Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2020/264 E. 2020/1134 K. 23.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/264 Esas
KARAR NO: 2020/1134
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ: İSTANBUL 19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/1356 Esas
KARAR NO: 2019/512
KARAR TARİHİ: 21/11/2019
DAVA: TAZMİNAT (Sözleşmeden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 23/06/2020
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi ile; taraflar arasında 2006-2014 yılları arasında müvekkili şirket nezdindeki bazı Kasko ve Trafik poliçeleri nedeniyle ağır hasarlı araçların tazminat taleplerinin değerlendirilmesi hususunda sözleşmeler ve yine bu sözleşmeler ile bağlantılı olarak ek protokoller yapıldığını, davalı garajında bekletilen araçlar olduğunu bu durumun maddi külfet oluşturduğunu davalı şirketin uhdesinde bulunan araçlarda fiziki eksiklikler olduğu, bazı araçların ise garajda bulunmadığı, davalı şirketin otoparklarında tespit yapıldığı toplam 171 araç tespit edildiği, davacının kullanıcıları kapatılarak sisteme girişinin engellendiği bu yönde tedbir kararı oluşturulmasını kayıp olduğu anlaşılan 75 araç ile teslim edilmeyen araçlarla ilgili oluşan zarar nedeniyle şimdilik 10.000,00 TL maddi zararın tazminini imaj zedeleyici iddia ve söylentiler nedeniyle 2.000.000,00 TL manevi tazminatın tazmini talebiyle işbu davanın ikame edildiğini açıklanan nedenlerle yapılacak yargılama sırasında belirlenecek tutara göre ıslah edilmek üzere şimdilik 10.000,00 TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek en yüksek faizi ile birlikte davalıdan tazminini, 2.000.000,00 TL manevi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek en yüksek faizi ile birlikte davalıdan tazmini, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: açılan davanın İstanbul Anadolu 3.ATM 2018/745 E. sayılı dava dosyası ile işbu dava arasında bağlantılı olup birleştirilmesine karar verilmesi gerektiğini, müvekkil şirketin, davacı ile 2006-2014 yılları arasındaki sözleşmelerden kaynaklanan tüm yükümlülükleri yerine getirdiğini, sözleşmelerde 7 günlük sürede gerçekleşmeyen devirlerden müvekkili şirketten sorumlu olmadığını, davacıya araçlara ilişkin otopark bedellerini ödeyerek teslim alması hususunda ihtarname gönderildiğini, ancak taleplerinin karşılıksız bırakıldığını, müvekkili şirket tarafından belirtilen araçların garajlarda bulunduğunu, davacı şirketin MTV ve diğer bir takım vergisel yükümlülüklerle karşı karşıya kaldığının iddiasının yersiz olduğunu, maddi tazminat taleplerinin somutlaştırılması gerektiğini, tedbir taleplerinin yersiz olduğunu, açıklanan nedenlerle haksız ve mesnetsiz davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, iş bu dosyası ile İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/745 E. Sayılı dava dosyalarının tetkikinde; incelenen dosyada; mahkememiz dosyası ile taraflar arasında 2016-2014 yılları arasında kasko ve trafik poliçeleri nedeniyle, ağır hasarlı araçların tazminat taleplerinin değerlendirilmesi hususunda sözleşmeler ve ek protokollerden kaynaklanan uyuşmazlıklar nedeni ile tarafların dava açtıkları bu nedenle her iki dava dosyası arasında tarafları, konusu itibari ile fiili ve hukuki irtibat bulunduğu, biri hakkında verilecek hüküm diğerini etkileyecek nitelikte olması usul ekonomisi açısından iş bu dava dosyası ile İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/745 E. Sayılı dosyasında birleştirilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde her iki davanın konusu birbirinden farklı olmakla verilen birleştirme kararı hatalı olduğunu belirterek birleştirme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, taraflar arasında 2006-2014 yılları arasında davacı şirket nezdinde bazı kasko ve trafik poliçeleri nedeniyle, ağır hasarlı araçların tazminat taleplerinin değerlendirilmesi hususunda düzenlenen sözleşmeler kapsamında uğranılan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. İstinaf konusu edilen uyuşmazlık mahkeme dosyasının İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi dosyası ile birleştirilmesine ilişkin kararın kaldırılması yönündedir. 