Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2020/401 E. 2020/565 K. 27.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/401 Esas
KARAR NO : 2020/565
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/03/2018
NUMARASI : 2017/618 Esas, 2018/217 Karar
DAVANIN KONUSU: Ticari Şirket (Olağanüstü Genel Kurul İstemli)
KARAR TARİHİ: 27/02/2020
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı dava dilekçesinde özetle, 1989 yılından beri davalı kooperatifin üyesi olduğunu, kooperatife hiç bir borcu olmadığını, ana sözleşmeye göre teslim edilen yerlerin bir yıl içinde ferdileşmeye geçilerek hak sahiplerine teslimi gerektiğini, ancak sahip olduğu yerin teslim alındığı tarihten bu güne kadar teslim edilmediğini, bu hakkının kooperatif yönetim kurulu tarafından bilinçli olarak engellendiğini, kooperatifin gelirleri ve harcamaları ile ilgili hiç bir bilgi verilmediğini, …. adlı şahsın kooperatif banka hesabından 170.000,00 TL ve yine aynı gün 85.000,00 TL çektiğini, ancak bu paranın nereye harcandığı konusunda cevap verilmediğini, herhangi bir makbuz, fatura gösterilmediğini, kirasını ödemeyen kooperatifi zarara sokan … hakkında herhangi bir işlem yapılıp yapılmadığı hususunda bilgi verilediğini, koperatif yönetiminin kiracılarla nasıl bir sözleşme yapıldığının kaça kiraya verildiğinin bilinmediğini, bununla ilgili bilgi alma ve inceleme isteğinin red edildiğini belirterek, TTK.437-438-553 maddelerine uygun olarak işlem yapılmasını, kooperatif bilanço, kar/zarar, alış-satış faturalarının , diğer evraklarının , banka hesap hareketlerinin ve bunların karşılıklarının belirlenmesi için bağımsız denetleme kurumunun görevlendirilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacının dilekçesinin tam olarak anlaşılamadığını, huzurdaki davanın bilgi edinme davasımı, özel denetçi davası mı, genel kurul iptali davası mı yoksa sorumluluk davası mı olduğunun anlaşılamadığını, davacının dava dilekçesindeki talep sonucunun açık olmadığını, davacının her genel kurul toplantısı esnasında ve sonrasında ortaklık haklarını kötüye kullanarak davalı müvekkilin işleyişine ket vurma gayreti gösterdiğini, davacı tarafından bir çok davalar açıldığını ve bu davaların tümünün rededildiğini, kooperatifin yıllık çalışma raporu ile bilançonun genel kurulun yıllık toplantısıdan 15 gün öncesinden itibaren kooperatif merkezinde incelemeye hazır tutulduğunu, bu hususun genel kurul çağrı kağıdında ifade edildiğini, ancak davacı tarafça incelenmediğini, toplantı tutanağında derç edilen herhangi bir soru, beyan ya da muhalefet şerhi bulunmadığını, davacının gündem maddelerine geçildikten sonra teklifte bulunduğunu, kanunda aranan şartın oluşmadığını, davacı tarafın iddialarının tümünün hukuki dayanaktan yoksun olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi, TTK’nun 437/5. ve 438 maddeleri gereğince ilgili şirkete özel denetçi tayinine karar vermiştir.İlk derece mahkemesi kararı üzerine davalı kooperatif, 26/07/2018 tarihli kanun yararına temyiz istemli dilekçesi ile Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğüne müraacat etmiş, Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü 28/02/2019 tarihli karar ile, İlk derece mahkemesinin kararına karşı kanun yararına temyiz yoluna başvurulması mümkün bulunmadığından reddine karar verilmiştir. Bu karar üzerine davalı vekili, 02/05/2019 tarihli dilekçesi ile yeniden kanun yararına temyiz istemini yazılı bir şekilde ibraz etmiş, dosya Adalet Bakanlığı’na gönderilmiş, Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü 25/09/2019 tarihli yazısı ile daha önce 28/02/2019 tarihli cevaba eklenecek bir husus bulunmadığından dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermiştir. İlk derece mahkemesi 15/10/2019 tarihli ek kararı ile denetçi raporunun uyap ortamına aktarıldığı belirtildikten sonra bu raporun uyap ortamından silinerek rapor aslının yazı işleri müdürlüğü kasasında saklanmasına karar vermiştir. Bu karar gereğince mahkeme başkanınca bilgi işlem müdürlüğüne müzekkere yazılmış, bahsi geçen rapor uyap ortamından