Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2020/2369 E. 2021/237 K. 18.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/2369 Esas
KARAR NO: 2021/237
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/10/2020
NUMARASI: 2018/945 Esas, 2020/710 Karar
DAVANIN KONUSU: Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))
KARAR TARİHİ: 18/02/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili şirketin, demir çelik ticareti ve nakliye işi alanında faaliyet gösterdiğini, kur hareketliği, mal temini ile alacak tahsilinde yaşanan sorunlar nedeniyle likidite sıkıntısı çektiğini, konkordato teklifleri ile müvekkilinin 15-18 aylık vadede borçlarının tamamını ödeyeceğini belirterek müvekkili lehine geçici mühlet ve sonrasında 1 yıllık kesin mühlet verilmesini, akabinde konkordatonun tasdikini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece; borçlu şirketin üçüncü şahıs rehniyle güvence altına alınan borcunun rehinli alacak olarak kabul edilmesi gerektiği, bu nedenle bu alacağın adi alacak olarak kabul edilmeyerek nisaba dahil edilmediği, İİK’nın 305. maddesinde belirtilen konkordato tasdiki şartlarının ise gerçekleştiği gerekçesiyle borçlu şirketin konkordato projesinin tasdikine, davacı şirketin konkordatoya tabi borçlarının projesinin tasdik kararının ilanından sonra 29.01.2021 tarihinden başlamak üzere, 1. taksit olarak 193.226,45 TL ve ödeme tablosuna göre her ayın son iş gününde 48 eşit taksitle ödenmesine, konkordatonun tasdik kararı ile bağlayıcı hale gelmesine, konkordatonun yerine getirilmesini sağlamak ve gözetim tedbirlerini almak üzere kayyım atanmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ Müdahil … vekili istinaf talebinde; müvekkili bankanın toplam 533.658,80 TL alacağının kaydını talep ettiğini, ancak komiser heyetinin alacağı tamamen reddettiğini ve alacaklarının çekişmeli hale geldiğini, İİK’nın 302/5 bendi uyarınca yaptıkları itiraz üzerine mahkemenin çekişmeli alacaklarının 121.822,56 TL’sinin nisaba katılmasına karar verdiğini, müvekkili bankanın konkordato projesine ret oyu verdiğini, müvekkili banka gibi çekişmeli alacağı bulunan alacaklıların gerçek alacak rakamlarının nisapta dikkate alınması halinde konkordato tasdiki için gerekli koşulların sağlanamayacağını, çekişmeli alacakların dikkate alınmaması nedeniyle nisapta dikkate alınan alacak tutarının gerçeği yansıtmadığını, konkordato tasdiki şartlarının oluşmadığını, projenin uygulanabilir olmadığını, mahkemece İİK’nın 308/b maddesi uyarınca çekişmeli alacaklara isabet eden payın bankaya yatırılmasına ilişkin bir karar da vermediğini, son raporda belirtilen …’ın alacağı ile ilgili usuli eksiklik giderilmeden karar verildiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir. Müdahil … Bankası vekili istinaf talebinde; müvekkili bankanın alacağının tek taraflı borçlu beyanı doğrultusunda eksik ve hatalı olarak nisaba dahil edildiğini, 848.774,47 TL alacakları olmasına rağmen, 678.121,12 TL’si kabul edilerek kalan çekişmeli kısmın nisaba dahil edilmediğini, bu nedenle ödenmesi gereken toplam alacak tutarı ile nisabın hatalı hale geldiğini, tek başına tasdik raporunun karara dayanak olamayacağını, konkordato projesinin uygulanabilir olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını ve tasdik talebinin reddini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE Talep, konkordato tasdikine ilişkindir. Mahkemece, borçlu şirketin konkordato projesinin tasdikine, diğer gerçek kişi davacıların konkordato talebinin reddine karar verilmiş, tasdik kararına karşı müdahiller .. ve … Bankası vekilleri istinaf talebinde bulunmuşlardır. Konkordato talepleri ile ilgili 2004 sayılı İİK’nın 