Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2020/416 E. 2020/477 K. 20.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/416 Esas
KARAR NO: 2020/477
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/545 Esas
ARA KARAR TARİHİ:12/12/2019
KONU:İHTİYATİ TEDBİR
KARAR TARİHİ: 20/02/2020
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi ile; davalı … ile … arasında yapılan Arsa Payı Karşılığı Kat Yapım sözleşmesine ve bu sözleşmeye ek sözleşmeye istinaden …’ya ait İstanbul İli, Başakşehir İlçesi, İkitelli mevkiinde, tapuda … Ada, … Parselde kayıtlı 18,208.90m2 arsanın 122071/240000 payı (9.261,58 m2) müteahhit … A.Ş.’ne 26.01.2011 tarihinde tapuda devredildiğini ve … lehine 12 milyon TL’lik teminat ipoteği tesis edildiğini, sözleşmedeki edimlerini zamanında hiç ya da gereği gibi yerine getirmeyen veya sözleşmenin ifasını güçleştiren taraf diğer tarafa sözleşmedeki teminat olarak verilecek ipotek bedelinin 1/2 sinden (6.000.000,00-TL’den) az olmayan miktarda cezai şart nakden ve defaten ödemekle yükümlü olduğunu, söz konusu cezai şart bedelinin ödenmesi, zarar eden tarafın müspet ve menfi zararlarını talep ve dava hakkını ortadan kaldırmadığını, …, sözleşme uyarınca …’ya verilecek ofis katlarının teslimini taahhüt ettiği tarihten itibaren 6 ay geçmesine rağmen teslim etmez ise, geciktiği her ay için …’nun kira kaybını tazmin amacıyla 6 ay süreyle aylık 45.000,00-USD, 6 aydan sonra devam eden gecikmeler nedeniyle ortaya çıkan kira kaybının tazmini amacıyla aylık 90.000,00-USD tazminat ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğini, ancak 20/06/2019 tarihli Olağanüstü Genel Kurulu’ nda alınan 3 numaralı kararın şekil ve esas yönünden yasaya, esas sözleşmeye ve iyi niyet esaslarına aykırı olduğunu, gündemde bulunmayan bir konunun usul ve yasaya aykırı olarak gündeme alındığını, iptali talep edilen 20/06/2019 tarihli Olağanüstü Genel Kurulu’un 3 numaralı kararında imzalanmasına karar verilen “Mutabakat Metni Protokolüdür” başlıklı metnin uygulanması halinde, özellikle … lehine tesis edilmiş teminat ipoteğinin kaldırılması, 3. Kişi … hakkında başlatılan icra takiplerinden vazgeçilmesi, tapuda yapılması kararlaştırılan devirlerin yapılması halinde, telafisi imkansız zararlar ortaya çıkacağı nazara alınarak, …’ nun 20/06/2019 tarihli Olağanüstü Genel Kurul’ da alınan 3 numaralı kararının tamamının uygulanmasının yargılama sonuna kadar durdurulması hususunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevabında; genel kurulunda alınan 3 nolu kararın iptaline esas bir sebep olmadığı gibi söz konusu karar tüm üyelerin üstün hak ve menfaati gözetilerek alındığını, yasaya ve ana sözleşmeye uygun olduğunu, genel kurulda alınan 3 no’lu kararın, taraflar arasında yapılan Arsa Payı Karşılığı Kat Yapım sözleşmesine ve bu sözleşmeye ek sözleşmenin feshi ile tarafların sulh olunmasına ilişkin olduğunu, gündemin değiştirilmediğini, gündemde yazılı sözleşme ve sözleşme eki hakkında yapılan teklif üzerine görüşme yapıldığını, gündemin 3 maddesinde hangi konuda görüşme yapılacağı ve hangi hususun gündem olarak karara bağlanacağı açık ve belli olduğunu, davacıların tedbir talep ederek uygulanmasını durdurulmasını talep ettiği 3 nolu karar ile ortaklar hak ve menfaatleri aleyhine işlem yapılmadığını, aksine müzakereler ve kabul edilen önergeyle ortakların hak ve menfaatlerin korunduğunu, söz konusu karar genel kurul iradesi olup genel kurulun yetkisinde olan bir hususta herhangi bir usulsüzlük, üyelerden gizleme ya da eksiklik bulunmadığını belirterek ihtiyati tedbir talebinin reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, davaya konu ihtiyati tedbir talebinin niteliği, mahiyeti, mevcut delillerin, tedbir kararı verilmesi için yeterli kanaati vermemesi, hükümle elde edilecek amacın tedbirle elde edilmesinin mümkün olmaması, nitekim tedbir talep edilen hususların hüküm ile elde edilecek hususlar olması nedeniyle davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacılar vekili tarafından dava dilekçesindeki nedenler tekrarlanarak istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, davalı kooperatifin 20/06/2019 tarihli Olağanüstü Genel Kurulu’nda alınan 3 nolu kararın iptali istemine ilişkindir. Uyuşmazlık, Olağanüstü Genel Kurulu’nda alınan 3 nolu kararın uygulanmasının durdurulması yönündeki ihtiyati tedbir şartlarının oluşup oluşmadığı ve mahkeme kararının gerekçesinin yerinde olup olmadığıdır. