Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2020/302 E. 2020/574 K. 27.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/302 Esas
KARAR NO: 2020/574
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
ESAS NO: 2019/119
ARA KARAR TARİHİ: 25/03/2019
DAVA: İTİRAZIN İPTALİ (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 27/02/2020
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili, 19/03/2019 tarihli dava dilekçesinde; müvekkili şirket ile davalı şirket arasındaki ticari ilişki sebebi ile müvekkili şirketin borçlu şirkete üstlenmiş olduğu yemek teslimini gerçekleştirdiğini, faturalar ve teslim tutanaklarının sunulduğunu, buna ilişkin olarak 31/01/2019 tarihli cari hesaba göre borçlu şirketin müvekkili şirkete 185.833,40 TL borcu bulunduğunu, alacağın ödenmemesi üzerine borçlu şirket aleyhine İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının icra takibine karşı kötü niyetli olarak itirazda bulunduğunu, ara buluculuk bürosuna yapılan başvurudan sonuç alınamadığını, müvekkili şirketin üstlendiği edimini yerine getirdiğini, itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu iddia ederek, borçlu şirketin mal kaçırma ihtimali olduğu gerekçesi ile öncelikle teminat karşılığında ihtiyati haciz kararı verilmesini ve icra takibine karşı yapılan itirazın iptali ile takibin devamına ve %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; davanın haksız olduğunu, taraflar arasındaki borç alacak ilişkisi ve tutarının muhakemeye muhtaç olduğunu, bu nedenle takibe itiraz edildiğini, ayrıca müvekkilinin piyasanın içinde bulunduğu zor şartlar altında bir takım sıkıntılar yaşadığını, davacıya olan bir kısım borcu çektiği maddi sıkıntılar nedeniyle ödeyemediğini, ödemelerini zamanında yapamadığını savunarak davanın reddi ile %20 oranında tazminata karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece, 25/03/2019 tarihli ara karar ile; talep konusunun yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle ihtiyati haciz isteminin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Ara karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf nedenleri olarak; ara kararın hukuka aykırı olduğunu, kaldırılması gerektiğini, İİK 257.maddede, ihtiyati haciz şartlarının belirtildiğini, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için ispatın gerekmediğini, yaklaşık ispat için delil sunulmasının yeterli olduğunu, yaklaşık ispatın dahi ihtiyati haciz kararının verilmesi için yeterli olmasına rağmen davalının borçlu olduğu dosyaya sunulan faturalar, teslim tutanakları, cari hesap gibi belgelerle somut bir şekilde sabit olmakla birlikte borcun ödenmemesinde ısrarcı olunması karşısında ihtiyati haciz şartlarının oluştuğunun açıkça ortada olduğunu iddia ederek, ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin kararın kaldırılmasına ve talepleri doğrultusunda ihtiyati haciz kararı verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Talep, İİK 265. maddesi gereğince ihtiyati haciz talebinin reddi kararının kaldırılması istemidir. 2004 sayılı İİK’nın 258/sonuncu fıkrasında ihtiyati haciz talebinin reddi halinde alacaklının istinaf yoluna başvurabileceği düzenlenmiştir. Davacı iş bu yasal düzenleme kapsamında, istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Dava dilekçesine ekli belgeler incelenmiş ve davacı şirket tarafından davalı şirket adına düzenlenmiş olan kahvaltı, öğle ve akşam yemeğini ihtiva eden 21/01/2019, 31/12/2018, 31/10/2018, 30/10/2018 tarihli birden fazla faturaların düzenlendiği, ayrıca 31/12/2018 tarihli yemek, kahvaltı, kumanya teslim tutanağı altında mutabık kalındığına dair tarafların kaşe ve imzaların kısmende paraflarının yer aldığı belge örneklerinin dosyaya ibraz edildiği, aynı şekilde 01/11/2018, 02/11/2018, 03/11/2018, 04/11/2018, 05/11/2018, 06/11/2018, 02/01/2019, 04/01/2019 vb şeklinde ayrıntılı teslim tutanaklarının düzenlendiği anlaşılmıştır. 2004 Sayılı İİK’nın 257 ve devamında ihtiyati haciz düzenlenmiştir. İhtiyati haciz şartları 257. Maddede, 258. Maddede ise ihtiyati haciz kararına yer verilmiştir. 258. Maddenin ilk fıkrasında alacaklının alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecbur olduğu ifade edilmiştir. Somut olay bu anlamda değerlendirildiğinde, dava dilekçesine ekli faturalar ve özellikle teslim tutanakları ve mutabakata dair belge örneklerinin bir bütün halinde değerlendirilmesi sonucunda, İİK 258. maddede yer verilen, kanaat getiren dellilerin gösterilmiş olduğunun kabulü ile ihtiyati haciz kararı verilmesi gerekirken, talebin yasada düzenlemesi olmayan gerekçeye binaen reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Diğer yandan ihtiyati haciz talebinin reddine dair ara karar, 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 297.maddede ki hususları ve ayrıca İİK’nın 260.maddesindeki hususları içerir nitelikte gerekçeye sahip değildir. Bu anlamda da mahkemenin gerekçeli ara kararının usul ve yasaya uygun olduğunun kabulü mümkün olmamıştır. Açıklanan nedenlerle, davacı tarafın, davalıdan alacağına dair yasada ifade edilen kanaat getiren delilleri dosyaya sunduğu, ihtiyati haciz talebinde kesin ispatın aranmayacağı hususları dikkate alınarak İİK 257 vd maddeleri gereğince, İhtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, talebin reddi ve red gerekçesi yerinde görülmemiştir. Ancak, söz konusu hata yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyeceğinden karar düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.Takdiren davacının istinaf başvurusunun kabulüne dair karar verilmesi gerekmekle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere: 1-Davacının istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/119 Esas sayılı derdest dosyasında verilen 25/03/219 tarihli ara kararın KALDIRILMASINA, 3-a) Davacının ihtiyati haciz talebinin İcra ve Kanunun 257/1. fıkrasına uygun görüldüğünden KABULÜNE, b)İcra ve Kanunun 259. maddesi uyarınca, İhtiyati haciz isteyen alacaklının hacizde haksız çıktığı takdirde borçlunun ve üçüncü şahsın bu yüzden uğrayabilecekleri muhtemel zarar ve ziyanlarını karşılamak üzere alacağın %15 oranında nakit veya kesin ve süresiz banka teminat mektubu ibraz olunduğunda davalı borçlunun, menkul, gayrimenkul Ve üçüncü şahıslarda olan hak ve alacaklarının borç tutarı ( 213.095,67 TL ) ile sınırlı olmak kaydıyla İcra ve İflas Kanunun 257. maddesi gereğince İHTİYATEN HACZİNE, c)İhtiyati haciz kararının teminatın ibrazından sonra İcra ve İflas Kanunun 261. maddesi gereğince yetkili İcra dairesince infazına, 4- Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 83,50 TL başvuru harcı İle istinaf kanun yolu başvuru harcı 148,60 TL olmak üzere toplam 232,10 TL harçtan davacının peşin olarak yatırmış olduğu 203,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 29,10 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, 5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 6-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin mahkemece verilecek esasa dair kararda değerlendirilmesine, 7-Dosyanın gerekli işlemlerin yerine getirilmesi için ilk derece mahkemesine gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/2 bendi ile aynı kanunun 362/1-f bendi ve İİK’nun 258/son fıkrası gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.27/02/2020