Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2020/864 E. 2023/1302 K. 30.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/864 Esas
KARAR NO : 2023/1302
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/11/2019
NUMARASI : 2015/592 Esas, 2019/953 Karar
DAVA: İTİRAZIN İPTALİ (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 30/11/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, davalıya verilen pos yazar kasa cihazlarına ilişkin yazılım hizmet ilişkisi kapsamında müvekkili şirketin muhasebe kayıtlarında davalının 29.021,85 TL borçlu olduğunun belirlendiğini, bu nedenle davalı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası ile takip başlatıldığını, davalının 08/05/2015 tarihinde takibe itiraz ettiğini, itiraz dilekçesinde; davalının, 15.555,68 TL tutarındaki alacağın vadesinin gelmediğini, bakiye kalan 13.466,17 TL’ ye itiraz ettiğini, davalının itiraz dilekçesini vermesinden sonra icra dosyasına vadesinin gelmediğini belirttiği, 15.555,68 TL’yi ödediğini beyan ederek,13.466,17 TL alacağa ilişkin itirazın iptali ile takibin devamına ve davalı borçlu şirketin aleyhine % 20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde, davacı ile vadeli ve vadesiz olmak üzere iki türlü çalışıldığını, muaccel olmayan 15.555,68 TL’ yi müvekkilinin iyi niyetli olarak ödediğini, davacının kendinin aldığı hizmetin bedelini müvekkiline fatura etmeye çalıştığını, davacının, müvekkili firmanın yazılımını kendi yazılımı gibi göstererek kendi firması adına aldığı … bedelini müvekkiline fatura etmeye çalıştığını, müvekkili şirketin davacıya borcu olmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk derece mahkemesince, takip tarihi itibari ile borç çıkışının 18.002,86-TL (28.519,61-TL – 10.516,75-TL =) olduğu, davacının kapak hesabının 1.521,50-TL olduğu, yani davacının 1.521,50-TL fazla tahsilatının mahsubu ile son bilirkişi 2. ek raporunun 2. sayfasındaki hesaplama doğrultusunda davacının davalıdan dava tarihi ile 1.494,80-TL alacaklı olduğu, bu bedelin yargılama giderlerine dahil olması nedeni ile bu alacağa faiz uygulamasına yer olmadığına karar verilmiş ve ayrıca bu alacak üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilip, davanın kabulü ile davalının İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 1.494,80 TL (icra giderleri ve vekalet ücreti) üzerinden devamına, bu miktar asıl alacak olmadığından faiz uygulanmasına yer olmadığına, şartlar oluşmadığından icra inkar tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekilince 22/11/2019 tarihinde verilen süre tutum dilekçesi ile mahkeme kararının hukuka, usule ve gerçeğe aykırı olduğu belirtilerek gerekçeli kararın tebliğinden sonra gerekçeli istinaf dilekçesinin verileceği belirtilmiş, gerekçeli karar davacı vekiline 16/01/2020 tarihinde tebliğ edilmiş, davacı vekilince gerekçeli istinaf dilekçesi yasal iki haftalık süre geçirildikten sonra 03/02/2020 tarihinde verildiğinden, davacı vekili istinaf dilekçesinde açık bir hukuki sebep belirtmediğinden, istinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:Dava, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davalıya satılan malzeme ve verilen hizmet bedeline ilişkin başlatılan icra takibinin 13.466,17 TL’lik bölümü yönünden açılan itirazın iptali talebine ilişkindir. Taraflarca, açıkça aralarındaki ilişkinin niteliği ile verilen mal ve hizmetlerin neler olduğu belirtilmemekle birlikte beyanlardan ve dosyaya sunulan belgelerden davacının pos makineleri ve bu makinelere ilişkin parçaların satışını yaptığı, ayrıca