Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2020/690 E. 2023/1107 K. 26.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/690 Esas
KARAR NO: 2023/1107
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 04/10/2019
NUMARASI: 2018/1052 Esas, 2019/882 Karar
DAVA: İTİRAZIN İPTALİ (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 26/10/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile davalı arasında akdedilen Danışmanlık ve İşbirliği Sözleşmesi uyarınca davalının aylık 1.750,00 EURO + KDV olan danışmanlık bedelini müvekkili şirkete ödemekle yükümlü olduğunu, her biri 2.065,00 EURO olan Temmuz, Ağustos ve Eylül ayına ait fatura bedellerinin çekilen ihtarnameye rağmen ödenmediğini, sözleşmede yer alan edimlerin müvekkili tarafından eksiksiz yerine getirildiğini, davalının yasal süresi içerisinde itiraz etlediğinden fatura içeriğinin kesinleştiğini, fatura alacağın tahsili amacıyla İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında başlatılan icra takibinin itiraz üzerine durduğunu belirterek icra takibine karşı yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; taraflar arasında 08/03/2018 tarihinde Danışmanlık ve İşbirliği Sözleşmesi imzalandığını, Temmuz ayına kadar olan fatura bedellerinin müvekkilince ödendiğini, sonrasında ise davacının sözleşme yükümlülüklerini yerine getirmediğini, davacı tarafından hiçbir hizmet verilmediğinden ödemelere de son verildiğini, sözleşmenin karşılıklı mutabakat çerçevesinde sona erdirilmesi taleplerinin karşılıksız bırakılarak fatura gönderiminin sürdürüldüğünü, ortada yapılmış hiçbir iş yokken davacı tarafından çekilen ödeme yapılması talebine ilişkin ihtarname üzerine müvekkilinin Beşiktaş … Noterliğinin 28/09/2018 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile sözleşmeyi tek taraflı olarak feshettiğini, TBK’nun 97. Maddesi uyarınca, karşılıklı edim içeren sözleşmelerde kendi edimini yerine getirmeyen tarafın, karşı tarafın edimini yerine getirmesini isteyemeyeceğini, tek taraflı tanzim edilen faturanın borç doğurmayacağını, faturaya neden olan iş veya hizmetin ispatlanmasının zorunlu olduğunu, alacak miktarı likid ve muayyen olmayıp yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı talebinin reddi gerektiğini, belirterek davanın reddi ile, davacının alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: İlk derece mahkemesince; taraflar arasında Danışmanlık ve İşbirliği Sözleşmesi bulunduğu, davalının, davacı firma ile ilgili faturaları 2018 yılı defter kayıtlarına işlediği, davalının defter ve kayıtlarına göre, tüm fatura ve ödemelerden sonra 31/12/2018 tarihi itibariyle 6.195,00 EURO (37.343,43 TL) davcıya borçlu olduğu, davacı tarafça çekilen Ankara … Noterliğinin 21/09/2018 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile temerrüdün oluştuğu ve 0,51 EURO faiz talebinin yerinde olduğu, takibe konu alacağın yargılamayı gerektirmesi sebebiyle davacının icra inkar tazminatı ve davalının kötüniyet tazminatı taleplerinin reddi gerektiği gerekçelerine istinaden davanın kabulü ile, itirazın iptaline ve takibin aynen devamına, davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine dair karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karar yasal süresinde taraf vekillerince istinaf edilmiştir.Davacı vekili istinaf dilekçesinde; icra takibine konu alacağın yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle icra inkar tazminatı taleplerinin reddine karar verilmesinin açıkça kanuna ve hukuka aykırı olduğunu, zira fatura alacağı sözleşmeye dayandığından davalının her ay ödemekle yükümlü olduğu fatura bedellerini tespit edebilecek durumda olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; Mahkemenin, davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine yönelik kararı doğru olsa da davanın kabulüne yönelik kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, zira sözleşme ile üstlenilen edimin davacı tarafından verilmediğini, davacının öncelikle bu hususu ispatlaması gerektiğini, bu nedenle de müvekkilinin TBK’nun 97. Maddesi uyarınca