Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2020/2383 E. 2021/242 K. 18.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2020/2383 Esas
KARAR NO : 2021/242
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/10/2020
NUMARASI: 2019/146 Esas, 2020/674 Karar
DAVANIN KONUSU: Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))
KARAR TARİHİ: 18/02/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesi ile; müvekkili şirketin tekstil sektöründe faaliyet gösterdiğini, ödenmiş sermayesinin 400.000,00 TL olduğunu, yaşanan ekonomik kriz, döviz kurlarındaki aşırı dalgalanma ve kur artışları, kredi faizlerinin yükselmesi, sektörde karlılığın düşmesi, maliyet artışları, tedarikçelerinin peşin satışa geçmesi ve alacak tahsilinde sorunlar yaşanması nedenleri ile likidite sıkıntısı çektiğini, davacı gerçek kişinin borçlu şirketin ortağı olup, şirket borçlarına şahsi kefaleti bulunduğunu, konkordato teklifleri ile müvekkilinin 12 ay ödemesiz ve 36 ayda vade ile tüm borçlarını ödeyeceğini belirterek konkordatonun tasdiki ile müvekkilleri lehine geçici mühlet ve sonrasında 1 yıllık kesin mühlet verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece; borçlu şirket yönünden İİK’nın 305. maddesinde belirtilen konkordato tasdiki şartlarının gerçekleştiği gerekçesiyle borçlu şirketin konkordato projesinin tasdikine, davacı şirketin konkordatoya tabi borçlarının 30/05/2021 tarihinden başlamak üzere 36 aylık eşit taksitlerle ödenmesine, konkordatonun tasdik kararı ile bağlayıcı hale gelmesine, konkordatonun yerine getirilmesini sağlamak ve gözetim tedbirlerini almak üzere kayyım atanmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ Müdahil …bank vekili istinaf talebinde; müvekkili bankanın toplam 2.280.002,45 TL alacağının kaydını talep ettiğini, ancak komiser heyetinin alacakların 1.679.620,54 TL olarak tespit ettiğini, İİK’nın 302/5 bendi uyarınca yaptıkları itiraz üzerine mahkemece 1.679.620,54 TL nakit, 12.180,00 TL gayrinakdi olmak üzere toplam 1.691.800,54 TL olarak konrkordato nisabına dahil ettiğini, kabul edilen projedeki vadenin uzun olduğunu, alacaklılarında korunması gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını ve tasdik talebinin reddini talep ve istinaf etmiştir.Müdahil … Bankası vekili istinaf talebinde; 17/09/2020 tarihli bilirkişi raporuna göre, İİK’nın 302. maddesinde öngörülen nisabın sağlanamadığını ve tasdik koşullarının oluşmadığının tespit edildiğini, ayrıca kabul oyu veren 15 alacaklının bir kısmında kabul oyu verenlerin vekil olmaması, bir kısmında vekillerin vekaletnamelerinde konkordatoyu kabule dair vekaletlerinde özel yetki bulunmaması nedeniyle kabul oylarının geçersiz olduğunu, komiser heyetinin kabul oyuna ilişkin usuli eksikliklerin giderilmesi için bu alacaklılara çıkartılan ihtardan sonra sadece 5 alacaklının eksikliği giderdiğini, kalan 10 alacaklı eksikliği gidermediğinden kabul oyu veren alacaklılar arasından çıkarılması gerektiğini, 10 alacaklının ve bunların alacak tutarının çıkarılması halinde alacaklı ve alacak tutarı çoğunluğunun sağlanamadığını, konkordato projesinin uygulanabilir ve gerçekçi olmadığını, müvekkili bankanın alacağının ve miktarının yanlış tespit edildiğini, müvekkili bankanın alacağı için üçüncü şahıs tarafından rehin tesis edilse de, alacağının rehinli alacak olarak kabul edilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını ve tasdik talebinin reddini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE Talep, konkordato tasdikine ilişkindir.Mahkemece, borçlu şirketin konkordato projesinin tasdikine, diğer gerçek kişi davacının tasdik talebinin ise reddine karar verilmiş, borçlu şirket lehine verilen tasdik kararına karşı müdahiller …bank ve … Bankası vekilleri istinaf talebinde bulunmuşlardır.Konkordato talepleri ile ilgili 2004 sayılı İİK’nın 285. maddesinde, yetkili ve görevli mahkeme düzenlenmiş, yasada iflasa tabi olan borçlu için, İİK’nın 154. maddesine atıf yapılarak ilgili maddenin birinci veya üçüncü fıkradaki yazılı yerlerdeki asliye ticaret mahkemesinin yetkili ve görevli olduğu, iflasa tabi olmayan borçlu için ise yerleşim yeri mahkemesinin yetkili olduğu vurgulanmıştır. Somut olayda, davanın, davacı şirketin muamele merkezi asliye ticaret mahkemesinde açıldığı ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 74. maddesinde