pos cihazlarının yazılımı ve güncellenmesi hizmetlerini verdiği, yine tarafların karşılıklı beyanlarından anlaşıldığı üzere asıl ihtilafın 26/02/2015 tarihli davacı tarafından düzenlenen, davacının … yaptırmış olduğu yazılım test bedelini, davalıya yansıtıp talep ettiği 10.516,75 TL tutarlı fatura bedelinden davalının sorumlu olup olmadığı hususunda toplandığı anlaşılmaktadır.Mahkemece alınan bilirkişi raporlarında, bu faturanın davalı defterlerinde yer almadığı, davacı defterlerinde ise kayıtlı olduğunun bildirildiği görülmüştür.Davacı tarafça bedeli talep edilen Tübitak testinin davalı adına veya yararına yapıldığı, dolayısıyla bu fatura bedelinden davalının sorumlu olduğunun ispat yükünün davacıya ait olduğu, dosya kapsamında, bu testin davalı yararına veya adına yapıldığına ilişkin davacı tarafça sunulan yazılı bir belge olmadığı, bu faturanın davalı kayıtlarında da yer almadığı anlaşılmakla mahkemece ihtilaf konusu bu faturanın taraflar arasındaki hesaplamaya dahil edilmemesi yerinde bulunmuştur. Dosyaya sunulan belgelerde görüleceği ve bilirkişi raporlarında belirtildiği üzere, davacının, davalı aleyhine 06/04/2015 tarihinde, 29.021,85 TL cari hesap bakiyesi alacağı ile 171,75 TL işlemiş faiz alacağı olmak üzere, toplam 29.193,60 TL alacağa ilişkin takip başlattığı, davalının davacıya takip öncesi (31/03/2015) 503,24-TL ödeme yaptığı takipten sonra davadan önce; 10/04/2015 tarihinde davacının banka hesabına 321,19-TL, 10/04/2015 tarihinde 337,82-TL, 20/04/2015 tarihinde 345,96-TL, 20/04/2015 tarihinde 299,66-TL, 30/04/2015 tarihinde 409,15-TL, 266,75-TL, 226,50-TL, 05/05/2015 tarihinde 220,14-TL, 11/05/2015 tarihinde icra dosyasına 18.284,11-TL (Brüt ödeme ) olmak üzere toplam 21.234,52-TL ödeme yaptığı, davalının takip tarihinden önce yapılan 503,24 TL ile birlikte (21.234,52-TL+ 503,24-TL =) davacıya toplam 20.731,28-TL ödeme yaptığı görülmüştür. Takipte talep edilen 29.021,85 TL’den takip öncesi ödemesi yapılan 503,24 TL ile uyuşmazlık konusu olan fatura tutarı 10.516,75 TL düşürüldüğünde takip tarihi itibari ile davacının talep edebileceği alacağın 18.002,86 TL olduğu, bundan davacının ödediği tutarlar ödeme tarihi itibariyle öncelikle işlemiş faiz ve masraflara sayılmak suretiyle mahsup edildiğinde davacının dava tarihi itibariyle asıl alacak ve faiz alacağının kalmadığı, 1.494,80 TL icra masrafları ve vekalet ücretinden kaynaklı alacağının kaldığı, bu hesabın 21/05/2019 tarihinde ek raporda hesaplamaları açıklanmak suretiyle gösterildiği, mahkemece dosya kapsamındaki belge ve bilgilere ve alınan 21/05/2019 tarihli ek bilirkişi raporundaki hesaplamaya göre, davacının davasının kısmen kabulü ile davalının İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 1.494,80 TL (icra giderleri ve vekalet ücreti) üzerinden devamına karar verildiği, davacı vekilinin istinaf dilekçesinde açık bir hukuki sebep belirtilmediği, HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu; mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla davacının istinaf başvurusunun reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/592 Esas, 2019/953 Karar sayılı ve 19/11/2019 tarihli kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1.b-1 bendi gereğince esastan REDDİNE,2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 269,85 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 215,45 TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353/1b-1 bendi ile aynı kanunun 362/1a maddesi gereğince kesin olarak oybirliği ile karar verildi.30/11/2023