Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2020/797 E. 2020/745 K. 17.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/797 Esas
KARAR NO : 2020/745
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 14/11/2019
NUMARASI : 2017/612 Esas, 2019/886 Karar
DAVANIN KONUSU:İtirazın Kaldırılması-İflas (İflas Yolu ile Adi Takip)
KARAR TARİHİ: 17/03/2020
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili ve davalı şirket arasında yapılmış ve şu an feshedilmiş olan 08/08/2007 tarihli Münhasır Olmayan Yetkili Distribütörlük Sözleşmesi gereği, ürün satışlarına ve ilgili alacaklara istinaden düzenlenip davalıya teslim edilen ve yasal süre içinde itiraza uğramayarak kesinleşen 264 adet fatura bedelinin, yapılan ihtara rağmen ödenmemesi üzerine, faturalardan doğan alacağın tahsili amacıyla davalı aleyhine İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından başlatılan iflas yolu ile adi takibe haksız itiraz edildiğini, taraflar arasındaki yetki sözleşmesinin ve tahkim şartının iflas takibi bakımından uygulanmasının mümkün olmadığını, davalı borçlunun hukuki dayanaktan yoksun itirazının kaldırılarak iflasına karar verilmesi gerektiğini belirterek itirazın kaldırılmasına, davalı şirketin iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde, müvekkili ile davacı şirket arasında yapılmış sözleşmenin 19.maddesi gereği, uyuşmazlıkların Alman Tahkim Enstitüsü Tahkim İç Tüzüğü uyarınca çözümleneceği ve tahkim yerinin Neuss Almanya olacağının kararlaştırıldığını, bu nedenle tahkim itirazında bulunduklarını; davacı tarafın MÖHUK 48.maddesi gereği yabancılık teminatı yatırması gerektiğini; müvekkili şirketin davacıya borçlu olmadığını, aksine taraflar arasındaki sözleşmenin davacı tarafça tek taraflı olarak feshedildiğini ve bu nedenle müvekkili şirketin zarara uğradığını, müvekkili zararların tazmini ve alacaklarının tahsili için tahkim davası açıldığını, davacının edimlerini ve sözleşme kapsamındaki taahhütlerini yerine getirmediğini, taraflar arasında ibralaşma görüşmelerinin sonuçsuz kaldığını ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle davanın usul ve esastan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI:Mahkemece, taraflar arasındaki hukuk ve yetkili yargı yeri seçimini ortadan kaldıracak şekilde davacı tarafça borçlu aleyhine doğrudan iflas takibi yapılması ve buna dayanak eldeki davanın açılması yerinde görülmediğinden tahkim şartı nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: İlk derece mahkemesi kararı davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde istinaf edilmiştir. İstinaf dilekçesinde, İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, kötü niyet tazminatı verilmesi gerektiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava, taraflar arasındaki sözleşme gereği düzenlenen faturalara dayalı alacağın tahsili amacıyla davalı hakkında başlatılan iflas yolu ile adi takibe vaki itirazın İİK 155.vd. maddeleri gereğince kaldırılması ile davalı şirketin iflası istemine ilişkindir. Davalı vekilleri, 12/03/2020 ve 13/03/2020 tarihli dilekçeleri ile istinaf başvurularından feragat ettiklerini, karşı taraftan yargılama giderleri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını beyan etmiştir. Davacı vekili 13/03/2020 tarihli dilekçesi ile, davalı tarafın istinaftan feragatına bir diyeceklerinin olmadığını, feragat neticesinde yargılama giderleri, vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını ve karara ilişkin kanun yollarından feragat ettiklerini beyan etmiştir.HMK 307. maddesine göre, feragat davacının talep sonucunda kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. HMK 311. maddesine göre feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurmakta, 310. maddeye göre de, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilmektedir. Öte yandan feragat davaya son veren taraf işlemidir. Karşı tarafın kabulüne bağlı değildir,6100. Sayılı …nın 349. maddesinde, başvurma hakkından feragat düzenlenmiş, ikinci fıkranın son cümlesinde, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmiş ve henüz karara bağlanmamış ise başvurunun feragat nedeniyle reddedileceğine yer verilmiştir. Davalı vekilinin 14/11/2019 tarihli 39165 yevmiye nolu İstanbul …. Noterliğinde düzenlenmiş olan vekaletnamesinin incelenmesinden vekilin davadan veya kanun yollarından feragat etmeye yetkisinin bulunduğu ve HMK 74. madde düzenlemesi kapsamında, davalı vekilinin özel yetkisinin mevcut olduğu anlaşılmıştır.Somut olayda, dosya hakkında Dairemizce henüz karar verilmediği ve feragatın davalı vekili tarafından yapıldığı, feragat dilekçesinin usüle uygun olduğu görülmekle, davalının istinaf başvurusunun feragat nedeni ile reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere,1-Davalı vekilinin İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin2017/612 Esas, 2019/886 Karar, 14/11/2019 tarihli karara ilişkin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 349/2. fıkrası uyarınca FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,2-İstinaf harçları peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,3-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadığından istinaf vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, İİK’nun 164. Maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 10 gün içinde Yargıtay Temyiz Kanun Yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.17/03/2020