Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2020/230 E. 2020/369 K. 06.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/230 Esas
KARAR NO: 2020/369
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/334 Esas
KARAR NO: 2018/1093
KARAR TARİHİ: 15/10/2018
DAVA: KOOPERATİF ÜYELİĞİNİN TESBİTİ
KARAR TARİHİ: 06/02/2020
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi ile; davacının, 16/10/2010 tarihli şartlı ortaklık belgesi ile … Nolu villanın sahibi olduğunu, davacının bu villayı …’den satın aldığını, anılan şahsın ve davacının kooperatife hiç bir borcu bulunmadığını, … ile yapılan sözleşme gereği ve karar defterine işlenilen şekli ile yönetim kurulunun yetkisi ile … nolu villanın inşaatı ile ve diğer harcamalar ile ilgili herhangi bir talepte bulunulmayacağı, şerefiye dahil hiç bir şekilde para talep edilmeyeceğinin imza altına alındığını, villayı kaba inşaat halinde satın alan müvekkilinin kendi cebinden harcama yapmak suretiyle oturulucak hale getirdiğini, kooperatifin hiç bir katkısı olmadığını, tapu kaydının halen davalı kooperatif adına olduğunu, kat irtifakı tesis edildiğini, taraflar arasında görülen Sarıyer 2.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2007/594-2008/692 Esas karar sayılı davada yargılama sırasında taraflar arasında anlaşma sağlandığını, davalının şartlı sözleşme hükümlerini kabul ettiğini, davacının sadece işletme giderlerini ödemesi konusunda tarafların mutabık kaldıklarını ve dava dosyasının takip edilmediğini davalı … kooperatifinin ana sözleşmesine göre davalının anılan villanın tapu kaydını davacıya devretmesi gerektiğini, bu konudaki şifahi başvurularının sonuçsuz kaldığını, davacı ile aynı durumda bulunan bir kısım şahıslara kat irtifakı tapularının verildiğini, Beyoğlu …Noterliği aracılığı ile keşide edilen 17/07/2014 tarih … yevmiye sayılı ihtarnamenin de sonuçsuz kaldığını, davacının 9/11/2014 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında taleplerini dile getirdiğini, ancak genel kurulun onayına sunulmadığını davalının Kooperatifler Kanunun 23.Maddesindeki eşitlik ilkesine aykırı davrandığını, Sarıyer İlçesi Zekeriyaköy … mevkiinde kain … parsel … arsa paylı … nolu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevabında; davacı adına 16/10/2010 tarihi itibariyle kooperatif ortaklık senedi düzenlendiğini, davacı ile aynı şekilde üye olanlar için düzenlenen tutanakta da yeni ve eski üye ayrımı yapılmadığını, davacının da üyelik aidatı ödemekle yükümlü olduğunu, 09/11/2014 tarihli kooperatif genel kurulu 10.maddesinde davacının talebinin görüşüldüğünü, davacı gibi kooperatif üyeliğini kazanan üyelerin de genel giderlere katılamakla yükümlü olduğu ancak bu üyelerden inşaatlar ile ilgili genel gider alınmayacağının karara bağlandığını, davacı yanın bu husustaki hatalı yorumunun dayanaksız olduğunu, davalı kooperatifin ferdileşmeye geçmediğini, eşitlik kuralına aykırı davranılmadığını, 09/11/2014 tarihli genel kurulda davacının mülkiyet devri talebinin konu teknik konu olduğundan genel kurul onayına sunulmadığını, İstanbul 2.