Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2020/762 E. 2023/1263 K. 23.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/762 Esas
KARAR NO: 2023/1263
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 23/05/2019
NUMARASI: 2017/910 Esas, 2019/529 Karar
DAVA: İTİRAZIN İPTALİ (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 23/11/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin, fesihname ve muvafakatname de özellikleri yazılı kule vincin demontaj ve nakliyesini yaptığını, işbu demontaj ve nakliye için gerekli ekipmanı tedarik ederek yol, nakliye konaklama, demontaj için kullanılan mobil vinç bedellerini 06/04/2016 tarih ve … no’lu fatura ile davalı tarafa fatura ettiğini, davalının, müvekkilince demontaj ve nakliyesi yapılan vinci dava dışı … İnş. Teks. A.Ş.’den kiraladığı, bu firmanın, … vinçin işin bitiminde dava dışı … İnş. Pro. Tur. San. Tic. Ltd. Şti.’ne teslimi konusunda fesihname ve muvafakatname yazdığını, müvekkilinin, işi yaptığına dair 18/04/2016 tarih ve 145 nolu Servis Formunu düzenleyerek bilahare davalıya fatura kestiğini ve servis formunun davalı tarafından imzaladığını, alacağın tahsili amacıyla Beykoz İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinin itiraz üzerine durduğunu belirterek icra takibine karşı yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı taraf ile müvekkili arasında akdedilmiş herhangi bir sözleşme bulunmadığı gibi fesihname ve muvafakatname de verilmediğini, davacının, müvekkili şirket ticari defterine kayıtlı herhangi bir faturasının da mevcut olmadığını, nakliyesi ve demontajı yapılan… vincin, … Tekstil San. ve Tic. AŞ tarafından davacıdan kiralanarak daha sonra ise alt kiracı olarak müvekkiline kiralandığını, davacının, iflas etmesi sebebiyle söz konusu dava dışı şirketten tahsil edemeyeceğine kanaat getirdiği fatura bedelini müvekkilinden talep ettiğini, … vincin demontajı ve nakliyesi için davacının şantiye alanına gelmesiyle müvekkilinin durumdan haberdar olduğunu, davacı ile dava dışı … Tekstil San. ve Tic. AŞ arasındaki mevcut ilişkinin sona ermesi sebebiyle müvekkilinin zarar gördüğünü, şöyle ki … vinç, şantiyede aktif şekilde kullanılırken davacı tarafından alınmasıyla birlikte müvekkilinin yeni bir … vinç kiralayana kadar geçen sürede çalışamadığını ve bu sebeple gecikme cezası ödediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: İlk derece mahkemesince; davacının ticari defterlerine göre davalıdan 28.556,00 TL alacaklı olduğu, davalının ticari defterlerinde ihtilaf konusu faturaların kayıtlı olmadığı, davacının usulüne uygun tutulan ticari defterlerinde kayıtlı olan faturanın dayanağının da usulüne uygun olduğunun ispatlanması gerektiği, fatura düzenlenmesi ve dayanağı kanıtlanamayan bu faturanın davacı defterlerinde kayıtlı olması ve faturaya itiraz edilmemiş olmasının tek başına akdi ilişkinin kanıtı olamayacağı, davada ispat külfetinin, faturalar nedeniyle alacaklı olduğunu iddia eden davacının üzerinde olduğu, davacının faturalara konu malları davalıya teslim ettiğini usulüne uygun delillerle ispatlaması gerektiği, aynı şekilde akdi ilişkinin inkar edildiği hallerde fatura düzenlenmesi ve tebliğ edilen bu faturaya süresinde itiraz edilmemesinin tek başına alacağın varlığını göstermeyeceği, fatura muhteviyatı malın teslim edildiğinin ispatının davacıya ait olduğu, belgeleme ve kaydın belgeye (evrak-ı müsbiteye) dayanması ilkesine [“belge yoksa kayıtta yoktur” ilkesi] (TTK’nın 64/2. maddesi ve gerekçesinden) göre, davacının ticari defterlerine, kaydın belgeye dayanması ilkesine uygun olmaması nedeni ile itibar olunamayacağı, faturalara konu mal/hizmetin davalıya tesliminin/sunulduğunun ispatlanamadığı, davaya konu … vincin davalı tarafından … AŞ’den kiralandığı hususunda taraflar arasında ihtilaf bulunmadığı, davacı tarafça dosyaya sunulan fesihname ve muvafakatname başlıklı belgede, 18/04/2016 tarihli servis formunda nakliye ve demontaj işleminin davalının talimatı ile yapıldığı veya buna ilişkin ödemelerin üstlenildiğine ilişkin herhangi bir beyan bulunmadığı, davanın tarafları arasında da bir vinç kiralama sözleşmesi bulunmadığı, kira sözleşmesinin dava dışı … AŞ ile davalı arasında yapıldığı, bu nedenle kira sözleşmesine konu … vincin demonte ve nakliye masraflarından sorumluluğun kira sözleşmesine