Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2020/469 E. 2020/1856 K. 08.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/469 Esas
KARAR NO : 2020/1856
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 02/10/2019
NUMARASI : 2017/187 Esas, 2019/1028 Karar
DAVANIN KONUSU: İflas (İflasın Açılması)
KARAR TARİHİ: 08/10/2020
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin 23/11/2016 tarih ve 2014/360 E. 2016/553 K. sayılı ilamını Ankara …. İcra dairesinin … E. sayılı dosyası ile icra takibine koyduğunu, borçluya örnek 2. icra emri ve örnek 4-5 icra emrinin gönderildiğini, icra emirlerinin usulüne uygun olarak tebliğ edildiğini, ancak icra emrinde verilen süre içinde icra emrinde istenen bedelin ödenmediğini belirterek İİK 177/4 mad. Gereğince davalının iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacı firma ile daha evvel hiçbir irtibatının bulunmadığını, şirketinin iflasa tabi bir şirket olmadığını, davacının kötüniyetle hareket ettiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, İİK.nun 177. maddesine göre ilama dayalı olarak iflas talep edebilmek için ilamın bir para veya teminat alacağı hükmü içermesi gerektiği, ilamın para ve teminat borçlarından başka (mal teslimi borcu gibi) borçlar hakkında ise, bu ilamın icrasının alacaklıya iflas isteme hakkı vermeyeceğini, davacının davalı şirket ile hiç bir ticari ilişkisinin bulunmadığını, anılan tasarrufun iptaline ilişkin ilama göre iflas istenemeyeceğinden bahisle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf dilekçesinde; doğrudan iflas talebine konu ilam, hem bir malın teslimine, hem de belli bir para borcunun ödenmesine ilişkin olduğunu, Ankara … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı takip dosyasında, dayanak Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/360 E. ve 2016/553 K. sayılı ilamı gereğince davalıya iki ayrı ödeme emri gönderildiğini, icra emirlerinden birisinin mal teslimine ilişkin Örnek 2 form olduğunu (davalı ile dava dışı müflis şirket arasındaki Ankara …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında haczedilen 810.233,80 TL bedelli malın satış işlemi iptal edildiğinden), gönderilen diğer Örnek 4-5 icra emrinin ise, kesinleşen ilamda yer alan, 30.644,49 TL tutarındaki vekalet ücreti niteliğindeki para borcunun ödenmesine ilişkin bulunduğunu, konusu para borcu olan bu ödeme emri yerine getirilmediğinden, İİK 177/4 maddesine göre takip borçlusunun iflasına karar verilmesi gerektiğini, İİK 24/4 maddesine göre taşınır teslimine dair ilamların icrasında, teslimi emredilen taşınır borçlunun yedinde bulunmaz ise ilamda yazılı değerin alınacağı, vermez ise ayrıca icra emrine hacet kalmaksızın haciz yolu ile tahsil edileceğinin düzenlendiğini, borcun doğrudan doğruya para borcuna dönüştüğünü, davalının malları teslim etmediği gibi bedelini de icra dosyasına ödemediğini belirterek ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına, davalının iflasına karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:Dava, İİK 177/4. Maddesi gereğince doğrudan doğruya iflas istemine ilişkindir.Uyuşmazlık, davacının dayanağı ilam gereğince davalının iflasının istenip istenemeyeceği noktasında toplanmıştır.Dava tarihinde yürürlükte bulunan 2004 sayılı İİK‘nun 177. maddesinde, “Doğrudan Doğruya İflas Halleri“ üst başlığı altında, “Evvelce takibe hacet kalmaksızın İflas”, “Alacaklının talebi” düzenlenmiştir. 117/1.fıkrada, aşağıdaki hallerde alacaklının evvelce takibe hacet kalmaksızın iflasa tabi borçlunun iflasını isteyebileceği ifade edilmiştir. Yasada belirtilen “4” bent ise sırasıyla,”1- Borçlunun malum yerleşim yeri olmaz, taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla kaçar, alacaklıların haklarını ihlal eden hileli muamelelerde bulunur veya bunlara teşebbüs eder yahut haciz yoluyla yapılan takip sırasında mallarını saklarsa; 2-Borçlu ödemelerini tatil eylemiş bulunursa; 3-308. maddede ki hal varsa; 4-İlama müstenit alacak icra emriyle istenildiği halde ödenmemişse,..” şeklinde sayılmıştır.Dosya kapsamına göre; davalı şirketin, dava dışı … Ltd. Şti’ne karşı, 2.000,000 TL alacağı için Ankara …. İcra Müdürlüğü’nün … dosyasıyla ihtiyati hacze giriştiği ve 810.233,80 TL tutarındaki malları üzerinde haciz işlemi uyguladığı, davalının haciz işlemini takiben dava dışı borçlu … Ltd. Şti ile anlaşarak, haczedilen malları 810.233,80 TL karşılığında satın aldığı, dava dışı … Ltd. Şti’nin yine borçlu … Ltd Şti’nden olan alacağı için Ankara …. İcra Müdürlüğünden icra takibi yaptığı, ancak alacağı karşılayacak malvarlığı bulunmadığından … Ltd. Şti adına aciz belgesi düzenlendiği, … Ltd Şt’nin, aciz belgesine dayanarak İİK 277. maddesine göre huzurdaki davanın davalısı … A.