Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2020/307 E. 2020/1135 K. 23.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/307 Esas
KARAR NO : 2020/1135
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/789 Esas
KARAR NO : 2019/964
KARAR TARİHİ: 31/10/2019
DAVA: ALACAK (Sigorta Poliçesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 23/06/2020
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA Davacı vekili dava delikçesinde özetle; müvekkiline ait davalı … tarafından sigortalanan ve davalı … işletme sahasında bulunan boş reefer koyneynerin işletme esnasında hasara uğradığını, kendilerine hasar ve zararın ödenmediğini belirterek şimdilik hasar bedeli olarak 10.000 USD ile koyteynıra verilen hasar nedeniyle kullanım dışı kalması sonucu mahrumiyet kiralama bedeli olarak 1.500,00 USD’nin 3095 s.k. 4/a maddesi gereği hasar tarihinden itibaren tahsil tarihindeki kur üzerinden faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep etmiştir.
CEVAP Davalılara dava dilekçesi tebliğ edilmeden, karar tarihinden önce davalı … San. Ve Tic. A.Ş. Vekili mahkemeye sunmuş olduğu usulüne uygun vekaletname ve beyan dilekçesi ile; davadan Uyap üzerinden haberdar oldukları, düzenlenmiş usulüne uygun vekaletnameye istinaden davalı vekili sıfatıyla davayı takip edeceklerini, dava dilekçesinin kendilerine tebliğ edilmesini, dava dilekçesi tebliğ edildikten sonra esasa ilişkin cevap dilekçesini sunacaklarını ancak davanın zorunlu arabulucuk kapsamında olduğunu, zorunlu arabuluculuk süreci işletilmediğinden dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece, taraflara dava dilekçesi tebliğ edilmeden dosya üzerinden 6102 Sayılı HMK’nın 114/2, 6102 Sayılı Kanunun 5/A maddesi gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Davalı … San. Ve Tic. A.Ş. Vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde, dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi doğru olmakla birlikte müvekkil lehine hükmedilen vekalet ücretinin hatalı hesaplandığını, dava değeri 66.700,00 TL olup hükmedilmesi gereken vekalet ücretinin 2.725,00 TL değil 7.687,00 TL olduğunu, ayrıca müvekkilinin yargılama masrafı yaptığını, yapılan masrafların davacıdan tahsiline yönelik hüküm kurulmamış olması hatalı olduğunu belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını talepleri doğrultusunda yeniden hüküm kurulmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava, Dava, “ Liman ve Terminal İşletmecisi Sorumluluk Sigorta Poliçesi “ kapsamında hasar bedelinin tahsili istemine ilişkindir.19/12/2018 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan 7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkındaki Kanun’un 20. maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesine ek düzenleme getiren 5/A maddesi ile “Dava şartı olarak arabuluculuk” başlığı ile “(1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.(2) Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir. “ hükmü getirilmiştir.6325 sayılı HUAK’na “Dava Şartı Olarak Arabuluculuk” başlığı ile 18/A maddesi eklenmiş olup, 6325 sayılı HUAK’nın 18/A maddesinin 2. fıkrasında; “Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” düzenlemesi bulunmaktadır.Bu düzenlemelere göre 01/01/2019 tarihinden sonra konusu bir miktar paranın ödenmesi talebi ile açılan ticari davalarda dava açılmadan önce uyuşmazlıkla ilgili arabulucuya başvurup anlaşılamaması halinde son tutanağın aslının veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğinin dava dilekçesine eklenmesi zorunludur. Arabulucuya başvurulmadan doğrudan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilecektir. Ticari dava ile ilgili düzenleme ise TKK’nun 4. maddesinde yapılmıştır. Ayrıca bazı özel kanunlarda da ticari dava kavramına yer verilmiştir. (Örneğin; 6136 sayılı Kooperatifler kanunu md. 99). TTK’nun 4/1 maddesine göre her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları nispi ticari dava niteliğindedir. Ancak, TKK’nun 4/1 md. nin (a)-(f) bentlerinde sayılan mevzuat ile düzenlemelerde öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları da mutlak ticari dava olarak kabul edilir. 6102 sayılı TTK’nun 4/1 fk, (f) bendi ile yapılan düzenlemeye göre bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır…” hükmü gereğince işbu davalar yasa koyucu tarafından açıkça ticari dava olarak kabul edilmiştir. Somut olayda davaya konu uyuşmazlık, sigorta poliçesi kapsamında uğranılan zararın tazmini ilişkin olup TTK’nin 4/f maddesi gereğince ticari dava sayıldığından 6325 sayılı Kanun’un 18/A-2. maddesi gereğince söz konusu davalarda dava açılmadan önce arabulucuya başvurulması dava şartıdır. Davanın arabulucuya başvuru yapılmadan doğrudan açıldığı tüm dosya kapsamıyla sabittir. Bu nedenle, yukarıda yer verilen yasal mevzuat ve açıklamalara göre davacı tarafından, 6325 sayılı HUAK’nın 18/A, 2 fıkrasına göre dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmadığı anlaşılan ticari dava niteliğindeki uyuşmazlığa ilişkin olarak açılan tazminat davasının usulden reddine karar verilmesi yerindedir. Davalı istinaf dilekçesinde, müvekkil lehine dava değeri üzerinden nispi vekalet ücretine hükmedilmesini ve yapılan masrafları talep etmiş olup vekalet ücreti ve yargılama giderleri yönünden hüküm istinaf edilmiştir.Hüküm tarihinde yürürlükte bulunun AAÜT 7/2 maddesi “Davanın dinlenebilmesi için kanunlarda öngörülen ön şartın yerine getirilmemiş olması ve husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde, davanın görüldüğü mahkemeye göre Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçmemek üzere üçüncü kısımda yazılı avukatlık ücretine hükmolunur. ” şeklinde düzenlenmiş olmakla mahkemece, tarifede belirlenen ücrete göre vekalet ücretine hükmedilmiş olması ve dosya kapsamına göre davalı tarafça yapılmış bir yargılama gideri bulunmadığından yargılama gideri yönünden davalı lehine hüküm kurulmamış olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır.Yukarıda açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu, davalı vekilinin istinaf başvurusu yerinde olmadığı anlaşılmakla, HMK’nın 353/1-b.1 bendi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine dair karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;1-Dosya kapsamı ve delil durumuna göre İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan HMK’ nın 353/1.b.1 Maddesi gereğince davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan REDDİNE,2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 83,50 TL başvuru harcı 148,60 TL istinaf kanun yolu başvuru harcı ile toplam 232,10 TL harcın, davalı tarafından peşin yatırılan 165,70 TL harçtan mahsubu ile bakiye 66,40 TL harcın davalı …San. Ve Tic. A.Ş.’den tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,3-Davalı tarafın yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerine bırakılmasına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353 / 1-b/1 bendi ile aynı kanunun 362/1.a maddesi gereğince kesin olarak oybirliği ile karar verildi.23/06/2020