ödemezlik def’i kapsamında bedel ödeme yükümlülüğünün doğmadığını, tek taraflı düzenlenen faturaların borç doğurmayacağını, ayrıca faturaya neden olan iş veya hizmetin verildiğinin de ispatlanmasının zorunlu olduğunu, hizmetin alınmaması sebebiyle müvekkili şirketin önce dostane yollarla sözleşmeyi sona erdirmeye çalıştığını, buna karşılık davacı tarafından gönderilen ihtarname üzerine müvekkili şirketin, akdedilen sözleşmeyi feshettiğini bildirdiğini, takibinde haksız ve kötüniyetli olması sebebiyle davacının %20’den aaşağı olmamak üzere tazminattan sorumlu tutulması gerektiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir. Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde, davalının istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:Dava, fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine karşı yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.Davacının, davalı hakkında İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında, işlemiş faizi ile birlikte toplamda 6.195,51 EURO alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlattığı, davalının takibe ve borca karşı itirazda bulunduğu, davacının ise İİK 67. maddesi gereğince bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde işbu itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmıştır. Bilirkişi tarafından sunulan 05/08/2019 tarihli raporda; taraflara ait ticari defterlerin usulüne uygun tutulduğu, davacının, incelenen ticari defterlerine göre davalıdan 37.343,43 TL (6.195,00 EURO) alacaklı olduğu, davalının ise, incelenen ticari defterlerine göre davacıya 37.343,43 TL (6.195,00 EURO) borçlu olduğu, işlemiş faizin 0,52 EURO olarak hesaplandığı bildirilmiştir.”…Faturanın delil olması ile ticari defterlerin delil olması birbirinden farklıdır. 6102 sayılı TTK’nın 21/2. maddeye göre faturaya itiraz edilmemiş ise içeriği kesinleşir ise de akdî ilişkinin yazılı delillerle ispatı gerekir. Fatura ticari defterlere kayıt edilmiş ise artık faturanın delil olmasıyla ilgili bu maddeye değil ticari defterlerin delil olmasıyla ilgili TTK’nın 222. maddeye bakmak gerekir. Bu nedenle ticari defterlere kaydedilmiş fatura akdi ilişkinin varlığını da kanıtlar. Faturayı teslim aldıktan sonra süresi içinde itiraz ve iade etmeyerek ticari defterlerine kaydeden kimse, bu faturanın mal veya hizmet aldığı için geçerli bir sözleşme ilişkisine göre düzenlendiğini kabul etmiş sayılır. Ve fatura nedeniyle mal veya hizmet almadığını, bu faturadan dolayı borçlu olmadığını yazılı veya kesin delillerle ispatlaması gerekir…” (Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 2017/1445 Esas 2018/1438 Karar sayılı ilamı).Somut olayda, taraflar arasında Danışmanlık ve İşbirliği Sözleşmesi imzalandığı ihtilaf konusu değildir. Daha sonra sözleşme, davalı tarafından keşide edilen Beşiktaş … Noterliğinin 28/09/2018 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile feshedilmiştir. İcra takibine konu edilen 06/07/2018 tarihli 2.065,00 EURO, 01/08/2018 tarihli 2.065,00 EURO ve 03/09/2018 tarihli 2.065,00 EURO bedelli faturaların her biri Temmuz, Ağustos ve Eylül ayı danışmanlık hizmet bedeline ilişkin olarak da sözleşmeye istinaden düzenlenmiştir. Takip konusu faturalar her iki tarafın usulüne uygun tutulmuş ticari defterlerinde kayıtlı olup alacak borç tutarları da birbiri ile uyumludur. Buna göre faturaları, yasal süresinde itiraz ve iade etmeyerek ticari defterlerine borç kaydeden davalının, fatura münderecatını aynen kabul etmiş olduğundan, bu faturalar nedeniyle borçlu olmadığını, başka bir deyişle iddia ettiği üzere hizmet almadığını yazılı veya kesin delillerle ispatlaması gerekir. Davalı, davacının sözleşme ile yükümlendiği hizmeti vermediğine yönelik iddiaları bakımından yasal süresinde ve usulüne uygun olarak davacıya bir ihtar yapmamıştır. Kaldı ki bu anlamda yapılacak bir ihtarın, her ne kadar yargılama konusu olmasa da haklı nedenle fesih bakımından şart olduğu sözleşmenin 9.1 maddesinde de kararlaştırılmıştır. Bu durumda davacının, takibe konu faturalara dayalı alacağının varlığını