6100 sayılı Yasa’nın “Davaların Birleştirilmesi “ başlıklı 166. maddesinde: “(1) Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar. (2) Davalar, ayrı yargı çevrelerinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış ise bağlantı sebebiyle birleştirme ikinci davanın açıldığı mahkemeden talep edilebilir. Birinci davanın açıldığı mahkeme, talebin kabulü ile davaların birleştirilmesine ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren, bununla bağlıdır. (3) Birleştirme kararı, derhâl ilk davanın açıldığı mahkemeye bildirilir. (4) Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantı var sayılır. (5) İstinaf incelemesi ayrı dairelerde yapılması gereken davaların da bu madde hükmüne göre birleştirilmesine karar verilebilir. Bu hâlde istinaf incelemesi, birleştirilen davalarda uyuşmazlığı doğuran asıl hukuki ilişkiye ait kararı inceleyen bölge adliye mahkemesi dairesinde yapılır.” düzenlemesine; aynı Yasanın “Kanun Yolları” başlıklı 168. maddesinde ise, “(1) Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde görülmekte olan davalar yönünden verilen birleştirme ve ayırma hususundaki ilk derece mahkemesi kararlarına karşı istinaf yoluna; bölge adliye mahkemesi kararları hakkında ise temyiz yoluna, ancak hükümle birlikte gidilebilir. Şu kadar ki, bu husus tek başına, bölge adliye mahkemesinde hükmün kaldırılarak esastan incelenme; Yargıtayda ise bozma sebebi teşkil etmez.” düzenlemesine yer verilmiş olup HMK. 168. maddesine göre aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde görülmekte olan davalar yönünden verilen birleştirme kararlarına karşı istinaf yoluna, ancak hükümle birlikte gidilebileceği düzenlenmiş ise de; bu açık hükmün karşıt anlamı esas alınarak ilk derece mahkemesinin ayrı yargı çevresi içinde verdiği birleştirme kararının istinaf edilebilir olduğu ve bu hususun Yargıtay uygulamasına uygun olduğu sonucuna varılarak birleştirme kararının istinaf incelemesinin yapılması gerektiği sonucuna varılmıştır. Somut olay incelendiğinde; İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/1356 E. Sayılı davanın konusu; taraflar arasındaki sözleşme uyarınca davacının, davalı şirketin uhdesinde bulundurduğu araçlarda fiziken eksiklikler olduğu ve araçların davacıya teslim edilmediği iddiasıyla maddi tazminat talebi ile davalı şirketin davacının piyasa ismini sarsacak söylentiler yaydığı iddiasıyla manevi tazminat talebidir. İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/745 e. Sayılı davanın konusu ise; taraflar arasındaki sözleşme uyarınca yukarıda bahsi geçen araçların davalı şirket otoparklarında kaldığı süreye göre hesaplanacak otopark hizmeti ve nakliye bedeli alacağı hakkındadır. Görüldüğü üzere ayrı yargı çevresi dahilinde bulunan davayla eldeki mevcut davanın görüldüğü mahkemenin aynı düzey ve vasıfta olduğu, tarafları aynı olup her iki dava sonucunun birbirini etkileyecek nitelikte olduğu dikkate alındığında davalının süresi içerisinde verdiği cevap dilekçesiyle birleştirme talebinde bulunduğu anlaşılmakla ilk derece mahkemesince verilen birleştirme kararında bir aykırılık bulunmadığından davacının istinaf talebinin reddine karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Dosya kapsamı ve delil durumuna göre İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan HMK’ nın 353/1.a.5 bendi gereğince davacı tarafın istinaf başvurusunun REDDİNE, 2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 83,50 TL başvuru harcı 148,60 TL istinaf kanun yolu başvuru harcı ile toplam 232,10 TL harcın, davacı tarafından peşin yatırılan 165,70 TL harçtan mahsubu ile bakiye 66,40 TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, 3-Davacı tarafın yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerine bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353/1.a/5 bendi gereğince kesin olarak oybirliği ile karar verildi.23/06/2020