Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2020/576 E. 2020/583 K. 27.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/576 Esas
KARAR NO : 2020/583
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 02/04/2019
NUMARASI : 2019/114 Esas
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 27/02/2020
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TALEP Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasında davalının işletmekte olduğu Çan Termik Santralinde bulunan ünitelerin Luvo paketlerinin endsütriyel temizliği konusunda sözleşme düzenlendiğini, müvekkilinin sözleşme konusu işleri yaparak fatura tanzim ettiğini, ancak davalının 12/09/2018 tarih ve 21.080,00 TL fatura bedelini ödemediğini, fatura bedelinin ödenmemesi üzerine İstanbul Anadolu …..İcra müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından icra takibi başlattıklarını, davalının takibe haksız şekilde itiraz ettiğini belirterek itirazın iptalini talep etmiş, ayrıca davalının malvarlığı ve üçüncü kişiler nezdindeki hak ve alacakları üzerinde dava tutarında ihtiyati haciz kararı tesis edilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiş, karara karşı davacı tarafın istinaf başvurusu üzerine Dairemizin 2019/2072 Esas, 2012/2072 Karar sayılı kararı ile, kararın gerekçeli olmadığı belirtilerek ihtiyati haciz talebinin reddine dair gerekçeli karar yazıldıktan sonra dosyanın gönderilmesi için dosya mahalline geri çevrilmiştir.Geri çevirme üzerine mahkemece, davacının alacağın varlığı hususunda kanaat verici delil göstermediği ve İİK’nın 257 vd maddelerindeki koşulların sağlanmadığı gerekçesiyle ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ Davacı vekili yasal süresinde sunduğu istinaf dilekçesinde; davalı şirketin alacaklarını ödememek için oyalama içerisinde olduğunu, davadan önce taraflar arasında düzenlenecek protokolü yetki ve temerrüt hükümlerini gerekçe göstererek imzalamadığını, sundukları belgeler ile ihtiyati haciz kararı verilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını ve ihtiyati haciz kararı verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE Talep, İİK 265. maddesi gereğince ihtiyati haciz talebinin reddi kararının kaldırılması istemidir.Sözleşmeden kaynaklı faturaya dayalı alacağın tahsili için talep edilen ihtiyati haciz istemi yazılı gerekçeyle reddedilmiş, hüküm davacı vekilince istinaf edilmiştir. İhtiyati haciz, İİK’nin 257 vd. maddelerinde düzenlenmiştir. 257. madde uyarınca, ihtiyati haczin vadesi gelmiş bir para borcu için istenebileceği, vadesi gelmemiş borçtan dolayı ihtiyati haciz istenebilmesi için borçlunun muayyen yerleşim yerinin olmaması veya borçlunun taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisinin kaçmaya hazırlanması, yahut kaçmış olması veya bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunması gereklidir.İİK’nın 258/1 fıkrasına göre de, alacaklının, alacağı ve icabın- da haciz talepleri hakkında, mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeye mecbur olduğu hükme bağlanmıştır. Bu hükme göre, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için, kesin bir ispat aranmamakta, özellikle hukuki bir işlem söz konusu olduğunda, alacağın varlığının ve muaccel olduğunun yazılı bir belgeye veya belgeler zincirine dayanmasının tercih edilmesi gereken bir seçenektir. (Yargıtay 19.HD. 23.01.2014 t. 2023/18723-2014/1804) Somut olay bu anlamda değerlendirildiğinde, davacı tarafça keşide edilen faturanın davalı tarafından teslim alındığına dair bir delil bulunmamakta ise de, dosya kapsamında bulunan taraf vekilleri arasındaki mail yazışmaları ve içerikleri gözetilerek, İİK 258. maddede yer verilen kanaat getiren dellilerin gösterilmiş olduğunun kabulü ile ihtiyati haciz kararı verilmesi gerekirken, talebin yanılgılı şekilde reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.Açıklanan nedenlerle, İİK 257 vd maddeleri gereğince ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, talebin reddi yerinde görülmemiştir. Ancak, söz konusu hata yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyeceğinden HMK’nın 353/1.b.2 bendi uyarınca teminat mukabilinde ihtiyati haciz talebinin kabulüne dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacının istinaf başvurusunun KABULÜNE,2-İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/114 Esas, 02/04/2019 tarihli ara kararın KALDIRILMASINA, 3-a) Davacının ihtiyati haciz talebinin İcra ve Kanunun 257/1. fıkrasına uygun görüldüğünden KABULÜNE, b)İcra ve Kanunun 259. maddesi uyarınca, İhtiyati haciz isteyen alacaklının hacizde haksız çıktığı takdirde borçlunun ve üçüncü şahsın bu yüzden uğrayabilecekleri muhtemel zarar ve ziyanlarını karşılamak üzere alacağın %15 oranında nakit veya kesin ve süresiz banka teminat mektubu ibraz olunduğunda, davalı borçlunun, menkul, gayrimenkul Ve üçüncü şahıslarda olan hak ve alacaklarının borç tutarı (21.920,00 TL) ile sınırlı olmak kaydıyla İcra ve İflas Kanunun 257. maddesi gereğince İHTİYATEN HACZİNE, c)İhtiyati haciz kararının teminatın ibrazından sonra İcra ve İflas Kanunun 261. maddesi gereğince yetkili İcra dairesince infazına,4-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 83,50 TL başvuru harcının, peşin olarak yatırılan 44,40 TL harçtan mahsubuna, bakiye 39,10 TL harç ile, yine istinaf kanun yolu başvuru harcı olarak alınması gereken 148,60 TL harçtan peşin olarak yatırılan 121,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 27,30 TL olmak üzere toplam 66,40 TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına,6-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin mahkemece verilecek esasa dair kararda değerlendirilmesine, 7-Dosyanın gerekli işlemlerin yerine getirilmesi için ilk derece mahkemesine gönderilmesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/2 bendi ile aynı kanunun 362/1-f bendi ve İİK’nun 258/son fıkrası gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.27/02/2020