Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2020/398 E. 2023/1023 K. 12.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/398 Esas
KARAR NO: 2023/1023
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 24/10/2019
NUMARASI: 2017/1124 Esas, 2019/994 Karar
DAVA: İTİRAZIN İPTALİ (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 12/10/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirketin kullanmakta olduğu ölçü aletlerinin periyodik muayenelerinin yapılması, düşüm ve damgalama işlemlerinin de gerçekleştirilmesi amacıyla davalı şirket ile anlaştığını, taraflar arasında zimni sözleşme kurularak ticari ilişkinin başladığını, davalı şirketin, bu işlemler için diğer davalı …-…’i yetkilendirdiğini, müvekkili şirket nezdindeki tüm iş ve işlemlerin bu davalı tarafından yapıldığını, alınan hizmet karşılığında düzenlenen faturaların bedellerinin yüksek olması sebebiyle müvekkili şirket hizmet aldığı yetkili şirketi değiştirdiğini, yapılan bu değişiklik akabinde davalılardan hizmet aldığı dönemde davalıların fazla tahsilat gerçekleştirdiği sonucuna ulaşıldığını, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından gerçekleştirilen teftişte hizmet bedeli haricinde 25.945,50 TL bedelin haksız ve hukuka aykırı olarak müvekkili şirkete fatura edildiğini, bu alacağın tahsili için başlatılan takibin itiraz üzerine durduğunu belirterek icra takibine karşı yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı … vekili cevap dilekçesinde; müvekkili şirketin tek ticari faaliyetinin ölçü aletleri muayenesi olduğunu, diğer davalı ile müvekkili arasında hiç bir bağ bulunmadığını, diğer davalı …’in, müvekkili şirkete başvurarak, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından ölçü aletlerinin bakım ve onarım konusunda aldığı yetkiye istinaden yetkili bayi olduğunu, davacı tarafın ölçüm aletlerinin tamir ve bakım işlerini yaptığını, söz konusu aletlerin tamiri sonrasında muayene ve mühürlenme işleminin yapılmasını talep ettiğini, ölçüm aletlerinin muayene işlemlerinin 2014 yılından itibaren özelleştirildiğini, diğer davalı …’in, yaklaşık 10 senedir davacıya ait ölçüm aletlerinin bakım ve onarımını yaptığı ve 2014 yılına kadar da muayene işlemlerini Bakanlığa bağlı il müdürlüklerine yaptırmakta olduğu bilgisinin taraflarınca öğrenildiğini, adı geçen davalının özelleşmeye kadar Bakanlık nezdinde, özelleşme sonrası ise müvekkili şirket nezdinde tamamlanması gereken iş ve işlemleri davacı adına takip ettiğini ve gerek bakım onarım işlemlerinin yapılması, gerekse muayene işlemlerini yaptırılması konularında davacı tarafa hizmet verdiğini, müvekkili şirketin, vermiş olduğu hizmet bedelini Bakanlıkça yayınlanan tarifeye uygun şekilde faturalandırdığını belirterek davanın reddi ile, davacının, %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini savunmuştur. Davalı …’in vefatı sebebiyle mirasçıları adına tebligat çıkarıldığı, vekilleri tarafından mirasçıların mirası reddettiğine ilişkin beyan dilekçesi ve ekinde mahkeme kararlarının sunulduğu, bunun üzerine davacı vekilinin, davalı … yönünden davayı takip etmek istemediklerini ve mirasçıları yönünden dosyanın işlemden kaldırılmasını talep ettiği görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: İlk derece mahkemesince; Davalı … mirasçıları yönünden dosyanın 29/11/2018 tarihli celsede işlemden kaldırıldığı ve yasal süre içinde yenilenmediği anlaşılmakla davalı miraşçıları …, …, … ve … yönünden HMK’nun 150/1-5 maddeleri uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği, kısa kararda mirasçılardan …’in sehven yazılmadığı anlaşılsa da kısa kararla gerekçeli karar arasında çelişki yaratmamak için gerekçeli kararda bu yönde düzeltme yapılmadığının belirtildiği, öte yandan davacı şirkete ait 14 adet tartı aletinin yapılan periyodik muayenesi sebebiyle faturaların … (…) tarafından düzenlendiği, tahsil edilen bedellerin Ölçü ve Ölçü Aletlerinden Alınacak Muayene ve Damgalama Ücret Yönetmeliğrnin 3. maddesinde belirlenen tarifelerin üstünde olduğu, tarifelere uygun tahsilat yapılması halinde 4.624,50 TL tahsil edilmesi gerekirken davacı tarafından …-… firmasına düzenlenen faturalar karşılığında 30.570,00 TL ödeme yapıldığı, davacı şirket kayıtlarında, ticari ilişkinin …-… firması ile yapıldığı, davalı şirket ile bir kaydının