Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2020/35 E. 2023/889 K. 21.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/35 Esas
KARAR NO: 2023/889
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/10/2019
NUMARASI: 2017/693 Esas, 2019/896 Karar
DAVA: ALACAK (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 21/09/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; Davalı … San. Tic. Ltd. Şti.’nin işyerinde 22/11/2016 tarihinde çıkan yangın sebebi ile müvekkili … sigorta A.Ş. tarafından 8 farklı yangın poliçesi ile sigorta edilen 8 işyerinin hasar gördüğünü, bu hasarların 679.064,78-TL ödenerek giderilmiş olduğunu, itfaiye raporundan anlaşılacağı üzere yangının davalı … Şirketine ait işyerinden kaynaklandığını, bu bakımdan müvekkilinin sigortalılarına ödediği hasar tazminatından sorumlu olduğunu, diğer davalı … Sigorta A.Ş.’nin ise davalı … Ltd. Şti.’nin sorumluluk sigortacısı olması nedeni ile teminat limitleri dahilinde meydana gelen tüm hasarlardan sorumlu olduğunu, açıklanan sebepler nedeni ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 679.054,78-TL tutarın, ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … San. Tic. Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesi ile; BK 49 maddede düzenlenen haksız fiil sorumluluğunun hukuki değerlendirmesinin yapılması gerektiğini, dava konusu yangının müvekkili davalıya ait işyerinde olmadığının tespit edildiğini, bu yönde HMK 293 madde kapsamında uzman görüşü alındığını, 20/12/2016 tarihli raporda havalandırma bacasına ait motorda herhangi bir nedenle meydana gelen kısa devre sonucu oluşan kıvılcım nedeni ile yangının çıkmasının söz konusu olmadığının belirtildiğini, yangının çıkış nedeninin yan alanda depolanan yanıcı ve parlayıcı maddelerin üzerine sigara izmariti veya yanar haldeki bir maddenin atılmasının sebep olduğunu, itfaiye raporuna katılmanın mümkün olmadığını, kamera görüntülerinde de yangının işletme dışında başladığının görüldüğünü, yangının meydana geldiği alanın ortak kullanım alanı olmasına rağmen, site temizlikçileri tarafından toplanan kağıt, boş boya ve yağ tenekeleri, plastik malzemeler gibi hurdacıya satılacak malzemelerin toplanması için kullanıldığı ve üstünün açık olduğu, her iki tarafından da kilitli olduğunu, ayrıca talep edilen hasar miktarlarına da itiraz ettiklerini, zira hasar gördüğü söylenen emtianın fatura örneklerinin ibraz edilmediğini, belirtilen nedenlerle müvekkili firmanın kusur ve sorumluluğunun olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … Sigorta A.Ş. Vekili cevap dilekçesi ile; davalı …’ın … nolu poliçe ile 05/01/2016-05/01/2017 tarihleri arasında kapsamlı işyeri sigorta poliçesi ile sigorta teminatı kapsamına alındığını, mezkur poliçe uyarınca mali mesuliyet teminatının 82.500,00-TL ile sınırlı olduğunu, davalı şirketin kusurunun tespit edilmesi halinde müvekkilinin ancak bu limit ile sorumlu olabileceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemesince; İlk derece mahkemesince aldırılan bilirkişi raporu bilimsel, denetime elverişli ve kanaat oluşturmaya yeterli kabul edilerek, tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda davalı … LTd. Şti.’nin yangının meydana gelmesinde kusurunun bulunmadığı tespit edildiğinden TBK 49 maddesi uyarınca hasardan dolayı sorumlu olmadığı ve buna bağlı olarak davalı sigorta şirketinin de davacıya karşı sorumluluğunun bulunmadığı kanaatine varılmakla davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karar yasal süresinde davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; Mahkemece alınan bilirkişi raporu ile yangının çıkmasında, davalı işyerinin kusurunun bulunmadığı, dolayısıyla sigortacı olan diğer davalı şirketin de sorumlu olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinin yerinde olmadığını, olay anını içeren , itfaiye görevlileri tarafından düzenlenen yangın raporunda, yangının davalı … ait işyerinde çıktığının açıklıkla ifade edildiğini, bu rapora itibar edilerek davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini iddia ederek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava, yangın Sigorta poliçesi gereği sigortalısına ödeme yapan davacının ödediği bedelin, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1472. maddesine göre, zarardan sorumlu olduğu iddia olunan davalılardan rücuen tahsili istemine ilişkindir. T.T.K.’nun “Halefiyet” başlığı altındaki 1472. maddesinde “Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder.” hükmüne yer verilmiştir. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 22.03.1944 tarihli 37 Esas ve 9 Karar sayılı kararında bu husus “sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak, sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” şeklinde vurgulanmaktadır. Dosya kapsamından, davacı sigorta şirketi ile dava dışı sigortalı arasında yangın Sigorta Poliçesi “ düzenlendiği, 22.11.2016 tarihinde meydana gelen yangın neticesinde sigortalı iş yerlerinde de maddi hasar meydana geldiği, hasar bedelini ödeyen davacı sigorta şirketinin halefiyet ilkesi gereğince iş bu davayı açtığı anlaşılmıştır. İstanbul Avrupa Yakası itfaiye Müdürlüğünce düzenlenen 27.11.2016 tarihli yangın raporunda; elde edilen bulgular ve teknik inceleme kayıtlarının incelemesinden anlaşılacağı üzere yangının itfaiyeye ihbarından önce 20-25 dakika kadar fark edilemediği, görüldüğü