Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2020/311 E. 2023/1005 K. 12.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/311 Esas
KARAR NO: 2023/1005
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/09/2019
NUMARASI: 2018/152 Esas, 2019/788 Karar
DAVA: İTİRAZIN İPTALİ (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 12/10/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, davalı firma ile müvekkili şirket arasında bağımsız danışmanlık sözleşmesi imzalandığını, bu kapsamda müvekkilinin davalıya hizmet vermeye başladığını, hizmeti karşılığında Temmuz ve Ağustos 2017 aylarına ait ücretini davalı firmadan kestiği fatura karşılığında tahsil ettiğini, bu tarihten sonra, müvekkili firma tarafından verdiği hizmetler karşılığı olarak Eylül ve Ekim aylarına istinaden kesmiş olduğu fatura bedellerini davalı firmadan tahsil edemediğini, Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosya ile icra takibi başlatıldığını, icra takibine davalı tarafından haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edildiğini, yapılan bu haksız itirazın iptal edilerek, davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde, davacı tarafla aralarında bağımsız danışmanlık sözleşmesinin akdedildiğini, ancak davacının sözleşmenin edimlerinin hiç birini yerine getirmediğinden dolayı Eylül ve Ekim aylarına ilişkin olarak hizmet bedelinin ödenmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, taraflar arasında akdedilen mutabakat metni incelendiğinde; Kasım 2017 dönemine ilişkin 1 adet fatura -9.300 TL+KDV =10.974,00 TL olarak imza altına alındığı, davalı tarafın mutabakat mektubunu inkar etmediği bu hali ile kabullerinde olduğunun değerlendirildiği, davalının ticari defter ve belgelerini incelemeye ibraz etmediği , davacının ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan inceleme neticesinde faturaya dayalı alacağın 31.742,00 TL olarak belirlendiği ancak bu tutarın yalnızca davacının defterleri incelenerek hesap edildiği, taraflar arasında akdedilen mutabakat metninin, Eylül ayına istinaden düzenlenen … sıra nolu 05.10.2017 düzenleme tarihli 10.974,00 TL tutarlı faturaya ilişkin olduğu kabul edilerek, davacının, bu tutar üzerinden davasının kabulüne, fazlaya ilişkin istemin ise ispat edilemediği gerekçesi ile reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:Mahkeme kararının davacıya 04/12/2019 tarihinde tebliğ edildiği, istinafın yasal 2 haftalık süre içerisinde yapıldığı, davalı tarafından 30/12/2019 tarihli dilekçe ile katılma yoluyla süresinde istinafa başvurulduğu, taraflarca harcın tamamlandığı anlaşılmıştır.Davacı vekili istinaf dilekçesinde; Davalı ile müvekkil firma arasında davalı vekilince de ikrar olunan 05.07.2017 tarihinde ” Bağımsız Danışmanlık Sözleşmesi ” imzalandığını, bu sözleşmenin 2. Maddesi uyarınca sözleşmenin süresinin 18 ay olarak kararlaştırıldığını, 1.1. Maddesine göre de bu süre içerisinde, müvekkil firma, davalı firmaya, … aracılığıyla, Amerika Birleşik Devletleri’nin Las Vegas şehrinde Kasım 2018 ayında gerçekleştirecek olduğu fuar organizasyonuna istinaden, satış, tanıtım organizasyonu kurulması ve koordinasyonu ile aynı proje için iş geliştirme desteği vermeyi kabul ve taahhüt ettiğini, bu maddenin devamında ise dava dışı …, müvekkil davacı firma adına, 02.10.2017 tarihinden itibaren her hafta minimum 1 iş gününü fiziksel olarak ofiste geçirmeyi kabul ve taahhüt ettiğini, hatta Eylül ayından itibaren … davalı firmanın ofisinde haftada bir gün çalışmaya başladığını, müvekkil firma tarafından verilecek bu hizmetin karşılığında ise davalı firma tarafından müvekkil firmaya, Temmuz, Ağustos ve Eylül 2017 aylarında aylık 9.000,00 TL. + KDV. (dokuzbinTürk Lirası), Ekim 2017 tarihinden itibaren ise aylık 17.000,00 TL. + KDV (onyedibinTürkLirası) ödeneceğinin kabul ve taahhüt edildiğini, sözleşmenin ” Fesih” başlıklı 9. Maddesinde ise, taraflar, aralarında akdettikleri sözleşmenin fesih şartlarını düzenlediklerini, bu maddeye göre, davalı firma, 30 Ekim 2017 tarihine kadar, sözleşmeyi Kasım 2018’de düzenlenecek olan fuar organizasyonunu iptal etmesi nedeniyle fesh etmesi halinde, bu tarihe kadar olan faturayı 5 iş günü içerisinde ödemeyi, bu tarihten sonra yapılacak fesih beyanlarında ise müvekkil firmaya fesih beyanında bulunduğu ay ile birlikte 3 aylık daha ekstra ücret ödemesi yapmayı kabul ve taahhüt ettiğini, ödemelerini yapmayan davalı firma tarafından, sözleşmede belirtilen hükümlerin aksine, yazılı olarak yapılması gereken fesih bildiriminin, müvekkil firmaya yazılı olarak yapılmamış, 8 Kasım 2017 tarihinde, … şirket mailinden müvekkil firma çalışanı …’e sözleşmeye aykırı bir şekilde bildirildiği, bu durumun bir an davalı firmanın sözleşmeyi fesh ettiği yönünde irade bildirimi olarak kabul edilmesi halinde dahi taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 9. maddesine göre, fesih tarihinden önce verilen hizmetler karşılığı olan ve icra takibine konu olan eylül ayına ilişkin 05.10.2017 tarih ve 10.974,00 TL tutarında fatura ile 29.12.2017 tarih ve 20.768,00 TL tutarındaki faturalar