Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2020/2337 E. 2021/36 K. 14.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/2337 Esas
KARAR NO : 2021/36
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/06/2018
NUMARASI : 2014/1393 Esas, 2018/656 Karar
DAVANIN KONUSU: Kayıt Kabul
KARAR TARİHİ: 14/01/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; Çerkezköy 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin (iş mahkemesi sıfatıyla) 2008/225 E. Ve 15.01.2009 tarih 2009/53 karar sayılı ilamı gereğince müvekkilinin, müflis şirkette işçilik alacağı bulunduğunu, ilama dayalı alacağın tahsili için icra takibi başlatıldığını, borçlu şirket hakkında 14.04.2014 tarihinde iflas kararı verildiğini, iflas tarihi itibarıyla 73.225,28 TL alacağın masaya kaydını talep ettiklerini ancak iflas idaresinin alacağın 47.907,49 TL’lik kısmını kabul edip bakiye 25.317,79 TL’yi -fahiş faiz ve iflasta vekalet ücreti istenemeyeceği ve işin halli muhakemeyi gerektirdiği- beyanı ile reddettiğini, alacaklarının mahkeme kararına dayandığını bildirerek müvekkilinin, iflas tarihi olan 14.04.2014 tarihi itibariyle davalıdan olan 25.317,97 TL alacağının iflas masasına kaydına karar verilmesini dava etmiştir.Davalı müflis şirket iflas idaresi vekili cevabında; iş davasında verilen kararın ve buna bağlı olarak yapılan takibin kesinleşmesinin tek başına alacağın varlığını göstermeyeceğini, davacının alacağını ispatlaması gerektiğini, iflas idaresinin alacağın bir kısmını reddetmesinin yerinde olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEME KARARI Mahkemece, bilirkişi raporu doğrultusunda davacının iflas tarihi itibarıyla 52.456,46 TL alacağı bulunduğu, iflas idaresinin alacağın 47.907,49 TL’lik kısmını kabul ettiği, bakiye 4.557,97 TL’nin masaya kaydı gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 4.557,97 TL alacağın masaya kaydına karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ Davalı vekili istinaf talebinde, bilirkişi raporunda, davacının fazla talebinin nedeni olarak; faiz oranının yüksek gösterilmesi, takibe kadar işleyen faize tekrar faiz yüklenmesi, ayrıca ilamda vekalet ücreti yer almasına rağmen takipte toplam alacak üzerinden tekrar vekalet ücreti talep edilmesinin gösterildiğini, buna göre davanın reddine karar verilmesi gerekirken kısmen kabulüne karar verilmesinin yerinde olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.Davacı vekili katılma yoluyla istinaf talebinde; davalı tarafın istinaf talebinin hukuki dayanaklarının yoksun olduğunu, davalı lehine haksız olarak vekalet ücreti takdir edildiğini belirterek davalı tarafın istinaf başvurusunun reddini ve davalı lehine hükmedilen vekalet ücretinin kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE Dava, İİK 235. maddesi gereğince açılmış olan sıra cetveline itiraz (kayıt kabul) davasıdır.İİK 235. maddede, sıra cetveline itiraz edenlerin, cetvelin ilanından itibaren 15 gün içinde iflasa karar verilen yerdeki ticaret mahkemesine dava açmaya mecbur oldukları, 223’üncü maddenin üçüncü fıkrası hükmünün mahfuz olduğu belirtilmiştir. Maddede düzenlendiği üzere, sıra cetveline itiraz davası açma süresi 15 gündür. Süre, sıra cetvelinin ilanından itibaren başlar. İflas masasına alacak yazdırırken, tebligatı kabulü elverişli adres gösterilerek, Adalet Bakanlığınca çıkarılan tarifede gösterilen yazı ve tebliğ giderlerini avans olarak vermek suretiyle, iflas idaresince alınacak kararların kendisine tebliğ edilmesini istemiş olan alacaklılara, alacaklarının kabul veya ret edildiği ayrıca tebliğ edilir(İİK 223. Madde). Bu alacaklılar için sıra cetveline itiraz davası açma süresi, sıra cetvelinin ilanından itibaren değil, bu tebligatın yapıldığı tarihten itibaren işlemeye başlar.Somut olayda, İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/134 Esas sayılı dosyasında 14/04/2014 