İdare Mahkemesi’nin 2014/563 Esas (Eski 2008/1395 Esas) sayılı dosyasına konu edilen yıkım kararının davacının hak sahibi olduğu villayı da kapsadığını, davalı kooperatifin kaçak yapı yapmadığını, yasal düzenlemeler sonucu yıkım kararı verildiğini, yasal sürecin henüz sonuçlanmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece; Her ne kadar davacı taraf davalı kooperatifin kendisi ile aynı konumda olan bazı şahıslara tapularını devrettiğini ileri sürmüş ise de celp edilen tapu kayıtlarının incelenmesinde, söz konusu devirlerin kooperatif ile kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapan müteahhitlerin hissesine düşün kısımlara ilişkin olduğu ve devirlerin müteahhit hissesine düşen kısım üzerinden ilgili müteahhitlerce yapıldığı, davalı kooperatif adına kayıtlı olan taşınmazların hali hazırda kooperatif adına kayıtlı olduğu, kooperatif tarafından ferdileşmeye geçilmesi hususunda herhangi bir genel kurul kararı alınmadığı, davaya konu Sarıyer Zekeriya Köy, … pafta, … parsel’de kayıtlı … nolu villanın davacıya ait olduğu ve davalı kooperatif tarafından söz konusu bu taşınmazın ferdileşme sırasında şerefiye işlemlerine katılmadan ve kaba inşaat halinde kooperatif tarafından davacıya satıldığının sabit olduğu, bu hususta taraflar arasında ihtilaf da bulunmadığı, ancak kooperatif tarafından henüz ferdileşme kararı alınmadığından söz konusu tapu kaydının davacı adına kaydedilmesinin mümkün olmadığı, bu hususun kooperatif üyeleri arasında eşitlik ilkelerine de aykırı olduğu göz önüne alındığında davacının davasının erken açılması sebebiyle reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde; davacının, davalı kooperatifin diğer ortaklardan farklı olarak şartlı ortak olduğunu, davacının kooperatife hiçbir borcu bulunmadığını, yapılan sözleşme gereği karar defterine işlenilen şekli ile yönetim kurulunun yetkisiyle … nolu villanın inşaatı ile ve diğer harcamalar ile ilgili herhangi bir talepte bulunulmayacağı, şerefiye dahil hiçbir şekilde para talep edilmeyeceğinin imza altına alındığını, villayı kaba inşaat halinde satın alan müvekkilinin kendi cebinden harcama yapmak suretiyle oturacak hale getirdiğini, yine … nolu villa hakkında verilmiş yıkım kararı bulunmadığı gibi İstanbul 2. İdari Mahkemesinin 2014/563 esas sayılı davasının konusunu da oluşturmadığını, bu nedenle mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE
Dava, kooperatif üyeliğinden kaynaklı tapu iptal tescil istemine ilişkindir. Davaya konu taşınmaz, İstanbul İli, Sarıyer İlçesi, … mevki, … parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan … arsa paylı kat irtifakı şeklinde kurulan dubleks villa niteliğindeki … Blok … bağımsız bölüm olup davalı kooperatif adına kayıtlıdır. Dosya kapsamından, davalı kooperatifinin 11/06/2000 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısında, kooperatif elinde olan villalara ve villa arsalarına inşaatı hızlandırmak için yeni ortak alınmasına, X tipi ikiz villa arsalarının her birinin alt yapı katılımları dahil asgari 80.000 USD, A2-B2 tipi villalar için 90.000,00 USD değer tespit edilmesine, villa arsalarına yapılacak inşaatlar için kooperatif yönetiminin inşaatı yapmak veya tamamlamak amacıyla herhangi bir harcama yapmamasına, yeni ortakların kooperatif genel giderlerine ortak sıfatıyla katılımlarını temin edecek uygun usulle yeni ortaklık kayıtlarının gerçekleştirilmesi için yönetim kuruluna yetki verildiği, davaya konu … nolu villanın 100.000,00 USD ihale bedeli ile … adına devralındığı, yönetim kurulunun 29/07/2000 toplantı günlü 2000/04 sayılı kararında, … nolu villanın açık artırma ile satın alan …’ye devrinin kabulü ile özel protokolle üye olarak kaydedilmesine, ortaklık senedi düzenlenmesine karar verildiği, akabinde …’nin davacı kooperatif yönetim kurulu başkanlığına yazılan bila tarihli dilekçesi ile ortaklık hakkını davacı …’a devrettiğini bildirmiş olması nedeniyle Yönetim Kurulu’nun 04/11/2000 tarih ve 08 sayılı kararı ile davacı ortaklığa kabul edilmiş, ortaklık senedi verilmiştir. Mahkemece, kooperatif tarafından henüz ferdileşme kararı alınmadığından söz konusu tapu