Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/724 Esas
KARAR NO: 2023/1120
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET
TARİHİ: 18/09/2019
NUMARASI: 2015/6 Esas, 2019/1057 Karar
DAVA:İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 26/10/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; davalının dava dışı … Konut Yapı Kooperatifinin ortağı olduğunu, kooperatifin inşaat yaptığı arsanın maliklerinin kooperatiften alacağı bulunduğunu, müvekkilinin de arsa sahiplerinden olduğunu, kooperatifin 11/11/2012 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında oybirliği ile arsa sahiplerine 1.200.000,00 TL’ye kadar ödeme yapılması hususunda yönetim kuruluna yetki verildiğini, olağanüstü genel kurul toplantısının ardından arsa sahipleri ile kooperatif arasında bir protokol imzalandığını, arsa sahiplerinin toplam alacağının 1.200.000,00 TL olduğu konusunda arsa sahipleri ve kooperatifin mutabık kaldıklarını, protokol gereği her kooperatif üyesinin sorumlu olduğu rakamın 5.797,10 TL olarak belirlendiğini, üyelerin borç için toplam 12 adet senet vereceklerini, senet vermekten imtina eden kooperatif üyesinden olan alacağın ise arsa sahiplerinden davacı …’a temlik edileceğini, davalının senet vermekten imtina ettiği için genel kurul kararı gereği kooperatifin davalıdan olan alacağını 04/01/2013 tarihli temlik sözleşmesi ile müvekkiline temlik ettiğini, davalı tarafından ödenmeyen ve temlik sözleşmesinden doğan 5.797,10 TL alacağın takibe konu edildiğini, ancak davalının haksız olarak takibe itiraz ettiğini ileri sürerek davalının takibe itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın % 20’si tutarında icra tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile; müvekkilinin tasfiye halindeki … Konut Yapı Kooperatifi’nin üyesi olup 2006 yılında kooperatif hisselerinin ferdileştirip kat mülkiyetine geçildiğini, kooperatifin ferdi mülkiyete geçene kadar tüm mali yükümlülüklerini yerine getirdiklerini, kooperatif yönetimine herhangi bir borçlarının bulunmadığını, tasfiye halindeki kooperatifin ek bütçe yapıp üyelerini borçlandırma yetkisinin bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, kooperatif yönetim kuruluna arsa sahiplerine ödeme yapma yetkisi veren genel kurul kararının bağlayıcı olduğu, genel kurul kararının iptaline yönelik dava bulunmadığı, kooperatifin bu genel kurul kararına istinaden davalıdan olan alacağını davacıya temlik ettiği, davacının temlik sözleşmesinde belirlenen 5.797,00 TL alacağı davalıdan talep etme hakkı bulunduğu, ancak takip öncesi davalının temerrüde düşürüldüğüne dair belge bulunmadığından, takipte istenen işlemiş faizin haksız olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalının 5.797,00 TL alacak yönünden takibe itirazının iptaline, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacının icra tazminatı talebinin reddine karar karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karar yasal süresinde davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davalı vekili istinaf nedenleri olarak; ferdi mülkiyete geçen üyelere borç yüklenemeyeceğini, tasfiye halindeki kooperatifin üyelerini borçlandırıcı işlem yapamayacağını, kabul anlamına gelmemek üzere kooperatifin borcunun 1.183.593,00 TL olduğunu, buna göre her bir üyenin borcunun 5.717,84 olması gerektiğin belirterek kararın kaldırılmasını ve davanın reddini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava, takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Dosya kapsamından; dava dışı kooperatifin 11/11/2012 tarihli 2012 yılı olağanüstü genel kurul toplantısında, kooperatif aleyhine sonuçlanan ve halen devam eden davalar ile ilgili anlaşmanın sağlanması ve ödemelerin belirlenmesi için, yönetim kuruluna, arsa sahipleri adına …’a en fazla 1.200.000,00 TL’ye kadar sözleşme yapma ve ödeme yapma yetkisinin verilmesine karar verildiği, bu karara binaen kooperatif ile arsa sahipleri davacı ve dava dışı … ve … arasında 06/12/2012 tarihli protokolün düzenlendiği, düzenlenen protokolde kooperatifin borcunun 1.200.000,00 TL olduğu ve bu borcun her bir üye tarafından toplam 5.797,10 TL olmak üzere 12 adet senetle ödeneceğinin kararlaştırıldığı, senetlerin ödenmemesi veya senet vermekten imtina edilmesi halinde ise kooperatif alacağının arsa maliki …’a temlik edeceğinin belirlendiği, davalının senet düzenlenmemesi nedeniyle kooperatif ile davacı arasında 04/01/2013 tarihli temlik sözleşmesinin düzenlendiği ve 5.797,10 TL olan kooperatif alacağının davacıya temlik edilmesinin kararlaştırıldığı, davacının temlik konusu alacağın tahsili için davalı aleyhine İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasında takip başlattığı, davalının yasal süresinde takibe itiraz ettiği, itiraz dilekçesinin davacıya tebliğ edilmediği ve davacının bir yıllık hak düşürücü süre içinde itirazın iptali davası açtığı anlaşılmaktadır.İlk olarak davanın açıldığı Asliye Hukuk Mahkemesince görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş, görevsizlik kararı ile dosyanın gönderildiği mahkemece yukarıda yazılı nedenler ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davalı taraf, borçlarının bulunmadığını belirterek karara karşı istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Dava konusu temliğin dayanağı olan 11.11.2012 tarihli olağanüstü genel kurulun 5. maddesi ile; yönetim kuruluna, arsa sahiplerine 1.200.000,00 TL’ye kadar ödeme yapma yetkisi oybirliği ile verilmiştir. Yönetim kurulunun da bu yetkiye istinaden temlikname düzenleyerek alacağı davacıya temlik etmiştir. Yine aynı nedene dayalı olarak başka bir ortak hakkında açılan uyuşmazlığa ilişkin Yargıtay 23 HD’nin 2015/8206 Esas, 2017/2325 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere genel kurul kararının iptaline ilişkin herhangi bir iddia ve ispat mevcut olmadığı için verilen bu yetkiye istinaden yapılan temliklerin de geçersizliğinden bahsedilemez. Geçerli bir yetkiye dayanarak verilen temlik geçerli olduğundan, mahkemece davalının takibe itirazının 5.797,00 TL asıl alacak yönünden iptaline karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Açıklanan nedenler ile ilk derece mahkemesi kararında hukuka aykırılık görülmediğinden davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1 bendi gereğince esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere, 1-Dosya kapsamı ve delil durumuna göre İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan HMK’nın 353/1.b.1 maddesi gereğince davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan REDDİNE, 2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununu gereğince alınması gereken 269,85 TL istinaf maktu karar harcından peşin alınan 98,99 TL harcın mahsubu ile 170,86 TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA, 3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin kendi üzerine bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi aşamasında duruşma yapılmadığından vekalet ücreti taktirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1b-1 bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 26/10/2023