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 53. maddesi uyarınca, genel kurulda alınan kararların, oyunu kullanmasına haksız yere izin verilmemesi, çağrılmama, çağrının usulsüzlüğü, gündemin gereği gibi ilan veya tebliğ edilmemesi veya toplantıya ve karara yetkili olmayan kimselerin iştirak etmesi iddiaları dışında, yasa, anasözleşme ve afaki iyiniyet kurallarına aykırılık halleri ileri sürülerek iptalleri isteminde bulunabilmek için, toplantıya katılan üyenin ret oyu vermesi ve karara muhalif kalarak keyfiyeti zapta geçirmesi ve davanın bu iddiaların tümü bakımından toplantıyı izleyen bir ayın içinde açılması gerekmektedir. Aynı madde hükmü uyarınca, genel kurulda alınan kararların, yasaya, anasözleşmeye ve iyiniyet kurallarına aykırı olduğu iddiasıyla, toplantıda bulunan ortaklar ret oyu kullanıp, alınan kararlara muhalif kalarak, keyfiyeti tutanağa geçirdikten sonra kararın iptali için toplantıyı kovalıyan günden başlamak üzere bir ay içinde dava açabilir. Anılan yasanın 46. maddesine göre kural olarak gündemde olmayan hususlar görüşülemez. Ancak aynı maddenin 3. fıkra hükmüne göre burada sayılan hususlarda, gündemdeki maddelerin görüşülmesine geçilmeden önce ve ortakların 1/10’unun teklifi üzerine gündeme madde ilavesi mümkündür. 2. fıkra hükmüne göre ise dörtten az olmamak üzere ortakların 1/10’u tarafından genel kurul toplantısından 20 gün önce yazılı olarak bildirilecek hususların gündeme konulması zorunludur. Aynı düzenlemenin Kooperatif Ana Sözleşmesinin 31. Maddesinde olduğu görülmüştür. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 98. maddesi yollaması ile uygulanması gereken. 6102 sayılı TTK’nın, “Kararın yürütülmesinin geri bırakılması” başlıklı 449. maddesi, “(1) Genel kurul kararı aleyhine iptal veya butlan davası açıldığı takdirde mahkeme, yönetim kurulu üyelerinin görüşünü aldıktan sonra, dava konusu kararın yürütülmesinin geri bırakılmasına karar verebilir.” hükmünü, “Kararın etkisi” başlıklı 450 maddesi,”(1) Genel kurul kararının iptaline veya butlanına ilişkin mahkeme kararı, kesinleştikten sonra bütün pay sahipleri hakkında hüküm ifade eder. Yönetim kurulu bu kararın bir suretini derhâl ticaret siciline tescil ettirmek ve internet sitesine koymak zorundadır.” hükmünü içermektedir. TTK’nun 449. Maddesindeki, “genel kurul kararının yürütülmesinin geri bırakılmasına” ilişkin düzenleme, sadece dava açıldıktan sonra ve yönetim kurulu üyelerinin görüşü alındıktan sonra verilebilen kararlardan olup, özel geçici hukuki korumalardandır, yani bir başka anlatımla özel bir ihtiyati tedbirdir. İhtiyati tedbire ilişkin genel düzenleme, HMK’nın 389-399. maddelerinde düzenlenmiştir. Gerek Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, gerekse de Yargıtay 23. Hukuk Dairesince, prosedür ve kanun yolu bakımından HMK’nın ihtiyati tedbire ilişkin hükümlerine tabi olacağı kabul edilmiştir. Geçici hukuki korumaların bir türü olan ihtiyati tedbirin şartları 6100 sayılı HMK’nun 389 uncu maddesinde düzenlenmiş olup, anılan düzenleme “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” hükmünü haizdir. Anılan hükümde de açıkça belirtildiği üzere, ihtiyati tedbir kararı, bir hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında uygulanacak geçici bir hukuki korumadır. İhtiyati tedbir verilebilmesinin en önemli şartlarında biri, ihtiyati tedbir sebebinin mevcut olmasıdır. Kanunda bu husus genel olarak düzenlenmiş, hâkime oldukça geniş bir takdir alanı bırakılmıştır.