285. maddesinde, yetkili ve görevli mahkeme düzenlenmiş, yasada iflasa tabi olan borçlu için, İİK’nın 154. maddesine atıf yapılarak ilgili maddenin birinci veya üçüncü fıkradaki yazılı yerlerdeki asliye ticaret mahkemesinin yetkili ve görevli olduğu, iflasa tabi olmayan borçlu için ise yerleşim yeri mahkemesinin yetkili olduğu vurgulanmıştır. Somut olayda, davanın, davacı şirketin muamele merkezi asliye ticaret mahkemesinde açıldığı ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 74. maddesinde belirtilen şekilde davacı vekilinin vekaletnamesinde konkordato ile ilgili özel yetkinin mevcut olduğu anlaşılmıştır. Dosya kapsamından, mahkemece İİK’nın 286. maddesinde sayılan belgelerin eksiksiz olarak sunulduğu belirtilerek davacı şirket lehine 10/10/2018 tarihinden geçerli olmak üzere 3 aylık geçici mühlet kararı verildiği ve geçici komiser atandığı, bilahare geçici mühletin 2 ay daha uzatıldığı, 07/03/2019 tarihli duruşmada borçlu şirket lehine 10/03/2019 tarihinden itibaren 1 yıllık kesin mühlet verildiği, İİK’nın 297, 299, 300, 301 ve 302. maddeleri kapsamında komiser heyetince borçlu şirketin mevcudunun kıymeti takdir edilip, alacakların bildirilmesi ve tahkiki tamamlandıktan sonra alacaklılar toplantısının yapıldığı, iltihak süresinin bitiminden sonra komiser heyetinin İİK’nın 302/son fıkrası kapsamında konkordato projesinin kabul edilip edilmediğine ve tasdikinin uygun olup olmadığına dair 28/09/2020 tarihli gerekçeli raporunu mahkemeye sunduğu, bu hususta ayrıca bilirkişilerden raporda alındığı, mahkemece İİK’nın 304. maddesi uyarınca tasdik yargılaması için duruşma gününün ilan edildiği görülmektedir. Müdahil bankalar, alacaklarının eksik gösterildiğini belirterek karara karşı istinaf yoluna başvurmuştur. Çekişmeli alacağın nisaba katılıp katılmamasına ve ne oranda katılacağına dair yapılan inceleme, alacağın esasına ilişkin ayrıntılı bir inceleme olmayıp, yalnızca söz konusu alacaklılara oy hakkı tanınıp tanınmayacağına yöneliktir. Alacağın mevcudiyeti ve miktarı hakkındaki karar, söz konusu alacağı esastan inceleyecek mahkemeye ait olacaktır. Bildirilen alacağın bir kısmının borçlu tarafından itiraza uğrayarak kabul edilmemesi ve itiraza uğrayan kısmın nisaba dahil edilmemesi, alacaklının bu miktarda alacağı bulunmadığına dair maddi anlamda kesin hüküm oluşturmayacaktır. Somut olayda, alacaklı bankaların çekişmeli alacağının nisaba katılmamasına dair yapılan inceleme ve mahkeme ara kararında hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Diğer taraftan teklif edilen tutarın, borçlunun iflâsı hâlinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktardan fazla olacağı ve borçlunun kaynakları ile orantılı olduğu, konkordato projesinin İİK’nın 302. maddesinde öngörülen çoğunlukla kabul edildiği, konkordatonun tasdikinin gerektirdiği yargılama giderleri ile konkordatonun tasdiki durumunda alacaklılara ödenmesi kararlaştırılan para üzerinden alınması gereken harcın, tasdik kararından önce, borçlu tarafından mahkeme veznesine depo edildiği, böylece İİK’nın 305. maddesinde öngörülen tasdik şartlarının sağlandığı da gözetildiğinde mahkemece konkordatonun tasdikine karar verilmesi yerindedir. Bununla birlikte komiser heyeti tasdikin uygun olup olmadığına dair 28/09/2020 tarihli raporunda; alacaklı …’ın komiser heyetine göre toplam 1.593.155,71 TL olan alacağından, üçüncü şahıs rehniyle güvence altına alınan 800.000,00 TL rehin yükü tenzil edilerek, …’ın 793.155,71 TL alacağı adi alacak olarak nisapta dikkate alınmış, üçüncü şahıs rehniyle güvence altına alınan kalan 800.000,00 TL alacak ise rehinli alacak sayılmıştır. Bu raporda 800.000,00 TL rehinli alacak dahil edilmeyerek