Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2020/2281 E. 2021/70 K. 21.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/2281 Esas
KARAR NO : 2021/70
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 23/09/2020
NUMARASI : 2020/429 Esas, 2020/493 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 21/01/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirketten alacaklı olduğunu, alacağın tahsili amacıyla davalı aleyhinde İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalının haksız olarak yetkiye, borca kısmen itiraz ederek durdurduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına, icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; icra dairesinin yetkisine itiraz ettiklerini belirterek davanın reddini istemiştir. İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; icra takibinin yetkili icra dairesinde başlatılmaması nedeniyle dava şartı yokluğu nedeni ile davanın usulden reddine karar verilmiştir.Davacı vekili 01.10.2020 tarihli istinaf dilekçesinde kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararı istinaf etmiştir.Mahkeme, 02.10.2020 tarihli ek kararı ile “2020 yılı İstinaf Mahkemeleri Parasal Sınırı 5.390,00 TL olduğu ve kısmi itiraz dışında kalan ve itirazın iptali istenilen miktarın 3.814,07 TL olduğu anlaşılmakla, davacının istinaf talebinin parasal sınırın altında kalması nedeni ile reddine “karar vermiştir.Davacı vekili bu defa 19.10.2020 tarihli istinaf dilekçesinde, ek kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir. Dava, alacağın tahsili amacı ile davalı aleyhinde başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir.Davacı vekili dava dilekçesinde dava değerini göstermemiştir. İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası incelendiğinde, davacının davalı aleyhinde, 12.384,07 TL asıl, 142,50 TL faiz olmak üzere toplam 12.526,57 TL üzerinden takip başlattığı, davalı vekilinin 27.02.2020 tarihili itiraz dilekçesi ile yetkiye, borcun 3.814,07 TL’lik kısmına, takip öncesi faize, faiz türüne ve borcun tüm fer’ilerine itiraz ettiği, diğer kısmı icra dairesine yatırdığı, İcra Müdürlüğünce itiraz edilen kısım yönünden takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.Takip konusu alacak toplamı ve dava değeri 3.814,07 TL’dir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “İstinaf Yoluna Başvurulabilen Kararlar” başlığını taşıyan 341. maddesinin 2. fıkrasında açıkça; “Miktar veya değeri binbeşyüz Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir.” düzenlemesine yer verilmiş olup, 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun ile değişik Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun ”istinaf yoluna başvurulabilen kararlar” kenar başlığını taşıyan 341. maddesinin 2-3-4. fıkralarında değişiklik yapılarak “binbeşyüz” Türk Lirası ibaresi “üçbin” Türk Lirası olarak değiştirilmiş, yine 6763 sayılı Kanunun 47. maddesinde kanunun yayımı tarihi ile yürürlüğe gireceği aynı Kanunun “Parasal sınırların artırılması” başlıklı ek 1. maddesinde;”(1) 200 üncü, 201 inci, 341 inci, 362 nci ve 369 uncu maddelerdeki parasal sınırlar her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yılda uygulanan parasal sınırların; o yıl için 04.01.1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci maddesi hükümleri uyarınca Maliye Bakanlığınca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulanır. Bu şekilde belirlenen sınırların on Türk lirasını aşmayan kısımları dikkate alınmaz. (2) 200 üncü ve 201 inci maddelerdeki parasal sınırların uygulanmasında hukuki işlemin yapıldığı, 341 inci, 362 nci ve 369 uncu maddelerdeki parasal sınırların uygulanmasında hükmün verildiği tarihteki miktar esas alınır.”hükmü getirilmiştir.Yeniden değerleme oranındaki artış sonucu yerel mahkeme hükmünün verildiği 2020 yılı için HMK’nın 341. maddesinin (2). ve (4). fıkralarındaki kesinlik sınırı 5.390,00 TL olmuştur.Dava konusu edilen ve karara bağlanan miktar, kararın verildiği tarih itibariyle öngörülen kesinlik sınırının altında kaldığından İlk Derece Mahkemesince verilen karar kesin niteliktedir. Mahkeme ek kararının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/429 Esas, 2020/493 Karar sayılı 23.09.2020 tarihli kararı miktar yönünden kesin olup HMK’nun 341/2. Maddesine göre istinaf edilemeyecek kararlardan olması sebebiyle davacı tarafın istinaf başvurusunun HMK 352/1-b. Maddesi gereğince REDDİNE,2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 91,10 TL başvuru harcı + 162,10 TL istinaf kanun yolu başvuru harcı ile toplam 253,20 TL harcın, davacı tarafından peşin yatırılan 203,00 harçtan mahsubu ile bakiye 50,20 TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, 3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadığından vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 362 Maddesi gereğince miktar itibariyle kesin olarak oybirliği ile karar verildi.21/01/2021