Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2020/294 E. 2023/1020 K. 12.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/294 Esas
KARAR NO: 2023/1020
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/10/2019
NUMARASI: 2017/1002 Esas, 2019/788 Karar
DAVA: ALACAK (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 12/10/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı ile akdedilen 23.01.2017 tarihli sözleşme gereği müvekkili şirket tarafından yapımı devam eden … İnşaat Projesinin tanıtımını içeren toplam 25.000 adet katalogun, davalıların portföyündeki müşterilere posta yolu ile dağıtımının yapılması konusunda mutabık kalındığını, her biri 18.000,00 TL çek ile toplam 90.000,00 TL olan sözleşme bedelinin ödendiğini, ancak davalı tarafından, taahhüt edilen hizmetin sunulmadığını, davalı şirket yetkilisi … tarafından gönderilen e-postada da bu kusurun kabul edildiğini, bunun yanında davalıların kendilerine ait olduğunu söyledikleri müşteri portföyünün de kendilerine ait olmadığının anlaşıldığını, daha sonra sözleşmenin karşılıklı feshedildiğini ve davalılar uhdesinde bulunan henüz dağıtımı yapılmamış 10.000 adet katalogun karşılıklı imzalanan tutanak karşılığında müvekkili şirkete iade edildiğini, davalı tarafından 11.000,00 TL ödeme yapılması talep edilmiş ise de bir gönderi 3,60 TL olduğundan 36.000,00 TL ödenmesi gerektiğini, keşide edilen ihtarnamelere rağmen davalının ödeme yapmadığını belirterek davanın kabulü ile, 36.000,00 TL’nin ihtarnamenin tebliğ edildiği 11/08/2017 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalılar vekili cevap dilekçesinde; taraflar arasında akdedilen 23/01/2017 tarihli sözleşmenin karşılıklı değil davacı tarafından tek taraflı feshedildiğini, müvekkili şirketin edimlerini eksiksiz olarak yerine getirdiğini, 15.000 adet katalogun sözleşmede belirtildiği şekilde gönderildiğini, davacı şirketin, katalogların gönderimi neticesinde, gönderilerin alındığı kişilerden beklediği dönüşü alamayınca müvekkili şirkette kusur aradığını, 25.000 adet katalog için 3,06 TL (KDV hariç) olan teklifin 15.000 adet katalog için 4,50 TL (KDV hariç) olacak şekilde güncellenerek geri kalan iadesi konusunda anlaşma zemini arandığını, ancak davacı şirketin buna yanaşmadığını, 14/12/2016 tarihli teklifte 10.000 adet için 6,50 TL, 25.000 adet için 4,50 TL teklif verilmesine karşın davacı tarafın sürekli çalışma yapılacağını söyleyerek iskonto talep etmesi üzerine fiyatın 3,06 TL’ye (KDV hariç) çekildiğini, davacı taraf gönderilmeyen 10.000 adet katalog için ihtarname ile 36.000,00 TL talep etmiş ise de taraflarınca çekilen ihtarname ile bunun mümkün olmadığının bildirildiğini, sözleşmenin davacı tarafından tek taraflı ve haksız olarak feshedildiğini, müvekkilinin bir kusurunun bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: İlk derece mahkemesince; taraflar arasında kesilen fatura verilen-alınan çekler nedeniyle bir ihtilaf söz konusu olmadığı, davacının dava dilekçesi ekindeki ihtarının (Beyoğlu … Noterliğinin 10/08/2017 tarih … Y.No) açık bir fesih iradesi içermediği, davalı şirketin, edimini tam ifa edememiş olması sebebiyle edimin ifa edilmeyen kısmı için bir iade istemini taşıdığı, iade edilen 10.000 adet katalogun bedelinin 36.000,00 TL’ye tekabül ettiği gerekçesiyle davanın kabulü ile, 36.000,00 TL’nin 13/08/2017 tarihinden itibaren işleyecek kısa vadeli avans faizi birlikte davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine dair karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:Karar yasal süresinde davalılar vekili tarafından istinaf edilmiştir.Davalılar vekili istinaf dilekçesinde; 25.000 adet kataloğun dağıtılması hususunda taraflar arasında yapılan anlaşma gereğince 3,60 TL birim fiyat üzerinden 90.000 TL karşılığında anlaşma sağlandığını, ancak müvekkili şirket tarafından davacıya yapılan fiyat teklifi incelendiğinde 10.000 adet katalog için 6.50 TL/adet, 25.000 adet katalog içinse 4.50 TL/adet üzerinden fiyat teklifi yapıldığını, daha sonrasında ise %32 oranında iskonto yapılarak 25.000 adet katolog için 3.60 TL/adet fiyatından anlaşma sağlandığını, müvekkili şirket tarafından davacıya yapılan fiyat teklifinde 10.000 adet katalog için farklı 25.000 adet katalog için farklı fiyatlandırma yapıldığını, bu sebeple dağıtımı yapılmış olan 15.000 adet katalog için de %32 oranında iskonto işletilerek 6,50 TL yerine 4,42 TL üzerinden fiyatlandırılarak müvekkil şirketin geri ödeme konusunda bu miktar esas alınarak ödeme yapması gerektiğini, dağıtılmayan 10.000 adet katalog için müvekkili şirketin iade etmesi gereken bedelin 9.000 TL (KDV hariç) olduğunu, davacı en başta 15.000 adet katalogun dağıtılması işi için teklif isteseydi ne kadar ödemek durumunda kalacak ise hesaplamanın buna göre yapılması gerektiğini, bu nedenle yerel Mahkemenin, kalan 10.000 adet katalog