borçlunun konkordatoya tabi adi borçlarının toplam 8.474.869,59 TL olduğu belirtilmiştir. Mahkemece tasdikin uygun olup olmadığına dair ayrıca bilirkişi heyetinden alınan raporunda ise; alacaklı …’ın üçüncü şahıs rehniyle güvence altına alınan 800.000,00 TL alacağının adi alacak olarak nisaba dahil edilmesi gerektiği belirtilerek, bu alacağın ilavesi ile borçlunun konkordatoya tabi borçlarının 9.274.870,06 olması gerektiği belirtilmiştir. İlk derece mahkemesi gerekçeli kararında, alacaklı … Bankası’nin üçüncü şahıs rehniyle güvence altına alacağının rehinle karşılanan kısmının rehinli alacak olarak değerlendirildiği ve bu nedenle adi alacak olarak kabul edilmeyerek nisaba dahil edilmediği belirtilmesine rağmen, hükümde, rehinli alacak sayılan bu kısmın da ilavesiyle borçlu şirketin konkordatoya tabi adi borcunun 9.274.869,59 TL gösterilerek, bu borcun ödemesi üzerinden konkordatonun tasdikine karar verilmiştir. 6100 sayılı HMK’nın 297/1-c maddesinde hükmün gerekçe bölümünün, 2. fıkrada ise hükmün sonuç bölümünün kapsayacağı hususlar düzenlenmiştir. Anılan 297/1-c maddesinde, hükmün, iki tarafın iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri de kapsaması gerektiği öngörülmüştür. HMK’nın 297/2. maddesinde, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden herbiri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesinin zorunlu olduğu öngörülmüştür. Kararın hüküm fıkrası ile gerekçesi birbirine sıkı sıkıya bağlı olup, arasında çelişki bulunmaması gerekmektedir. Mahkeme kararının gerekçe bölümü ile hüküm sonucunun çelişkili olması, mahkeme kararlarının tereddüt doğurmayacak şekilde açık olması kuralına aykırılık oluşturur. Mahkemece kararın gerekçe kısmında, alacaklı … Bankası’nin üçüncü şahıs rehniyle güvence altına alacağının rehinle karşılanan kısmının, adi alacak olarak kabul edilmeyerek nisaba dahil edilmediği belirtilmesine rağmen, hükümde borçlunun ödemesi gereken konkordatoya tabi borçları arasında bu kısımda eklenerek konkordatonun tasdikine karar verilmesi nedeniyle gerekçe ile hüküm arasında çelişki oluşturularak HMK’nın 297. maddesine aykırı davranılması doğru olmamıştır. Ancak yanlışlığın giderilmesi için yeniden yargılama yapılmasına gerek olmadığından, yeniden esas hakkında konkordatonun tasdikine dair karar verilmesi gerekmiştir. Açıklanan nedenler ile müdahillerin istinaf taleplerinin yukarıda belirtilen nedenler ile kabulü ile, yeniden yargılama yapılmasına gerek olmadığından, HMK’nın 353/1.b.2 bendi gereğince yeniden esas hakkında konkordatonun tasdikine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Müdahillerin istinaf başvurularının yukarıda belirtilen nedenler ile ayrı ayrı KABULÜ ile, Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/945 Esas, 2020/710 Karar, 08/10/2020 tarihli kararının HMK’nın 353/1.b.2 ve 355. maddesi gereğince KALDIRILMASINA, yeniden esas hakkında HÜKÜM TESİSİNE, 2-Konkordato talep eden İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil nosunda kayıtlı davacı borçlu … LİMİTED ŞİRKETİ’nin konkordato projesinin İİK’nun 305. maddesindeki tasdik şartlarının gerçekleştiği anlaşılmakla TASDİKİNE, 3-Konkordato talep edenler davacı borçlu … (TC….) hakkında, davacı borçlu … (TC….)’in konkordato taleplerinin ayrı ayrı REDDİNE, 4-Davacı … LİMİTED ŞİRKETİ’nin tasdik edilen projesine göre, konkordatoya tabi 8.474.869,59 TL toplam borcun tamamının faizsiz bir şekilde 29/01/2021 (bu tarih dahil) tarihinden başlamak üzere 1.taksit olarak 193.226,45 TL ve ödeme tablosuna göre her ayın son iş gününde 48 eşit taksitle ödenmesine, dosyaya şirket tarafından sunulan ödeme takviminin kararın eki olduğunun BİLDİRİLMESİNE, 5-Şirket yönünden konkordato