silinmiştir.Davacı 28/11/2019 tarihli dilekçesinde, davalı taraf vekilinin, mahkemece atanan özel denetçi raporuna karşı yaptığı itiraz dilekçesinin tarafına verilmesini talep etmiştir.Bu dilekçe, uyap ortamına istinaf dilekçesi olarak kayıt edilmiş ve aynı tarihli istinaf başvuru harcı ile istinaf karar harcı alınmış, daha sonra dosya 30/01/2020 tarihinde dairemize gönderilmiştir.Davacı, davalı kooperatifin yapılan genel kurul toplantısında taleplerinin reddedildiğini belirterek davalı kooperatife özel denetçi atanmasını talep etmiştir. İlk derece mahkemesi, davacının özel denetçi tayin isteminin kabulüne karar vermiş ve kooperatife özel denetçi atamıştır. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunun 98. Maddesi gereğince, bu kanunda aksine açıklama olmayan hususlarda TTK.daki anonim şirketlere ait hükümler uygulanır.TTK’nın 438. Maddesi uyarınca, ”Her pay sahibi, pay sahipliği haklarını kullanılabilmesi için gerekli olduğu taktirde bilgi alma veya inceleme hakkı daha önce kullanılmışsa, belirli olayların özel bir denetimle açıklığa kavuşturulmasını, gündemde yer almasa bile genel kuruldan isteyebilir. ”TTK’nın 439/1. Maddesi uyarınca, ”Genel kurulun özel denetim istemini reddetmesi halinde, sermayenin en az onda birini, halka açık anonim şirketlerde yirmide birini oluşturan pay sahipleri üç ay içinde şirket merkezinin bulunduğu yer asliye ticaret mahkemesinden özel denetçi atanmasını talep edebilirler.” Aynı Kanun’un 440. maddesi uyarınca, “Mahkeme, şirketi ve istem sahiplerini dinledikten sonra karar verir. Mahkeme istemi yerinde görürse, istem çerçevesinde inceleme konusunu belirleyerek bir veya birden fazla bağımsız uzman görevlendirir. Mahkemenin kararı kesindir.”Davacının, özel denetçi tayini istemine yönelik talep ilk derece mahkemesince kabul edilmiş, bu karara karşı yukarıda izah edildiği gibi davalı taraf iki kez kanun yararına bozma isteminde bulunmuş, Adalet Bakanlığınca davalının talebinin reddine karar verilmiş, diğer bir ifade ile, kanun yararına bozma istemi yerinde görülmemiştir.Atanan özel denetçi raporunu ibraz ettikten sonra. Rapor uyap ortamına aktarılmış, ilk derece mahkemesince 15/12/2019 tarihli ek karar ile raporun uyap ortamında silinmesine ve mahkeme kasasında saklanmasına karar verilmiştir. Bu olaydan sonra davacı vekili 28/11/2019 tarihli dilekçesi ile, davalının özel denetçi raporuna karşı verdiği dilekçenin tarafına tebliğini istemiş, davacının bu talebi üzerine dosya dairemize gönderilmiştir.HMK’nın 341. ve devamı maddelerinde, ilk derece mahkemesi kararlarına karşı istinaf kanun yolu düzenlenmiş, ilk derece mahkemesi kararının nasıl bir dilekçe ile istenebileceği HMK’nın 342. Maddesinde açıkça belirtilmiştir. Davacının 28/11/2019 tarihli dilekçesi, ilk derece mahkemesine hitaben düzenlenmiş, dilekçe içerisinde ki talep tamamen ilk derece mahkemesine yöneliktir. Dilekçe içeriğinde, HMK’nın 341. Maddesinde belirtilen her hangi bir karara karşı istinaf iradesi söz konusu değildir. Dilekçede istinaf edilen herhangi bir ara karar veya esastan bir karar söz konusu değildir. Dilekçede davacının istinaf iradesi de söz konusu değildir. Davacının dilekçesine istinaden harç alınması, dilekçenin uyap ortamına istinaf dilekçesi olarak kaydı ve dosyanın dairemize gönderilmesi usul ve yasaya uygun olmamıştır.Ortada istinafa kabul bir karar bulunmadığı gibi istinaf iradesi de söz konusu olmadığından, HMK’nın 352/1ç fıkrası gereğince usulden reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacı tarafın istinaf başvurusun HMK’nın 352/1ç fıkrası gereğince USULDEN REDDİNE,2-İstinaf kanun yoluna başvuran tarafından yatırılan istinaf peşin harcının istek halinde istinaf kanun yoluna başvuran tarafa iadesine,3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına;4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davalı yararına istinaf vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,Dosya üzerinden yapılan ön inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341/2 bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.27/02/2020