olmadığı, davalı şirketin de, diğer davalı …-… firması ile ticari ilişkisi olup davacı şirket ile bir kaydının olmadığı, davaya konu olan faturaların davalı şirket kayıtlarında toplam bedelinin 5.456,91 TL olduğu, bilirkişi tarafından yapılan hesaplamada da davacı şirket aletleri için verilen hizmet bedelinin 5.456,91 TL olduğunun belirlendiği, bu durumda davalı şirket tarafından fazladan bedel alınarak fatura düzenlenmediği, davalı şirket tarafından bedellerin de, diğer davalı …-… firmasından mevzuata uygun olarak tahsil edildiği ve fatura düzenlendiği, davalı …-… firması tarafından ise davacı şirkete düzenlenen faturaların mevzuata uygun olmadığı ve fazladan bedel tahsil edildiği, muayeneler davalı şirket tarafından yapılmış ise de davacı şirketin, davalı şirketten fatura almadığı ve …-… firması tarafından düzenlenen fatura bedellerini ödediği, bu nedenle işlemlerin …-… firması tarafından takip edilmesinin davacı şirketin kabulünde olduğu, davacı şirketin işlemler için bizzat davalı şirkete müracaat ederek işlemleri yaptırmadığının kanaatine varıldığı, davalı …-… firması ile davalı şirketin birlikte hareket ederek fazladan bedel tahsil ettikleri de ispatlanamadığından ve davalı şirketin usulüne uygun olarak tutulan ticari defterlerindeki fatura bedellerinin de mevzuata uygun olduğu belirtilerek davalı şirket yönünden davanın reddine, davalı şirketin tazminat isteminin ise koşulları oluşmadığından reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karar yasal süresinde davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; müvekkili şirketin ölçü aletlerinin periyodik muayenelerinin yapılması, düşüm ve damgalama gibi işlemler için davalı şirket ile anlaştığını, ticari ilişkiye konu faaliyetin ise ancak ve ancak Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından yetki verilen kişilerce yürütülebildiği dikkate alındığında bu yetkinin de davalı şirkete ait olduğunu, davalı şirketin de …-…’i kendilerine ait mühür ve imza kullanılacak şekilde yetki vererek faaliyetlerin yürütümü için müvekkili şirkete yönlendirdiğini, müvekkili şirketin de, tüm faaliyetlerin davalı şirketin izni ve muvafakati dahilinde yürütüldüğünün verdiği güven ile …-…’e ödeme yaptığını, her iki davalının müşterek ve müteselsil sorumluluğunun bulunduğunu, Bakanlık raporunda da, davalı şirketin, müvekkili şirketten menfaat sağlayarak 25.945,50 TL bedelden sorumlu olduğunun beyan edildiğini, ayrıca alınan bilirkişi raporu ile de 25.945,50 TL haksız kazanç elde edildiğinin tespit edildiğini, sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca işbu bedelin müvekkil şirkete iadesinin gerektiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir. Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde, istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava, ticari ilişki kapsamında fazladan tahsil edildiği belirtilen alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine karşı yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacının, davalılar hakkında İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında 25.945,50 TL asıl alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlattığı, davalıların takibe ve borca karşı itirazda bulunduğu, davacının ise İİK 67. maddesi gereğince bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde işbu itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmıştır. Bilirkişi heyeti tarafından sunulan 22/07/2019 tarihli raporda; davacı şirket tarafından incelemeye sunulan ticari defterlerin yasal süreler içinde ve usulüne uygun şekilde açılış ve kapanış onamalarının yapıldığı, davacının incelemeye konu 2014-2015 yılı ticari defterlerinde davalılardan sadece …-… ile ilişkisinin bulunduğu, bu davalı tarafından davacı şirkete düzenlenen faturaların ticari defterlerde kayıtlı olduğu, davacı şirketin, davalı …’den sorunlu olan faturalar dahil 2014 yılında toplam 12.348,70 TL tutarında ve 2015 yılında 32.591,60 TL tutarında hizmet satın aldığı ve tüm fatura bedellerinin tamamının ödendiği, davacının …-… firmasına borcunun bulunmadığı, davalı … Hizmetleri Ltd. Şti.’nin incelemeye sunulan ticari defterlerinin yasal süreler içinde ve usulüne uygun şekilde açılış ve kapanış onamalarının yapıldığı, davalı şirketin incelenen 2014 ve 2015 yılları ticari defterlerinde davalılardan sadece …-… ile ticari ilişkisinin bulunduğu ve kayıt altına alındığı, davacı şirket ile ticari deflerlerine yansıtılan bir kaydın bulunmadığı, davalı şirketin 2014 ve 2015 yıllarında diğer davalı …-… ile olan ticari ilişkisi sebebiyle birbirlerine borçlu ya da alacaklı olmadığının tespit edildiği, 2014 yılında davalı şirket tarafından diğer davalı …-…’e toplam 7 adet fatura ile 6.260,00 TL bedelinde fatura düzenlendiği, 2015 yılında ise genc davalı şirket tarafından 7 adet fatura ile toplam 7.729,71 TL tutarında fatura düzenlendiği, davalı şirket tarafından davacı şirketteki işlemler sebebiyle …-…’e 2014 yılında 1 adet 2015 yılında 3 adet fatura düzenlendiği, davacı şirketin, bünyesinde kullanmakta olduğu tartım ve ölçü aletlerinin periyodik muayene işlemlerinin gerçekleştirilmesinin davalı şirketten talep edildiği, davalı şirketten talep edilen işlemin ise, 28755 sayılı resmi gazetede yayınlanan yönetmeliğin “Yetkili muayene servisleri, yetkili oldukları tartı aletlerine ilişkin yapılan müracaatları yıl içerisinde sonuçlandırmak zorundadır. Yetkili muayene servisleri almış olduğu başvuruları kendisi veya yetkilendirdiği personel tarafından gerçekleştirmelidir. Alınan müracaatların bir bölümü veya tamamı başka bir yetkili muayene servisine devredilemez.” şeklindeki 17/1 maddesine aykırı olarak firma personeli olmayan davalı …-… firması çalışan … tarafından yapıldığı, periyodik muayene işlemlerini müteakip davalı şirketin mühür ve etiketlerinin de yine anılan kişi tarafından tartı aletlerine yapıştırıldığı, periyodik muayene işlemleri adı geçen kişi tarafından yapılmışsa da periyodik muayene işlemlerinin davalı şirket yetkili personeli … ve … tarafından gerçekleştrilmiş gibi muayene raporları düzenlendiği ve imza edildiği ve davalı şirketin, kendilerine ait mühür ve etiketleri yetkisi olmadığı halde …’e kullandırdığı kanaatine varıldığı, tarifelere uygun tahsilat yapılması halinde 4.624,50 TL tahsil edilmesi gerekirken davacı şirket tarafından, …-… firmasına, düzenlenen faturalar karşılığında 30.570,00 TL ödeme yapıldığı, ancak söz konusu işlemlerin ölçüm tarihinde ki tarife ve … tarafından verilen mezkur evrakın Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı İstanbul İl Müdürlüğü kayıtlarında yer almadığı ve evrakın sahte olduğu sonucuna ulaşıldığı, firma tarafından yapılan bu işlemler neticesinde toplam 25.945,50 TL haksız kazanç elde edildiğinin tespit edildiği bildirilmiştir. 3516 sayılı Ölçüler ve Ayar Kanununun “Muayeneler” başlıklı 9. maddesinde, ölçü ve ölçü aletlerinin; ilk muayene, periyodik muayene, ani muayene, şikayet muayenesi, stok muayenesine tabi tutulacağı ve bu muayenelerin usul ve esasları, kimler tarafından ne şekilde ve surette yapılacakları ve muayeneye tabi ölçü ve ölçü aletleri sahiplerinin veya bunları kullananların görev ve sorumlulukları ile tabi olacakları yasakların Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikte gösterileceği belirtilmiştir. 28755 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Tartı Aletleri Muayene Yönetmeliğin 17/1 maddesine göre, yetkili muayene servislerinin, yetkili oldukları tartı aletlerine ilişkin yapılan müracaatları yıl içerisinde sonuçlandırmak zorunda olduğu, almış olduğu başvuruları kendisinin gerçekleştirmesi gerektiği ve alınan müracaatların bir bölümü veya tamamının başka bir yetkili muayene servisine devredilemeyeceği anlaşılmaktadır. Aynı Yönetmeliğin 4/1-n bendinde teknik personel, yetkili muayene servisi adına sorumlu olduğu tartı aletlerinin periyodik ve stok muayenesi ile tamir sonrası ilk muayene ve damgalama işlemlerini yapan kişi olarak tanımlanmıştır. Somut olayda, davacı şirket, verilen hizmet sebebiyle fazladan tahsilat yapıldığından bahisle davalıların sorumlu olduğunu ileri sürmüş olup davalı şirket ise, faturaların tarifeye uygun olarak düzenlendiğini, fazladan tahsilat yapılmadığını ve diğer davalı ile hiçbir bağının bulunmadığını savunmaktadır. Mahkeme, gerekçesinde genel olarak ticari defterler üzerinde yapılan inceleme sonuçlarına dayanmış olup ayrıca …-… firması ile davalı şirketin birlikte hareket ederek fazladan bedel tahsil ettiklerinin de ispatlanamadığını belirtmiş ise de bu kabul somut olaya uygun düşmemektedir. Şöyle ki, eldeki davada itirazın iptaline konu takibin