belirtilen şekilde davacı vekilinin vekaletnamesinde konkordato ile ilgili özel yetkinin mevcut olduğu anlaşılmıştır.Dosya kapsamından, mahkemece İİK’nın 286. maddesinde sayılan belgelerin eksiksiz olarak sunulduğu belirtilerek davacı şirket lehine 15/03/2019 tarihinden geçerli olmak üzere 3 aylık geçici mühlet kararı verildiği ve geçici komiser atandığı, bilahare geçici mühletin 2 ay daha uzatıldığı, 07/08/2019 tarihli duruşmada borçlu şirket lehine 07/08/2019 tarihinden itibaren 1 yıllık kesin mühlet verildiği, İİK’nın 297, 299, 300, 301 ve 302. maddeleri kapsamında komiser heyetince borçlu şirketin mevcudunun kıymeti takdir edilip, alacakların bildirilmesi ve tahkiki tamamlandıktan sonra alacaklılar toplantısının yapıldığı, iltihak süresinin bitiminden sonra komiser heyetinin İİK’nın 302/son fıkrası kapsamında konkordato projesinin kabul edilip edilmediğine ve tasdikinin uygun olup olmadığına dair 04/08/2020 tarihli raporu ile 24/09/2020 ve 16/10/2020 tarihli ek raporlarını mahkemeye sunduğu, bu hususta ayrıca bilirkişilerden raporda alındığı, mahkemece İİK’nın 304. maddesi uyarınca tasdik yargılaması için duruşma gününün ilan edildiği görülmektedir.Komiser heyeti tasdikin uygun olup olmadığına dair 04/08/2020 tarihli raporunda; borçlu şirketin 12 ay ödemesiz, 36 ay vadede borçların tamamını ödemeyi teklif ettiğini, ödeme vadesi olarak daha kısa bir süre teklif edilmesinin mümkün olabileceğini, teklif edilen tutarın borçlunun iflası halinde alacaklıların elde edebileceği miktardan fazla olduğunu, teklifi edilen tutarın borçlunun kaynakları ile orantılı olduğunu, konkordato nisabına dahil alacaklı sayısının 104, bu alacakların toplamının ise 8.916.844,85 TL olduğunu, konkordato teklifinin 59 alacaklı tarafından kabul edildiğini, bu alacaklıların alacak tutarının 4.555.095,50 TL olduğunu, konkordatonun kabulü için en az 52 alacaklı ve 4.458.422,43 TL alacak tutarınını sağlandığını, borçlu şirketin teminatlandırılması gereken işçi alacakları ile mühlet içinde komiserin izni ile doğan borçlarının bulunduğunu belirtmiştir.Mahkemece tasdikin uygun olup olmadığına dair ayrıca bilirkişi heyetinden alınan raporda ise; komiser heyetinin alacak kaydı yaptırmayan alacaklıların nisaba dayanak teşkil eden alacaklarını belirlerken, 30/11/2019 tarihli mali veriler dayanak alınarak hazırlanan revize projeyi dikkate aldığını, fakat alacak kaydı yaptırmayan alacaklılar yönünden nisap belirlenirken, güncel mali verilerin dikkate alınması gerektiğini, zira borç rakamlarında değişim halinde, alacaklıya halihazırda mevcut olmayan bir alacağı üzerinde oy kullandırılmasının doğru olmayacağını, konkordatoyu kabul eden bir kısım alacaklıların alacakları 31/05/2020 tarihi itibarıyla 890.839.56 TL azalması nedeniyle, bu miktar alacağın kabul edilen alacak tutarından düşülmesi gerektiğini, buna göre kabul edilen alacak tutarı 3.664.255,94 TL olduğundan, alacak tutarı bakımından çoğunluk sağlanamadığını ve tasdik koşullarının oluşmadığını; bunun dışında ayrıca kabul oyu veren 15 alacaklının bir kısmında, kabul oyu verenlerin vekil olmaması, bir kısmında vekillerin vekaletnamelerinde konkordatoyu kabule dair vekaletlerinde özel yetki bulunmaması nedeniyle kabul oylarının geçersiz olduğunu, bu eksikliklerin giderilmemesi halinde bu alacaklıların kabul oyu verenler listesinden çıkarılması gerektiğini belirtmiştir.Komiser heyeti 24/09/2020 tarihli ek raporunda; bilirkişi raporunda 5 alacaklının alacakları azaldığı halde, güncel olmayan alacak tutarları üzerinden nisaba dahil edildikleri belirtilmişse de, adı geçen 5 alacaklının alacağı, konkordato öncesi doğmuş olup, bu alacaklara ilişkin borç ödemesi yapılmadığını, bu alacaklılarla konkordato sonrası devam eden ticari ilişki nedeniyle, yapılan ödemelerin yanlış muhasebe kayıtları nedeniyle zuhulen konkordato öncesi alacaklara mahsup işlemi yapıldığını, nisapta gösterilen bu alacaklar ile ilgili ödeme olmadığını; kabul oyu veren 15 alacaklı ile ilgili eksikliğinde giderildiğini, buna göre asıl raporda belirtildiği şekilde nisabın sağlandığını belirtmiştir.Komiser heyeti 16/10/2020 tarihli son raporunda ise; borçlu şirketin, tasdik harç ve yargılama giderlerini yatırdığını, işçi alacakları ödendiğinden teminata gerek olmadığını, yine mühlet içinde komiser izni ile doğan borçlar yönünden borcun