Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2020/980 E. 2020/895 K. 06.05.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/980 Esas
KARAR NO: 2020/895
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/1250 D.İş
KARAR NO: 2019/1363
KARAR TARİHİ: 10/10/2019
DAVANIN KONUSU: İHTİYATİ HACİZ
KARAR TARİHİ: 21/04/2020
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Talep eden tarafından verilen 06/09/2010 tarihli talep dilekçesi ile, müvekkil şirket ile davalı arasında yapılan sözleşmeler ve ek protokol uyarınca, salesforce üzerinde teklif şablonların geliştirilmesi, … web sitelerinin tasarımı, geliştirilmesi ve içerik üretimi konusunda davalıya hizmet verildiğini, bu hizmet kapsamında müvekkil şirket üzerine düşen yükümlülükleri gereği gibi ve sözleşmelere uygun olarak yerine getirdiğini, nitekim müvekkili tarafından Web Sitesi Tasarım Sözleşmesi’nde detaylandırılan hizmetin sunulmasından sonra fatura bedellerinin ödenmemesi üzerine Beyoğlu … Noterliği 06/03/2019 tarihli, … yevmiye numaralı E- Tespit Tutanağı ile http://…com.tr/ ve http://…com/ internet sitelerinin görsel içeriği e- tespit tutanağı ile tespit altına alındığını, dilekçeye ekledikleri e- tespit tutanakları ile müvekkilinin Web Sitesi Tasarım Sözleşmesi kapsamındaki kapsamlı hizmetini gerektiği şekilde yerine getirmiş olduğu ve hazırlanmış olan bu internet sitelerinin davalı şirket tarafından kullanıldığı tereddütte yer vermeyecek bir şekilde tam ve kesin olarak ispatlamış olduklarını, bu nedenle belirtilen hizmetlerin karşılığı olarak taraflarca üzerinde anlaşılmış olan 30/05/2018 tarihli 41.300,00 USD tutarlı, 31/01/2019 tarihli 159.629,22 TL tutarlı, 10/02/2019 tarihli 133.024,35 TL tutarlı, 27/03/2019 tarihli 106.419,48 TL tutarlı, 12/03/2019 tarihli 29.500,00 TL tutarlı, 31/12/2018 tarihli 19.387,78 TL tutarlı, 31/12/2018 tarihli 4.494,60 TL tutarlı faturaları usulüne uygun olarak düzenlemiş ve davalıya teslim edildiğini, fakat bedelleri müvekkil şirkete halen ödenmediğinden davalı şirketin borçlu olduğu 41.300,00 USD (05/09/2019 tarihi itibariyle 5,69 Efektif satış kuru esas alınarak 234.997,00 TL) ve 452.455,43 TL asıl alacağımızı ve işleyen ve işleyecek faiz tutarı ile yargılama giderlerini teminen, davalı şirketin menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir. İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin 10/10/2019 tarih 2019/1250 D. İş. Sayılı kararı, aleyhine ihtiyati haciz talep edilen şirketin vergi dairesinden celp edilen fatura kayıtları ve BA formları kapsamında, 30/05/2018 tarihli 41.300,00 USD tutarlı, 31/12/2018 tarihli 19.387,78 TL tutarlı, 31/12/2018 tarihli 4.494,60 TL tutarlı faturaların aleyhine ihtiyati haciz talep edilen şirket tarafından kabul edildiği anlaşılmakla; 30/05/2018 tarihli 41.300,00 USD tutarlı, 31/12/2018 tarihli 19.387,78 TL tutarlı, 31/12/2018 tarihli 4.494,60 TL tutarlı faturalar yönünden, İİK’nın 257/1.maddesindeki koşullara uygun ihtiyati haciz talebinin kısmen kabulü ile alacaklının talebine konu 234.997,00 TL (41.300,00 USD X 5,69) + 19.387,78 TL + 4.494,60 TL toplamı olan 258.889,38-TL’nin tahsilinin ifasını temin bakımından teminat mukabilinde ihtiyati haciz kararı verildiği, htiyati haciz talebine konu 31/01/2019 tarihli 159.629,22 TL tutarlı, 10/02/2019 tarihli 133.024,35 TL tutarlı, 27/03/2019 tarihli 106.419,48 TL tutarlı, 12/03/2019 tarihli 29.500,00 TL tutarlı faturaların, aleyhine ihtiyati haciz talep edilen şirketin vergi dairesinden celp edilen kayıtları kapsamında kabul edilmeyerek reddedildiği, talep eden tarafından Beyoğlu … Noterliğinin 06/03/2019 tarihli, … yevmiye