ispatladığının kabulü gerekmekte olup ödeme yaptığını ispat etmesi gereken davalının buna yönelik bir iddia ve ispatının da bulunmadığı anlaşılmakla Mahkemece takibe yönelik itirazın iptali ile, takibin devamına yönelik verilen karar isabetli olduğundan davalı tarafın istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir. Öte yandan, taraflar arasındaki sözleşmenin 6.1 maddesi uyarınca, aylık danışmanlık bedeli 1.750,00 EURO + KDV olarak kararlaştırılmış olup takip konusu faturalar da bu doğrultuda düzenlenmiştir. O halde davalının borç tutarını tahkik ve tayin etmesi mümkün olduğundan dava ve takip konusu alacağın likit olduğu anlaşılmakla davacının icra inkar tazminatı talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken Mahkemece yazılı olduğu şekilde talebin reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Bu açıdan davacı vekilinin istinaf başvurusunun yerinde olduğu değerlendirilmiştir.Açıklanan sebeplerle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun ise kabulü ile, yeniden yargılama yapılmasına gerek olmadığından HMK’nın 353/1.b.2 bendi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden esas hakkında davanın kabulüne dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE,2-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda belirtilen nedenler ile KABULÜ ile, İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/1052 Esas, 2019/882 Karar ve 04/10/2019 tarihli kararının HMK 353/1b-2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, yeniden esas hakkında HÜKÜM TESİSİNE,a)Davanın KABULÜ ile, davalının İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına vaki itirazının İPTALİ ile, takibin DEVAMINA, b)İcra takibine konu asıl alacak olan 6.195,51 Euro’nun, icra takip tarihindeki TCMB efektif satış kuru 6,9971 TL olsa da davacının efektif satış kurunu 6,9479 TL olarak belirttiğinin anlaşılmasına göre, hesaplanan karşılığı olan 43.045,78 TL’nin % 20’si oranında hesaplanan 8.609,15 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE, c)Dava konusu edilen 6.195,51 Euro’nun dava tarihindeki TCMB efektif satış kuruna (6,2010 TL) göre hesaplanan karşılığı olan 38.418,35 TL üzerinden Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 2.624,35 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin olarak yatırılan 437,21 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.187,14 TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,d)Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 17.900,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,e)Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 35,90 TL başvurma harcı, 437,21 TL peşin harç ve yapılan 806,85 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 1.279,96 TL’nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,f)Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
İstinaf Başvurusu Yönünden;3-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 269,85 TL maktu istinaf karar harcının davacı tarafından peşin olarak yatırılan 710,50 TL harçtan mahsubu ile bakiye 440,65 TL harcın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,4-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 269,85 TL maktu istinaf karar harcının davalı tarafından peşin olarak yatırılan 656,10 TL harçtan mahsubu ile bakiye 386,25 TL harcın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davalıya İADESİNE, davacı tarafça 17/01/2020 tarihinde mükerrer olarak yatırıldığı anlaşılan 148,60 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,5-Davacı tarafından karşılanan 26,75 TL istinaf yargılama giderleri ile 148,60 TL istinaf başvuru ve 269,85 TL istinaf karar harcı olmak üzere toplam 445,20 TL’nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, 6-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,7-Taraflarca yatırılan gider avansından sarf edilmeyen miktarın kararın kesinleşmesinden sonra yatıran tarafa İADESİNE,Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1b-2 ve 362/1-a bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.26/10/2023