediği, edildiyse bunun davacıya etki yapıp yapmadığının, hukuka aykırı fiille zarar arasındaki illiyet bağının tespiti gerektiği, dava konusu olayda ticari krediler soruşturma ve karar konusu olmadığından uygun illiyet bağından bahsedilemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk derece mahkemesince, dava konusu ticari kredilerin Rekabet Kurulu kararına ve soruşturmasına konu olmadığı, ticari kredilerle ilgili herhangi bir rekabet ihlali tespiti bulunmadığı, davacı tacirin davalı bankadan kullandığı kredilerde kartel faizi uygulandığına dair tek delilinin de bulunmadığı dikkate alınarak, anılan kararla ilgili idari yargı sürecinin kesinleşmesinin beklenmesine gerek görülmeyerek davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karar yasal süresinde davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf nedenleri olarak; davalı bankanın kredi hizmetleri yönünden RKHK’nın 4. maddesini ihlal ettiğinin açık olduğunu, ticari kredinin kapsam dışında olduğu ve rekabet ihlalinden bahsedilemeyeceğine dair tespitin yerinde olmadığını, Rekabet Kurulu kararı dikkate alınmadan ihlalin olmadığından bahisle davanın reddine karar verilmesinin isabetli olmadığını belirterek ilk derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava, Rekabetin Korunması Hakkında Kanun uyarınca tazminat talebine ilişkindir. Uyuşmazlık, davacının, davalı bankadan kullanmış olduğu kredi nedeniyle herhangi bir zararının olup olmadığı ve mahkeme kararının usul ve yasaya uygun bulunup bulunmadığına ilişkindir. Bilirkişi 30/09/2019 tarihli raporunda; davacı ile davalı banka arasında 06/03/2008 ile 13/03/2013 tarihli, toplam 990.000,00 TL limitli Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmesinin imzalandığını, davacıya bu sözleşme kapsamında ticari kredinin kullandırıldığını, Rekabet Kurulu Kararında konut, ihtiyaç ve taşıt kredisi faiz oranlarının incelendiğini, kararda geçen bankaların 2008 yılı faiz oranlarının %1,89 ile %2,24 aralığında olduğunu, kararda yer almayan bankaların çoğunluğu tarafından bu tarihlerde uygulanan faiz oranlarının davalının uyguladığı oranların üstünde, bir kısmının ise altında olduğunu, kararda ticari nitelikteki kredilerin yer almadığını, aksi halde davacının davalı bankaya yaptığı faiz ödeme toplamının 67.256,75 TL olduğunu bildirmiştir.Somut olayda davacı vekili, müvekkili şirketin, davalı bankadan Genel Nakdi ve Gayri Nakdi Kredi Sözleşmesi ile ticari kredi kullandığını beyan etmiş olup, davanın dayanağı olan Rekabet Kurulunun kararında, bankaların anlaşmalı olarak yüksek faiz belirledikleri tespit edilen kredilerin tüketici kredileri olduğu, oysa somut uyuşmazlığa konu edilen kredinin ticari kredi mahiyetinde olması sebebiyle bu kapsamda değerlendirilmesinin mümkün olmadığı anlaşıldığından ilk derece mahkemesince verilen karar isabetli olup davacı vekilinin istinaf talebi yerinde görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle ilk derece mahkemesince tesis edilen kararda usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM; Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere, 1-İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/888 Esas, 2019/932 Karar ve 16/12/2019 tarihli kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-/b/1. bendi gereğince esastan REDDİNE, 2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 269,85 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 215,45 TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, 3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 361/1. fıkrası uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay nezdinde Temyiz Kanun Yolu Açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.09/11/2023