numaralı E- Tespit Tutanağı ile http://…com.tr/ ve http://…com/internet sitelerinin görsel içeriğinin noterlikçe tespit altına alındığı bu şekilde sözleşme kapsamında hizmetin gerektiği şekilde yerine getirildiğinin ve internet sitelerinin davalı şirket tarafından kullanıldığının tereddütte yer vermeyecek bir şekilde tam ve kesin olarak ispatlandığı belirtilmiş ise de, tespit tutanağının bahsi geçen internet sitelerine ilişkin görsellerden oluştuğu, taraflar arasında imzalanan sözleşme ve ek sözleşmeler kapsamında verilen hizmetlerin neler olduğunun sunulan noterlik tespit tutanağı ile yaklaşık ispatının mümkün olmadığı, bu nedenle hangi hizmetlerin verildiğinin ve verilen hizmetlerin bedelinin tespitinin gerektiği, vergi dairesinden gelen kayıtlarda 31/01/2019 tarihli 159.629,22 TL tutarlı, 10/02/2019 tarihli 133.024,35 TL tutarlı, 27/03/2019 tarihli 106.419,48 TL tutarlı, 12/03/2019 tarihli 29.500,00 TL tutarlı faturaların aleyhine ihtiyati haciz talep edilen şirket tarafından kabul edilmeyerek reddedildiğinin belirlendiği, bu nedenle reddedilen faturaların tek başına alacağın varlığını ve muaccel olduğunu göstermeye yetecek belgelerden olmadığı gibi sözleşmede her iki tarafın borcunu tam ifa edip etmediği, alacağın olup olmadığının yargılamayı gerektirdiği ve İİK’nın 258/1 maddesi uyarınca yaklaşık ispat koşulunun oluşmadığı kanaatine varıldığından 31/01/2019 tarihli 159.629,22 TL tutarlı, 10/02/2019 tarihli 133.024,35 TL tutarlı, 27/03/2019 tarihli 106.419,48 TL tutarlı, 12/03/2019 tarihli 29.500,00 TL tutarlı faturalar yönünden ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiş, karardan önce alacağın tahsili amacıyla talep edilen faturalara istinaden İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile takibe geçilmiştir. İhtiyati hacze itiraz eden karşı taraf … A.Ş. vekilinin 18/10/2019 itiraz dilekçesinde; ihtiyati haciz talebinin derdestlik ve karşı tarafın feragati nedeniyle reddilmesi gerektiğini, karşı tarafın aynı alacak talepleri yönünden aynı gerekçeler ve taleplerle daha önce Bakırköy 5.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/423 D.İş sayılı dosyasından ihtiyati haciz talebinde bulunduğunu akabinde ihtiyati haciz talebinden feragat ettiğini, ihtiyati haciz talebinin reddedildiğini henüz kararın kesinleşmediğini, karşı tarafın aynı alacak iddiası ve aynı talepler yönünden derdest ihtiyati haciz talebinde bulunmasının haksız olup verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılması gerektiğini, davacı tarafın talep dilekçesinde birtakım faturalar ve müvekkil şirkete gönderdiği ihtarnameyi sunup ödemeye yönelik bir açıklamada bulunulmadığınının iddia edildiğini ancak müvekkil şirket tarafından keşide edilen Beyoğlu …Noterliği’nin 078/05/2019 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesiyle müvekkil şirket faturaları hiçbir surette kabul etmediğini, sözleşmelerde öngörülen zaman dilimlerinin aşıldığını ve sözleşmelere uygun biçimde teslim yapılmadığını bildirdiğini, müvekkil şirketin Beyoğlu …Noterliği’nin 12/09/2019 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesiyle de sözleşmelerden kaynaklanan yükümlülüklerin halen yerine getirilmediğini bildirerek sözleşmeden dönme hakkının kullanılacağını belirttiğini, dayanak gösterilen faturaların müvekkil şirket tarafından gerek e- fatura sisteminden gerek ihtarname aracılığıyla süresinde iade edildiğini, karşı tarafa sözleşmelere konu hizmetlerin sözleşmelerde yer alan taahhütlerle uyumlu biçimde tamamlanamadığı bildirilmiş ve gecikmeden kaynaklı her türlü talepte bulunulacağının ihtar edildiğini, huzurdaki uyuşmazlığın her halde yargılamayı gerektirdiği nedenle ihtiyati haciz kararının esas yönünden de kaldırılması gerektiğini, müvekkil şirketin muaccel bir borcu bulunmadığı, mahkemenin kararında belirtilen faturaların işlenmiş olması bu faturadaki hizmetin yapıldığı anlamına gelmediğini ekli ihtarlarda da karara dayanak oluşturan faturalara da itiraz edildiğini belirterek müvekkili hakkında verilen ihtiyati haciz kararına itirazın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. İhtiyati haciz talep eden … A.