Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2020/550 E. 2020/2010 K. 12.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/550 Esas
KARAR NO: 2020/2010
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 07/11/2019
NUMARASI: 2018/1406 Esas, 2019/1043 Karar
DAVANIN KONUSU: Alacak (Ticari Nitelikteki Vekalet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 12/11/2020
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında akdedilen 3 adet hizmet alım sözleşmesi gereğince müvekkili şirketin sözleşme kapsamında belirtilen hizmetleri yerine getirdiğini, davalının sözleşmeden kaynaklı hizmet bedellerini ödemediğini belirterek, dilekçe içeriğinde belirtilen ve müvekkili tarafından verilen hizmetlere ilişkin fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla 105.000,00 TL’nin tahakkuk ettirilmesi gereken tarihten itibaren en yüksek banka faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 01.10.2010 tarihine kadar talep edilen kısım için müvekkil şirketin pasif husumet ehliyetinin bulunmadığını, davanın …’a ihbarını talep ettiklerini, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 37. Maddesinde uyuşmazlıkların çözümünde İstanbul Mahkemelerinin yetkili kılındığını, dosyanın yetkisizlik kararı verilerek yetkili olan İstanbul Ticaret Mahkemelerine gönderilmesi gerektiğini, dava dilekçesinde davacının hangi kalemler yönünden ne miktarda talepte bulunduğunun açık olmadığını, talebin zamanaşımına uğradığını, taraflar arasındaki sözleşme ve eki olan teknik şartnamede, hizmet bedelinin ödenmesinin tahakkuk şartına bağlandığını, şartın gerçekleşmediğini, davacının edimini gereği gibi ifa etmediğini, gerçekte okuma yapmamış olmasına rağmen hayali kayıtlar ile haksız kazanç elde etmeye çalıştığını, müvekkili şirketi zarara uğrattığını, sözleşmenin 17. maddesi uyarınca davacıya ceza uygulandığını, hak edişlerin basiretli bir tacir olan davacı tarafından kabul edilerek imza altına alındığını belirterek öncelikle dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesi ile davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI Mahkemece, taraflar arasındaki sözleşmenin 37. maddesinde Trabzon ve İstanbul mahkemelerinin yetkili kılındığını, davalının cevap dilekçesinde seçim hakkını münhasır yetkili mahkemelerden İstanbul Mahkemelerinden yana kullandığını, taraflar tacir olduğundan sözleşmedeki yetki anlaşması gereğince yetkili mahkemenin İstanbul Mahkemeleri olduğu gerekçesi ile davalının yetkiye yönelik ilk itirazı yerinde görülerek mahkemenin yetkisizliğine, talep halinde dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davalının yetki itirazının davayı sürüncemede bırakmak ve müvekkilinın hakkına ulaşmasını geciktirmek çabasından başka bir amacı bulunmadığını, 30.04.2013 tarihli hizmet alım sözleşmesinin 37. maddesinde başvurulacak mahkemelerin şehir bazında düzenlendiğini, davada yetki sözleşmesine riayet edildiğini, belirlenen 2 il arasından İstanbul’un tercih edildiğini, davanın davalın merkez adresi olan Beykoz/İSTANBUL’un bağlı olduğu İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemeleri’nde açıldığını, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME: Dava, tacirler arası hizmet alım sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Davalı taraf, cevap dilekçesinde usulüne uygun yetki ilk itirazında bulunmuş olup mahkemece HMK 17. Maddesi uyarınca yetkili mahkeme İstanbul Mahkemeleri olduğu gerekçesiyle yetkisizlik nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. 6100 sayılı HMK’nın 17. maddesine göre “Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça, dava, sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.” Taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmesinin 37. Maddesinde bu sözleşmeden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözümünde Trabzon ve İstanbul Mahkemeleri yetkili kılınmıştır. Taraflar arasında bu konuda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözkonusu kanunun yetki sözleşmesi başlıklı 17. maddesinde tacirler ve kamu tüzel kişilerinin, sözleşme ile yetkili mahkemeyi belirleyebilecekleri öngörülmüştür. Dava konusu olayda tarafların ikisi de tacir olduğu takdirde yetki sözleşmesi geçerli olacaktır. Tarafların tacir olduğu hususunda bir ihtilaf bulunmamaktadır. Davacı istinaf dilekçesinde yetki sözleşmesine riayet edildiğini, sözleşmede belirlenen 2 il arasından İstanbul’un tercih edildiğini, davalının yerleşim yerinin Beykoz olması sebebiyle davanın İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesi’nde açıldığını, davalının merkezi itibari ile mahkemenin yetkili olduğunu ileri sürmüş ise de; taraflar arasındaki yetki sözleşmesinde, yetkili mahkemenin İstanbul mahkemesi olduğunun belirtildiği, İstanbul mahkemesinden anlaşılması gerekenin İstanbul Merkez (Çağlayan) mahkemeleri olduğundan ilk derece mahkemesi kararında hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Bu nedenle ilk derece mahkemesince verilen yetkisizlik kararı esas ve usul yönünden hukuka uygun olduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda açıklandığı üzere, 1-İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/1406 Esas, 2019/1043 Karar ve 07/11/2019 tarihli kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b/1. bendi gereğince esastan REDDİNE, 2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 83,50 TL başvuru harcı ile istinaf kanun yolu başvuru harcı 148,60 TL olmak üzere toplam 232,10 TL harçtan davacının peşin olarak yatırmış olduğu 165,70 TL harcın mahsubu ile 66,40 TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, 3- Davacının yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1-c bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.12/11/2020