Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2020/781 E. 2020/1064 K. 17.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/781 Esas
KARAR NO: 2020/1064
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 12/02/2020
NUMARASI: 2020/549 Esas, 2020/60 Karar
DAVANIN KONUSU: Hakem Kararının Tebliğe Çıkarılması / Saklanması
KARAR TARİHİ: 17/06/2020
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacılar vekili müvekkillerin murisi müteveffa …’in … Bankası Gülşehir Şubesinden tarımsal kredi kullandığını, krediye bağlı davalı sigorta şirketi nezdinde hayat sigortası yaptırdığını, murisin 23/09/2018 tarihinde vefat ettiğini, davalının teminatı ödemediğini, bankaya olan borcun mirasçılar tarafından kapatıldığını belirterek müvekkillerinden haksız olarak tahsil edilen 51.480,00 TL’nin fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL’nin faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir. Uyuşmazlık Hakem Heyeti 14/10/2019 tarih, 2019/77303 K. sayılı kararı ile murisin bildirim yükümlülüğünü yerine getirmediğinden bahisle başvurunun reddine karar vermiş, davacılar karara itiraz etmişlerdir. Uyuşmazlık İtiraz Hakem Heyeti 22/01/2020 tarih, 2020/İHK-729 K. sayılı kararı ile; TTK ve Genel Şart hükümlerine göre davalı sigorta şirketinin matbu form kullandığı, aydınlatma formunda mevcut rahatsızlık bulunup bulunmadığına ilişkin sorulara ilişkin cevapların herhangi birinin işaretlenmediği, sigortalının yeterince aydınlatılmadığı ve dolayısıyla sigortacının bilgilendirme yükümlülüğünü İhlal ettiği ve bu durumun, sigortalının beyan yükümlülüğünü ihlalinden önce değerlendirilmesi gerektiğinden bahisle Uyuşmazlık Hakem Heyeti’nin 13/10/2019- K-2019/77303 sayılı kararına karşı başvuranın ileri sürmüş olduğu itirazların KABULÜ ile Önceki kararın kaldırılmasına; … için 10.250,00 TL, … için 7.687,50 TL, … için 7.687,50 TL, … için 7.687,50 TL, … İçin 7.687,50 TL tazminatın 20.04.2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden alınarak davacı başvuranlara verilmesine, kesin olmak üzere oy çokluğu ile karar verdiği anlaşılmıştır. Bu karara karşı davalı taraf istinaf yoluna başvurmuştur. 5684 sayılı yasanın, (6456 sayılı yasanın 45. Maddesi ile değişik) 30/12. Maddesinde, beş bin Türk Lirası altındaki uyuşmazlıklar hakkında verilen hakem kararlarının kesin olduğu, beş bin Türk Lirası ve daha üzerindeki uyuşmazlıklar hakkında verilen hakem kararlarına karşı 10 gün içinde bir defaya mahsus olmak üzere komisyon nezdinde itiraz edilebileceği, itiraz üzerine verilen kararların kesin olduğu, ancak 40.000,00 TL’nin üzerindeki uyuşmazlıklar hakkında itiraz üzerine verilen kararlar için temyiz yoluna başvurulabileceği düzenlenmiştir. Bunun yanında davacılar zorunlu dava arkadaşı olmayıp, ihtiyari dava arkadaşları olduklarından kesinlik sınırı her bir davacı için ayrı ayrı belirlenir (Yargıtay 17. HD’nin 2015/11926 Esas, 2018/6255 Karar sayılı kararı) Miktar veya değeri temyiz kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-(a) maddesi uyarınca temyiz edilemez. Kesinlik sınırı kamu düzeni ile ilgilidir. Temyize konu olan alacağın her bir davacı yönünden 40.000,00 TL’nin altında olduğu, İtiraz Hakem Heyetince de bu yönde karar verildiği, kararın davalı vekili tarafından istinafa getirildiği, bu sebeple ihtilaf miktarının davada ihtiyari dava arkadaşlığı bulunması sebebiyle her bir davacı yönünden 40.000,00 TL’nin altında olduğu anlaşıldığından karar kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece (hakem heyetince) bir karar verilebileceği gibi 01/06/1990 gün 3/4 sayılı içtihadı birleştirme kararı uyarınca Yargıtay (istinaf dairesince) de istinaf işleminin reddine karar verilebildiği anlaşıldığından, davalı vekilinin istinaf talebinin 5684 Sayılı Yasanın 30/12 ve HMK’nın 346/1 ve 352. maddeleri gereğince reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M:Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere, 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusun 5684 Sayılı Yasanın 30/12. ve HMK’nun 346/1 ve 352. maddeleri gereğince REDDİNE, 2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 83,50 TL başvuru harcı + 148,60 TL istinaf kanun yolu başvuru harcı ile toplam 232,10 TL harcın, davalı tarafından peşin yatırılan 140,00 TL harçtan mahsubu ile bakiye 92,10 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA, 3-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına istinaf vekalet ücreti taktirine yer olmadığına, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 5684 sayılı yasanın 30/12. maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 346/1 ve 352.1/b. maddeleri gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.17/06/2020