Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2020/658 E. 2020/902 K. 06.05.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/658 Esas
KARAR NO : 2020/902
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 16/04/2019
NUMARASI : 2017/1363 Esas, 2019/450 Karar
DAVA: İTİRAZIN İPTALİ (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
KARAR TARİHİ: 06/05/2020
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirket tarafından işletilen köprü ve otoyoldan, davalı şirkete ait … plaka sayılı aracın ihlalli geçiş yaptığını, söz konusu ihlalli geçiş sonrası yasal süresi içerisinde ödenmeyen para cezasının tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığını, davalının icra takibine itirazda bulunduğunu belirterek haksız ve kötü niyetli itirazın iptaline, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili şirkete ait araca 12/06/2017 ve 13/06/2017 tarihlerinde cezalı geçiş ücreti uygulandığını, aracın HGS sistemine kayıtlı olup yeterli bakiyenin mevcut olduğunu, bu sebeple icra takibine itiraz edildiğini belirterek kötü niyetli icra takibi yapıldığından %20’den az olmamak üzere inkar tazminatı ile haksız davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI:
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davalı tarafça yapılan itirazın 656,50 TL yönünden iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, 656,50 TL alacak üzerinden %20 si oranında 131,30 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 7144 sayılı kanunla yapılan değişiklikten sonra on kat tutarındaki cezanın dört kata düşürüldüğü, dolayısıyla tenzil edilen miktar yönünden davanın konusuz kaldığı, davacının dava tarihi itibari ile yürürlükteki yasalar kapsamında haklı olduğu gerekçesiyle yargılama giderinin bu miktar esas alınarak AAÜT esaslara göre belirlenen 1.444,30 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Davalı …’i vekili Av. … 24/09/2019 tarihli dilekçesi ile Avukatlık Ücreti yönünden maddi hatanın düzeltilmesi talebinde bulunulmuştur.
İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1363 Esas, 2019/450 Karar sayılı ve 11/10/2019 tarihli Ek Kararı ile;
Mahkemece; HMK’nın 305.maddesi gereğince, hüküm fıkrasında taraflara tanınan hak ve borçların tavzih yoluyla sınırlandırılamayacağı, mahkeme kararının gerekçesinde belirtildiği üzere vekalet ücretinin takdirinde de bir maddi hata bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:
İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1363 Esas, 2019/450 Karar sayılı ve 11/10/2019 tarihli Ek Kararı, davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde istinaf edilmiştir.
Davalı vekili istinaf nedenleri olarak; yerel mahkemenin kararı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2.maddesine aykırı olduğunu, bu sebeple tashih talebinde bulunulduğunu, tashih talebinin reddine dair verilen ek kararın haksız ve hukuka aykırı olduğunu belirterek 10/10/2019 tarihli kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davacı tarafından davalı aleyhine icra takibi yapıldığı, borçlunun itirazı üzerine takibin durduğu, davacı dava dilekçesinde, dava değerinin 1.444,30 TL göstermek suretiyle itirazın iptalini talep ettiği anlaşılmıştır.
İlk derece mahkemesi, davacının itirazının kısmen kabulü ile takibin 656,50 TL yönünden devamına, davacı kendini vekil ile temsil ettiğinden 1.444,30 TL vekalet ücretinin ise davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermiş, karar davalı vekili tarafından vekalet yönünden tahsis talebinde bulunulmuştur. Mahkemece, davalı vekilinin tashih talebinin reddine dair ek karar vermiş, ek karar davalı tarafından istinaf edilmiştir.
HMK’nın 341./2 maddesi gereğince miktar veya değeri 3.000,00 TL’yi geçmeyen mal varlığı davalara ilişkin kararlar kesindir. Bu miktar, yeniden değerleme oranı ile hüküm tarihi itibariyle 4.400,00 TL’ye ulaşmıştır. Dolayısıyla ilk derece mahkemesince verilen karar davalı yönünden hüküm tarihi itibariyle kesin niteliktedir.
HMK’nın 346. Maddesi gereğince kesin karara yönelik istinaf başvurusu ile ilgili ilk derece mahkemesince karar verilebileceği gibi bu konuda olumlu yada olumsuz bir karar oluşturulmadan, istinaf incelemesine gönderilen dava dosyaları ile ilgili olarak aynı yasanın 352/1. Maddesi gereğince istinaf mahkemesince de karar verilmesi mümkündür.
Ayrıca mahkeme kararının gerekçesinde, dava açıldığı tarihten sonra on kat tutarındaki ceza miktarının dört kata düşürüldüğü, dava açıldığı tarihten sonra altı kat yönünden davanın konusuz kaldığı, dava tarihi itibari ile davacının haklı olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinde belirtilen miktarı geçmemek şartıyla vekalet ücretine hükmedildiği, dolayısıyla maddi hata bulunmadığı konusu tartışılmıştır.
Bu yasal düzenlemeler karşısında, kanun yoluna başvuru konusu edilen kararın, karar tarihi itibariyle kesin nitelikte olması nedeniyle istinafa kabil bir karar bulunmadığından davalının istinaf dilekçelerinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere,
1-Davalı vekilinin istinaf kanun yoluna başvuru talebinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 341/2 ve 352/1-b bentleri gereğince miktar yönünden REDDİNE,
2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 Sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı alınması gereken 83,50 TL başvuru harcı ile istinaf kanun yolu başvuru harcı 148,60 TL olmak üzere olmak üzere toplam 232,10 TL harçtan davalı tarafın peşin olarak yatırmış olduğu 165,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 66,40 TL harcın davalı taraftan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 362/1-a bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 06/05/2020