Ş. vekili 07/11/2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle; müvekkil ile davalı, müvekkilin davalı şirkete sözleşmelerde ayrıntılı olarak detaylandırılan web sitesi tasarımı ve yazılım hizmeti sunması konusunda anlaştığını, müvekkilinin bu hizmeti gereğince yerine getirdiğini, … şirketine sunduğunu ve hizmetin bedeli olarak da yedi adet faturanın karşı tarafa tebliğ edildiğini, ihtiyati haciz talebine dayanak gösterilen tüm faturaların reddedildiği hususunun gerçek dışı olduğunu, dosyada mübrez İstanbul Büyükşehir Mükellefler Vergi Dairesi cevabında kabul anlamına gelmemek kaydıyla bazı faturaların … şirketi tarafından kabul edildiğinin beyan edildiğini, dosyada mevcut faturalar, e-tespit tutanakları ve takip konusu tutarın ticari defter ve kayıtları ile de sabit olduğu hususunun değerlendirildiğinde davalı şirketin hizmeti almış olduğunu ve müvekkil şirketin bundan doğan para alacağını mevcudiyetini tereddüte yer vermeyecek şekilde tam ve kesin olarak ispatlamış bulunduğunu belirterek ihtiyati hacze itirazların reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin itiraz eden borçluya yükletilmesini talep etmiştir. Mahkemenin 18/11/2019 tarihli ek kararı ile, itiraza konu olan ihtiyati haciz talebine ilişkin başvurunun 06.09.2019 tarihinde yapıldığı, derdestlik yönünden itiraz edenin dile getirdiği Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesine yapılan başvurunun ise mahkemeye başvuru tarihinden sonra olduğu, bu nedenle derdestlik durumunun söz konusu olmadığı, yine Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesindeki ihtiyati haciz talebinde ise sadece ihtiyati haciz talebinden feragati karşılayacağı, ihtiyati haczin konusu olan asıl alacağın kendisinden feragat hükmünde olamayacağı, bu nedenle feragat yönündeki itirazları da dikkate alınmadığı ve diğer dile getirdiği itirazların ise vergi dairesi kayıtlarıyla mahkemece ihtiyati haczin kabulüne gerekçe kılınan delilleri ortadan kaldırmadığı, kabul gerekçesinin yerinde olduğu, bu nedenle de itiraz yerinde görülmediğinden İİK 265 maddesi dışında kalan diğer itiraz sebepleri ile bir bütün olarak itirazın reddine karar verilmiştir. İhtiyati hacze itiraz eden karşı taraf … A.Ş. Vekili tarafından 18/10/2019 tarihli itiraz dilekçesindeki nedenler tekrarlanarak istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. İhtiyati haciz, İİK’nin 257 vd. maddelerinde düzenlenmiştir. 257. madde uyarınca, ihtiyati haczin vadesi gelmiş bir para borcu için istenebileceği, vadesi gelmemiş borçtan dolayı ihtiyati haciz istenebilmesi için borçlunun muayyen yerleşim yerinin olmaması veya borçlunun taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisinin kaçmaya hazırlanması, yahut kaçmış olması veya bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunması gereklidir. İİK’nın 258/1 fıkrasına göre de, alacaklının, alacağı ve icabın- da haciz talepleri hakkında, mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeye mecbur olduğu hükme bağlanmıştır. Bu hükme göre, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için, kesin bir ispat aranmamakta, özellikle hukuki bir işlem