Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2020/686 E. 2023/1323 K. 30.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/686 Esas
KARAR NO: 2023/1323
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/01/2019
NUMARASI: 2016/1191 Esas, 2019/23 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
KARAR TARİHİ: 30/11/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; … AŞ ve … Tic. AŞ tarafından üstlenilen Levent – Hisarüstü Raylı inşaatının 31/12/2012 – 21/03/2017 tarihleri arasında müvekkil şirket nezdinde İnşaat All Risks Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, projenin Levent’teki şantiyesinde bulunan deposunda 21/05/2014 tarihinde hırsızlık olayı yaşandığını ve muhtelif ebatlardaki kabloların çalındığını, ekspertiz incelemesi sonucu sigortalıya 828,83 Euro sigorta tazminatı ödendiğini, sigortalı ile davalı güvenlik şirketi arasında düzenlenen güvenlik sözleşmesi kapsamında sahanın güvenliğinden sorumlu olan davalı şirketin hasardan sorumlu olduğunu, bu nedenle 828,83 Euro asıl alacak ile 60,77 Euro işlemiş faizin tahsili için davalı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında takip başlattıklarını, davalının takibe haksız itiraz ettiğini ileri sürerek davalının takibe itirazının iptali ile takibin devamına, % 20’den aşağı olmamak üzere müvekkili lehine icra tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı taraf süresinde davaya cevap vermemiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile takibin 828,33 Euro asıl alacak yönünden takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, alacağın takip tarihindeki kur karşılığı 2.731,52 TL’nin % 20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş, davalı vekili hükmü istinaf etmiştir. 02/12/2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 41. maddesi ile HMK’nun 341. maddesinin 2. fıkrası değiştirilmek suretiyle 3.000,00 TL’yi geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararlar kesin hale getirilmiş ve aynı yasanın 44. maddesi ile HMK’ya eklenen ek madde 1 ile de kesinlik sınırı olan 3.000,00 TL’nin her yıl yeniden değerleme oranında artışa tabi olduğu kabul edilmiştir. Yeniden değerleme sonucunda 2019 yılı için kesinlik sınırı 4.400,00 TL olmuştur. İtirazın iptali davalarında verilen hükümlerin miktar yönünden temyizlerinin mümkün olup olmadığının belirlenmesinde, salt asıl alacak tutarının değil, onunla birlikte, harcı ödenmek suretiyle müddeabihe dahil edilerek dava veya takip yoluyla istenilmiş olan işlemiş faiz miktarının da gözetilmesi gerekmektedir. Diğer taraftan, kesinlik sınırının belirlenmesinde dava konusu (müddeabih) menkul ya da alacağın değeri esas alınır. İcra (inkar) tazminatı ve giderler hesaba katılmaz (YHGK. 13.1.1988 gün, 1988/13-586 E. ve 25 K. sy. ilâmı). HMK’nun 352. maddesinde; “Bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince dosya üzerinde yapılacak ön inceleme sonunda; incelemenin başka bir dairece yapılması gerektiği, kararın kesin olduğu, başvurunun süresi içinde yapılmadığı, başvuru şartlarının yerine getirilmediği, başvuru sebeplerinin veya gerekçesinin hiç gösterilmediği tespit edilen dosyalar hakkında öncelikle karar verilir. Eksiklik bulunmadığı anlaşılan dosya incelemeye alınır.” hükmü gereğince ön inceleme sonucu karar verilecek dosyalara ait şartlar belirtilmiştir.İstinaf kanun yoluna başvuru olanağı bulunmayan kesin nitelikteki kararlara ilişkin olarak HMK’nun 346/1 maddesi uyarınca mahkemesince bir karar verilebileceği gibi Bölge Adliye Mahkemeleri tarafından da istinaf isteminin reddine karar verilebileceği de belirtilmiştir. Somut olayda dava dilekçesinde dava değeri 889,60 Euro (3.240,27 TL) olarak gösterilmiş olup, mahkemece 828,23 Euro (3.017,10 TL) asıl alacak tutarı yönünden takibin devamına karar verilmiştir. Yukarıda açıklanan yasal düzenlemelere göre, dava tarihi itibarıyla kabul edilen alacak miktarının 3.017,10 TL olduğu nazara alındığında, karar, hüküm tarihi itibariyle davalı yönünden kesin niteliktedir. Bu durumda davanın HMK’nun 341. maddesinde belirtilen kesinlik sınırının altında kaldığı, ortada istinafı kabil bir karar olmadığı anlaşılmakla davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 341. ve 352. maddeleri uyarınca usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davalı vekilinin istinaf kanun yoluna başvuru talebinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 341. ve 352. bentleri gereğince miktar yönünden usulden REDDİNE,2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanuna bağlı tarife gereğince alınması gereken 269,85 TL istinaf harcından davalı tarafından peşin olarak yatırılan toplam 46,50 TL harcın mahsubu ile bakiye 223,35 TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, 3-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,Dosya üzerinden yapılan ön inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341. ve 352. maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 30/11/2023