tamamı ödendiğinden teminat gösterilmesi gereken alacak kalmadığını, tasdik şartlarının oluştuğunu belirtmiştir.Müdahil …. Bankası, bilirkişi raporuna göre, konkordatoyu kabul eden 5 adet alacaklının 890.839.56 TL alacağı ödenmesine rağmen, bu alacak tutarının da projeyi kabul eden alacak tutarı arasında nisapta dikkate alındığını, bu kısmın çıkarılması halinde İİK’nın 302. maddesinde öngörülen çoğunluğun sağlanamadığını ileri sürmüştür. Ancak komiser heyeti raporu ve dosya kapsamından, anılan alacaklıların nisapta gösterilen alacakları ile ilgili borçlu şirketin ödemede bulunmadığı, borçlu şirketin yaptığı ödemelerin konkordato mühleti içinde devam eden ticari ilişkiden kaynaklandığı, bu ödemelerin muhasebel hata nedeniyle konkordato öncesi borçlara mahsup edildiği, projeyi kabul eden bu alacaklıların alacak tutarının doğru olduğu anlaşılmaktadır. Öte yandan kabul oyu veren 15 alacaklının bir kısmında, kabul oyu verenlerin vekil olmaması, bir kısmında vekillerin vekaletnamelerinde konkordatoyu kabule dair özel yetki bulunmaması eksikliklerin de giderildiği görülmektedir. Buna göre konkordato nisabına dahil alacaklı sayısının 104, bu alacakların toplam tutarının ise 8.916.844,85 TL olduğu, konkordato teklifinin 59 alacaklı tarafından kabul edildiği, bu alacaklıların alacak tutarının 4.555.095,50 TL olduğu gözetildiğinde, projenin İİK’nın 302 maddesinde öngörülen çoğunluk ile kabul edildiği anlaşılmaktadır. Bunun yanında müdahil bankalar, alacaklarının eksik gösterildiğini de belirterek karara karşı istinaf yoluna başvurmuştur. Çekişmeli alacağın nisaba katılıp katılmamasına ve ne oranda katılacağına dair yapılan inceleme, alacağın esasına ilişkin ayrıntılı bir inceleme olmayıp, yalnızca söz konusu alacaklılara oy hakkı tanınıp tanınmayacağına yöneliktir. Alacağın mevcudiyeti ve miktarı hakkındaki karar, söz konusu alacağı esastan inceleyecek mahkemeye ait olacaktır. Bildirilen alacağın bir kısmının borçlu tarafından itiraza uğrayarak kabul edilmemesi ve itiraza uğrayan kısmın nisaba dahil edilmemesi, alacaklının bu miktarda alacağı bulunmadığına dair maddi anlamda kesin hüküm oluşturmayacaktır.Somut olayda, müdahil bankaların çekişmeli alacağının nisaba katılmamasına dair yapılan inceleme ve mahkeme ara kararında hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Diğer taraftan İİK’nın 305. maddesinde öngörülen diğer tasdik şartlarının sağlandığı da gözetildiğinde mahkemece konkordatonun tasdikine karar verilmesi yerindedir.Ancak mahkemece yapılan tasdik yargılamasında, İİK’nın 304. maddesi gereğince komiserinde dinlenerek karar verilmesi gerekirken, komiser dinlenmeden karar verilmesi doğru olmamışsa da, konkordato ile ilgili yasada düzenlenen sürelerin kesin olması ve geriye dönük olarak bu işlemlerin tekrar edilmesi hukuken mümkün görülmediğinden, yanlışa değinilmekle yetinilmesi gerekmiştir.Açıklanan nedenler ile mahkemece borçlu şirket yönünden konkordato projesinin tasdikine karar verilmesinde isabetsizlik görülmediğinden, müdahillerin istinaf talebinin HMK’nın 353/1.b.1 bendi gereğince ayrı ayrı esastan reddine karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;1-Dosya kapsamı ve delil durumuna göre İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan HMK’ nın 353/1.b.1 Maddesi gereğince müdahil tarafların ayrı ayrı istinaf başvurularının esastan REDDİNE,2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 91,10 TL başvuru harcı + 162,10 TL istinaf kanun yolu başvuru harcı ile toplam 253,20 TL harcın, Müdahil Halkbank tarafından peşin yatırılan 203,00 harçtan mahsubu ile bakiye 50,20 TL harcın Müdahil taraftan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,3-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 91,10 TL başvuru harcı + 162,10 TL istinaf kanun yolu başvuru harcı ile toplam 253,20 TL harcın, Müdahil …Bankası tarafından peşin yatırılan 203,00 harçtan mahsubu ile bakiye 50,20 TL harcın müdahil taraftan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, 4-Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadığından istinaf vekalet ücreti taktirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353 / 1-b/1 bendi ile 2004 sayılı İİK’nın 308/a maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 10 günlük süre içinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.18/02/2021