söz konusu olduğunda, alacağın varlığının ve muaccel olduğunun yazılı bir belgeye veya belgeler zincirine dayanmasının tercih edilmesi gereken bir seçenektir. (Yargıtay 19.HD. 23.01.2014 t. 2023/18723-2014/1804) Somut olayda, taraflar arasında düzenlenen hizmet sözleşmeleri kapsamında, talep edenin, sözleşme hükümleri uyarınca kendisine düşen yükümlülüklerini ve edimlerini yerine getirmesine rağmen karşı tarafın belirtilen edim ve yükümlülüklerini yerine getirmediği iddiasıyla düzenlenen faturalara istinaden ihtiyati haciz talep edilmiştir. Her ne kadar aynı alacakla ilgili Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesine yapılan başvurunun feragat nedeniyle reddine karar verilmiş ise de Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesine yapılan başvurunun, İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesine yapılan başvurudan sonra olduğu, bu nedenle derdestlik oluşmadığı, ihtiyati haciz talebinden feragat edilmesi, alacaktan feragat edilmesi anlamına gelmediği, talep edenin aynı alacakla ilgili ihtiyati haciz talep etme hakkı bulunduğundan itiraz edenin feragata ilişkin itirazı yerinde görülmemiştir. İtiraz eden vekili, talep edenin sözleşmelerden kaynaklanan yükümlülüklerin halen yerine getirilmediğini, dayanak gösterilen faturaların müvekkil şirket tarafından gerek e- fatura sisteminden gerek ihtarname aracılığıyla süresinde iade edildiğini, karşı tarafa sözleşmelere konu hizmetlerin sözleşmelerde yer alan taahhütlerle uyumlu biçimde tamamlanamadığı iddia etmiş olmakla birlikte aleyhine ihtiyati haciz talep edilen şirketin vergi dairesinden celp edilen fatura kayıtları ve BA formları kapsamında, 30/05/2018 tarihli 41.300,00 USD tutarlı, 31/12/2018 tarihli 19.387,78 TL tutarlı, 31/12/2018 tarihli 4.494,60 TL tutarlı faturaların aleyhine ihtiyati haciz talep edilen şirket tarafından kabul edildiği görülmüştür. Dosyaya sunulan Beyoğlu … Noterliğinin 06/03/2019 tarihli, … yevmiye numaralı E- Tespit Tutanağı ile birlikte Vergi Dairesi kayıtların, 30/05/2018 tarihli 41.300,00 USD tutarlı, 31/12/2018 tarihli 19.387,78 TL tutarlı, 31/12/2018 tarihli 4.494,60 TL tutarlı faturalar yönünden alacak talebinin İİK 258 maddesi anlamında, yaklaşık ispata yönelik yeterli delil olarak görülebileceği gibi, alacağın muacceliyetine de bir karine olduğu, bu itibarla İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen ihtiyati haciz talebinin kısmen kabulüne ilişkin karar usul, yasa ve dosya kapsamına uygun olduğu, ihtiyati haczin kaldırılmasını gerektirir yasal ve usulü bir neden bulunmadığından mahkeme kararı yerindedir. Açıklanan nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına göre itiraz eden vekilinin tüm istinaf itirazları yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun HMK 353/1.b.1 bendi gereğince esastan reddine karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Dosya kapsamı ve delil durumuna göre İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan HMK’ nın 353/1.b.1 Maddesi gereğince davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan REDDİNE, 2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 83,50 TL başvuru harcı ile istinaf kanun yolu başvuru harcı 148,60 TL olmak üzere toplam 232,10 TL harcın itiraz eden borçlu tarafça peşin olarak yatırılmış olan toplam 203,00 TL’ den mahsubu ile bakiye kalan 29,10 TL harcın itiraz edenden alınarak hazineye İRAT KAYDINA, 3- İtiraz edenin yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerine bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1.b1 ve 362.1.f bendi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.06/05/2020