göre belirlenmesi gerektiği, buna karşın davacı tarafın bu kira sözleşmesine taraf olmaması nedeniyle vinç kiralama sözleşmesine istinaden herhangi bir talep hakkının bulunmadığı, davacı ile davalı arasında … vincin demonte ve nakliye masraflarının davalıdan tahsil edileceğine ilişkin bir hukuki ilişkinin varlığı da iddia ve ispat edilmediğinden açılan davanın reddine dair karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karar yasal süresinde davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; söz konusu … vincin, davalı yanın şantiyesinde kurulu ve kullanımında iken işin bitmesi üzerine sökümünün davalı yanca, müvekkilinden talep edildiğini ve müvekkilince de yerine getirildiğini, Mahkemenin, servis formu ile işbu işin müvekkili yanca, davalı yana hizmet olarak yapıldığı hususunu göz ardı ederek hakkaniyete aykırı karar verdiğini, davalının kendi lehine iş yaptırıp bedelini ödemeyerek zenginleştiğini, bu işin müvekkili tarafından yapılmamış olması halinde davalının, söküp nakliye ve teslim edemediği … vinç makinası için her ay 15.000,00 TL’nin üzerinde kira ödemek durumunda kalacağını, işi biten ve inşaat alanında çok büyük yer tutan makinanın inşaat alanından bir an önce çıkarılmasının her halde davalının lehine olduğunu, 28/01/2019 tarihli raporda yer alan tüm olumlu tespitlere rağmen Mahkemece davanın reddine dair karar verilmesinin haksız ve dayanaksız olduğunu, davalının, müvekkilinden hizmet satın aldığından bedelini ödemek zorunda olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava, fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine karşı yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacının, davalı hakkında Beykoz İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında 28.556,00 TL asıl alacak ve 845,73 TL faiz olmak üzere toplam 29.401,73 TL’nin tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlattığı, davalının takibe ve borca karşı itirazda bulunduğu, davacının ise İİK 67. maddesi gereğince bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde işbu itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmıştır. Davalıya ait ticari defterlerin incelenmesi için yazılan talimat üzerine düzenlenen 27/06/2018 tarihli bilirkişi raporunda; davalı şirketin 2016 hesap dönemine ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süreleri içerisinde yapıldığı, ticari defterlerine yapılan kayıtların birbirini doğrular nitelikte olduğu, HMK’nun 222. maddesinde belirtilen kanuni şartları taşıdığı ve sahibi lehine delil olma ve ispat kuvvetine sahip olduğu, davalı şirketin, davacı taraftan mal/hizmet satın aldığı, davacı tarafa herhangi bir mal ve hizmet satmadığı nazara alındığında 6102 sayılı TTK’da tarif edilen şekilde bir cari hesap ilişkisinin olmadığı, davalı şirketin 2016 yılı ticari defterlerine göre davacı taraf adına yapılmış herhangi bir borç/alacak kaydın olmadığı, 31/12/2016 tarih ve … no’lu yevmiye defteri kapanış kaydına göre de davalı şirketin, davacı tarafa borcun oluştuğuna ilişkin bir kaydın olmadığı bildirilmiştir. Davacıya ait ticari defterlerin incelenmesi için düzenlenen 28/01/2019 tarihli bilirkişi raporunda; davacı tarafın dava konusu döneme ait 2016 yılı ticari defterelerinin işletme defteri olduğu, süresi içinde noter açılış onayının yapıldığı, kapanış tasdikine tabi olmadığı, faturalarla kaytılarının uyumlu olduğu, davacı tarafın 2016 yılı defterlerinin sahibi lehine delil niteliğinin olduğu, davacı tarafın defter ve belgelerinde, takip ve dava konusu yaptığı faturasının kayıtlı bulunduğu, davacı tarafın defterlerinin işletme defteri olması sebebiyle yapısı itibariyle borç/alacak bakiyesi vermediği, bu nedenle de davacı tarafın, davalı şirketten alacak/borç rakamının tespit edilemediği, davacı tarafın takip ve dava konusu faturasının ve içeriğinin davalı tarafa imza mukabili teslim ve tebliğ edilip edilmediğinin fatura fotokopileri üzerinden tespit edilemediği, ancak faturanın PTT marifeti ile davalı tarafa tebliğ edildiğinin davalı tarafın kabulünde olduğu, davalı tarafın bu yöndeki itirazlarının haklı ve yerinde bulunmadığı, takip ve dava konusu fatura ve muhteviyatına veya bedeline davalı tarafından süresinde ve somut herhangi bir itiraz yapılmadığı, TTK’nun 23/3 maddesine göre 8 gün içinde itiraz edilmeyen faturaların