tarihinden geçerli olmak üzere davalı şirketin iflasına karar verildiği, 13/06/2014 tarihinde davacı tarafından iflas masasına 73.225,28 TL alacak kaydı yaptırıldığı, alacağın 47.907,49 TL’sinin birinci sırada kabul edilmiş olup bakiye 25.317,79 TL’sinin ise usulsüz ve fahiş faiz istemi ve iflasta vekalet ücreti istemi olduğu gerekçesiyle reddedildiği, davacı tarafından masraf yatırılmadığı, sıra cetvelinin 30/10/2014 tarihli … Gazetesi ve 04/11/2014 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi’nde ilan edildiği, davacının 15 günlük hak düşürücü süre içinde, 14/11/2014 tarihinde reddedilen miktarın masaya kaydı için eldeki davayı açtığı görülmektedir.Mahkemece, bilirkişi raporu doğrultusunda, davanın kısmen kabulü ile 4.557,97 TL alacağın masaya kaydına karar verilmiş, karara karşı taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.Dosya kapsamından, Çerkezköy 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin (iş mahkemesi sıfatıyla) 2008/225 E. ve 15.01.2009 tarih 2009/53 nolu karar sayılı kararı ile davacı lehine 24.293,37 TL kıdem tazminatına hükmedildiği, davacının 24/03/2010 tarihinde kıdem tazminatı, işlemiş faiz, ilam vekalet ücreti, harç ve yargılama gideri toplamı 47.875,24 TL alacağın tahsili için müflis şirket aleyhine takip başlattığı görülmektedir.Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, hükmedilen kıdem tazminatına, iş sözleşmesinin feshi tarihinden iflas tarihine kadar kamu bankalarının mevduatlara uyguladığı en yüksek faiz uygulanmış, ilam vekalet ücreti, harç ve yargılama giderine ise temerrüt tarihinden iflas tarihine kadar yasal faiz uygulanarak davacının masaya kaydı gereken alacağının toplam 52.465,46 TL olduğu belirlenmiştir. Davacının işçilik alacağı için yaptığı takip kesinleşmiş olup, bilirkişice yapılan hesaplamada da hukuka aykırılık bulunmamaktadır. İflas idaresinin alacağın 47.907,49 TL’lik kısmını kabul etmesi karşısında, bakiye 4.557,97 TL’nin de masaya kaydı gerektiğinden mahkemece bu miktar yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmesi yerindedir. Bu nedenlerle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekir.Öte yandan davacı taraf katılma yoluyla istinaf talebinde, davalı lehine hükmedilen vekalet ücretinin kaldırılmasını istemişse de, kayıt kabul davalarında maktu vekalet ücreti hükmedilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından davacının katılma yolu ile istinaf talebinin de esastan reddine karar vermek gerekmiştir. Bununla birlikte sehven davalı olarak gösterilen ve yargılama sırasında davalı olmaktan çıkarılan …’in hüküm başlığında davalı olarak gösterilmesi, mahallinde düzeltilebilir maddi hata niteliğinde görülmüştür.Açıklanan nedenler ile ilk derece mahkemesi kararında hukuka ayakırılık bulunmadığından tarafların istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;1-Dosya kapsamı ve delil durumuna göre İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan HMK’ nın 353/1.b.1 Maddesi gereğince tarafların ayrı ayrı istinaf başvurularının esastan REDDİNE,2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 91,10 TL başvuru harcı + 162,10 TL istinaf kanun yolu başvuru harcı ile toplam 253,20 TL harcın, Davacı tarafından peşin yatırılan 203,00 TL harçtan mahsubu ile bakiye 50,20-TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,3-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 91,10 TL başvuru harcı + 162,10 TL istinaf kanun yolu başvuru harcı ile toplam 253,20 TL harcın, Davalı tarafından peşin yatırılan 134,00 TL harçtan mahsubu ile bakiye 119,20-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,4-Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadığından istinaf vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353/1-b/1 bendi ile aynı kanunun 362/1a Maddesi gereğince kesin olarak oybirliği ile karar verildi.14/01/2021