için 25.000 adet katalog fiyatından geri ödeme yapılması konusunda karar vermesinin hukuka aykırı olduğunu, bilirkişi raporunda, geri ödenecek tutarla ilgili olarak 25.000 adet katalog için verilen adet birim fiyatın esas alınmasının doğru olmadığını, istinaf aşamasında yeniden yargılama yapılarak, dosyanın Lojistik ve Kargo Taşımacılığı alanında uzman bir bilirkişiye tevdi edilerek alınacak raporun sonucuna göre karar verilmesi gerektiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:Dava, sözleşmenin feshine dayalı olarak edimin ifa edilmeyen kısmının bedelinin iadesi istemine ilişkindir.Bilirkişi heyeti tarafından sunulan 27/05/2019 tarihli raporda; taraflar arasında kesilen fatura, verilen-alınan çekler nedeniyle alacak veya borcun söz konusu olmadığı, davacının dava dilekçesi ekindeki ihtarının (Beyoğlu … Noterliği 10/08/2017/… Y.No) açık bir fesih iradesi içermediği, ancak davalı ticaret şirketinin edimini tam ifa edememiş olması sebebiyle edimin ifa edilmeyen kısmı için bir iade istemini taşıdığı, ihtilafın özünün, davalının dağıtamayıp davacıya iade ettiği çekişmesiz olan 10.000 adet katalog ile ilgili olarak bunlar için ödenen bedelin iadesi yönünde olduğu ve istemin davalılardan ticaret şirketi bakımından bu hali ile kabul edilebilir bulunduğu, gerçek kişi davalıya pasif husumet ehliyetinin olmadığının düşünüldüğü, bu konudaki nihai takdirin Mahkemeye ait bulunduğu, Mahkemenin davacının istemini yerinde görmesi halinde davalı ticaret şirketinin 36.000,00 TL’yi ihtarın tebliğ edildiği 11/08/2017 tarihinden 2 gün sonra 13/08/2017 tarihinden itibaren işleyecek kısa vadeli avans faizi ile birlikte ödemek mevkiinde olduğu bildirilmiştir. Davacı taraf, sözleşmenin, gereği gibi yerine getirilmemesi sebebiyle feshinden dolayı 15.000 adet katalogun dağıtılmasından sonra dağıtımı yapılmayan ve davalı tarafından kendilerine teslim edilen 10.000 adet katalog için bedel iadesi talebinde bulunmuş olup Mahkemece, sözleşmede kararlaştırılan 3,60 TL birim fiyat esas alınarak toplam 36.000,00 TL’nin faizi ile tahsiline karar verilmiştir. Davalı taraf ise istinafında, sözleşmede belirlenen birim fiyatın esas alınarak 10.000 adet katalog için belirlenen bedelin hatalı olduğunu ileri sürmüş olup başkaca bir istinaf sebebinin ileri sürülmediğinin anlaşılmasına göre uyuşmazlık, sözleşme uyarınca dağıtımı yapılmayan ve davalı tarafından davacıya teslim edilen 10.000 adet katalog için ödenmesi gereken bedelin ne olduğu noktasında toplanmaktadır. Somut olayda, taraflar arasında 23/01/2017 tarihli hizmet sözleşmesi imzalandığı ihtilafsızdır. Sözleşmeye konu hizmet, davacı tarafından hazırlanan 25.000 adet katalog gönderilerinin, davalının hazırladığı ve davacının gönderim için uygunluk onayı verdiği potansiyel alıcı adreslerine davalı tarafından teslim edilmesi ve raporlanması olarak kararlaştırılmıştır. Ayrıca işin bedeli de 90.000,00 TL olarak belirlenmiş olup bu bedelin davacı tarafından ödendiği de sabittir. 6098 sayılı TBK’nun 1/1 maddesi uyarınca, sözleşme, tarafların iradelerini karşılıklı ve birbirine uygun olarak açıklamalarıyla kurulur. Buna göre, taraflar arasında ihtilafsız olan 23/01/2017 tarihli sözleşme ile, sözleşmenin esaslı unsuru olan davalı bakımından verilecek hizmet ve davacı bakımından ödenecek ücret üzerinde taraflar anlaşmış olup aynı Kanunun 2/1 maddesinde de belirtildiği üzere, taraflar sözleşmenin esaslı noktalarında uyuştuğundan -ikinci derecedeki noktalar üzerinde durulmamış olsa bile- sözleşme kurulmuş sayılır. O halde sözleşme hükümleri dikkate alındığında, birim fiyatın 3,60 TL olarak kararlaştırıldığı anlaşılmakla 10.000 adet katalog bakımından 36.000,00 TL’nin ödenmesi gerekir. Davalı tarafın istinaf başvurusunda ileri sürdüğünün aksine sözleşmenin kurulmasından önce sundukları teklif formuna göre hesaplama yapılması mümkün olmadığından davalının, istinaf başvurusunda haklı olmadığı değerlendirilmiştir.Açıklanan sebeplerle, ilk derece mahkemesince tesis edilen kararda usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla davalılar vekilinin istinaf başvurusunun reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/1002 Esas, 2019/788 Karar ve 11/10/2019 tarihli kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan davalılar vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1.b-1 bendi gereğince esastan REDDİNE, 2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince her bir davalı için ayrı ayrı alınması gereken 269,85 TL harcın davalılar tarafından peşin olarak ayrı ayrı yatırılan 615,00 TL harçtan mahsubu ile bakiye 345,15 TL’nin hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde ayrı ayrı davalılara İADESİNE,3-Davalılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353/1b-1 bendi ile aynı kanunun 362/1a Maddesi gereğince kesin olarak oybirliği ile karar verildi.12/10/2023