kabul edilmiş sayıldığı, davalı tarafça dava dosyasına bu yönde bir belge sunulmadığı, davacı tarafın, incelenen defter ve belgelerine göre takip tarihi itibarı ile davalı taraftan 28.556,00 TL alacaklı bulunduğunun kabul edilmesi gerekeceği, icra tarihinden itibaren davalı tarafından davacıya yapılmış herhangi bir ödeme kaydı bulunmadığı, taraflar arasında ödeme tarihleri ve temerrüt ile ilgili herhangi bir sözleşme veya davacı tarafından davalı tarafa gönderilmiş herhangi bir borç ihbarnamesi olmadığı, davacının takip talebindeki işlemiş faiz talebinin yerinde bulunmadığı, temerrüdün takip tarihi itibarıyla oluştuğu, takip talebinde alacaklının asıl alacağa işleyecek %10,50 ticari avans faizinin yerinde ve değişen oranlarda uygulanabileceği bildirilmiştir. Uyuşmazlık, takip ve dava konusu fatura bedelinin ödenmesi bakımından davalının bir sorumluluğunun bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. Somut olayda, davacı tarafından demontaj ve nakliyesi yapılan vinç dava dışı … Tekstil San. ve Tic. AŞ tarafından vinç kiralama sözleşmesi ile davalı şirkete kiralanmıştır. Bu anlamda davanın tarafları arasında sözleşmesel bir ilişki mevcut olmayıp davacı, davalının kendilerinden talepte bulunması üzerine söz konusu vincin söküldüğünü belirterek verilen hizmete ilişkin düzenlenen takip ve dava konusu fatura bedelinin davalı tarafından ödenmesi gerektiğini ileri sürmektedir. Dosya kapsamında yer alan dava dışı … Tekstil San. ve Tic. AŞ vekili imzalı “Fesihname ve Muvafakatname” başlıklı davalı şirkete hitaben düzenlenen yazıda, davalı ile olan vinç kiralama sözleşmesinin feshedildiği belirtilerek vincin, … San. Tic. Ltd. Şti. yetkililerine teslim edilmesinin istendiği ve kalan bakiye alacaklarının da adı geçen şirket yetkililerine ödenmesine muvafakat edildiği bildirilmiştir. Söz konusu yazının alt kısmında, bahsi geçen … vincin, …AVM inşaatı şantiyesinden …’in, tüm masraflarını ödeyerek kendi gözetimlerinde söküp aldığının yazılı olduğu ve altında davalı şirket kaşe ve imzasının bulunduğu görülmüştür. … vincin demontaj çalışmalarının anlatıldığı 18/04/2016 tarihli Servis Formunun ise davanın taraflarınca imzalandığı, söz konusu formda, çalışmaya ilişkin ödemelerin … tarafından yapıldığı, … vincin yürür takımlarının sökülmediği ve şantiyenin söküp göndereceği belirtilmiştir. Buna göre, davacı tarafından davalıya düzenlenen 26/04/2016 tarihli 28.556,00 TL bedelli takip ve dava konusu fatura davacıya ait ticari defterlerde kayıtlı olsa da davalının ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı gibi davalının şantiyesinde kurulu bulunan vincin demontaj ve nakliyesi davacı tarafından yapılmış ise de buna dair masrafların, davalı şirket tarafından ödeneceği dosya kapsamı ve mevcut delil durumu ile sabit değildir. Bahsi geçen … vinç, davalının sözleşme ilişkisi bulunduğu dava dışı … San. ve Tic. AŞ’nin “Fesihname ve Muvafakatname” başlıklı yazısı üzerine söküm ve nakliyesi davacı tarafından yapılarak davalıdan alınmış olup davacı, fatura konusu hizmetin iddia edildiği üzere davalı tarafından kendilerinden satın alındığına yönelik bir bilgi ve belge sunamamıştır. Aralarında buna yönelik bir hukuki ilişkinin varlığı ispatlanmadıkça davacının, söz konusu … vinci salt davalıya ait şantiyeden söküp nakliyesini yapmış olması buna dair masrafları davalıdan talep edebileceği anlamına gelmez. Bu nedenle Mahkemece tesis edilen karar isabetli olup davacının istinaf başvurusu yerinde görülmemiştir. Açıklanan sebeplerle, ilk derece mahkemesince tesis edilen kararda usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere, 1- İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/910 Esas, 2019/529 Karar ve 23/05/2019 tarihli kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan, 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 353/1b-1 bendi gereğince davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan REDDİNE, 2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 269,85 TL maktu istinaf karar harcından davacı tarafından peşin olarak yatırılan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 215,45 TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, 3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 362/1-a bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.23/11/2023