Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2020/924 E. 2023/1252 K. 23.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/924 Esas
KARAR NO: 2023/1252
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 15/10/2019
NUMARASI: 2017/178 Esas, 2019/631 Karar
DAVA: İTİRAZIN İPTALİ
KARAR TARİHİ: 23/11/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesi ile, dava dışı …’a ait servis kutu ve borularını sigortaladıklarını, davalı … Genel Müdürlüğü’nün açtığı alt yapı ihalesinin inşaatı esnasında ihaleyi alan diğer davalı … Sanayi A.Ş.’nin …’a ait doğalgaz hattına zarar verdiğini, bu zarara karşılık kendi sigortalıları olan …’a 20.313,94 USD tazminat ödediklerini, böylece kendi sigortalılarına halef olduklarını ve halefiyet yoluyla ödedikleri tazminatın davalılarca taraflarına ödenmesi için İstanbul … İcra Dairesinin …sayılı dosyasından takip başlattıklarını, takibe itiraz edilmesi nedeniyle de itirazın iptali davası açtıklarını belirtmiştir. Davalı … Sanayi A.Ş. vekili verdiği cevap dilekçesinde, kazı esnasında davacı … yetkililerinin yanlarında hazır olmaları gerektiği halde bulunmadıklarını, doğal gaz boru hatlarının yerini göstermediklerini, kaza nedeniyle tutulan tutanakta imzalarının olmadığını, meydana gelen kazada kusurlarının bulunmadığını, bu nedenle de açılan davayı kabul etmediklerini belirtmiştir. Davalı … Genel Müdürlüğü vekili verdiği cevap dilekçesinde, öncelikle husumet itirazında bulunmuş ve davada kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini belirtmiştir. Davacı şirketin talep ettiği bedelin meydana gelen hasarla karşılaştırıldığında çok fahiş olduğunu bu nedenle de açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk derece mahkemesince, poliçenin dava dışı …’a ait olan ve daha önce döşenerek faal duruma getirilmiş bulunan yer altı boru hatlarına gelebilecek zararları karşılamak için yapılmadığı, 01.02.2016 – 01.02.2017 dönemine ilişkin ihalede meydana gelebilecek zararları sigortalamak için yapıldığı, dolayısıyla davacı sigorta şirketinin meydana gelen zararın gerçekleştiği yerdeki riskleri kapsamayan bir poliçeye dayanarak kendi sigortalısına ödemede bulunduğu, bu nedenle 6102 sayılı TTK m. 1472’ye göre kendi sigortalısına halef olup ödediği hasar bedelini davalılardan talep etme hakkına sahip olamayacağı gerekçesi ile davanın reddine %20 kötüniyet tazminatının davacıdan alınarak davalı … İnş. Tic. San. A.Ş’ye verilmesine, %20 kötüniyet tazminatının davacıdan alınarak davalı …’ye verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karar yasal süresinde davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde, hasarın poliçe teminatı kapsamında olduğunu, bilirkişi ek raporunda da açıkça hasarın poliçe teminatı kapsamında olduğu ifade edilmesine rağmen mahkemenin anlaşılamayan şekilde davanın reddine karar verdiğini, ayrıca müvekkili aleyhine haksız takip tazminatına karar verdiğini beyanla hukuka aykırı ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu m. 1472 göre sigorta şirketinin halefiyet yoluyla hasar sorumlularına karşı tazminat davasıdır. Bu maddeye göre; “Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder. Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacı, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir.” Davacı sigorta şirketi bu maddeye dayanarak dava dışı sigortalısı … ile yaptığı sigorta sözleşmesine göre davalıların dava dışı sigortalısına verdikleri zarar için ödemiş bulunduğu hasar bedelinin halefiyet yoluyla tarafına ödenmesini talep etmektedir. Mahkemece, bilirkişiden rapor ve ek rapor alınmış olup, bilirkişi kök raporda, davacı sigorta şirketi ile … arasındaki sigorta sözleşmesinin söz konusu zararın meydana geldiği yeri kapsamadığını bu nedenle de davacı tarafından …’ a yapılan ödemenin sözleşmeye dayanmadığını, sadece sehven veya exgratia ödeme olarak sayılabileceği görüşündeyken ek raporda poliçedeki NOT ibaresini “bu poliçe; poliçenin ilişiğinde bulunan … kayıt numaralı …San. ve Tic. A.Ş.’ne ait ve … İşyeri Sigortası (yeraltı ve yerüstü varlıkları) İhalesi (01.02.2016-01.02.2017) Dönemi İhalesi Teknik Şartnamesi doğrultusunda tanzim edilmiştir. Poliçenin sabit metinlerinde yer alan özel not ve muafiyetler geçerli olmayıp, ilgili Teknik Şartnamede belirtilen Özel Şartlar ve ilgili branşların Genel Şartları uygulanacaktır.” değerlendirerek zararın sigorta teminatı kapsamı içerisinde olduğunu ve davacının talep edebileceği zarar tutarının 58.222,34 TL olduğunu bildirmiştir. Mahkemece, bilirkişi ek raporunda da yer verilen poliçedeki not ibaresinde poliçenin, “(01.02.2016-01.02.2017) Dönemi İhalesi Teknik Şartnamesi doğrultusunda tanzim edilmiştir.” düzenlemesi, poliçenin belirtilen tarihler arasındaki ihaleye ilişkin işleri kapsadığı şeklinde yorumlanmış ise de yazının bütünü değerlendirildiğinde, 01.02.2016 – 01.02.2017 dönemine ilişkin ihalede meydana gelebilecek zararları sigortalamak için değil, … San. ve Tic. A.Ş.’ne ait ve … İşyeri Sigortası (yeraltı ve yerüstü varlıkları) İhalesi (01.02.2016-01.02.2017) Dönemi İhalesi Teknik Şartnamesi doğrultusunda tanzim edildiği, ve poliçede “Poliçenin sabit metinlerinde yer alan özel not ve muafiyetler geçerli olmayıp, ilgili Teknik Şartnamede belirtilen Özel Şartlar ve ilgili branşların Genel Şartları uygulanacaktır.” uygulanacağı hükmünün olduğu, ek bilirkişi raporunda da bu hüküm gereğince hasarın poliçe teminatı kapsamında olduğu açıkça belirtilmiş iken, mahkemece poliçenin ilgili hükmüne yanlış anlam verilerek, ek bilirkişi raporundaki bu yöndeki kabulün değerlendirilmesi yapılmadan, hasarın poliçe teminatı kapsamında olmadığı kabul edilerek davanın reddine karar verilmesi dosya kapsamına uygun düşmediği anlaşılmakla, mahkemece ek rapordaki tespitin değerlendirilmesi yapılarak, dosya kapsamı, tarafların iddia, savunma, kabul ve itirazları da gözetilerek sonuca göre karar tesisi gerektiğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin KABULÜNE,2-İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/178 Esas, 2019/631 Karar ve 15/10/2019 tarihli kararının HMK’nun 353/1a.6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,3-Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılmak ve yeniden bir karar verilmek üzere mahal Mahkemesine İADESİNE,4-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 269,85 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 225,45 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,5-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a.6 fıkrası gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.23/11/2023