anda kendileri tarafından müdahale edilmeye çalışılsa da yangının kontrol altına alınamadığı, geniş alanda hızla yayıldığı kanaatinin hasıl olduğu, çıkış noktası olarak yangının 7 kattan müteşekkil … Sanayi Sitesinin … zemin … cephesi …-… nolu … imalathanesi olarak faaliyet gösteren iş yerinin saç havalandırma bacasının içerisinde zamanla birikmiş plastik tozların çalışan fan motorunda her hangi bir nedenle oluşan kısa devre ark sonucu baca içerisine biriken plastik tozların tutuşmasıyla yanma olayının başladığı, düşen kıvılcımların (eriyik) alt tarafta biriktirilen atık kağıt, karton parçaları ve çöp atıklarını tutuşturmasıyla yangının geliştiği 231-219 sayılı iş yerinin cam kenarı ve iş yeri dahilinde depolanmış olan plastik hammaddelere (termo granül) ,üretimde kullanılan stok yağlara sirayet ettiği ve gelişerek iş yeri dahilinde site içi ulaşım yolları üzerinde bulunan araçları tutuşturarak koridorda istiflenmiş malların yanması ile katta bulunan diğer iş yerlerine , site sahanlığı servis merdiveninin baca vazifesi görmesi sonucunda üst karttaki iş yerlerine akabinde teras kat otoparkında bulunan diğer araçlara sirayet ettiği kanaatine varıldığı yönünde görüş ve tespitte bulunulmuştur. Kolluk tarafında düzenlenen Olay yeri inceleme raporunda ise yangının … Zemin katta bulunan … İş yerinin ön kısmında başladığı, içerde bulunan kimyasal maddelerin tutuşmasıyla diğer bölümlere sirayet ettiğinin öğrenildiği, site idari işler sorumlusundan alınan bilgiye göre yangının …zemin katta bulunan davalı iş yeri bölgesinden başladığı tespiti yer almaktadır. İlk derece mahkemesince, aynı yangın olayı ile ilgili İstanbul 18. ATM’nin 2017/225, İstanbul 16. ATM’nin 2018/127, İstanbul 14. ATM’nin 2019/6, İstanbul 10. ATM’nin 2017/1140, İstanbul 14. ATM’nin 2018/296, İstanbul 14. ATM’nin 2018/211, İstanbul 5. ATM’nin 2017/823, İstanbul 14. AHM’nin 2017/60 esas sayılı davalarının yargılaması aşamasında alınan bilirkişi raporları ve uzman görüşleri ve tüm dosya kapsamına tüm belge ve bilgiler değerlendirilmek suretiyle 02/07/2019 tarihli bilirkişi raporu alınmış olup, bilirkişi kurulu; ” Yangının , davalı … şirketine ait havalandırma bacasının elektrik motorundan çıkan kıvılcım sonucu başlaması teknik olarak çok zor bir ihtimaldir zira elektrik motoru ile fan pervanesi arasında kayış kasnak sistemi bulunmaktadır. Motordan çıkan kıvılcımın kayış kasnak bölümünü aşarak havalandırma kanalına girmesi ve plastik hammadde ile termo granül tozlarını eritmesi mümkünse de çok zor bir ihtimaldir. Zira elektrik motorunun da kendi muhafaza sacı vardır. Ayrıca elektrik motorunun aşırı ısınabilmesi için motorun döngüsünü engelleyen bir zorlama olması gerekir oysa motor sadece fan pervanesini çevirdiği için ilave bir yüke muhatap olması da mümkün değildir. Dava dosyasındaki fotoğraflar incelendiğinde elektrik motoru ve fan pervanesinin saç muhafaza altında olduğu ve sıvı eriyiklerin aşağı damlamasının çok düşük bir ihtimal olduğu değerlendirilmektedir. Zira eriyen plastik ve granül tozlarının saç muhafaza üzerinde zift şeklinde lekelenme izleri bırakmış olması gerekir. Oysa dava dosyasında bu tür bir delile rastlanmamıştır. Kira sözleşmesi 11/09/2015 tarihinde yapılmış yangın 22/11/2016 tarihinde çıkmıştır. Yaklaşık 13 ay içinde baca içerisinde bu denli plastik tozu birikmesi çok zor bir ihtimaldir. Elektrik motoru ısınınca önce motorun içindeki termik röle devreye girecek ve motor duracak bu devreye girmez ise…elektrik panosundan aşırı akım çekildiği için sigorta atacak ve motor yine duracak bu da devreye girmez ise..motor içindeki bakır sargılar yanacaktır. Kıvılcım atma olayı çok nadir olarak motorun ilk çalıştığı anda demeraj akımı denilen, ilk hareketinde meydana gelir. Çalışma mesaisinin 08:30’da başladığı, yangının saat 10:14 civarı yaşandığı düşünüldüğünde motorun bu saatte ilk hareketi yapmasını gerektirecek bir durumun olmadığı dolayısıyla yangının çıkmasında davalı … Şirketine herhangi bir kusur atfetmenin mümkün olmayacağı kanaatine vardıklarını,” bildirmişlerdir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davalıya kusur atfının tereddüte yer vermeyecek şekilde teknik olarak açıklandığı, yangının davalının kullanımındaki havalandırma bacasından çıkmadığı belirtilerek davanın reddine dair karar ihdas olunmuştur. Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, davaya konu yangının çıkış yeri ile davalının ilişkili olmadığı yönündeki hükme esas alınan bilir kişi raporunun ve diğer delillerin doya kapsamına uygun olması, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1-b.1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerektiğine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/693 Esas, 2019/896 Karar 10/10/2019 tarihli kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1.b-1 bendi gereğince esastan REDDİNE, 2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulanan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 269,85 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 44,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 225,45-TL harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına, 3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 361/1. fıkrası uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay nezdinde Temyiz Kanun Yolu Açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.21/09/2023