tasdik edildiğinden kesin mühletin sonuçlarının kendiliğinden kalktığının TESPİTİNE, 6-Konkordato işbu tasdik kararı ile bağlayıcı hale gelmiş olmakla İİK’nun 308/ç maddesi gereğince geçici mühlet kararından önce başlatılmış takiplerde konulan ve henüz paraya çevrilmemiş hacizlerin (206/1 maddesindeki imtiyazlı alacaklılar, rehinli alacaklıların rehnin kıymetini karşılayan miktardaki alacakları ve 6183 Sayılı Kanun kapsamındaki amme alacakları için konulan hacizler istisna olmak üzere) DÜŞMESİNE, 7-İİK’nın 306/2 nci maddesi uyarınca tasdik edilen konkordatonun yerine getirilmesini sağlamak için gerekli gözetim denetim ve tasfiye tedbirlerini almakla görevli SMM …’ın tasdik kararından itibaren göreve başlamak üzere gözetim kayyımı olarak GÖREVLENDİRİLMESİNE, 8- Atanan kayyım için aylık 2.500,00 TL net ücret takdiri ile takdir edilen ücretin kayyımın göreve başlama tarihinden itibaren ödenecek ücretin konkordato talep eden şirketler bünyesinden karşılanmasına, 9-Kayyımın borçlu şirketin durumu ve proje uyarınca borcunu ödeme kabiliyetini muhafaza edip etmediği konusunda İİK.306 madde uyarınca 2 ayda bir ilk derece mahkemesine rapor sunulmasına, sunulan raporun Uyap’a taranmasına, 10-İİK’nun 308/b maddesi gereğince alacakları itiraza uğramış alacaklıların tasdik kararının ilanından itibaren 1 ay içinde dava açmakta muhtariyetlerine, 11-Konkordato komiser heyetinin görevine son VERİLMESİNE, 12-Mahkemece verilen tüm tedbirlerin hükümle birlikte KALDIRILMASINA, 13-İİK’nın 306/son maddesi uyarınca tasdik kararının Ticaret Sicil Gazetesinde ve Basın İlan Kurumu İlan Portalında İLAN EDİLMESİNE ve İİK’nın 288 nci maddesinde belirtilen yerlere BİLDİRİLMESİNE, 14-Konkordato komiseri olarak görevlendirilen komiserlerin bugün itibariyle görevlerinin sona erdiğinin İstanbul Bilirkişilik Bölge Kurulu’na BİLDİRİLMESİNE, 15-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcının davacı tarafından yatırılan 35,90 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 23,40 TL harcın davacılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 16-Davanın mahiyeti nedeniyle davacılar ve müdahiller lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 17-Davacıların yaptıkları yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına, 18-İlan ve diğer işlemlerin yerine getirilmesi için kararın bir örneğinin gecikmeksizin ilk derece mahkemesine gönderilmesine, İstinaf Giderleri Yönünden 1-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 91,10 TL başvuru harcı + 162,10 TL istinaf kanun yolu başvuru harcı ile toplam 253,20 TL harcın, Müdahil … tarafından peşin yatırılan 203,00-TL harçtan mahsubu ile bakiye 50,20-TL harcın kararın niteliği gözetilerek müdahilden tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, 2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 91,10 TL başvuru harcı + 162,10 TL istinaf kanun yolu başvuru harcı ile toplam 253,20 TL harcın, Müdahil … Bankası tarafından peşin yatırılan 203,00-TL harçtan mahsubu ile bakiye 50,20-TL harcın kararın niteliği gözetilerek müdahilden tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, 3-Müdahil bankalar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin işbu talepteki haklılık durumu gözetilerek üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadığından istinaf vekalet ücreti taktirine yer olmadığına, 5-HMK 333.maddesi gereğince yatırılan avansın kullanılmayan kısmının hüküm kesinleştikten sonra yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 353/1.b.2 ve İİK’nın 308/a maddesi gereğince, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde, Yargıtay nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.18/02/2021