(m. 389/1). Kanun, burada “mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından” söz etmektedir. Bu hüküm dikkate alındığında, mevcut durumun değişmesi hâlinde,hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşması,hakkın elde edilmesinin tamamen imkânsız hâle gelmesi,gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğması tehlikesi varsa, ihtiyati tedbir sebebi var kabul edilecektir. Hâkim kararında somut sebep gösteremiyor, bunu en azından açıklayacak veya asgari ölçüde ikna edecek delil değerlendirmesi yapamıyor, yaklaşık ispat ölçüsünü yakalayamıyorsa tedbire karar vermemelidir. Ancak bu da hiçbir zaman tam bir ispat seviyesinde ispat şartına dönüşmemelidir.(Pekcanıtez,Hakan/Atalay,Oğuz/Özekes Muhammet; Hukuk Muhakemeleri Kanunu Hükümlerine Göre Medeni Usul Hukuku, 11. Bası, Ankara 2011-Sh.715-717) (Yüksek Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 24/04/2012 gün ve 2011/15388 esas,2012/6651 karar sayılı ilamında belirtildiği gibi) Somut olayda, mahkemece, 6102 sayılı TTK’nın 449. maddesi uyarınca iptal talebine konu 20/06/2019 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısının 3. maddesinin yürütülmesinin geri bırakılmasına ilişkin davacıların talebi hakkında, yazılı görüşlerini bildirmeleri için kooperatif temsilcilerine tebligat çıkartılmış olup kooperatif temsilcileri bu hususta cevap dilekçesinin tekrarı mahiyetinde beyanda bulunmuşlardır. Davalı …’nun iptal talebine konu 20/06/2019 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısının 3. Maddesinde, taraflar arasında yapılan Arsa Payı Karşılığı Kat Yapım sözleşmesi ve bu sözleşmeye ek sözleşmenin feshi ile tarafların sulh olunmasına ilişkin ” Mutabakat Metni Protokolüdür” başlıklı sözleşme görüşüldüğü ve oy çokluğu ile kabul edildiği, kooperatifin 20/06/2019 tarihli Olağanüstü Genel Kurul Toplantı Gündeminin 3. Maddesinin “kooperatifin … A.Ş. ile imzaladığı düzenleme şeklinde arsa payı karşılığı kat yapım sözleşmesinin hakkında yapılan teklifin (858 ada 4 parselde 6,7,8,9,25,27 tam kat) görüşmelerini müzakeresine ve karar alınmasına” ilişkin olduğu, Kooperatif Ana Sözleşmesinin, iptale konu Genel Kurul Toplantısına ilişkin tüm kayıtların (toplantı tutanağı, hazirun cetveli..vb) dosya kapsamında bulunduğu, iptali istenen kararın içeriği, alınış şekli, inşaat sözleşmesi, dosyaya ibraz edilen teknik raporlar ile genel kurulda kabul edilen karardaki düzenlemelere göre yaklaşık ispat koşulunun gerçekleştiği, tedbir kararı verilmemesi halinde telafisi imkansız zararların doğma ihtimali gözetildiğinde, ilk derece mahkemesince tesis edilen ara kararın usul ve yasaya uygun olmadığından ara kararın kaldırılarak tedbir kararı verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere; 1-Davacı tarafın istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1b-2 maddesi gereğince KABULÜNE, 2-Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/545 Esas sayılı derdest dava dosyasından verilen 12/12/2019 tarihli ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ara kararın KALDIRILMASINA, 3-Davacı tarafın ihtiyati tedbir talebinin KABULÜ ile davalı …’nun 20/06/2019 tarihli Olağanütü Genel Kurulunda alınan 3 nolu kararın UYGULANMASININ TEDBİREN GERİ BIRAKILMASINA, HMK ‘nun 392/1. maddesi gereğince taktiren davacılardan 30.000,00 TL teminat alınmasına, tedbire ve teminata ilişkin işlemlerin ilk derece mahkemesince yapılmasına, 4–Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 83,50 TL başvuru harcı ile istinaf kanun yolu başvuru harcı 148,60 TL olmak üzere toplam 232,10 TL harcın davacı tarafça peşin olarak yatırılmış olan toplam 203,00 TL’ den mahsubu ile bakiye kalan 29,10 TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAT KAYDINA, 5-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf kanun yoluna başvuran davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 6-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek kararda dikkate alınmasına ve hükme bağlanmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 362/1.f bendi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.20/02/2020