Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2020/2302 E. 2021/35 K. 14.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/2302 Esas
KARAR NO : 2021/35
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 07/10/2020
NUMARASI : 2020/186 Esas, 2020/616 Karar
DAVANIN KONUSU: İflas (Kambiyo Senetlerine Mahsus Takipten Doğan İflas (İİK 173))
KARAR TARİHİ: 14/01/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili şirketin davalı şirketten olan alacağı nedeniyle verilen 10/10/2019 tarihli, 350.000,00 TL bedelli, 17/10/2019 tarihli, 350.000,00 TL bedelli çeklerin bankaya ibrazında karşılıksız çıktığını, alacağın tahsili için İstanbul ….İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus iflas yoluyla takip başlatıldığını, takibin itirazsız kesinleştiğini ancak borcun ödenmediğini belirterek davalıya depo emri çıkarılmasına ve ödeme yapılmaması halinde davalının iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davacının sipariş verilen malları göndermediğini, başka firmalara bayilik verdiğini, bu nedenle müvekkili şirketin zarara uğradığını, müvekkili şirketin alacaklarını tahsil edememesi, kredi alamaması sonucu faaliyetine son vermek durumunda kaldığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, davacının davalı hakkında iflas yolu ile başlattığı takibin itiraz edilmeden kesinleştiği, takibin kesinleştiğinin İİK’nın 166. maddesi uyarınca ilan edildiği, davacının depo emrine rağmen borcu ödemediği ve iflas avansının da yatırıldığı gerekçesiyle davalının iflasına karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ Davalı vekili istinaf talebinde; müvekkili şirketin alacaklarını tahsil edememesi, distribütörlüğünü yaptığı şirketlerden kaynaklı zarara uğraması ve kredi alamaması sonucu faaliyetine son vermek durumunda kaldığını, müdahil bankaların alacakları ile ilgili hesaplama yapılmadığını, davanın diğer alacaklılara ihbar edilmesi taleplerinin kabul edilmediğini belirterek kararın kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE Dava, Kambiyo Senetlerine Özgü İflas Yoluyla Takip sonucu borçlunun borcu ödememesi, itiraz veya şikayette bulunmaması sonucu davalının İflası istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, davacı şirketin İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında 06/11/2019 tarihinde, 10/10/2019 tarihli, 350.000 TL bedelli ve 17/10/2019 tarihli 350.000 TL bedelli çeklerin tahsili amacıyla kambiyo senetlerine özgü iflas yolu ile icra takibi başlattığı, ödeme emrinin 15/11/2019 tarihinde davalı borçlu şirkete tebliğ edildiği, borçlu şirketin icra takibine karşı herhangi bir şikayet veya itirazda bulunmadığı, davacı şirketin ödeme emrinin tebliğinden itibaren bir yıllık yasal süresi içinde, 26/02/2020 tarihinde eldeki iflas davasını açtığı anlaşılmaktadır.Mahkemece, davalının iflasına karar verilmiş, davalı taraf karara karşı istinaf yoluna başvurmuştur. 2004 sayılı İİK’nın 171. maddesinin üst başlığı iflas yolu ile takip olup, maddede ödeme emri düzenlenmiştir. 171/4. bentte; beş gün içinde borç ödenmediği, itiraz veya şikayet edilmediği takdirde alacaklının ticaret mahkemesinde borçlunun iflasını talep edebileceği ihtarının yazılacağı belirtilmiştir. 172. maddede ise; itiraz veya şikayet, 173. maddede, iflas davası düzenlenmiş, 173/1. fıkrada borçlunun beş gün içinde borcu ödemez, itiraz veya şikayette bulunmazsa alacaklının bu durumu tevsik eden ödeme emri nüshası ile ticaret mahkemesinden borçlunun iflasına karar verilmesini isteyebileceği, iflas takibinin kesinleşmesinde 166. maddenin ikinci fıkrasındaki usul ile ilan edileceği, iflas talebinin ilanından itibaren on beş gün içinde diğer alacaklıların davaya müdahale veya itiraz ederek iflası gerektiren bir hal bulunmadığını ileri sürerek mahkemeden talebin reddini isteyebilecekleri, mahkemenin 158. madde uyarınca, yedi gün içinde faiz ve icra masrafları ile birlikte borcun ifa veya o miktar meblağın mahkeme veznesine depo edilmesini emredeceği, bu emrin yerine getirilmemesi halinde, iflas kararı verileceği, 174. maddesinde ise, itiraz veya şikayet olunması halinde mahkemece 158. madde uyarınca iflas davasını karara bağlayacağına yer verilmiştir.Somut olayda, kambiyo senetlerine özgü iflas yolu ile icra takibinin itirazsız kesinleştiği, davacı alacaklının yasal süresinde iflas davası açtığı, davada İİK’nın 173/2 maddesi yollaması ile İİK’nın 166/2 maddesi uyarınca ilanların yapıldığı, davacı tarafın iflas avansını ikmal ettiği görülmektedir. Mahkemece, depo emrine esas olmak üzere, icra müdürlüğünden alacağı ve ferilerini gösterir borç hesabı alınarak 958.564,47 TL’nin yedi günlük süre içerisinde mahkeme veznesine depo edilmesi için kesin süre verilmiş, yedi günlük süre içerisinde depo emrine esas miktarın mahkeme veznesine depo edilmediği taktirde ya da borcun ifa edilmemesi halinde davalının iflasına karar verileceğine dair ihtar yapılmış, ancak davalı borcunu ödememiştir. Öte yandan müdahale talep eden bankaların, davacının alacağının gerçek olmadığına yönelik beyanı bulunmayıp, iflas davasının reddini gerektirecek somut delilde sunmadıkları görülmektedir. Buna göre mahkemece, davalı şirketin iflasına karar verilmesinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.Hernekadar davalı vekili, müdahil bankaların alacağı ile ilgili hesaplama yapılmadığını ve davanın diğer alacaklılara ihbar edilmediğini savunmuşsa da, belirtilen hususların somut uyuşmazlıkta tartışılması mümkün değildir. Açıklanan nedenlerle, kambiyo senetlerine özgü iflas yolu ile takip başlatan davacı alacaklının, takip konusu alacağının sübuta erdiği, takibe konu edilen alacağa dair depo kararına esas olan alacak davalı borçlulara ihtar edildiği, meşruhatlı şekilde yapılan ihtara rağmen borcun ödenmediği, bu anlamda ve yasanın emredici düzenlemeleri kapsamında davalı borçlu şirket yönünden verilen iflas kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1 bendi gereğince esastan reddine karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;1-Dosya kapsamı ve delil durumuna göre İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan HMK’ nın 353/1.b.1 Maddesi gereğince davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan REDDİNE,2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 91,10 TL başvuru harcı + 162,10 TL istinaf kanun yolu başvuru harcı ile toplam 253,20 TL harcın, Davalı tarafından peşin yatırılan 203,00 harçtan mahsubu ile bakiye 50,20-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,3-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadığından istinaf vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353 / 1-b/1 bendi ile İİK’nun 164. Maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 10 gün içinde Yargıtay Temyiz Kanun Yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.14/01/2021