ile birlikte 3 aylık ekstra ücretin davalı firma tarafından müvekkil firmaya ödenmesi gerektiğini, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin varlığı taraflar arasında kabul edilmişken, yerel mahkeme tarafından sözleşme hükümleri yorumlanmayarak, ispat külfetinin müvekkil firmaya yüklenmesi suretiyle davanın kısmen kabul edilmesinin hukuka aykırı olduğu iddia edilerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın tamamının kabulünü talep ve istinaf etmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davacı tarafça sözleşmedeki edimlerin yerine getirildiğinin ispatlanamaması, ayrıca davacı şirketin sözleşme hükümlerinde açıkça belirtilen gizlilik ve rekabet etmeme yükümlülüğünü ihlal etmesine karşın davanın kısmen kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığını beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak hukuka aykırı davanın tümden reddine karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.Taraflar arasında tartışmasız olan davalı şirket ile davacı şirket ve çalışanı olduğu iddia edilen … arasında düzenlenen 05.07.2017 tarihli “Bağımsız Danışmanlık Sözleşmesi” dosyaya sunulmamıştır. Ancak, davalı, dava konusu sözleşmeyi kabul ettiği gibi, davacı tarafça belirtilen sözleşme hükümlerine, aylık ücretlere karşı çıkmamış, sadece Eylül ve Ekim ayları için sözleşme gereği hizmetlerin hiç verilmediğini savunarak, bu aylara ilişkin fatura bedellerinden sorumlu olmadığını savunmuştur. Dolayısıyla taraflar arasındaki ihtilaf, tartışmasız olan sözleşme kapsamında, Eylül ve Ekim aylarına ilişkin davacının sözleşme gereği danışmanlık hizmetine ilişkin edimlerini yerine getirip getirmediği dolayısıyla bu aylara ilişkin fatura bedellerinden davalının sorumluluğunun bulunup bulunmadığı hususlarındadır. Davacı vekilince 18/04/2018 tarihli cevap dilekçesine ek olarak verilen ayrı bir dilekçe ekinin altında davalı şirket kaşesi ve imza içeren 9.300-TL + KDV tutarlı mutabakat belgesi sunulmuş olup, 09/09/2019 tarihli 5 nolu oturumda mutabakat mektubu hususunda davalı vekilinden diyecekleri sorulmuş olup, davalı vekili bu belgeden habersiz olduğunu, müvekkiline sorup beyanda bulunmak üzere süre istediğini beyan etmiş ve kendisine beyanda bulunmak üzere süre verilmiş olmasına karşın, beyanda bulunulmamıştır.Mahkemece ticari defter ve kayıtlarının ibrazı istenilmiş, davalı taraf yapılan tebligata rağmen ticari defter ve kayıtlarını sunmamış, davacı tarafça sunulan ticari defter ve kayıtlar ve dosya kapsamı da gözetilerek 13/12/2018 tarihli rapor alınmış olup, bilirkişi raporunda davacı ticari defter ve kayıtlarının usule uygun olarak tutulduğu, sahibi lehine delil niteliğinde olduğu, ancak nihai kararın mahkemeye ait bulunduğu, dava konusu 4 adet 53.708-TL tutarlı fatura kaydına karşın davalı ödemesinin 21.948-TL olduğu, 10/10/2017 tarihli 10.974-TL tutarlı fatura ile 30/12/2017 tarihli 20.786-TL tutarlı fatura bedellerinin ödenmediği, bakiye borcun 31.742-TL olarak görüldüğünü bildirmiştir. Davacı vekili beyanlarında, 30/12/2017 tarihli 20.786-TL tutarlı faturanın davalı tarafça iade edildiğini bildirmiştir. Yukarıda açıklandığı üzere, taraflar arasında tartışmasız olan sözleşme gereğince alacak talep edilen 9 ve 10. Aylara ilişkin hizmetin eksiksiz olarak verildiğinin ispat yükü davacıya ait olup, kesilen ve iade edilen 10. Aya ilişkin 20.786-TL tutarında faturanın davacı kayıtlarında yer alması dışında, faturaya ilişkin hizmetin verildiğini gösteren bir delil sunulmadığı, ancak, dosyaya sunulan ve davalı tarafça bilgi sahibi olunmasına ve beyan için süre istenilmesine rağmen beyanda bulunulmayarak karşı çıkılmayan, davalının kaşesini ve altında imzayı içeren mutabakat belgesi gereğince ,davalının , davacı defterlerinde yer alan Eylül ayına ait KDV dahil 10.974- TL tutarlı fatura bedelinden sorumlu olduğu anlaşılmakla, bu hususları kapsayan mahkeme gerekçesi ve sonuç kararında bir hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, yerinde görülmeyen her iki tarafın istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM ; Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,1-Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/152 Esas, 2019/788 Karar ve 16/09/2019 tarihli kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan taraf vekillerinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-/b/1. bendi gereğince ayrı ayrı esastan REDDİNE,2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 269,85 TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 355,00 TL harçtan mahsubu ile bakiye 85,15 TL harcın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacı İADESİNE, 3-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 269,85 TL harçtan davalı tarafından peşin olarak yatırılan 187,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 82,45 TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,4-Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde BIRAKILMASINA,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 362/1-a bendi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.12/10/2023