kaydının davacı adına kaydedilmesinin mümkün olmadığı bu hususun kooperatif üyeleri arasında eşitlik ilkelerine de aykırı olduğu göz önüne alınarak davacının davasının erken açılması sebebiyle reddine karar verilmiştir. Davacı vekilince, davacının, davalı kooperatifin diğer ortaklardan farklı olarak şartlı ortak olduğunu, davacının kooperatife hiçbir borcu bulunmadığını, villayı kaba inşaat halinde satın alan müvekkilinin kendi cebinden harcama yapmak suretiyle oturacak hale getirdiğini bu sebeple davalı kooperatifin müvekkilinden, villanın inşaatı ve diğer harcamalar ile ilgili herhangi bir talepte bulunamayacağını, müvekkili yönünden kooperatif ana sözleşmesinde belirtilen amaca ulaşıldığını ve taşınmazın davacıya tapu devrinin yapılmasında yasal bir engel bulunmadığını beyan edilerek verilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Somut olayda, davaya konu … nolu villa ile birlikte dava dışı …, … nolu villalar ile …, … nolu arsaların satışı, 11/06/2000 tarihinde yapılan Olağan Genel Kurul Toplantısında yönetim kurulu’na verilen yetki ile gerçekleştiği, genel kurulda kararlaştırılan şartlar doğrultusunda davacı ile yapılan sözleşmede, davacının genel giderler dışında giderlere katılmadığı, dava konusu villayı hali hazır durumuyla aldığı, villanın tamamlanması için gereken masrafları kendi imkanları ile tamamladığı ve taşınmazda ikamet ettiği, villa ve villa arsasını satın alan bu ortaklar diğer üyelerden farklı olarak ferdileşme sırasında şerefiye katılmayacağı ve bunların devrettiği kişiler de şerefiyeye katılmayacağı kararlaştırılmış ise de 1163 sayılı Yasa hükümleri uyarınca ve davalı kooperatifin ana sözleşmesi gereğince ortaklara konut tapularının verilebilmesi için öngörülen koşulların gerçekleşmesi ve ferdileşme işlemlerinin başlatılmış olması gerekir. Ayrıca 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunun 23. maddesinde karşılığını bulan eşitlik kuralı gereğince kooperatif ortakları hak ve yükümlülüklerde eşit olup, kooperatif aynı durumdaki ortaklarına eşit işlem yapmak zorundadır. Bu itibarla kooperatif tarafından henüz ferdileşme kararı alınmadığı, diğer üyelere tapuda devir yapılması yönünde bir uygulamanın benimsenmediği, davacının halen kooperatif genel giderlerini ödemekle sorumlu olduğu, kaldı ki genel kurulda alınan kararın üye tahsisi yapılmamış boş villaların satışına ilişkin olup ferdileşme işlemleri başlamadan genel kurulun bilgisi haricinde kooperatif üyelerine erken tapu verilmesine ilişkin taahhütlerin dahi geçerli olmadığı nazara alındığından mahkeme kararı yerinde görülmüştür. Açıklanan nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen karar esas ve usul yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıda belirtildiği şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Dosya kapsamı ve delil durumuna göre İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan HMK’ nın 353/1.b.1 Maddesi gereğince davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan REDDİNE, 2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 83,50 TL başvuru harcı ile istinaf kanun yolu başvuru harcı 148,60 TL olmak üzere toplam 232,10 TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılmış olan toplam 134,00 TL’ den mahsubu ile bakiye kalan 98,10 TL harcın davacıdan alınarak hazineye İRAT KAYDINA, 3-Davacı tarafın yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerine bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353/1-b/1 ve aynı kanunun 362/1.a bendi gereğince kararın tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere ile karar verildi.06/02/2020