Ş. ile … Ltd. Şti arasındaki haczedilen malların satışına ilişkin Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/360 E. sayılı dosyasında tasarrufun iptali davası açtığı, tasarrufun iptali davası devam ederken … Ltd. Şti’nin iflasına karar verildiği, müflis şirketin tasfiyesini yürüten Ankara İflas Müdürlüğü, İİK 194 maddesine göre ikinci alacaklılar toplantısında tasarrufun iptali davasını takip etmek için, müflis … Ltd. Şti alacaklılarından olan davacı şirketi yetkilendirdiği, Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/360 Esas 2016/553 K. sayılı ilamıyla, davalı … A.Ş. ile borçlu müflis (dava dışı) … Ltd. Şti arasındaki 810.233,80 TL bedelli işlemle ilgili tasarrufun iptaline, iptal edilen tasarruftan elde edilecek bedelin öncelikle davacı şirkete kalanının ise Ankara …. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı iflas masasına ödenmesine ve davalı … A.Ş.’nin ayrıca 30,644.49 TL tutarında vekalet ücreti ödemesine karar verdiği, kararın kesinleştiği, davacının iflas idaresinden aldığı yetki ile Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/360 E ve 2016/553 K. sayılı ilamı gereğince davalı aleyhinde İİK 32 ve 24 maddeler gereğince takip başlattığı, Örnek 4-5 icra emri kapsamında 30.644,49TL vekalet ücreti ile Örnek 2 icra emri kapsamında 810.233,80 TL değerindeki tasarrufa konu malların teslimine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 01/10/2009 tarih, 2009/9217 E. 2009/17695 K. Sayılı ilamında da belirtildiği üzere İİK’nun 277 ve müteakip maddelerine göre alınmış tasarrufun iptaline ilişkin kararın amacı, yalnızca borçlunun tasarrufuna konu ettiği maldan alacaklının alacağını tahsil olanağını sağlamaktan ibaret olup, konusu ayni değil, sırf şahsi hakka mütealliktir. Bu durumda anılan ilam, HUMK’nun 443/4. (HMK 367.) maddesinde sayılan nitelikte olmayıp, İİK’nun 283. maddesine göre infazı için kesinleşme şartı aranmaz. Tasarrufun iptali davası, hukuki yönüyle ayni dava olmayıp, şahsi davadır. Dava, borçlunun hukuki işlemlerini yok edici nitelikte bir hukuki sonuç yaratmaz ve iktisap edenin borçludan kazandığı iktisaba etkisi yoktur. Bir başka anlatımla bu nitelikteki dava sonunda taşınır yada taşınmaz mülkiyeti el değiştirmiş olmaz. Takip borçlusu ile şikayet eden 3. kişi arasındaki satış işleminin hükümsüzlüğü nedeniyle taşınmaz üzerindeki kaydın düzeltilmesine yer olmadan; takip alacaklısının, alacağını tahsil edebilmesini sağlayacak şekilde 3. kişi adına kayıtlı bulunan taşınmazın haciz ve satışını isteme yetkisi vardır.İİK’nun 177. maddesine göre ilama dayalı olarak iflas talep edebilmek için ilamın bir para veya teminat alacağı hükmü içermesi gerekir. İlam para ve teminat borçlarından başka (mal teslimi borcu gibi) borçlar hakkında ise, bu ilamın icrası alacaklıya iflas isteme hakkı vermez. (M.Coşkun, Konkordato ve İflas, s. 736) (Y, 19 HD, 2002/9388 E. 5752 K)Somut uyuşmazlıkta, davacının tasarrufun iptali davasında aldığı ilamın bir para veya teminat alacağına ilişkin olmayıp, şahsi hakka ilişkin olduğu, mahkemece tesis edilen kararda usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1- İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/187 Esas, 2019/1028 Karar ve 02/10/2019 tarihli kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b/1 bendi gereğince esastan REDDİNE,2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 83,50 TL başvuru harcı 148,60 TL istinaf kanun yolu başvuru harcı ile toplam 232,10 TL harcın, davacı tarafından peşin yatırılan 165,70 TL harçtan mahsubu ile bakiye 66,40 TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına,4-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, İİK’nun 164. Maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içerisinde Yargıtay nezdinde Temyiz Kanun Yolu Açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.08/10/2020