sebebi, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Rehberlik ve Teftiş Başkanlığının 2017/1 sayılı 22/02/2017 tarihli inceleme raporunda fazladan tahsil edildiği tespit edilen miktara ilişkin olup bu kapsamda davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları ileri sürülerek talepte bulunulmuştur.. Bu nedenle salt ticari defterler doğrultusunda bir kabule varılması mümkün değildir. Buna göre yapılan değerlendirmede, davacı şirket ile davalı … Hizmetleri Ltd. Şti. arasında davacıya ait ölçü aletlerinin muayene ve mühürleme işlemlerinin yapılması konusunda bir hizmet ilişkisinin bulunduğu sabit olup dosya kapsamına göre, …-… tarafından gerçekleştirilen muayene işlemlerinden sonra davalı … Hizmetleri Ltd. Şti.’ye ait mühür ve etiketlerin tartı aletlerine yapıştırıldığı, yine periyodik muayene işlemlerinin davalı şirket yetkili personelleri olan … ve … tarafından gerçekleştirilmiş gibi muayene raporlarının düzenlenerek imza edildiği dikkate alındığında her ne kadar aralarında hiçbir bağ bulunmadığı savunulsa da …-…’in, ilgili Yönetmelik hükmü uyarınca davalı … Ltd. Şti.’nin teknik personeli olarak hareket ettiğini ve buna göre de davalı … Hizmetleri Ltd. Şti.’nin, faturaları, tarife ile belirlenen ücretin üzerinde düzenleyen …-…’in eylemlerinden sorumlu olduğunu kabul etmek gerekir. Bu anlamda fazladan bedel tahsil edildiği ile ilgili, davalı şirketin, …-… firması ile birlikte hareket etiğinin ispatlanmasına da ihtiyaç yoktur. Bu nedenle Mahkemece, davalı … Hizmetleri Ltd. Şti.’ye karşı açılan davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Öte yandan, Mahkemece de sonradan fark edildiği üzere, verilen kısa kararda davalı … mirasçılarından … yönünden herhangi bir hüküm tesis edilmemesi hatalı olmuştur. Açıklanan sebeplerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden yargılama yapılmasına gerek olmadığından HMK’nın 353/1.b.2 bendi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden esas hakkında davalı … Ltd. Şti. yönünden davanın kabulüne dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere, 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/1124 Esas, 2019/994 Karar ve 24/10/2019 tarihli kararının HMK 353/1b-2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, 3-a)Davalı … mirasçıları yönünden dosyanın 29/11/2018 tarihli celsede işlemden kaldırıldığı ve yasal süre içinde yenilenmediği anlaşılmakla davalı miraşçıları …, …, …, … ve … yönünden HMK 150/1-5 maddeleri uyarınca DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA, b)Davalı … Hizmetleri Ltd. Şti. yönünden açılan davanın KABULÜ ile, davalının İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına vaki itirazının İPTALİ ile, takibin DEVAMINA, c)Hüküm tarihinde yürürlükte bulanan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 1.772,34 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 313,36 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.458,98 TL harcın davalı …nden tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, d)Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. gereğince taktir olunan 17.900,00 TL vekalet ücretinin davalı …nden alınarak davacıya VERİLMESİNE, e)Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 31,40 TL başvurma harcı ve 313,36 TL peşin harç ile 1.630,20 TL yapılan yargılama giderleri olmak üzere toplam 1.974,96 TL’nin davalı …nden alınarak davacıya VERİLMESİNE, f)Davalı tarafından yargılama gideri yapılmadığından bu konu hakkında karar verilmesine YER OLMADIĞINA,
İstinaf Giderleri Yönünden; 4-Hüküm tarihinde yürürlükte bulanan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 269,85 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 225,45 TL harcın davalı …nden tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, 5-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 44,40 TL istinaf karar harcı ile 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvuru harcı ile 107,50 TL istinaf yargılama gideri olmak üzere toplam 273,20 TL yargılama giderinin davalı …nden alınarak davacıya VERİLMESİNE, 6-Karar kesinleştiğinde HMK’nun 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının taraflara İADESİNE, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b/2 bendi ile aynı yasanın 362/1-a bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.12/10/2023